BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaTL'ye hangi unsurlar değer kaybettiriyor----

TL'ye hangi unsurlar değer kaybettiriyor

TL'ye hangi unsurlar değer kaybettiriyor
15 Kasım 2016 - 05:39 www.finansingundemi.com

Hürriyet yazarı Erdal Sağlam, Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değer kaybının nedenlerini yazdı. İşte Sağlam'ın o yazısı:

Kurlardaki hareket durmuyor; piyasaların beklediği gibi hızlanarak devam ediyor. Kurlardaki hareket durmadığı gibi, artık bu hareketin bono faizlerine ve hisse senetleri fiyatlarına yansımaya başladığı görülüyor.
Son dönemde her şeyin TL’nin aleyhine işlediği çok açık. Hem küresel gelişmeler hem de içerideki ekonomik ve siyasi gelişmeler, TL’nin değer kaybını hep birlikte düşüren unsurlar oluyor.

Trump’ın ABD Başkanı seçilmesinin ardından tüm dünya piyasalarında başlayan bozulma devam ediyor. Bir başka deyişle Trump şoku sürüyor. Dün de yine küresel piyasalar hareketli idi ama TL’nin yine en fazla değer kaybeden para birimi olduğunu söylemek gerek.

Dolar kuru 3.30’ler seviyesinde dolaşırken, piyasa analistleri mevcut koşullara göre bunun doğal olduğunu, daha yukarı gitmesinin de sürpriz olmayacağını söylüyorlar. Bu konuda her şeyden önce küresel gelişmelerin etkili olduğunu, FED’in faiz artışı beklentisinin yükselmesini işaret eden bankacılar, Trump’ın koltuğa oturmadan yaptığı konuşmaların etkili olduğunu, ABD’de harcamalarda artış ve enflasyon beklentisinin yükseldiğini söylüyorlar. Buna bağlı olarak da ABD’deki faiz artışlarının önümüzdeki yıl hızlanması beklenmeye başladı. Yanı sıra aralık ayında FED’in Faiz artışı yapacağı beklentisi de yükselmeye devam ediyor. Son olarak bu beklenti yüzde 85’lere kadar çıktı. FED’in Trump ile birlikte daha şahin bir politikaya geçebileceği ifade edilirken, bu nedenle gelişmekte olan ülkelerden kaçışın hızlanacağı tahminleri de artmaya başladı.

Özetle; tüm gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybetmeye devam ediyor. Buna karşılık Türkiye’ye özgü koşullar ise TL’nin daha fazla değer kaybını beraberinde getiriyor. Ekonomik açıdan bakıldığında başta turizmdeki gerileme, büyüme oranlarındaki düşüş ve bununla birlikte cari açıkta başlayan artış, TL’nin değer kaybının hızlanmasında önemli bir unsur. Yanı sıra bankalar üzerindeki faiz indirme baskısı da piyasaları rahatsız ediyor ve uluslararası vadeli işlem yatırımcılarının Türkiye bankalarına ait hisse senetlerinde düşüşe hazırlandığının işaretleri alınıyor.

Kurlardaki yukarı seyir devam ederken Hazine bonoları ve hisse senetlerinde nispeten sakin bir seyir yaşanıyordu. Ancak dünkü ihalelerle birlikte bu hareketin Hazine bonolarına da yansımaya başladığını gördük. Trump sonrası en yüksek 10.5’u gören hazine bonosu faizleri dünkü ihalelerde yüzde 11’i geçti. Bonodaki hareketin, yabancıların zararları büyümesin diye çekilmekte yavaş davransalar bile, sürebileceği belirtiliyor. Buna karşılık hisse senetleri piyasasında ise dolar bazında zaten dip yapan fiyatların, yeni bir geri çekilme hareketine girme beklentisi piyasaları tedirgin ediyor.

Küresel nedenlerin yanında, ekonomik ve siyasi gelişmelerin etkisinden söz etmiştik. Bu kapsamda AB’den gelen ekonomik yaptırım demeçleri, Cumhurbaşkanı ev Başbakan’ın AB’ye sert dille rest çekmeleri, zaten ekonomide tek çıpa kalan AB çıpasının kaybolma tehlikesini beraberinde getiriyor ve piyasaların moralini bozan ek bir unsur oluyor.

Bunun yanında ciddi sıkıntılar yaratması beklenen Başkanlık ve Anayasa çalışmalarının hızlandırılmasında ısrar edilmesi, gerginliği büyüten artı bir unsur olduğu da açık.

Daha önce yazmıştık; tüm bu gelişmeleri birden yaşarken TL’nin değer kaybının devam etmesinden doğal bir şey olamaz. Bu sıcağa kar dayanmaz.. Bu sıcağı azaltmak yönetimin işi ama ne ekonomik ne siyasi anlamda böyle bir rasyonel yönetimi göremiyoruz.

ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)