Truss'ın ekonomi politikası Kovid’den daha fazla ölüme neden olabilir

FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ

İngiltere’de yeni Başbakan Liz Truss, uyguladığı ekonomi politikalarıyla ülkenin ve dünyanın gündemine oturdu. Vergi indirimi başta olmak üzere birçok radikal politikayı devreye sokan Truss yönetimi, iş başı yapmasından kısa bir süre sonra piyasalarda yaşanan büyük çöküşün altında kaldı. Eleştiriler sonrası vergi indirimi kararında şimdilik geri adım atan Truss yönetimi, hala kendini ispatlama sürecini yaşıyor.

Derin bir krizle boğuşan İngiltere’de, yeni yönetimin işleri daha da kötüye götürmesi, sıradan insanların dışında birçok disiplinden kişinin de tepkisini çekiyor. Son olarak Glasgow Üniversitesi ve Glasgow Nüfus Sağlığı Merkezi'nden uzman ve akademisyenler, yaptıkları çalışmayı kanıt göstererek, Truss yönetiminin ekonomi politikalarının ülkede Kovid’den çok daha fazla ölüme neden olabileceğini iddia etti.

8 yılda 335 bin fazla ölüm

Bloomberg’den Katrine Bussey’nin haberine göre, araştırmacılar, ‘sadece şok edici değil, aynı zamanda utanç verici’ olarak nitelendirdikleri araştırma sonuçlarının, sekiz yıllık bir süre içinde İskoçya, İngiltere ve Galler'de beklenenden yaklaşık 335.000 daha fazla ölümün kaydedildiğini gösterdiğini söyledi.

Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, Glasgow Üniversitesi ve Glasgow Nüfus Sağlığı Merkezi'nden uzmanlar, 2012-2019 döneminde üç ülkedeki ölümlerle ilgili verileri inceledi. Glasgow Üniversitesi'nde Sosyal Epidemiyoloji Profesörü ve raporun yazarlarından biri olan Ruth Dundas, bulgular hakkında şunları söylüyor: “Bu çalışma, Birleşik Krallık'ta çok daha fazla ölümün İngiltere'den kaynaklanmış olabileceğini gösteriyor. Hükümetin ekonomik politikası, Kovid-19 salgınından daha kötü sonuçlar doğurabilir.”

Rapor, bu tür zararlı politikaların tersine çevrilmesi için açık ve acil bir ihtiyaç olduğunu söylüyor. Raporun yazarları, Birleşik Krallık Hükümetini toplumdaki en savunmasız kişileri koruması için önlemler almaya çağırıyor.

Muhafazakar parti zamanında…

Journal of Epidemiology and Community Health'te yayınlanan çalışma, sekiz yıllık dönem boyunca İngiltere, Galler ve İskoçya'da beklenenin 334.327 kişi üzerinde ölüm vakası yaşandığını kaydediyor. Bu vakalar arasında, İngiltere ve Galler'deki erkekler arasında 237.855 fazla ölüm ve İskoçya'daki erkekler arasında ise 12.735 fazla ölüm kaydedildiği belirtiliyor. Raporda, kadınlar arasında İngiltere ve Galler'de 77.173, İskoçya'da ise 6.564 fazla ölümün meydana geldiği ifade ediliyor.

Araştırma, 2010’lu yılların başından bu yana Birleşik Krallık'ta, en yoksul kesim arasında artan ölüm oranlarının gözlemlenmesiyle birlikte, ölüm oranlarında genel olarak iyileşmenin durduğunu gösteriyor. İstatistiksel analiz, hem İskoçya'da hem de İngiltere'de 2011-2013 döneminde daha önce iyileşen ölüm eğilimlerinin değiştiğini gösteriyor. Bu, tam da muhafazakarların 2010 yılında hükümeti devralmasına denk geliyor.

Çalışma, İngiltere'nin en yoksul yüzde 20'lik bölgelerinde yaşayan kadınlar arasında ölüm oranlarının, önceki on yılda yaşanan yüzde 14'lük düşüşün ardından 2010-12 ve 2017-19 yılları arasında yaklaşık yüzde 3 arttığını bulguluyor.

