BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 49,54 -3,43 257.608.000.000,00
ALBRK 6,50 2,52 16.250.000.000,00
GARAN 102,80 -1,81 431.760.000.000,00
HALKB 19,68 -1,30 141.396.431.866,56
ICBCT 12,39 -0,48 10.655.400.000,00
ISCTR 10,66 -3,62 266.499.680.200,00
SKBNK 5,07 -1,93 12.675.000.000,00
TSKB 10,49 -1,78 29.372.000.000,00
VAKBN 20,40 -2,11 202.284.799.069,20
YKBNK 22,16 -3,57 187.186.656.453,44

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSigorta - BES ve Hayat'Türkiye sigorta pazarı hala çok bakir'----

'Türkiye sigorta pazarı hala çok bakir'

'Türkiye sigorta pazarı hala çok bakir'
05 Eylül 2010 - 17:55 www.finansingundemi.com

Sigortalılık oranı DASK’ta yüzde 23, konut sigortasında yüzde 13, KOBİ sigortalarında ise yüzde 10

Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Bu verileri gören yabanc lar Türkiye’ye gelmeye devam edecek” diyor... AKSİGORTA, Türkiye’nin en büyük 10 sigorta şirketi arasında, sermayesi tamamen “yerli” olan iki şirketten biri. Diğeri malum Anadolu Sigorta... “Şimdilik yerli” olmasına karşılık Aksigorta’nın stratejik ortak arayışı sürüyor. Yani Aksigorta da yabancılaşma sürecine girmiş durumda. Bu konudaki çalışmalar Sabancı Holding tarafından yürütülüyor. Citigroup ve Ak Yatırım ise danışman olarak belirlenmiş durumda. Piyasalarda konuşulanlara göre y lbaş na kadar ortakl k görüşmelerinin resmiyet kazanacak... Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen’le ortaklık görüşmelerinin yanısıra şirketin yeni planlarını konuştuk. Aksigorta’nın ilk alt aylık karının neden 22 milyon liraya düştüğünü, yılın ikinci yarısında neler hedeflendiğini sorduk. Sigorta sektörünün en genç genel müdürlerinden biri olan Uğur Gülen, hedeflerinin sürdürülebilir karlı büyüme olduğunu ve bu yolda ciddi atılımlar yapıldığını vurguluyor... Önce isterseniz sektörün durumundan başlayalım. Türkiye’de sigorta sektörünün büyüme trendi nasıl gidiyor? Bu y l sektörde iyi bir büyüme var. İlk alt ayda, y ldan y la yüzde 11 büyümeyle yaz lan prim tutar 5.8 milyar lira oldu. Ancak bu büyümenin dörtte üçü zarar üreten trafik, kasko ve sağl k branşlar ndan geliyor. 2010’nun ilk 6 ay ile 2009’un ayn dönemi aras ndaki değişim dikkate al nd ğ nda, bu üç branştaki prim art ş toplam prim art ş n n yüzde 83’ünü oluşturuyor. Aksigorta bu süreçte ne kadar büyüdü? K sa ve orta vadeli büyüme hedeflerinizden bahseder misiniz? 2009’da sektörle benzer bir büyüme performans gösterdik. Sigorta şirketlerinin yaklaş k yar s n n zarar ettiği geçen y l net karla kapatt k. Sigortac l k faaliyetlerinin karl l ğ yönünden de birçok rakibimize göre daha olumlu bir performans gösterdik. Bu y l ise karl l k hedefimizi destekleyecek alanlarda büyümeye ve pazar pay m z korumaya odakland k. Aksigorta, bu y l n ilk alt ay nda 460 milyon liral k prim üretti ve 12.8 milyon lira vergi öncesi kar elde etti. Geçen y la göre prim üretimimiz ayn . Primde büyüme olmad . Çünkü biraz daha kontrollü, kar odakl bir alt ay geçirelim istedik. 