Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Pandemi nedeniyle işverenlere karşı eli güçlenen çalışanlar, iş değiştirme noktasında eskiye kıyasla daha özgüvenli davranabiliyor. Maaş ve esnek çalışma koşullarını en elzem kriterler olarak gören çalışanlar yine de bu nedenlerin dışında gerekçelerle işlerinden ayrılabiliyor. Araştırmalar, işten ayrılmaların en büyük nedeninin toksik çalışma kültürü olduğunu ortaya koyuyor.
MIT Sloan Management Review’da yayınlanan bir araştırmaya göre, insanların işten ayrılma nedenleri arasında toksik çalışma kültürü en ön sırayı alıyor. O kadar ki, çalışanlar yüksek maaş avantajını bile böyle bir ortamdan uzaklaşmak için elinin tersiyle itebiliyor. Peki toksik bir iş yeri tam olarak neye benziyor?
Duygusal yönden yıpratıcı
Cnbc’den Jennifer Liu’nun haberine göre, araştırmacılar, yaklaşık 600 büyük ABD şirketinin, iş aramak için de kullanılan ve şirketler hakkında eski veya yeni çalışanların yorum yapabildiği online bir platform olan Glassdoor incelemelerini analiz etti ve çalışanların toksik iş yerlerini beş ana şekilde tanımladığını buldu: Kapsayıcı olmayan, saygısız, etik dışı, acımasız ve taciz edici.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, analizi gerçekleştirenlerden biri olan araştırmacı Charlie Sull, “Çalışanların, Glassdoor'da tartıştıkları kuruluşlar hakkında bilgi teknolojilerinden bilgisiz yöneticilere kadar yüzlerce farklı eleştirisi olabilir” diyor. Sull araştırmada, birçok çalışanın söz konusu şirket üzerinde güçlü bir duygusal etki yaratmayan ancak şirketin Glassdoor derecelendirmesi üzerinde büyük etkisi olan küçük örneklemlere odaklandıklarını söylüyor.
Araştırmacılar, analizlerinde, şirketlerin kültürel puanlamaları üzerinde olumsuz etkisi olan ve 2021 yılı Nisan-Eylül ayları arasındaki yüksek yıpranma oranları ile ilişkili konulara odaklanıyor. Sull’a göre bunlar sadece can sıkan gerçekler değil. Sull, ortaya çıkan sonuçları, “İşe gitmekten korkmanıza hatta duygusal yönden yıpranmanıza neden olacak kadar ciddi” şeklinde niteliyor. İncelemeler, çalışanların aşağıdaki beş tanımın toksik bir iş kültürünün abc’si olarak nitelediğini gösteriyor:
Kapsayıcı olmayan
Cinsiyet, ırk, cinsel kimlik ve yönelim, engellilik ve yaş açısından üyelerin kendilerine adil davranılmadığını, hoş karşılanmadıklarını veya önemli kararlara dahil edilmediklerini hissettikleri iş kültürüne ‘kapsayıcı olmayan’ iş kültürü adı veriliyor. Araştırmacılar, kimlikle ilgili konuların tüm çalışanlar üzerinde olmasa da, genel çalışma ortamı üzerinde büyük bir etkisi olduğuna dikkat çekiyor.
Saygısız
Saygısızlık ya da diğerlerini dikkate almama, nezaketsizlik olarak da tarif ediliyor. Araştırmacılar, yetersiz bir saygı seviyesinin, çalışanların bir bütün olarak kurum kültürünü son derece olumsuz değerlendirebileceğini gösteriyor.
Etik dışı
Çalışanların güvenliğini koruyan Mesleki Güvenlik ve Sağlık İdaresi standartları ile hasta bilgilerini koruyan Sağlık Sigortası Taşınabilirlik ve Hesap Verebilirlik Yasası gibi yasaların öngördüğünün aksine, kuruluşun dürüst olmayan veya mevzuata uygun olmayan açıklamaları ve etik olmayan davranışları bu kapsama dahil ediliyor. Burada, kişilerin özeline yönelik bir müdahale söz konusu olduğu için, etik dışı tavır ve tutumlar, çalışanların çalıştıkları iş yerinden ayrılmaları için belirleyici bir olumsuzluk olarak öne çıkıyor.
Yardımlaşmadan uzak iş yeri kültürleri genellikle ‘Darwinian’ olarak nitelendiriliyor.
Acımasız
Acımasızlıkla, hem çalışanlar arasında hem de iş yerinin geneline sirayet eden bir alışkanlık olarak karşılaşılabiliyor. Yapılan incelemelere göre, acımasızlığın etkin olduğu iş yerlerinde üst düzey ve kirli bir rekabet duygusu hakim oluyor. İncelemelerin yüzde 10’unda şirketin cirosu üzerinde etki edemeyecek kadar düşük seviyede iş birliklerine vurgu yapılıyor. Tam aksi bir durumda, yani yüksek ciro beklentisi içindeki şirketlerde ise meslektaşların sıklıkla birbirlerini arkadan bıçakladıkları gözleniyor. Yardımlaşmadan uzak bu tarz iş kültürleri genellikle ‘Darwinian’ olarak da nitelendiriliyor.
Taciz edici
İncelemelerin yüzde 30’undan fazlasında çalışanların yöneticilerini zorba olarak gördükleri gözleniyor. Özellikle yöneticilerin çalışanlarına yönelik zorbaca tutum ve davranışları ve taciz ve düşmanca yaklaşımları, toksik bir iş yerinde oldukça sık karşılaşılan bir kültür olarak öne çıkıyor. İncelemelerin yüzde 0,8’i yöneticilerini tacizci olarak tanımlıyor.
Toksik iş yerleri milyarlarca dolara mal olabilir
İnsanlar toksik bir iş kültürü nedeniyle işten ayrıldığında, bu bir iş maliyeti olduğu kadar bir insan maliyetidir de. Toksik ortamlarda çalışanlar, daha yüksek düzeyde strese, tükenmişlik duygusuna, zihinsel ve ruhsal sağlık sorunlarına sahip olabiliyor.
İnsan Kaynakları Yönetimi Derneği, (The Society of Human Resources Management), toksik iş kültürünün, pandemi sürecinin başındaki Büyük İstifa’dan önce işletmelere yılda 44 milyar dolardan fazlaya mal olduğunu tahmin ediyor. Çünkü toksik iş kültürü nedeniyle her 5 çalışandan 1'inin kariyeri sona eriyor.
Gallup'a göre ise, iş gücüne dahil olmayanlar ve bir işi varken yine de yeni iş arayanlar, daha düşük üretkenlik anlamına geliyor ve bir çalışanın değiştirilmesi, çalışanın yıllık maaşının iki katına kadar maliyet anlamına gelebiliyor.
İş dünyasının çalışanlarını elde tutma ve yeni çalışanları işe almaya odaklandığı bugünlerde, MIT analizindeki araştırmacılar, pandemi sürecinin çalışma şeklimizi yeniden şekillendirdiği de düşünüldüğünde, şirketlerin destekleyici ve kapsayıcı bir kültür oluşturması ve modellemesi gerektiğini söylüyor.
Z kuşağının önerisi: İş yerinde tembellik
Çalışanlar işverenler karşısında üstünlüğü kaybediyor
Gelecek 10 yılda çalışanlarda aranan 10 yetenek
Apple çalışanları, uzaktan çalışma esnekliği talep ediyor
Çalışanların mutluluğundan yöneticiler mi sorumlu?
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.