Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Stagflasyon, durgunluk anlamına gelen 'stagnation' sözcüğü ile enflasyon sözcüğünün bir araya getirilmesiyle türetilmiş bir bileşik sözcük.
Enflasyon içinde durgunluk anlamına gelmek üzere ekonomide enflasyon olgusuyla birlikte ortaya çıkan sıfır dolaylarındaki büyüme halinin tanımlanmasında kullanılıyor.
Stagflasyon, ekonomik dengesizlik hallerinin en zor giderilebilenlerinden birisi olarak kabul ediliyor.
Bir yandan enflasyonu düşürmek, bir yandan büyümeye geçmek, bir yandan da bunlara eşlik edecek olan işsizlik artışını engelleyip istihdamı artırabilmek birbiriyle çelişen hedefler olarak ortaya çıkıyor.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında 1948'de enflasyon (TEFE) yüzde 7,5'e yükselmişken, GSYH yüzde 0 büyümede kalmıştı. 1991 yılında ekonomi yüzde 0,4 büyürken enflasyon (TÜFE) yüzde 71,1'e çıkmıştı.
2008'de yüzde 0,8'e düşen büyüme ve yüzde 8,1'e varan enflasyon ile Türkiye ekonomisi stagflasyona yaklaşmıştı.
Türkiye ekonomisi, yaşadığı bu stagflasyon deneyimlerinden genellikle hızlı bir biçimde çıkmayı başarabiliyor.
Şimdiye kadar yaşanan deneyimlere bakarsak Türkiye ekonomisinin, bir yılda ortaya çıkan stagflasyon olgusunu genellikle bir sonraki yılda atlatabildiğini, krizden hızlı bir çıkış gerçekleştirebildiğini görüyoruz.
2019'da stagflasyon olgusu yeniden karşımıza çıkabilir
Türkiye ekonomisinin bugünkü gidişine bakılırsa 2018 yılının son çeyreğinden ya da 2019 yılının ilk çeyreğinden başlayarak yeni bir stagflasyon olgusuna girmesi olasılığı karşımızda duruyor.
Önce mevcut görünümü ve gidişe ilişkin tahminleri ortaya koyan bir tablo yapalım.
IMF'nin 2019 büyüme tahmini yüzde 0,4 ve enflasyon tahmini yüzde 15,5.
Eğer IMF'nin bu tahminleri gerçekleşirse 2019 yılında stagflasyonla tekrar karşılaşacağız demektir.
Şimdi de bu iki tabloyu grafik haline getirelim:
Grafiklerin ortaya koyduğu sonuca göre hükümet 2019 yılında yüksek enflasyon ve yüksek işsizliğe karşılık düşük de olsa pozitif bir büyüme beklemekte, Türkiye'nin stagflasyona girmeyeceğini tahmin etmektedir.
IMF ise benzer biçimde 2019 yılında yüksek enflasyon ve yüksek işsizlik beklerken büyümenin sıfır dolayında olacağını, dolayısıyla Türkiye'nin stagflasyona gireceğini tahmin etmektedir.
Stagflasyonla mücadele
Ekonomik krizlerde hangi ekonomi politikasının seçilip uygulanacağı konusu krizin çeşidine, derinliğine ve ülkenin ekonomik ve sosyal koşullarına yakından bağlıdır.
Bazı hallerde maliye politikası, bazı hallerde para politikası, bazı hallerde heterodoks ekonomi politikası araçlarının devreye sokulması, bazı hallerde ise bu politikaların bir arada birbirini destekleyecek biçimde uygulanması gerekebilir.
Öte yandan bu gibi ekonomik krizlerde beklentilerin olumsuz görünümden olumlu görünüme çevrilebilmesi de büyük önem taşır.
Bu gibi durumlarda beklenti yönetimi etkin bir politika aracı olarak kullanılabilir.
Türkiye ekonomisi, bugünkü görünümü itibariyle stagflasyona doğru gidiş içinde görünüyor.
Bu gidişi durdurabilmenin ve hasarı mümkün olacak en düşük düzeyde tutabilmenin bir yolu da olumsuz hale gelen piyasa beklentilerini tersine çevirebilmekten geçiyor.
2018 yılbaşında 161 olan Türkiye'nin ülke riskini gösteren CDS primi, yıl içinde 570'lere kadar yükselmişti.
Bugünlerde 390 dolayında seyrediyor.
Demek ki, Türkiye'nin riskleri olağan dışı bir biçimde artmış ve sonra gerilemiş olsa da yılbaşındaki düzeyine inememiş.
Bu risk artışının bir bölümü dış dünyadan geliyor olsa da daha büyük bir bölümü Türkiye'nin yaklaşımlarından kaynaklanıyor.
O halde piyasada oluşan olumsuz beklentileri kırabilmenin ilk yolu içeriden kaynaklanan risk artırıcı eylemlerden ve açıklamalardan vaz geçmek olmalı.
Bunu, ekonomiyi düzeltecek maliye ve para politikası uygulamaları izlemeli.
Merkez Bankası'nın faiz artırımıyla sonsuza kadar devam etmek mümkün değil.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.