<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTürkiye hakettiği notu alıyor mu?----

Türkiye hakettiği notu alıyor mu?

Türkiye hakettiği notu alıyor mu?
16 Eylül 2014 - 12:54 www.finansingundemi.com

Ekonomi yönetiminden gelen eleştirilerin ardından analistler Türkiye'nin hak ettiği notu alıp almadığına dair açıklamalarda bulundu

Cumhurbaşkanı ve hükümetten Türkiye’nin hak ettiği notları almadığı için kredi derecelendirme kuruluşlarına eleştiriler geldi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan “Ekonomik değil, siyasi bir tavır içindeler. Bu tavırlarını sürdürürlerse, ilişkiyi keselim derim" diye konuştu. Başbakan Ahmet Davutoğlu Türkiye’nin hak ettiği notu almadığını söyledi. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da hem Başbakan hem de Cumhurbaşkanı’nı destekleyen açıklamalar yaptı.

Ekonomistler CNBCe.com'a Türkiye’nin mevcut kredi notu durumunu ve Türkiye’nin kredi kuruluşlarıyla ilişkisini değerlendirdi. İşte yorumlar:

ÖZAVCI: YATIRIM YAPILABİLİR NOTUNUN KAYBI HAKSIZLIK OLUR

Meksa Yatırım Menkul Değerler Genel Müdür Yardımcısı Figen Özavcı, “Derecelendirme kuruluşlarının bize “yatırım yapılabilir ülke” notunu vermekte geciktikleri doğrudur. Avrupa’da krizin derin olduğu dönemde bize bu notu vermekte imtina etmişlerdi. Şu an iki derecelendirme kuruluşundan (Fitch ve Moody’s) “yatırım yapılabilir ülke statüsü”ne sahibiz. Bu kuruluşlar belli risk başlıklarını inceleyerek ülkelere bu notu veriyor. Kısa kısa bu başlıklara göz atarsak; Politik risk (yönetim biçimi, siyasi partileri, hükümet krizleri, demografik, etnik ve dinsel yapı), ülke riski (ekonomik risk, devlet harcamalarında etkinlik, ülke kaynakları), borcunu ödeyememe riski (default riski) mikro ekonomik risk, ekonomik riskler (döviz kuru riski, transfer riski). Görüldüğü üzere bir ülkeyi iğneden ipliğine kadar inceledikten sonra not veren bu şirketler bu yukarıda sıraladığım başlıkların herhangi birinde değişiklik olması halinde yatırımcıları uyarmak adına rapor yayınlarlar. Yılın önceden belirlenen dönemlerinde verdikleri notu gözden geçirirler. Son dönemde ülkemizde gerek siyasi gerekse jeopolitik yaşanan gelişmeler bu kuruluşların sıklıkla bilgi raporu göndermelerine neden oldu. Geldiğimiz noktada Türkiye dış finansman ihtiyacı olan bir ülke. Bu notların verilmek üzere olduğu dönem ülkemize sermaye girişi yaşandı. Giriş yapan fonların bir kısmının prosedürü “yatırım yapılabilir ülke notu” şartını barındırırken bazılarında bu şart yok. Ancak ne olursa olsun not kaybedildiğinde bir çıkış yaşanacağı aşikar. Derecelendirme kuruluşlarının son dönemde risk gördüğü (kabine, dış ticaret, Merkez bankası para politikası) ve açıkladığı konularda riskler aşağı çekildi. Bu açıdan bakıldığında Türkiye’nin şu an kredi notunu kaybetmesi haksızlık olacaktır. Son olarak bu kuruluşlar ile ülkelerin ilişiğini kesmesi bir şey ifade etmez. Bu kuruluşlar yatırımcılara ilişiği olmayan ülkeler hakkında bilgi verip yayınlamaya devam ediyor. Bunun en iyi örneği ilişiğimizi kestiğimiz kurum S&P bizimle ilgili hali hazırda rapor yayınlıyor ve açıklama yapıyor” dedi.