2011 y l için hedefleriniz neler? Aksigorta olarak 2011 y l için temel hedefimiz, pazar pay ndan ziyade karl l ğ sürdürülebilir k lmak. Müşteri, sat ş kanal ve çal şan memnuniyeti ile bağl l ğ n daha da art rmak diğer önemli hedeflerimiz. Ülkenin ekonomik potansiyeline göre bak ld ğ nda sektörün büyüme potansiyeli nas l bir tablo gösteriyor? Türkiye’nin dinamizmine, büyüklüğüne, ev araba say s na, insanlar n müteşebbisliğine, kredi hacmine, al şveriş merkezlerine, inşaatlara bak ld ğ nda krize rağmen ekonomide inan lmaz bir büyüme görüyorsunuz. Türkiye, önümüzdeki 40-50 y l boyunca dünyan n en büyük ekonomilerinden biri olacak. Ama toplam cirosu 11 milyar lira olan bir sigortac l k sektörü var. Bugün tek baş na 11 milyar lira ciro yapan birçok şirket var. Böyle bak nca Türkiye’de sigortac l k küçük kald . Dolay s yla daha gidilecek çok yolumuz olduğunu düşünüyorum. Aksigorta daha çok hangi branşlarda büyüyecek? Avrupa ülkelerine bakacak olursak, bireysel ürün penetrasyonlar yüzde 50’ler civar ndayken, bu oran Türkiye’de maalesef yüzde 10-15’leri geçmiyor. Dolay s yla bireysel ürünlerde de gidecek daha çok yolumuz var. Özellikle konut, KOBİ ve mikro işletmelerin işyeri sigortalar , sorumluluk sigortalar ve bireysel sağl k sigortalar nda büyüme olacağ n düşünüyorum. Biz de bu alanlarda büyüyeceğiz. Türkiye’de sigorta sektörünün beklentilerin alt nda büyümesine karş l k yabanc lar n ilgisini nas l değerlendiriyorsunuz? Türkiye gibi gelişmekte olan piyasalar, baz pazarlardaki daralmaya karş l k büyüme ortam arayan global sigorta şirketleri için son derece cazip f rsatlar sunuyor. Gelişmiş ülkelerde pazar büyüme oranlar yüzde -1.9’ken, gelişmekte olan ülkelerde yüzde 7’lerde. Gelişmiş pazarlar n doymuş yap s ve sigortada özellikle son 10 y lda artan konsantrasyon, büyük global sigorta şirketlerinin henüz doygunluğa ulaşmam ş, demografik özellikleri nedeniyle potansiyeli yüksek gelişmekte olan piyasalara yönelmesine neden oluyor. Türkiye, gelişmeye çok aç k ve yüksek potansiyele sahip bir pazar. Bu nedenle yabanc yat r mc lar n ilgisini çekmeye devam edecektir. Türkiye’nin yüzde 95’inin risk coğrafyas üstünde yer ald ğ n düşünürsek, DASK sigortas nda yüzde 23, konut sigortas nda yüzde 13, KOBİ’lerde ise yüzde 10 sigortal l k oran çok düşük. Bu verilere bak ld ğ nda da daha yap lacak çok iş, gidilecek çok yol olduğu görülüyor. Karl l klar n düşük olmas n n nedeni nedir? Sektör karl l k sorununu nas l çözecek? Aksigorta olarak bu konuda neler yap yorsunuz? Bilindiği gibi sigortac l kta bir ana faaliyet geliri, bir de mali gelir var. Faizler yüksekken genelde faaliyet gelirlerinden zarar eden sektör, yüksek faizler sayesinde elde ettiği yüksek mali gelirlerle bu aç ğ kapat yordu. Sektör yüksek mali gelirler nedeniyle hep yüksek sermaye karl l ğ olan bir konumdayd . 2009 y l baş ndan itibaren faizler çok h zl bir şekilde çift haneli oranlardan tek haneye düşerken, reel faizler s f ra yak n bir seviyeye geriledi. Bu gelişme sonucunda mali gelirler neredeyse yar yar ya azald . Faizlerin düşmesi ve yeni ç kacak karş l klar yönetmeliği sektöre ilave bir yük getiriyor. Sektörün 2010 y l karl l ğ 2009’a göre daha düşük oldu. Halka aç k 6 şirketin ilk alt ay teknik zarar 2009’da 66 milyon lirayd . 2010’un ayn döneminde 115 milyon liraya yükseldi. Yani yüzde 74 artt . Ayn dönemde bu grubun mali gelirleri yüzde 22 azalarak 177 milyon liradan 139 milyon liraya düştü. Aksigorta’n n borsa performans n k saca değerlendirir misiniz? Aksigorta hisse senetleri borsada y lbaş ndan bu yana yüzde 50’ye yak n art ş gösterdi. Bu oran, Aksigorta’y sektöründe yat r mc s na en çok kazand ran hisse yap yor. Aksigorta’n n ana hedefi kar etmek mi yoksak pazar pay n büyütmek mi? Bildiğiniz gibi Aksigorta olarak biz 2009’a da hedefimizi sürdürülebilir karl büyüme olarak belirledik. Ve y l karl kapatan nadir sigorta şirketlerinden biri olduk. 