Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türkiye Sınai Kalkınma Bankası (TSKB), sürdürebilir ve kapsayıcı kalkınmanın önünde en büyük engel olan iklim krizine karşı ortak çözüm üretmek ve aksiyon almak amacıyla “TSKB Yeşil Kuğu Platformu’nu” kurdu. Küresel ısınmanın sadece ekonomik değil, çevresel ve sosyal anlamda da beklenmedik ağır sonuçlara neden olabileceğini savunan TSKB, Yeşil Kuğu Platformu çatısı altında gerçekleştirilen ilk çalışma olan “İklime Dair” başlıklı bir rapor yayınladı.
TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından hazırlanan raporda, iklim krizine dair küresel ve ulusal gelişmeler, mücadele kapsamında hükümetlerin attıkları adımlar, iklim finansmanı ve konuya özel verilerle zenginleştirilmiş analizler yer alıyor. Raporda, küresel ısınmayla birlikte 2020 yılında gündeme gelen “Yeşil Kuğu” kavramının, finans ve ekonomi dünyasını derinden etkileme potansiyeline sahip, öngörülmesi güç nadir olaylara vurgu yapmak için kullanılan “Siyah Kuğu” kavramından çok daha yıkıcı etkiye sahip olduğuna dikkat çekiliyor.
Küresel bir sorunla mücadelenin ancak tüm kesimlerin farkındalığı, kararlılığı ve iş birliğiyle gerçekleşebileceğini kaydeden TSKB Genel Müdürü Ece Börü, küresel ısınmayla ilgili endişe verici gelişmelerin, “Yeşil İktisadi Toparlanmayı (Green Recovery)” kaçınılmaz kıldığına dikkat çekti.
Börü: Yeşil Kuğu Platformu’yla iklim liderlerini çoğaltmayı hedefliyoruz
“TSKB Yeşil Kuğu Platformu” ve “İklime Dair” raporuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan TSKB Genel Müdürü Ece Börü, iklim kriziyle ilgili riskleri anlamak ve yönetmek için pek çok kurum ve kuruluşun koordine olması gerektiğinin altını çizdi. Devlet, özel sektör, sivil toplum ve uluslararası kuruluşları bu sürecin birer paydaşı olarak tanımlayan Ece Börü, küresel veya yerel tek aktörün çözümü sağlamasının mümkün olmadığını, koordinasyon ihtiyacının bir zorunluluk haline geldiğini belirtti. İçinden geçmekte olduğumuz pandeminin de Yeşil Kuğu riski gibi küresel etkilere sahip bir süreç olduğuna dikkat çeken Börü, ekonominin tüm aktörlerinin bu dönemde kazandıkları deneyimin iklim riskleri ile mücadeleye de ışık tutacağını söyledi.
Karşılıklı deneyim paylaşımı için uygun ortamı yaratmak, iyi örnek ve uygulamaları artırmak istediklerini kaydeden Börü, sözlerine şöyle devam etti: “TSKB Yeşil Kuğu Platformu üyelerine rapor ve bültenlerimizle düzenli bilgi paylaşımını sağlayarak, iklim krizi riski farkındalığını daha geniş sayıda paydaş ve sektöre yaymak istiyoruz. Ülkemizin iklim liderleriyle aktif iletişimi ve bu alanda yeni liderler yaratmayı da çok önemli buluyoruz.”
“Yeşil İktisadi Toparlanma adımları nasıl bir yarın istediğimizin ipuçlarını taşıyacak”
Merkez bankaları ve uluslararası kuruluşların küresel ekonomik toparlanmayı desteklemek için büyük adımlar attığını ifade eden Ece Börü, hemen her ülkenin farklı iktisadi ve sosyal politikalarla ekonomisini desteklemeye çalıştığını hatırlattı.
Ece Börü, “Bu olağanüstü dönem, daha orta vadeli düşünen kişi, kurum ve kuruluşlar için pek çok sorumluluk da barındırıyor. Bugün tohumlarını atacağımız “Yeşil İktisadi Toparlanma” aslında nasıl bir yarın istediğimizin ipuçlarını taşıyacak ve bize çok önemli bir patika sunacak. Diğer bir deyişle, yarını tasarlamak elimizde. Sürdürebilir ve kapsayıcı kalkınmanın önünde büyük engel teşkil eden küresel iklim krizi riskiyle mücadele, bütün paydaşların farkındalığı, kararlılığı ve iş birliğini gerektiren önemli bir sorun. “Yeşil Kuğu” kavramı ile ifade edilen, iklimle ilgili düşük olasılıklı ancak yüksek yıkıcılıktaki riskleri belirten küresel senaryo, artık hepimizin ajandasında yer almalı. Bir yandan yeşil kuğu senaryosuyla mücadele, bir yandan da COVID-19 salgınının zayıflattığı iktisadi görünümü iyileştirmek için atılacak adımlar, kurulacak iş birlikleri, iklim kriziyle mücadeledeki başarımızı belirleyecek. 70 yıldır Türkiye’nin ekonomik, çevresel ve sosyal kalkınması için çalışan bir Banka olarak, konunun tüm paydaşlarını “TSKB Yeşil Kuğu Platformu” içinde birlikte düşünmeye ve çözümler üretmeye davet ediyoruz” dedi.
