BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaFinans KulisTorpilli bankacılar da var----

Torpilli bankacılar da var

Torpilli bankacılar da var
23 Ağustos 2011 - 08:31 www.finansgundem.com

Seslerini duyurmak isteyen bankacılar Finansgundem.com’u mail ve telefon yağmuruna tuttu

‘Beyaz yakalı köleler’ başlıklı yazı dizimiz finans sektöründe yankı buldu. Çok sayıda bankacı Finansgundem.com’u arayarak böyle Bir yazı dizisi başlattığımız için teşekkür etti. Sesini duyurmak isteyen ya da başlattığımız yazı dizisine telefonla destek vermek isteyen finans sektörü çalışanları gün içerisinde zaman zaman santralimizin kilitlenmesine neden oldu. Yüzlerce mail geldi, gelmeye de devam ediyor. Bize destek veren Finans sektörü çalışanlarına teşekkür ediyoruz. Finans sektörü diyoruz çünkü bankacılar kadar, sigorta, faktoring, leasing ve borsa çalışanları da sektördeki bu sıkıntıların dile getirilmesinden oldukça memnun oldukların bize gönderdikleri maillerde dile getiriyorlar.
Türkiye’nin en büyük finans portalı finansgundem.com olarak “Beyaz yakalı köleler” başlıklı yazı diziminizin ikinci bölümünde sektörde sadece 8 yıl dayanabilen ve sektörden kopan bir bankacının hikayesi var.  Bu yazı dizisinin serbest bir kürsüye dönüşmesi için genellikle yazıların kelimesine bile dokunmadan yayınlıyoruz. Ancak kesinlikle isim ve kurum ismi yayınlamıyoruz. İsminizi ya da çalıştığınız kurumun adını açıklamanıza gerek yok. Bu şekilde gelen maillerde de biz isimleri sansürlüyoruz. Burada amacımız kurumların ismini lekelemek değil, yüzbinlerce çalışanı bulunan ban basın ilkeleri kapsamında haber kaynağı olarak gördüğümüz kişilerin isminin de bizde saklı kalacağına söz veriyoruz.
İŞTE FIRSAT BU
“Merhaba Finansgündem” diye başlayan hikaye şöyle devam ediyor: “
Sitenizi yakından takip ediyor ve oldukça başarılı buluyorum. Güncel haberler,iç ve dış piyasalardaki son durum,ekonomik gelişmeler hakkındaki bilgilendirmeniz ve özellikle bankacılık sektörü için yapmış olduğunuz haberleri beğeniyle ve merakla takip ediyorum.Bu konuda sizleri oldukça başarılı buluyor ve bu başarınızın da devamını diliyorum.
Bugün (19/08/2011) tarihli “mutsuz bankacılar ordusu” isimli yazıyı okuduğumda işte fırsat bu dedim kendi içimden. En azından ben ve benim gibi bu işe gönül vermiş işini başarıyla yürüten bir çok bankacıya tercüman olmak istemeniz çok sevindirici. Yaklaşık 9 yıllık bankacılık hayatımda benim ve arkadaşlarım başına gelen bir kaç ilginç olayı sizlerle paylaşmak istedim.
Öncelikle şunu belirtmeliyim 8 yıl boyunca ilk başta Türk bankası olan daha sonra yabancı bir banka tarafından satın alınan bir bankada çalıştım ve çok fazla alın teri döktüm. Ancak son 6 aydır bankacılık sektöründen uzaklaşmak zorunda kalıp çok istekli olmamakla birlikte bir faktoring şirketinde iş hayatıma devam ediyorum. Bankacılıktan zorunlu olarak ayrılma nedenlerimi aşağıda kısaca anlatacağım;
Öncelikle ilk bankacılığa başladığım yılda çok komik bir ücretle işe başladım ki ev kiram aldığım ücretin %80’nini oluşturuyordu. Asgari ücrete çok yakın bu tutar ile tatmin olmaya çalışırken ister istemez ben neden üniversite okudum diye soruyor insan kendine, ancak zamanla alışıyorsunuz hatta alıştırılıyorsunuz. Diyeceksiniz ki devam etmeseydiniz, ama hem bu işe olan gönül hem de belirli bir zaman sonra insanın bazı şeyleri bırakıp gitmesi çok kolay olmuyor. Lafı çok fazla uzatmadan direk madde madde yaşanan olayları anlatacağım;
TORPİLLİ BANKACILAR
-       Özel bankalarda özellikle torpil çok döner. x şubesinin en büyük mevduat müşterisinin oğlu/kızı/yeğeni okulu bitirir bitirmez o bankaya girer o kesindir. Eğer o bankada iş verilmezse o şubeden o mevduat gider. Bunu bizzat yaşadım kız arkadaşım bu nedenle yerinden oldu Ege bölgesindeki bir ilden Gaziantep şubeye tayini çıkarıldı. Gitmezsen işten atılacaksın dendi. Ve gitti. Şuan az da olsa hayatından memnun. Altını çizmek isterim kız arkadaşım başarısız bir bankacı değildi.
-         Hedef baskısı çok yüksektir. Pazarlama birimleri üzerinde hedef baskısı olması normaldir ama artık şube operasyon birimlerine hatta güvenlik elemanlarına bile satış hedefi veriliyor. Canlı örnek vereyim: kredi kartı satışı, emekli maaşı ödemesi alma, otomatik ödeme talimatı alma vs.
-        Pazarlama birimi elemanları şube 17.00 de kapansa bile gece saat 21.00-22.00 sularına kadar çalıştırılır asla mesai ücreti verilmez. Hatta şöyle söylemek gerekirse geçtiğimiz yıla kadar ben hafta içi her akşam 22.00’ye kadar çalışırdım akşam yemeği bile söylemekten kaçınılırdı. Akşam yemeğini biz kendi cebimizden öderdik. Eve gittiğimde ise ki bu saat 23.00 demek, eşim gece uykusuna çoktan yatmış olurdu ki kendisi de bankacı olduğu için yorgunluktan sızmış olurdu.
