<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaMakro EkonomiTruss’ın istifası, İngiltere’yi kurtarabilecek mi?----

Truss’ın istifası, İngiltere’yi kurtarabilecek mi?

Truss’ın istifası, İngiltere’yi kurtarabilecek mi?
21 Ekim 2022 - 16:40 www.finansingundemi.com

Enerji krizi, finans krizi, yaşam pahalılığı krizi… Krizlerle boğuşan İngiltere’de Başbakan Liz Truss’ın istifasının, ülke ekonomisini bataklıktan çıkarması bekleniyor.

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

Truss’un istifası, ekonomik anlamda uçuruma sürüklenen İngiltere’yi kurtarabilecek mi? Bu aslında İngilizler için bir sorudan çok, bir temenni.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, zor durumdaki ekonomiyi toparlamak üzere göreve gelen Truss Hükümeti, vadettiği radikal çözümleri hayata geçirememekle kalmadı, yeni bir finansal ve siyasi krizin de doğmasına neden oldu. Ancak İngiltere’de asıl sorun finansal değil ekonomikti, hala da öyle. Peki, Truss sonrası İngiltere ekonomisi bu bataklıktan çıkmanın bir yolunu bulabilecek mi?

Piyasa güveni yeniden canlanacak mı?

Shanghai International Studies University’de İngiliz Araştırmaları Merkezi Direktörü Gao Jian’ın Global Times’ta yer alan analiz yazısına göre, İngiltere'de siyasi kaos 2016 yılındaki Brexit'ten bu yana olağan hale geldi. 45 gün görev yapan yeni İngiltere Başbakanı Liz Truss Perşembe günü istifasını açıkladı. Bu süre, herhangi bir Birleşik Krallık başbakanının görev yaptığı en kısa süre olarak da tarihe geçti. Bu, modern İngiliz siyasetinde bir asırdır gerçekleşmemiş bir durum. Muhafazakar Parti, modern ‘Demir Leydi’ olmaya söz veren yeni başbakanın İngiliz ekonomisini canlandırma gibi zorlu bir görevi üstlenemediğini anlamış görünüyor. Ancak soru şu: Truss'un istifası piyasa güvenini gerçekten canlandırabilir mi?

Birleşik Krallık'taki mevcut ekonomik sorunları sadece Truss'un vergi indirim planının destek bulmamasına bağlamak aceleci bir karar olur. Hatta vergi indirimleri, ekonomik büyümeyi teşvik etmek noktasında hiç de yararsız değildir. Ancak asıl endişe şu gibi gözüküyor: Piyasa hala etkin bir ekonomik büyüme politikasını neyin oluşturduğuyla gerçekten ilgileniyor mu?

Çok sayıda yorum arasında, aşağıdaki iki bakış açısı farklı siyasi kamplardan uzmanlar tarafından defalarca dile getirildi ve getiriliyor. Birincisi, şu an etkili bir ekonomik kalkınma stratejisi önerilmiş olsa bile, bunun uygulanması zaman alacaktır. Peki İngiltere daha fazla bekleyebilir mi? İkincisi, İngiltere ekonomisini tam olarak aşağı çeken nedir? Hükümet, sosyal ve ekonomik büyüme için ne tür bir siyasi ve sosyal ortamın gerekli olduğunu tam olarak analiz edememiş gözüküyor.

Etkisiz sosyal yönetişim

Şimdi İngiliz hükümeti sorunu gerçekten ‘ciddi olarak’ düşünüyor gibi görünüyor. Bununla birlikte, çok uzun zaman önce, dünya ekonomileri, İngiltere'nin şu anda bir ‘resesyonun eşiğinde’ olduğunu ve İngiltere ekonomisinin ‘teknik bir resesyona’ girdiğini zaten tahmin etmişti. Bu paralelde, piyasanın ve halkın sabrını yitirdiğinde ve ekonomik durgunluk İngiliz toplumunun ‘genel beklentisi’ haline geldiğinde, hangi politika uygulanırsa uygulansın, boşuna olacaktır.

Buradan yola çıkarak şu net şekilde söylenebilir ki, etkin olmayan sosyal yönetişim İngiliz ekonomisinin temellerini sarsmıştır. ‘Küçük hükümet, büyük toplum’ mottosu bir zamanlar İngiliz ve Amerikan siyasi kültürünün gururlu siyasi etiketi olarak öne çıkıyordu. İngiliz parlamentosunda yaşanan tartışmalar da modern siyasi yaşamın standardı, örnek alınması gereken merkezi olarak tasvir edilmişti. Ancak bu ön kabuller artık işlevini ve anlamını yitirmişe benziyor.

