Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 50,35 | 0,50 | 261.820.000.000,00 |
ALBRK | 6,25 | -1,11 | 15.625.000.000,00 |
GARAN | 105,70 | -1,03 | 443.940.000.000,00 |
HALKB | 20,58 | 3,83 | 147.862.732.104,36 |
ICBCT | 13,05 | 7,23 | 11.223.000.000,00 |
ISCTR | 11,25 | -1,06 | 281.249.662.500,00 |
SKBNK | 5,31 | 0,95 | 13.275.000.000,00 |
TSKB | 11,10 | -0,98 | 31.080.000.000,00 |
VAKBN | 21,52 | 1,03 | 213.390.631.174,96 |
YKBNK | 23,56 | -0,51 | 199.012.528.251,04 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSINGUNDEMI.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Trump yönetiminin uygulamaya koyduğu tarifelerin uzun vadeli mali etkileri hâlâ tartışılıyor. Her ne kadar şu anda 90 günlük bir duraksama söz konusu olsa da bu sürecin yatırımcılar açısından taşıdığı riskler güncelliğini koruyor. Aynı zamanda eski bir Morgan Stanley yöneticisi olan, Oliver Wyman Başkan Yardımcısı Huw van Steenis, 1971’de Richard Nixon döneminde yaşananlara bakmanın bugünkü tabloyu anlamaya yardımcı olabileceğini belirtiyor.
Dönemin ABD başkanı olan Nixon’ın doların altınla olan bağını kopardığı, %10 oranında ithalat vergisi uyguladığı ve geçici fiyat kontrolleri getirdiği dönem “Nixon şoku” olarak hatırlanır. Zira bu adımlar küresel ekonomide istikrarsızlığa yol açmış, iş dünyasında güven kaybına neden olmuş ve sonunda stagflasyonu tetiklemişti. Ücret ve fiyat kontrolleri ise ürün kıtlıklarına ve maaş-fiyat sarmalına yol açmıştı. Politikaların geri tepmesi sonucu oluşan bu gelişmeler, 1970’lerdeki yüksek enflasyonun başlıca nedenlerinden biri oldu.
Tıpkı Trump’ın hedeflediği gibi, Nixon da bu tarifelerle ABD’nin dış ticaret açığını azaltmak ve Japonya ile Almanya gibi ülkeleri daha elverişli ticaret koşullarına zorlamak istemişti. Dönemin ABD Hazine Bakanı John Connally’nin “Tüm yabancılar bizi kandırmaya çalışıyor, önce biz onları kandırmalıyız” şeklindeki sözleri bu yaklaşımın tonunu yansıtıyordu.
Van Steenis’e göre bugünün finansal sisteminde piyasaların siyasetçilere baskı kurma gücü çok daha yüksek. 1971’de tarifeler dört ay içinde kaldırılmış olsa da bu süre bile finans dünyasında önemli dönüşümlere yol açmıştı. Günümüzde ise faiz ve döviz riskine karşı korunma amacıyla döviz vadeli işlemleri ve opsiyonlar gibi yeni enstrümanlar geliştirildi.
Stagflasyonun bankacılık sisteminde yarattığı baskı, yatırım davranışlarında ve finansal düzenlemelerde köklü değişikliklere neden oldu. Yatırımcılar korumak için altın ve reel varlıklara yönelirken, şirketler ve mevduat sahipleri bankalardan tahvil piyasalarına kaydı. Bankaların toplam kredi içindeki payı o dönemden bu yana düşüşte. Kısacası modern finansal yapı büyük ölçüde 1970’lerin başında şekillendi.
ABD dışındaki ülkeler için de bazı benzerlikler söz konusu. 1971’de Nixon yönetimi, Kanada’nın para biriminin dalgalı olmasına rağmen bu ülkeye de tarifeler uygulamıştı. Tıpkı bugün Kanada Başbakanı Mark Carney’nin yaptığı gibi o 70’lerde de Kanada tarafı bu tarifelere direndi ve sonuçta tarifeler kaldırıldı. Connally, ABD ile Kanada arasındaki otomotiv anlaşmasından çekilmeyi de istemişti ancak Paul Volcker, bu planı basın bültenlerinin son sayfasını sildirtmek gibi esprili bir yöntemle engellemişti.
Sonuçta, ABD’nin müttefikleriyle ilişkileri istikrara kavuşturma ihtiyacı tarifelerin kaldırılmasında etkili oldu. Ulusal güvenlik danışmanı Henry Kissinger, bu gerilimin müttefiklerle ilişkilerde yaratacağı sarsıcı etkiden endişe duyuyordu.
Nixon, oluşturduğu ekonomik şokun etkilerini hafifletmek amacıyla ABD Merkez Bankası’na (FED) genişlemeci para politikası uygulaması için baskı yaptı. Dönemin FED Başkanı Arthur Burns üzerinde yaratılan bu baskı, Washington’ın basına isimsiz bilgiler sızdırmasıyla daha da arttı. Hatta FED’in yapısının genişletilerek Nixon’a yakın isimlerle doldurulması önerisi bile gündeme geldi.
Sonuçta Nixon’ın dört ay süren vergi hamlesi doları yeniden değerlenme sürecine soksa da hedeflenen ticaret dengesi sağlanamadı ve ithalat üzerinde belirgin bir etkisi olmadı. Ancak bu dönemin yarattığı ekonomik şoklar sonraki on yıllarda da etkisini sürdürdü. Huw van Steenis’e göre, Avrupa’nın ortak para birimi euro’nun bile bu gelişmelerin dolaylı bir sonucu olarak ortaya çıktığı düşünülebilir. Günümüzde ise ‘Trump şoku’ sonucu dijital euro veya daha entegre Avrupa sermaye piyasaları gibi yeni dönüşümler gündeme gelebilir. Gelecek henüz belirsiz olsa da tarih, bu tür şokların etkilerinin uzun yıllar boyunca hissedildiğini gösteriyor.
IMF'den finans piyasalarına kırmızı alarm
Trump'tan net tarife mesajı: Muafiyet yok
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.