-         Bu kadar çalışma yetmezdi hafta sonu da gelinecek denirdi. Bakın gelinecek denirdi diyorum hafta sonu gelip çalışmaya zorlanırdık. Sadece ben değil bütün personel. Bir dönem cumartesi dahil pazar günleri bile 09.00-18.00 çalıştığımı biliyorum yaklaşık 5 ay boyunca. Tabii ki en ufak bir mesai ücreti asla ödenmediği gibi hafta sonu yapılan çalışmalarda yine yemek ücretini kendi cebimizden karşılardık.
-         Bankalar inanılmaz karlar açıklarken senede 1 defa olan zam döneminde aldığım en yüksek zam %5 oldu. O da takriben 70/80 TL’ye denk geliyor. Düşünün bu kadar yoğun ve ekstra çalışma şartlarında 1 senede aldığınız zam max 80 TL eşim ise 30 TL falan alıyordu ki hayat şartlarını sürekli zorlaştığı bir ortamda bizim elimize geçen ücretin satın alım gücü her geçen yıl daha da düşüyordu.
-        Bir toplantıda bankanın kar performansının çok iyi olduğu büyümeye devam edileceği daha çok çalışmamız gerektiği mesajı verilirken söz hakkı isteyerek bölge müdürüme şöyle bir söylemde bulunmuştum: Bankamız çok güzel büyüyor, karda rekor kırıyor, bunda çaycısı dahil tüm çalışan herkesin payı büyük ama bizler %5 i geçmeyen bir oranda zam alıyoruz. Bu düzelecek mi dediğimde aldığım cevap “2008 krizinden yeni çıktık, politika şimdilik böyle ama kariyer yolunuz hep açık olacak” şeklindeydi.
-         Hedef gerçekleştirme oranlarınız düşük kaldığında her performans toplantısında kendini toparla yoksa seni işten atarız tehdidi her zaman en büyük silah olmuştur.
-         Yine canlı bir örnek, 5 yıllık çalışma arkadaşın doğum yaptı, 36 yaşında yaptığı doğum biraz sorunlu oldu ama doğum izninde yoğun bir şekilde bebeği ile ilgilendi ve riski atlattı. Doğum izin süresi dolduğunda müdüründen 1 ay daha ÜCRETSİZ İZİN talep etti ki bebeği ile biraz daha ilgilenebilsin. Aldığı cevap çok ürkütücü ; “hemen işine başla yoksa kendine bankada başka bölüm/yer bul”  tabii ki bu lafları söyleyen insanın da 12-13 yaşında çocuğu var ama ne kadar beddua aldığını siz düşünün artık. Kısacası trajikomik…
-         Ve en önemlisi sizler çok daha iyi bilirsiniz arşivlerinizde muhakkak vardır.Yakın zaman kadar 3 banka bir gecede bakanlar kurulu kararı ile TEŞMİL KARARI KAPSAMIna alındı.Nedir bu teşmil kararı,sendikal haklardan yararlanma hakkı.Bu resmi gazetede yayınlandı.Resmi gazeteyi takip eden birisi olarak bizzat gününde bu resmi gazete yazısını okudum hukuksal taraflarını çözerek çalışanların kazanacağı hakları özetledim.Bu 3 Banka içerisinde çalıştığım banka da mevcuttu. Banka çalışanı olarak zam oranları,taşınma ücreti, doğum ücreti, ikramiye gibi bir çok ilave hak kazancımız olacaktı .Bu özetlediğim resmi gazete yazısını arkadaşlarım ile paylaştım. Paylaşmaz olaydım .Arkadaşım arkadaşına atmış o öteki arkadaşına atmış derken benim atmış olduğum mail tüm Türkiye’deki banka çalışanlarına gitmiş. Telefonlarım kitlendi. tam 4 saat aynı bankanın çalışanı olduğumuz en az 30 kişiyle konuşup durumun doğru olduğu resmi gazetede yayınlanmış bir şey olduğunu aktarmaya çalıştım. Derken İstanbul genel müdürlükten teftiş kurulundan aranarak böyle bir bilgiyi paylaşmamam gerektiği bunun gizli olduğu dava açılıp karar itiraz edileceği, bu bilgiyi daha fazla yaymaman gerektiği şeklinde uyarı aldım. Verdiğim cevap netti:resmi gazetede yayınlanan bir şeyin nesi gizlidir? Kısacası komikti. İşin ilginç tarafı şu; 2 gün sonra yine bir resmi gazete yazısı aynen şöyleydi : ...... bu üç banka teşmil kararı kapsamından çıkarılmıştır. Altında da bakanlar kurulu imzası J ortada büyük bir oyun var ama benim bu oyunu çözmeye tek başıma gücüm yetmez. Demek ki oyun büyük.
Sizlere bunun gibi en az 50 tane daha örnek verebilirim. Benimle aynı düşünceleri paylaşan da binlerce insan vardır bundan da eminim.Ağır çalışma koşulları,düşük ücretlendirme ve düşük zamlar,mesai ücretlerinin ödenmemesi,dönen torpiller,zorlama ve baskılar diğer taraftan müşteri baskısı,müşteri tafrası derken bu kirli üçgende kalmış her bankacının aile yaşantısı maalesef deforme olmuş durumda.Kazara çocuk yapılır yaş gelmiştir artık, kadın çalışır 1.400 TL maaş alır örnek veriyorum 800 TL’sini bakıcıya verir. Bir şeyler sahibi olabilmek için borçlanır ekstra masraf çıkar yine borçlanır vs derken bankacı dediğimiz arkadaşın psikolojisi bozulur sinir hastası olur ilaç almaya başlar.
Maalesef bu yaşanmış olaylar nedeniyle çok sevdiğim bankacılık mesleğini 8 yıl yapabildim. Bu gizli kalan, kimse tarafından bilinmeyen sadece başına gelen kişinin bildiği şeyleri gün yüzüne çıkarıyor olmanız beni çok mutlu etti. İmla hatalarım için özür diliyorum, hızlı bir yazı oldu. Emeğinize sonsuz teşekkürler.
Şimdi mikrofon, söz sırası yıllarcı finansgundem.com’u takip eden haberlerimiz okuyan finans sektörü çalışanlarında.
Sesiz çoğunluğun sesini duyurmak için başlattığımız bu yazı dizisinde söz bankacılarda…
Siz de yaşadığınız sıkıntıları, dile getirmek istediğiniz taleplerinizi [email protected] ya da (0 212) 255 32 94-95 numaralı telefonu arayarak Finansgundem aracılığıyla gündeme taşıyabilirsiniz.

