Tuğçe Kazaz'dan Süleyman Şah yorumu
Süleyman Şah Türbesi'nin yerinin değiştirilmesine ilişkin olarak eski manken Tuğçe Kazaz açıklama yaptı
Tuğçe Kazaz, Şah Fırat Operasyonu ile hükümeti eleştiren muhalefet partilerine 'Bu türbe üç kere taşındı. Eğer bugün çok sevdiğimiz Mustafa Kemal Atatürk bu karara imza atmış olsaydı aynı şekilde aynı tepkiyi verir miydiniz?' dedi.
Ünlü manken Tuğçe Kazaz muhalefetin muhalefet olmaktan çıktığını ifade ederek, 'Hükümete nasıl yüklenirim'in peşinde olduğunu ve yaptığının vatan sevgisi olmadığını dile getirdi. Kazaz, muhalefete Süleyman Şah Türbesi’nin üçüncü kez yerinin değiştirildiğini hatırlatarak, “Oradaki türbe üçüncü kere taşınıyor. Şimdi soruyorum. İlk türbenin taşınması Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasıyla oluyor. İkinci türbenin taşınması Bülent Ecevit zamanında oluyor. Bütün bunlara biz ses çıkarmamışken acaba “neden” bu sefer türbenin taşınması bu kadar ses getirdi? Bunlar hep algı operasyonudur. Bu bir Ak Parti davası değil. Bu artık Türkiye Cumhuriyeti’nin davası. Ve bu davaya en doğru şekilde kim hizmet ediyorsa o, iktidar ve hükümet olmayı hakeder. Bu artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin bağımsızlığını ilan etmesi yolunda çok önemli atacağı bir adım olduğu için, dış güçler de bunu istemediği için ve maalesef bizim muhalefetimiz de dış güçlerce benim fikrimce kullanıldığı için ortaya çıkan sonuçlar bunlar. Eğer bugün çok sevdiğimiz Mustafa Kemal Atatürk eğer ki bu karara imza atmış olsaydı biz aynı şekilde aynı tepkiyi verir miydik? Burada muhalefetin yaptığı gerçek bir vatan sevdası değil. O zaman zamanında Cumhuriyet Halk Partisi döneminde bu korumayı sağlasalardı” diye konuştu.
“TAŞERON GİBİ BİR TÜRKİYE DAHA MI İYİYDİ?”
Operasyonun bir toprak parçası kaybı olarak nitelendirilmemesi gerektiğini belirten Kazaz şöyle konuştu:“Türkiye Cumhuriyeti Devleti durduk yerde, hiçbir sorun yokken ‘Hadi biz buraya operasyon düzenleyelim’ demedi. Orda manevi bir değer vardı, başarılı bir komutan vardı, bizim tarihimizden gelmiş önemli bir lider vardı. Dolayısıyla O’nun türbesinin korunması ve bir manevi değerin korunmasıydı bu. Kaldı ki muhalefet partilerinin en ufak şeylerde bile, hükümet ne yaparsa yapsın kalkıp bunun tersinde hareket etmesi ve yaklaşan seçimlerle beraber insanların gözünde ‘nasıl bunu başka türlü gösteririz’ çabaları yine burada da kendini göstermiştir. Eğer muhalefet ‘Bir manevi değer oradan taşındı bu bir başarıdır. Ama oradaki toprak parçamız ne olacak?’ diye bir soru sorsaydı bence doğru ve ahlaki bir muhalefet davranışı sergileyebilirdi. Kaldı ki biz orda bir toprak kaybetmedik. Niye iyi niyetle yapılmış bir operasyon olarak bakılmadı? Bu insanlar bu kadar yıl bu ülkeye hizmet ettiler de şimdi amaçları farklı mı, kötü bir şey mi yapmaya başlıyorlar? Yani taşeron gibi orada bulundurulmaya çalışılan bir Türkiye mi daha değerli insanların gözünde, yoksa ‘Hayır biz manevi değerimize sahip çıkıyoruz, gerektiği zaman gerektiği yerde sadece haber vererek kimseye sormadan, bu kadar güçlü bir devlet olarak, masada oturan bir devlet olarak burada bu operasyonu gerçekleştiriyoruz’ diyen bir Türkiye mi daha güçlü? Bir kere insanların bunu bir kendilerine sormaları gerekir.”