İskoçya’nın en yoksul yüzde 20'lik nüfusu arasında ise erken ölüm oranlarının erkekler ve kadınlar arasında yüzde 6-7 oranında arttığı da araştırmada belirtiliyor. Araştırmada, bu oranın, yüzde 10-20'lik düşüşlerin ardından geldiğine dikkat çekiliyor.

Yoksulluk siyasi bir seçimdir

Araştırma hakkında konuşan makalenin baş yazarı ve Glasgow Nüfus Sağlığı Merkezi Halk Sağlığı Programı Yöneticisi Dr. David Walsh, “Bu rakamlar sadece şok edici değil, aynı zamanda utanç verici” diyor. Walsh, “Bunların sadece istatistiklerden daha fazlası olduğunu unutmamalıyız. Bu rakamlar, hayatlarının baharında aramızdan ayrılmış yüz binlerce insanı ve bu ölümlerin yarattığı mağduriyeti ve sonrasında hüzne boğulan yüz binlerce aileyi temsil ediyor” şeklinde konuşuyor.

Walsh, “Trajik olan şu ki, bu ölümlerin yaşanması gerekmiyordu. Birleşmiş Milletler'in sözleriyle ifade etmek gerekirse, İngiltere kadar zengin bir toplumda ‘yoksulluk siyasi bir seçimdir'” diyor. Walsh son olarak, “Birleşik Krallık Hükümeti kemer sıkmanın zarar verici etkisini anlamalı ve bize herkes için yaşam beklentisini kötüleştirme değil, iyileştirme yoluna koyan politikalarla yanıt vermelidir” şeklinde konuştu.

Sosyal güvenlik ve sağlık hizmetleri geri plana atılıyor

Rapor, mevcut Birleşik Krallık Hükümetinin kamu harcamalarını azaltmak amacıyla sosyal yardımlarda gerçek zamanlı kesintileri denetleyebileceği yönündeki spekülasyonların ortasında yayınlandı. Başbakan Liz Truss ve Kabine’deki müttefikleri, şimdiye kadar refah ödemelerinin yükselen enflasyona paralel olarak artırılıp artırılmayacağı konusunda açıklama yapmayı reddetti.

Rapor yazarlarından Glasgow Üniversitesi'nde Refah Ekonomisi Profesörü olan Profesör Gerry McCartney ise şunları söyledi: “Birleşik Krallık Hükümeti mevcut ve gelecek ekonomi planlarını tartışırken, sosyal güvenlik ve sağlık alanında yapılması gereken hayati hizmetler bulunuyor.” McCartney ayrıca İskoç Hükümeti’ni de, yaşanması olası feci sonuçlardan insanları korumak için harekete geçmeye davet etti. Prof. Dundas, “Tasarruf politikalarını tersine çevirmemiz ve toplumumuzdaki en yoksul ve en savunmasız kişilerin gelirlerini ve dolayısıyla sağlığını korumamız gerekiyor” dedi.

İskoç Sağlık Bakanı Humza Yousaf ise şunları söyledi: “Bu, kemer sıkmanın gerçek insani maliyetinin altını çizen ve Birleşik Krallık Hükümeti’nin mevcut bütçe tekliflerinde rota değişikliğine gitmesi için duyulan acil ihtiyacı güçlendiren şok edici bir bulgudur.” Yousaf, “Yaşam maliyeti krizini ele almak için sınırlı yetkilerimiz ve sınırlı bütçemiz dahilinde mümkün olan her şeyi yapıyoruz ancak, kilit politika kaldıraçlarının çoğu, acil önlem alması gereken Birleşik Krallık Hükümeti tarafından tutuluyor” şeklinde konuştu.

Başbakanı Truss, ekonomide hedefimiz büyümek

Başbakan Truss, bütçe paketinin arkasında durdu

Truss’ın enerji planı geri mi tepiyor?

Truss: Ukrayna'ya askeri yardımı sürdüreceğiz

Truss zenginden almadan yoksula verecek

Truss, alkolsüz içeceklerden şeker vergisini kaldırıyor