USKUAY: SICAK PARA OLDUĞU SÜRECE NOT KORUNABİLİR

Global Menkul Değerler Strateji Müdürü Gökhan Uskuay, “Türkiye kendi kendini derecelendirerek kendi planını yapıyor. Bu kredi kuruluşlarının bazı alıcıları var. Bazı yatırım bankaları Türkiye’ye yatırım konusunda bu kredi kuruluşlarının notlarına bakarak hareket ediyor mesela. Biz ilişkimizi sonlandırsak da onlar bizi değerlendirmeye devam edecek. Türkiye’nin verdiği tepki sonrasında arkasından gelen ülkeler olursa kredi kuruluşlarına etki eder ve belki bir değişiklik olur ama Türkiye tek kalırsa, olmaz. Hem Cumhurbaşkanı, hem Başbakan hem de Babacan’dan gelen açıklamaların hepsi derecelendirme kuruluşlarına yönelik lobi faaliyetleri gibi. Şu anda etkin şekilde uyguluyorlar. Ekim ayında Fitch’in değerlendirmesine yaklaştığımızda bu faaliyetler artabilir, lobi daha baskın hissedebiliyor. Moody’s’in değerlendirmesinin geleceği Aralık’ta da yine hissettirebilir. Kredi derecelendirme kuruluşlarıyla ilişkileri iptal etmek, baskı yaratmak adına yapılabilir ve bu lobi faaliyeti netice verebilir. Şu andaki notumuza gelince, sıcak para olduğu sürece idare eder, olmadığı sürece idare etmez. Ekonomide sıcak para bağımlılığı devam ediyor. Sıcak para konusunda en kırılgan ülkeyiz hâlâ. Sıcak para olduğu bu notlar korunabilir ancak sıcak para olmadığı sürece sürdürülebilir değil” dedi.

ÜMİT: İLİŞKİNİN KESİLMESİ TÜRKİYE’Yİ ETKİLER

Destek Menkul Değerler Analisti Eren Can Ümit, “Kredi derecelendirme kuruluşları yıllardır süren sorunların başında geliyor. Kredi kuruluşları hiçbir zaman hükümetleri memnun etmedi ama bu kuruluşların dikkat çektiği cari açık önemli bir kriter. Cari açıkta en kırılgan ülkelerden biriyiz kendi kulvarımızda. Kredi kuruluşları zayıflığın en önemli göstergelerinden biri ve ilişkinin kesilmesi kredi kuruluşlarının değil Türkiye’nin zararına olur. Yatırımcılar, hareket etmeden önce paralarını aktaracakları ülkelerin kredi notlarına bakıyorlar ve en az iki ülkeden yatırım yapılabilir notu olmasına dikkat ediyorlar. İlişkinin kesilmesinde bile not vermeye devam edecek. Bu yüzden ilişkinin kesilmesi Türkiye’nin yurt dışındaki görünümünü zora sokar. Yönetimden gelen bu açıklamaların uyarı olduğunu düşünüyorum. Gerçekten de böyle yapacaklarını düşünmüyorum. Türkiye’nin şu anda iki kuruluşla anlaşması var zaten. Onlar not vermeye devam edecek. İki negatif ve bir durağan. Yatırım yapılabilir durumdayız. Ancak ortada Merkez Bankası’nın bağımsızlığının tartışması var. MB bağımsız mı değil mi? Bağımsız olmayan bir MB algıyı etkiler. Kredi kuruluşları da buna dikkat çekiyor. Şu anda kredi notunun değişmesini beklemiyorum ama 3 Ekim’deki Fitch toplantısında görünümün durağandan negatife çekilmesini bekliyorum. Kısa vadede yatırım notu korunur, orta vadede değişiklik bekliyorum” dedi.

YILMAZ: GÖRÜNÜM DURAĞAN OLMALI

Phillip Capital Yurtiçi Piyasalar Müdürü Oğuz Yılmaz, “Türkiye şu anda yatırım yapılabilir seviyede durağan görünüm olması gerektiğini düşünüyorum. Görünümü negatife düşürmenin biraz Türkiye’nin çevresindeki gelişmelerden dolayı erken bir karar olduğunu düşünüyorum, negatife düşürme konusunda kredi derecelendirme kuruluşlarının erken bir karar vermiş olduğunu düşünüyorum” dedi.

TÜRKİYE'NİN NOTU

Moody's ve Fitch, Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" olarak değerlendiriyor. Kredi notunun görünümü ise Fitch tarafından "durağan", Moody's tarafından ise "negatif" olarak tutuluyor.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)