Türkiye reklamda Yunanistan'ın gerisinde

Türkiye’nin müteahhitlik, finans, tekstil, turizm ve tarım gibi birçok sektörde dünyanın ya da Avrupa’nın ilk 10 ülkesi arasında yer almasına karşın reklam konusunda Batılı ülkelerle kıyaslanamayacak kadar gerilerde olduğunu belirten Reksan Reklam Kurucusu Zafer Orağlı “Yunanistan’da dâhil batılı ülkeler Gayri Safi Milli Hâsılalarının yüzde 2’sini reklam ve tanıtımlara ayırırlarken bu oran Türkiye’de binde 4’ler seviyesinde” dedi.
Türkiye’de kişi başına tanıtım harcamasının yaklaşık 20 Euro olduğunu ancak bunun pek çok Avrupa ülkesinin gerisinde olduğunun altını çizen Zafer Orağlı , “Örnek verecek olursak, ortalama olarak kişi başı tanıtım harcamasının iflas eden Yunanistan’da 230 Euro, Almanya’da ise 244 Euro civarında olduğunu söyleyebiliriz” sözlerini kullandı. 
 Reklam bütçelerinin düşüklüğüne karşın, Türkiye’nin  tanıtım konusunda pek çok AB ülkesinden daha ileri noktada olduğunu kanıtlamış bir ülke olduğunu kaydeden Reksan Reklam Kurcusu Zafer Orağlı, sektör ile ilgili kanunların da AB direktifleriyle çok fazla uyumsuzluk göstermediğini belirtti. Tanıtım sektörünün tüm yatırımının aslında insan olduğunu da dile getiren Zafer Orağlı , “İnsan son derece pahalı bir sermayedir. Çünkü iyi bir uzman için uzun ve köklü eğitimler, iyi organize olmuş ortamlar, tecrübeli eğiticiler gerekmektedir. Ülkemizde üniversiteler başta olmak üzere ulusal ve uluslar arası tanıtım ajansları içinde pek çok profesyonel eleman yetiştirilmektedir. Bu insanların hayal gücü de, çalışma azmi de Avrupalı meslektaşlarımızdan ileri seviyededir diyebiliriz” diye konuştu.

"Tanıtım, harcama değil yatırımdır"

Tanıtımın aslında üretici firma için bir yatırım olduğunu fakat harcama olarak algılandığı sürece geri dönüşünün  çok zor olacağını ifade eden Zafer Orağlı, “Bu tip çalışmaları bir yatırım olarak görüp sürekli ve tutarlı bir şekilde devam ettiren şirketlerin kazancı daha yüksek olacaktır. Türkiye’de tanıtım yatırımlarının oranı aslında oldukça düşüktür. Çünkü önemli olan bu yatırımları milyar dolar olarak telaffuz etmek değil, bu rakamın GSMH’ YA oranını yükseltmektir. Batı ekonomilerinde ya da gelişmiş ülkelerde yüzde 1,5–2 civarında olan tanıtım yatırımlarının oranı Türkiye’de bugün binde 4 civarındadır. Türkiye’de bu oran yüzde 1’lere çıktığı andan itibaren sadece bu sektör değil, tüm ülke ekonomisi kazanacaktır.” dedi.

‘Holdingler Hergün’, ‘Kobiler özel günlerde’

Türkiye’de  2011 de 4.320 milyon TL olan reklam bütçesinin, 2012 de 4.652 milyon TL, 2013’de 5.080 milyon TL,2104’de ise 5.938. milyon TL olarak Gerçekleştiğini belirten Zafer Oraklı yıllara göre bakıldığında her sene ortalama %10 luk bir artış gözlemlendiğini söyledi. Türkiye’de şirketlerin reklam bütçelerini ise, ciro, karlılık, sektördeki yeri-bilinirliği-gücü ve sürekliliği gibi kriterlerin belirlediğini söyleyen Zafer Orağlı  “Holdinglerin 365 gün reklam yapabilme kapasitesine karşın Kobi’ler daha çok açıkta kalan fırsatları değerlendirmeye gayret ediyor. Her ikisi için ayrı ayrı bir tahminden ziyade ikisi arasında ciddi bir fark olduğunu belirtmek daha doğru olacaktır. Holdinglerin onda biri yada yüzde biri kadar reklam harcaması yapan KOBİ’ler mevcut sektörde” sözlerini kullandı.

‘Reklam liderliğinde sektörler sürekli değişiyor’

Reklam verenler sektörel olarak incelendiğinde, Finans, Gıda, İletişim, İçecek, Otomotiv, Elektronik Ev Eşyaları, Kozmetik-Kişisel Bakım, Ev Temizlik Ürünlerinin başı çeken sektörler olduğunu kaydeden Zafer Orağlı, “Mecra bazlı incelendiğinde mecranın özelliğine göre ve elbette dönemsel olarak liderlik bir sektörden diğerine geçiyor” dedi. Zafer Orağlı reklamın önemini bilen şirketlerin yıllık cirosunun %10-15i kadarını reklama ayırırken, reklamı masraf olarak gören firmalarda bu oranın %5 oranını bile bulmadığını söyledi.