<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkTürkiye büyüdükçe Akbank da büyüyor----

Türkiye büyüdükçe Akbank da büyüyor

Türkiye büyüdükçe Akbank da büyüyor
22 Ekim 2012 - 14:49 www.finansgundem.com

Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer, "Türkiye büyüdükçe Akbank'da büyüyor" dedi

Dünyanın en saygın ve etkili ekonomi yayınlarından Wall Street Journal, Türkiye ekonomisinin büyüme sürecini ve önümüzdeki döneme ilişkin risk ve fırsatları Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer ile yaptığı röportajda değerlendirdi.
Wall Street Journal, tam sayfasını ayırdığı “Pazartesi Röportajı” köşesinde Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve Murahhas Üyesi Suzan Sabancı Dinçer’e ve Türkiye ekonomisi ile ilgili değerlendirmelerine yer verdi. "Akbank Türkiye ile beraber yükseliyor" başlıklı röportajda, Suzan Sabancı Dinçer’in Türkiye ekonomisinin büyüme sürecine ve önümüzdeki döneme ilişkin risk ve fırsatlara ilişkin değerlendirmeleri yer aldı.
Emre Peker ve Joe Parkinson imzalı röportajda, Türkiye’nin, Suzan Sabancı Dinçer’in 30 yıllık kariyeri boyunca, siyasi ve ekonomik krizlere açık, geride kalmış bir ekonomiden bölgesel bir güç haline dönüştüğü belirtilirken, 2011 yılında yüzde 8.5 ile Çin ve Arjantin'den sonra en hızlı büyüyen ekonomi olma başarısı gösterdiği vurgulanıyor.
Sabancı Dinçer’in “Türkiye büyüdükçe Akbank da büyüyor. Ülkemiz büyük hedeflere ve yüksek bir özgüvene sahip. Bu kapsamda bankacılık faaliyetlerimiz için de çok büyük bir potansiyel olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verilen röportajda şöyle deniliyor: "Suzan Sabancı Dinçer, ekonomik manzaranın çok daha fazla büyüme potansiyeli barındırdığına işaret ediyor ancak Türkiye'nin büyüme sürecinin bazı riskler içerdiğini de belirtiyor. Sabancı Dinçer, cari açığa ve düşük iç tasarrufa bağlı olarak yerel fonlama olanaklarının kısıtlı olmasına dikkat çekiyor”.
Türkiye ekonomisindeki potansiyelin Ortadoğu’ya ilişkin kaygıları geri plana ittiği belirtilen röportajda, Türkiye’de finansal piyasaların Suriye'de yaşanan gelişmelerden etkilenmediğine de işaret ediliyor. İstanbul Menkul Kıymetler Borsası endeksinin yılbaşından bu yana yüzde 37.5 yükseldiğine, aynı dönemde Akbank hisselerinin de yüzde 38.5 artış gösterdiğine dikkat çekilirken Suzan Sabancı Dinçer'in şu sözlerine yer veriliyor: "İMKB 30 şirketleri söz konusu olunca, yatırımcıların Suriye'deki gelişmelerden etkilenmedikleri görülüyor. İMKB 30 içinde yer alan şirketler yabancı yatırımcılar için hala cazip. Bilançolarımızın kalitesi ve güçlü iş hacmimiz sebebiyle yabancı yatırımcılar daha çok uzun vadeli fotoğrafa bakıyor."
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşlarının, Türkiye'nin kredi notu konusundaki yaklaşımlarına da yer verilen haberde, Suzan Sabancı Dinçer’in şu değerlendirmesine yer veriliyor: "Eğer Türkiye yatırım yapılabilir notunu alırsa, ekonomi önemli bir sıçrama yapacaktır. Finansal istikrar sürdüğü sürece, büyük olasılıkla notumuz yükselecektir. Piyasalar bu nedenle Türkiye konusunda bu kadar iyimser".
Suzan Sabancı Dinçer’in 2001 krizi deneyimlerinden yola çıkarak “sürdürülebilirlik” kültürü ve ihtiyatlılık konusundaki düşüncelerine de yer verilen haberde “2001 krizi öncesindeki dönemde kurum olarak bazı bankacılık ürünlerinde agresif bir politika izlemediğimiz için eleştirildiğimiz günleri hatırlıyorum. Kriz sonrasında haklı olduğumuz ortaya çıktı. Karlılık tabii ki önemli, ancak sürdürülebilirlik de bir o kadar önemli” sözleri yer alıyor.
Sabancı Dinçer’in sürdürülebilirlik konusundaki görüşlerinin, Türk hükümeti ve Merkez Bankası yetkililerinin ekonomik büyümenin yüzde 5 seviyesinde tutulması ve ülkeye uzun vadeli sermaye çekilmesi hedefleriyle de paralellik gösterdiği belirtilen haberde, önümüzdeki döneme ilişkin dikkat edilmesi gereken iki konunun cari açık ve kısa vadeli yabancı sermaye ihtiyacı olduğu vurgulanıyor. Yüzde 7,5 düzeyinde bir cari açık oranının ekonomistler tarafından hala yüksek bulunduğu belirtilirken, oranın GSMH’nin yüzde 4’ü seviyesine gerilemesi gerektiği belirtiliyor.
Röportajda “Akbank ve Türk bankacılık sektöründeki diğer kuruluşlar ekonomiye sermaye enjekte etmek için iyi bir durumda bulunuyorlar. Yüzde 17 gibi yüksek bir sermaye yeterlilik oranı ve 7’ler seviyesindeki düşük bir kaldıraç oranı ile, Akbank, çok güçlü bir bilançoya ve uluslararası sermaye piyasalarından kolaylıkla borç alabilme kabiliyetine sahip” diyen Suzan Sabancı Dinçer, “bankalar olarak güçlü bilançolarımız ve ekonomimizin artan itibarı sayesinde, daha uzun vadeli ve avantajlı fon kaynakları sağlamalıyız. Bu sayede Türkiye’nin ihtiyacı olan proje finansmanı faaliyetlerini desteklemeye devam edebiliriz” şeklinde devam ediyor.
Haberde, son 25 yılda pek çok çalkantılı dönemden geçtiklerinin altını çizen Suzan Sabancı Dinçer’in “Türk bankacıları olarak çok şanslı olduğumuzu düşünüyorum. Çok dinamik bir sektörde çalışıyoruz. Her anımız dolu dolu geçiyor” sözleri yer alıyor.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)