<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTürkiye bu borcu rahat öder!----

Türkiye bu borcu rahat öder!

Türkiye bu borcu rahat öder!
25 Temmuz 2016 - 07:28 www.finansingundemi.com

Kredi notunu acele ile düşüren kredi derecelendirme kuruluşunun not düşürme gerekçesinde yer alan kısa vadeli borç Türkiye'nin rahatça ödeyebileceği bir tutar... Ayrıntıları Milliyet ekonomi yazarı Güngör Uras yazdı...

Başarısız darbe girişiminin ekonomiye etkileri belli olmadan, ekonominin darbe girişimine tepkisi açıklığa kavuşmadan kredi derecelendirme kuruluşlarından biri (S&P) notumuzu kırdı. Diğer ikisi kırmaya soyundu.

Geçen hafta sonu bu konudaki gelişmeleri değerlendiren İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, “Kredi derecelendirme kuruluşlarının objektif, sadece teknik analizlere dayalı kararlar veren tarafsız kuruluşlar olmadığını bilelim. Politikadan etkileniyorlar. Daha neyin, ne olduğu belli değilken politik gelişmelere bakarak not düşürüyorlar“ dedi.

Sonra da ekledi: “Kredi notu ülkenin borçlanma maliyetini, borçlanma vadesini, borçlanma kalitesini belirliyor. Kolay kaybediliyor, ama kolay geri alınamıyor. 1994 yılında ‘yatırım yapılabilir’ ülke notunu kaybettik. İki kuruluştan not alabilmek 2013 yılına kadar 19 yıl sürdü.” İşte bu nedenle kredi notu önemli.

Borç ‘atla deve’ değil

Kredi notunu acele ile düşüren kredi derecelendirme kuruluşunun not düşürme gerekçesinde, politik değerlemelerden sonra yer alan teknik değerlemede, ülkenin kısa vadeli borcunun yenilenmesinde, güçlük yaşanacağı, Merkez Bankası’nın 30 milyar dolar dolayındaki net rezervi ile borçların yenilenmesinde güçlükle karşılaşabileceği vurgulanıyor.

Türkiye’nin kısa vadeli borcu 168 milyar dolar. Bu toplam kısa borcun 100 milyar doları bankaların borcu, 63 milyar doları özel sektör kuruluşlarının, 5 milyar doları kamunun ve Merkez Bankası’nın kısa vadeli borcu.

Bu borçların vadesi hemen gelmiyor. 12 ay boyunca vadeleri geldikçe her ay 5 veya 6 milyar dolar borç ya ödenecek, ya da yenilenecek.

Burası çok önemli... Öyle bir hava yaratılıyor ki, yabancılar 168 milyar dolar kısa vadeli borcu “yarın isteyecekler”, biz ise ödeme yapmak için para bulamayacağız, Merkez Bankası’nın döviz rezervleri de bu borçları ödemeye yetmeyecek. Böyle bir şey yok.

İş Bankası Genel Müdürü, 168 milyar dolarlık kısa vadeli borcun yapısını NTV’de Servet Yıldırım ile söyleşisinde anlattı.

- Borç 168 milyar dolar, Merkez Bankası’nın net rezervi 30 milyar dolar. ‘Bu rezervle bu borç ödenemez’ diye bir değerleme yapılamaz.

- Toplam 168 milyar dolar borcun 100 milyar doları bankaların borcu. Bunun tamamı dışarıdan alınan kredi değil. Sadece 50 milyar doları dışarıdan alınan kredi. Bir yılda yenilenecek kısım budur. Kalanı bankalarda tutulan yurtdışı kaynaklı mevduat.

- Bankacılık kesiminin kısa vadeli 100 milyar dolar yükümlüğüne karşı; (1) Bankaların Merkez Bankası’nda zorunlu karşılık olarak tuttukları 40 milyar dolar döviz likiditesi var. (2) Bankaların döviz depoları piyasasında 50 milyar dolar limiti var. Merkez Bankası bu limiti artırabileceğini açıkladı.

- Özetle bankalar 100 milyar dolarlık yükümlülükleri bir günde ödemeyecekler. Tamamı geri istense, krediler yenilenmese de bankaların 100 milyar doları karşılayacak döviz imkânları var.

Borç rakamları şeffaf

- Gelelim finans sistemi dışındaki kısa vadeli borca, özel sektörün 63 milyar dolarlık borcuna... Özel sektörün kısa vadeli borcunun tamamı kredi değil; (1) 30 milyar doları kredi, (2) 33 milyar doları mal ticareti ile ilgili, ithalattan kaynaklı, karşılığında mal olan, ticari borçlar.

- Bütün bunların ne olduğuna bakmadan alt alta toplayarak, “kısa vadeli borçlar için ülkeden yarın ‘pat diye’, 168 milyar dolar çıkacak, alacaklılar kapıya dayanacak, Merkez Bankası’nın net rezervi ise sadece 30 milyar dolar” şeklinde değerleme yapmak, yanlış bir değerleme.

- Türkiye’nin borç rakamları şeffaf olduğuna göre, bu tür olumsuz değerleme ancak kötü niyetli ve politik yaklaşımla yapılabilir.

Ne var ki, kredi değerleme kuruluşlarının değerlendirmeleri ülke için önem taşıyor. Bu değerlemeleri yok sayamayız. Onun için “Ne yaparlarsa yapsınlar” diyemeyiz. Kredi derecelendirme kuruluşlarının not kırmalarını engellemek, kırılan notu yükseltirmek için çaba göstermeye mecburuz.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)