Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Konut satışlarında artış yaşanıyor. Ancak ilk satış değil ikinci el satış daha fazla gerçekleşiyor. Konut kredilerinde vadelerin 20 yıla kadar uzatılması da ilk satışların artırılması adına yapılmış bir girişim. Dünya Gazetesi yazarı Alaattin Aktaş konuyu köşesine taşıdı.
İşte o yazı:
Geçen yıl Türkiye genelinde 1 milyon 341 bin konut satıldı ve böylece yıl bazında bir rekor kırıldı. 2015'e göre yüzde 4 oranında artış sağlandı.
Bu veriler yeni değil, açıklanalı birkaç hafta oldu. Konut satışına açıklamanın yapıldığın günlerde değinmiştik ama üstünde özellikle durmak istediğimiz bir detaya gündemin yoğunluğu yüzünden bugüne kadar eğilme fırsatı bulamamıştık.
O detay, satışın "ilk satış ve ikinci el satış" ayrımı... Bu ayrıma göre satışın nasıl seyrettiği, ilk ve ikinci el satışın toplamda aldığı payın seyri...
Toplam konut satışının 1 milyon 341 bini bulmasının da, rekor kırmasının da hiç önemi yok aslında. Siz hiç ikinci el otomobil satışlarının ne kadar arttığından yola çıkılarak otomotiv sanayindeki gelişmeye vurgu yapıldığını gördünüz mü... Aynı durum inşaat sektörü için de geçerlidir.
Yirmi yıl, otuz yıl önce yapılmış ve bunca zamandır kullanılan bir konut belki üç kez, belki beş kez el değiştirmiştir; gelecekte de değiştirecektir. Şimdi bu konutun el değiştirmesinin ekonomiye nasıl bir katkısı olabilir ki... Katkı, olsa olsa aldığı fiyatın çok üstüne satabiliyorsa satıcı için söz konusudur.
Önemli olan ilk satıştır
Geçen yılki 1 milyon 341 bin satışın 632 binini ilk satış, 710 binini ikinci el satış oluşturdu. 2015 yılına göre ilk satış yüzde 5.5, ikinci el satış yüzde 2.8 arttı.
İlk satıştaki artış daha hızlı olmakla birlikte görüldüğü gibi ikinci el satış hala daha fazla. Geçen yılki her 100 satışın 47'si ilk, 53'ü ikinci el satıştı.
İşte bizim bu dengeyi tersine çevirmemiz gerekiyor. Yirmi yıla uzayan kampanyaların amacı da bu zaten. İlk satışları olabildiğince artırmak ve en bir milyon olduğu tahmin edilen konut stokunu eritebilmek...
Konut stokunun miktarını tam olarak bilemiyoruz; çünkü konut satışına ilişkin istatistikler 2013'ten sonrası için tüm Türkiye'yi kapsayacak şekilde tutuluyor. Daha önceki istatistikler yalnızca il merkezleri ve merkez ilçe bazında tutulmaktaydı.
Dolayısıyla konut stokunu tahmin açısından belediyelerin verdiği yapı kullanma izin belgesi kapsamındaki daire sayısıyla ilk el konut satışını karşılaştırmak ancak 2013 ve sonrası için mümkün. Kullanım izni verilen dairelerin mutlaka o takvim dönemi içinde satılması elbette söz konusu olmaz ama bir fikir vermesi açısından bu karşılaştırma yapıldığında 2013, 2014 ve 2015 yılları toplamında 562 bin adetlik bir stok artışı görüyoruz.
2016 yılının son çeyreğine, dolayısıyla yılın tümüne ilişkin yapı kullanma izni verileri henüz açıklanmış değil. Ama 2016'da da en iyi ihtimalle 100 bin dolayında bir stok artışı söz konusu olabilir. Böylece son dört yılda oluşan stok 650-700 bin arasında bir düzeye ulaşabilir.
Bu stok, böbrek taşı gibi sancı yapar!
İnşaat sektörü milyon dolayındaki bu stoku kaldıramaz, kaldıramıyor da zaten. Bu konutlar peynir ekmek gibi satılabiliyor olsaydı sanıyor musunuz ki böyle yirmi yıla uzayan, faizsiz dönemin beş yıla çıkarıldığı kampanyalar düzenlenirdi!
Dağı taşı konutla doldurmanın bir faturası olacaktı ve şimdi o fatura kesiliyor. Henüz faturanın tüm boyutunu da görmüş değiliz. Umalım altından kalkmakta zorlanacağımız bir yükle karşılaşmayız...
Türkiye, akıllara yeni mi geldi!
Hani klasik esnaf yaklaşımıdır, bir şey almak istersiniz, hayatınızda ilk defa karşılaştığınız satıcı "Sana bir şeyler yaparız abi ya da abla" der ya; şimdi çoğu müteahhidin "Türkiye için" gibi sloganların "arkasına sığınarak" yaptığının da küçük esnaf yaklaşımından farkı yok.
Bazı bankaların desteği alınmış ve konut satışında vade yirmi yıla kadar uzatılmış. Beş yıla kadar da hiç vade farkı uygulanmayacakmış, yani faiz sıfır olacakmış.
Ne kadar güzel değil mi, dar gelirli vatandaş böylece kira öder gibi konut sahibi olabilecekmiş.
Dar gelirli, örneğin asgari ücretli, haydi asgari ücretliden vazgeçtik şöyle aylık 3 bin lira dolayında gelirli ve yine varsayalım iki çocuklu bir aile 1+1 konuta "300 bin liradan, 400 bin liradan başlayan" fiyatlarla talip olsun, bu konutu alabilsin, bu konuta sığabilsin ve güle güle otursun!
"Konutta büyük kampanya" diye lanse ettiğimiz gerçek bu. 300 bine, 400 bine biraz daha büyük konut projeleri de var elbette ama genel durum böyle. Ortalama gelire sahip Türk halkının yanından bile geçemeyeceği rakamlar söz konusu. Ama belki bu rakamlardan konut satmak isteyenler de ortalama gelire sahip Türk halkına hitap etmiyorlardır zaten...
herkes (demet akalinda ogrense keske herkez degil herkes oldugunu) ev sahibi olsa keske.
Birileri tasiyacak bu yuku bu kadar doldurursan istanbulu boyle hesap yaparsin 3!5.7 oynatin fatih hjoca gibi cozukur
Bu verileri sadece İstanbul'a indirgendiğinde rakamlar nedir acaba?
kamuoyundaki ortak kanaat ev fiyatlarının en az yüzde 25-30 yüksek olduğu yönündedir. bu durumda arz edenler mecburen malın fiyatını düşecekler..vade ve faizin hiç bir önemi yok.
stok eritmek bir yana daha fazla kar amaçlanıyor, faiz düşürülüyor ancak karşılaştırıldığında fiyatların da artırıldığı gözlemleniyor. 240 ay vade gibi bir ödeme planı faiz yükünü oldukça artırmaktadır. Optimum süre 5 yıl. Ayrıca taksitli alınacak konut neredeyse yok 3+1 1 mio civarında olan projeden taksitle alan geleceğini ipotek vermiş olur ki ayrıca iş sahibi olunacağının garantisi de yok. Zaten amaç yazıda belirtildiği gibi orta gelirli insanlar değil.
ülkedeki bu ortalama gelirler ile bu fiyatlarda daire alınmaz..nokta.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.