Bununla birlikte, Birleşik Krallık’ta, Brexit'ten sonra, sosyal ve geçim endişelerine dair gündelik sorunlar etkili bir şekilde ele alınmadı ve hem yurt iç hem de yurt dışındaki ilişkilerin kötü durumuna gerçekten cevap verilemedi. Bu süreçte, İngiltere'deki politikacılar, çeşitli önerileri tartışan ve günümüzde İngiliz siyasi yaşamında norm olan siyasi gösterileri sahneleyen toplantılar yapmakla yetindi.

Herhangi bir sermaye, kalıcı ve istikrarlı bir yatırım ortamına, sağlıklı ve gelecek vaat eden bir siyasi sisteme, iyimser ve olumlu bir sosyal zihniyete sahip olmak ister.

Yatırım ortamı kaybolmuş durumda

Herhangi bir sermaye, kalıcı ve istikrarlı bir yatırım ortamına, sağlıklı ve gelecek vaat eden bir siyasi sisteme, iyimser ve olumlu bir sosyal zihniyete sahip olmak ister. Yatırım ortamının bu son derece önemli unsurları bugün İngiltere'de kıt.

İngiliz ekonomisinin ideolojikleştirilmesi, İngiliz gelişiminin temel unsurlarını büyük ölçüde tüketti. Oysa İngiliz ekonomisi temel olarak, yakın tarihe kadar devam eden refahının da sırrı olan serbest ticarete dayanıyordu. Ancak uluslararası toplum, İngiliz hükümetinin ekonomi politikasının son yıllarda ideolojik bir uçuruma sürüklendiğine tanık oldu.

Rusya ve Çin ile ilkesiz ilişkiler

Rusya-Ukrayna ihtilafında İngiliz hükümeti, Rusya'ya yönelik yaptırımlar temelinde İngiltere'deki Rus varlıklarıyla başa çıkmak için aşırı önlemler kullanma yolunu seçti. Bu, İngiliz pazarının kutsal kurallarını ve açık ilkelerini kendi elleriyle gömmekle eş değerdi. İngiltere, Çin ile ilişkilerinde de defalarca ‘ulusal güvenlik’ kavramını silah olarak kullandı ve bu durum da 5G uygulaması, ticari yatırım, bilimsel ve teknolojik iş birliği gibi alanlarda yapay engeller yarattı. Oysa temel ticari inandırıcılığı ve ekonomi politikaları açısından devamlılığı olmayan bir ülke, ekonomik kalkınmasına uygun uluslararası bir iş ortamını nasıl inşa edebilirdi ki?

Birleşik Krallık gelecekteki ekonomik büyüme için kalıcı bir ivme kazanmak istiyorsa, gelecekte şekillenecek dünya düzeni için stratejik farkındalığını yeniden inşa etmelidir.

Stratejik farkındasızlık

Birleşik Krallık gelecekteki ekonomik büyüme için kalıcı bir ivme kazanmak istiyorsa, gelecekte şekillenecek dünya düzeni için stratejik farkındalığını yeniden inşa etmelidir. Şiddetli türbülanslar ve değişimler dünyasında yaşıyoruz. Bu değişimin temel özellikleri, sadece dünyanın ekonomik merkezinin kayması değil, aynı zamanda dünyadaki tüm ülkelerin kültürel kaderinin dönüştürülmesi ve kendi kendini geliştirmesi olarak öne çıkmaktadır.

Yeni kavramlara ihtiyaç var

İngiltere, küresel boyutta tarihsel önemi olan, çok önemli bir ülkedir. Siyasi ideoloji ve ekonomik kalkınma kavramlarını dünya modernleşmesine kapsamlı bir etkiyle enjekte etmiştir. Bununla birlikte, dünya tarihi her zaman birkaç Batılı ülkenin belirlediği yönde mekanik olarak ilerleyemez. Modern insan uygarlığı yeni kavramlara ihtiyaç duyar.

Ne yazık ki, İngiliz siyasetinin ana akım ideolojisi, Soğuk Savaş sırasında hakim olan sıfır toplamlı oyuna ve orman yasalarına, muhtemelen ekonomik bir durgunluktan çok daha şiddetli toplumsal huzursuzluklara yol açacak kültürel bir zihniyete dayanmaktadır.

Truss’ın istifası yatırımcılar için fırsat mı?

 

Liz Truss'a '115 bin sterlinlik ödenekten vazgeç' çağrısı

 

İngiltere bunu konuşuyor, marulun Truss zaferi!

 

İngiltere Başbakanı Liz Truss'ı istifaya getiren süreç

 

İngiltere Başbakanı Liz Truss görevinden istifa etti

 

YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)