Türkiye endüstriyel otomasyonda üs olabilir

Pandemiyle büyümesi daha da hızlanan endüstriyel otomasyon pazarı, çok güçlü talebe rağmen darboğazlara takılıyor ve siparişlerde büyük bir yığılma yaşanıyor. The Insight Partners’ın yayınladığı güncel bir raporda endüstriyel otomasyon pazarının bu yıl 140 milyar doları aşması, 2028 itibariyle ise 234 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Pazarın en büyük oyuncularından Rockwell Automation, sektörün büyüklüğünün 150 milyar dolara ulaştığını belirtiyor. Sektörün 2021-2028 arasında beklenen ortalama bileşik yıllık büyüme hızı (CAGR) yüzde 7,6.

EMEA’da sipariş %55, satış %5,9 arttı, talebe yetişemiyorlar

Tüm dünyada robotlardan, bilgisayarlara, bilişim teknolojilerinden akıllı yazılımlara, sanayilerde dijitalleşme deneyimi getiren pazar, aslında çok güçlü talep olmasına rağmen, büyük bir sipariş yığılması ile karşı karşıya. Küresel endüstriyel otomasyon pastasını Siemens, ABB, Honeywell gibi oyuncularla paylaşan Rockwell Automation’ın EMEA Başkanı Susana Gonzalez, DÜNYA’ya yaptığı açıklamada, Türkiye’nin de bulunduğu EMEA bölgesinde ilk çeyrekte (2. mali çeyrekte) siparişlerin geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 55, satışların yüzde 5,9 arttığını” söylüyor. Bu yıl toplam siparişleri 10 milyar dolara yaklaşan şirket, EMEA bölgesinde iki haneli büyümeye devam ediyor. Türkiye de şirketin 2020 EMEA büyüme şampiyonu. Gonzalez’in İstanbul’da gerçekleşen yuvarlak masa toplantısında verdiği bilgilere göre, Asya Pasifik’te sipariş yığılması daha da ağır: Siparişlerdeki artış yüzde 69,9; satışlardaki artış yüzde 9,3. Aynı dönemde Kuzey Amerika siparişlerindeki artış yüzde 26; satışlar ise yüzde 3,2 arttı. Latin Amerika’da sipariş yüzde 28 artarken, satış büyümesi yüzde 12,9.

Hisseleri New York borsasında işlem gören şirketin CEO’su Blake Moret, 2. çeyrek finansal sonuç toplantısında “tüm sektörlerde, tüm bölgelerde ve tüm ürün ve hizmet çeşitlerinde geniş tabanlı bir talep büyümesi olduğunu, tüm iş segmentlerinde çok büyük sipariş birikmeleri yaşadıklarını, tedarik zinciri kısıtlamalarının ve beraberinde getirdiği maliyet enfl asyonunun satışları baskıladığını” söyledi.

Gelecek birkaç yılda 9 milyar dolarlık bir şirket olmayı hedefl ediklerini aktaran Rockwell Automation EMEA Başkanı Gonzalez, tedarik zincirlerindeki sıkışmaların, enerji ve navlun maliyetlerindeki artışın, sipariş birikmelerine neden olduğunu aktarıyor ve öngörülerini şöyle paylaşıyor:

 “2022'nin ikinci çeyreğinde satışları etkileyen değişken bir küresel tedarik zinciri ortamına rağmen, dünyadaki tüm büyük son pazarlarda ve bölgelerde son derece güçlü talep görmeye devam ettik. Siparişler 10 milyar dolara yaklaştı.

 “2022 için tüm bölgelerde satış büyümesi bekliyoruz, toplam satış büyümesinin yüzde 11 ila 15 aralığında olacağını öngörüyoruz.”

 “Sermaye yatırımları, otomasyon ve dijital dönüşümün artan önemi, özellikle yazılım ve hizmetlerdeki güçlü talep, hem bu yıl hem de sonraki yıllar için pazardaki hızlı büyüme adına önemli bir potansiyeli işaret ediyor.”

"Avrupa Birliği’nin dijitalleşmeye yapacağı 300 milyar dolar yatırım da pazarın büyümesinde etkili olacak."

"Petrol ve doğalgazda yaşanan darboğaz ve fiyatların artması, bu alanda otomasyon yatırımlarını daha da hızlı artırıyor."

"Türkiye, Rockwell ve makine inşa sektörünün gücüyle bölgesel üs olabilir"

Geliştirdiği otomasyon ve dijitalleşme çözümleriyle küresel otomasyon pazarının en büyük oyuncularından olan ABD merkezli Rockwell Automation, 2022’de Anadolu’daki faaliyetlerini büyütmek için vites yükseltiyor. 2020 yılında şirketin EMEA bölgesinin büyüme şampiyonu olan Rockwell Automation Türkiye, distribütörü AB Market Otomasyon ile İstanbul, Bursa, Gaziantep ve İzmir’de devam eden operasyonlarını, bu yıl sonuna kadar Ankara ve Konya’daki yapılanmalarııya genişletiyor. Pandemi sonrası yeni dünya düzeninde Türk sanayisi için çok önemli fırsatlar olduğuna dikkat çeken Rockwell Automation Ülke Direktörü Ediz Eren, “Dünyada oyunun kuralları baştan yazılıyor. Küresel rekabet, bu yeni oyunun en büyük belirleyicisi. Oyun dışında kalmamak ve rekabet avantajı yakalamak için endüstriyel otomasyona yatırım yapmak artık bir tercih değil zorunluluk haline geliyor. Çünkü üretimde dijitalleşme ve otomasyonun ağırlıkta olduğu bir gelecek bizi bekliyor. Türkiye üretim kasları güçlü bir ülke. Özellikle makina inşa sektörü (OEM’ler), Türkiye için çok değerli bir ihracat kaynağı. Ancak ülkemizde teknik alt yapısı çok yüksek makina üreticilerimizin çok azı global pazarda kendilerine yer bulabiliyor. Türkiye sanayinin her alanında dijitalleşme ve otomasyon konusunda sağlam adımlar atarak, 150 milyar dolarlık dünya otomasyon pazarında Çin’in başı çektiği dünya klasmanında yer alabilecek ve bölgesel bir üs olabilecek potansiyele sahip. Biz de özel ürün, yazılım, hizmet ve teknolojilerimizle kendilerini geleceğe hazırlamak isteyen üreticilere dönüşümün yolunu açıyoruz” dedi.