 

 

 

 

 

 

 

 


YARIN: ZORDUR TÜRKİYE’DE BANKACI OLMAK-İZİN BİLE LÜTUF OLARAK SUNULUR

ETİKETLER :
YORUMLAR (4)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • orkun akman11 Ocak 2012 02:51

    Devlet acilen el atmalı ,bankalar ile anlaşıp insanları köleleştirmeyi bırakmalı ve o kömür vb. yardımlar derhal başta gişe ve pazarlama bölümlerinde çalışan bankacılara verilmeli .900 TL. Banka da giriş teklif edildi ötesi var mı Servis yok bir şey yok .

  • misafir26 Ağustos 2011 13:58

    Merhaba,Hukuksal çelişkilerin ortadan kaldırılması gerekmektedir.Arkadaşımız yazdıklarının tamamı doğrudur ve kamu/özel her bankada oransal olaram mevcuttur.Sorunun temelinde bankacıların yasal haklarının olmaması, var olan yasal haklarını aramaya kalkışmaları durumunda da patronaj makamı tarafından kolayca uygulanan disiplin cezalarının personeli sindirmesidir.Son aşama da işten atmadır.Bunda patronaj makamının aynı zamanda Bankalar Birliği BDDK gibi personelin hak arayabileceği kurumların da patronu olmasının rolü büyüktür.Vesaire vs. uzatmaya gerek yok.Tek çare, İLO ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi gibi gözüküyor.Çünkü anayasal bir hak olan sendika hakkı bile kullanılamamaktadır.

  • mehmet erol23 Ağustos 2011 11:10

    Çalışma bakanlığı sorumluluk altındadır.Banka personeli ruh sağlığı bozulacak şekilde çalıştırılmaktadır.

  • çokşey23 Ağustos 2011 08:43

    Arkadaşıma katılıyorum, Bankacıların örgütlenerek bu düzene/düzensizliğe bir son vermesi gerekir, ama bankaların İK mevzuatlarında bu konu açık açık yasaklanmıştır.