2010’da da ana hedefimizi pazar pay değil sürdürülebilir karl l k. Biz Aksigorta olarak sadece kendi pazar pay m z değil sektör pastas n da büyütmek amac nday z. Hekim sigortalar konusunda sektörde bir hareket var. Aksigorta’n n bu alanda sessiz kald ğ n söylersek size haks zl k etmiş olur muyuz? Doğrusu zorunlu hekim sigortas nda çok agresif değiliz, daha muhafazakar davran yoruz. Bugün al nan poliçe geçmiş bir y l n hasarlar n içeriyor. Dolay s yla vadesi bir y l olmakla birlikte daha da uzuyor. Bunlar uzun kuyruklu poliçeler; 5 y l içinde olas hasarlar ödemek durumundas n z. Dünya örneklerine bak ld ğ nda, ilk başta büyük heyecanla başlanm ş ama sonradan çok zarar edilmiş işler. Şu anda sabit fiyatl bir ürün, hem limiti hem fiyat sabit ve y ll k 350-750 lira aras nda değişiyor. Bu primin yar s n devlet veriyor. Tazminat da yüklü tabii. Bunun hesab n yapt k; iki tane hasar nerdeyse bütün pirimi götürüyor. Bu işe aday topu topu 140 bin ya da 150 bin doktor var zaten. Ortalama 300 lira prim yap yor. Toplamda 50 milyon liral k bir pazar. Önemli bir ürün ama mevcut durumda sorumluluğun tan m net değil. Taslak halindeki yeni Ticaret Kanunu’nda sorumluluğun tan m daha netleşiyor. Kim karar verecek daha tam belli değil. Tam anlam yla bulan k su gibi gördük. Asl nda bu tip ürünler güzel, gelişmesi gerekiyor. Ancak eksikleri var. Biraz daha bekleyelim ve gelişmeleri görelim istedik. Gelelim as l konuya... Sat ş süreciyle ilgili bir gelişme var m ? Ortakl kla ilgili Sabanc Holding, 19 Mart’ta stratejik opsiyonlar n değerlendirilmesi konusunda bir duyuru yapt . Şu anda Citigroup ve Ak Yat r m dan şman olarak çal ş yor. Bu konudaki çal şmalar Sabanc Holding’den yürütülüyor. O tarihten bu yana yeni bir aç klama olmad . Ama süreç devam ediyor. KUTU “Kardaki düşüşün nedeni hisse bölünmesi” Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen ilk alt ayl k bilançosundaki kar düşüşünü şöyle aç kl yor: “Aksigorta hisse yap s nda bölünme süreci oldu. Akbank, hisselerini Sabanc Holding’e devretti. Aksigorta’n n geçmişte gelen kar n n çok önemli bir k sm temettü gelirinden kaynaklan yordu. Geçen y l 22 milyon liral k temettü gelirimiz vard . O temettü gelirinden bu y l mahrum kald k. Faiz oranlar ndaki düşüş, faiz geliri kayb na neden oldu. Ama teknik tarafa bakt ğ m zda, faaliyet gelirlerimiz geçen y la oranla daha olumluya gidiyor. Bu da doğru rotada olduğumuzu gösteriyor. İkinci alt ayda da bu politika devam edecek. Eylül sonu itibariyle sektörü ilgilendiren bir karş l k genelgesinin yay nlanmas n bekliyoruz. Sektördeki karş l k ayr ma yöntemleri son birkaç y lda birkaç kez değiştirildi. 30 Eylül 2010’da yeni karş l k genelgesi devreye girecek. Bu genelge şirketlerin çoğuna ilave karş l klar getirecek. Bu da karl l k konusunda sektörü biraz daha zorlayacakt r diye düşünüyoruz. Hem düşen faiz hadleri hem de artan rekabet ve yeni gelen karş l klar nedeniyle 2010’da sektörün zor bir virajdan geçtiğini söyleyebiliriz.” PARA DERGİSİ -Barış Bekar
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)