“TSKB Yeşil Sınıf” iklim riski farkındalığı yaratacak
Kamu-özel sektör ve STK temsilcileriyle, uluslararası kuruluşları, akademisyenleri, öğrencileri ve medya mensuplarını “Yeşil Kuğu Platformu” çatısı altında bir araya getirmeyi hedeflediklerini belirten Ece Börü; iklim krizi farkındalığı konusunda TSKB’nin 70 yıllık uluslararası bilgi birikimini paydaşların kullanımına açtıklarına işaret etti: “TSKB Yeşil Kuğu Platformu beraber düşünmek ve etki alanı yüksek adımlar atmak için bir buluşma ve iş birliği noktası olacak. Diğer yandan çeşitli araçlarla paydaşların iklim krizi riski konusundaki farkındalıklarını tespit etmek ve süreç desteği sağlamak da sorumluluklarımız arasında yer alacak. Fark yaratabilen sorumlu kuruluşların, aktif bireylerden oluştuğunu biliyoruz. Platform üyelerinin, çalışanları, tedarikçileri gibi ekosistemleri içindeki tüm paydaşlarına iklim krizi riski konusunda verecekleri eğitimleri ve farkındalık aktivitelerini destekleyeceğiz. Aynı zamanda, üniversitelerimizle iş birliği içinde hayata geçirmeyi hedeflediğimiz “TSKB Yeşil Sınıf” ile iklim riski farkındalığı veren, gelişmekte olan literatürün takip edilmesini sağlayan dersleri destekleyeceğiz.”
TSKB Ekonomik Araştırmalar tarafından Yeşil Kuğu Platformu kapsamında yayınlanan “İklime Dair” isimli raporun ilk sayısına ulaşmak için tıklayınız
TSKB YEŞİL KUĞU PLATFORMU İKLİME DAİR RAPORU’NDAN...
• COVID-19’un Karbon Salımına Etkisi Araştırıldı: MIT’de yapılan araştırma, COVID-19 salgını nedeniyle Mart sonundan 7 Haziran’a kadar devam eden karantina sürecinde günlük karbon salımının yüzde 15 düştüğünü saptadı. United in Science 2020 raporuna göre ise karantinaların gevşetilmesiyle de pandemi öncesi seviyelere geri döndü. Ağustosta milyonda 415 parça (ppm) ile en yüksek seviyeye ulaştı. 1959 yılında yaklaşık 315 ppm olan CO2 konsantrasyonu 1970 yılında 370 ppm'ye yükselirken, 2016 yılında 400 ppm seviyesini aşmıştı
• Soframızda iklim krizi: İklim krizi kaynaklı tarımda yaşanacak üretim kayıpları nedeniyle yeterli beslenemeyen insan sayısının 2030 yılına kadar 840 milyon seviyesini aşabileceği kaydediliyor. Uluslararası Gıda Politikaları Araştırma Enstitüsü tarafından gerçekleştirilen araştırmada dünyada kişi başı yıllık gıda tüketiminin 2050 yılına kadar 546 kilograma ulaşacağı, ancak bu rakamın iklim krizinin etkilerinin göz ardı edildiği senaryoya kıyasla 26 kilogram daha az olduğu belirtiliyor.
• Küresel sıcaklık artacak: Dünya Meteoroloji Örgütü (DMÖ) 2020-2024 döneminde küresel ortalama sıcaklığın 1850-1900 yılları ortalamasına göre en az 1 derece daha sıcak olmasını bekliyor. DMÖ’ye göre önümüzdeki 5 yıl içinde en az 1 yılın 1,5 derece daha sıcak olma ihtimali yüzde 20 seviyesinde.
• Yağış alarmı: Akdeniz Bölgesi’nin 10 yıl içinde yüzde 40 az yağış alması bekleniyor.
• Grönland eriyor: Grönland’da yaşanan buz tabakası kaybı 2019 yılında 532 milyar tona ulaştı. Böylece 2012 yılında 464 milyar ton olarak kaydedilen rekor seviye aşılmış oldu.
• Avrupa Birliği yeşil tahvil ihraç edecek: Avrupa Komisyonu, pandemiye karşı açıkladığı 750 milyar Euro’luk kurtarma paketinin 225 milyar Euro’luk kısmını yeşil tahvil olarak ihraç etme kararı aldı. AB 2050 yılı itibarıyla dünyanın ilk karbon nötr kıtası olmayı hedefliyor.
• Kalkınma Bankaları iklim finansmanındaki katkısını artırıyor: Paris Anlaşması, iklim krizine karşı iddialı hedefler ortaya koyarken, Çok Uluslu Kalkınma Bankaları’nın 2019 yılında sağladığı iklim finansmanı 61,6 milyar dolara çıktı. Söz konusu 61,6 milyar dolarlık finansmanın 41,5 milyar dolarının da düşük ve orta gelirli ülkelerdeki iklim projelerine aktarıldı. 2020 yılında Dünya Bankası, iklimle ilgili yatırımlara yaklaşık 21,4 milyar dolar tahsis ederek son üç yılda hedeflenen iklim yatırım miktarının üzerine çıkmış oldu.
• Yeşil Tahvil ihraçları rekor düzeyde: Climate Bond Initiative verilerine göre; yeşil tahvil ihraçları COVID-19 salgınından etkilenmeden önce, son 3 yılda 3 kattan fazla artarak 259 milyar dolar seviyesine ulaştı.
• AB karbon kredilerinin fiyatı 14 yılın en yüksek seviyesine ulaştı: Yeşil toparlanma yönünde yapılan açıklamaların karbon kredisi talebini artırması beklentilerine paralel olarak karbon kredisi fiyatında yüzde 5’lik artış yaşandı.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.