Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Son yıllarda mutabakata vardığı ülkelerle yerel para birimleriyle ticaret konusunda çok istekli olan Türkiye’nin dış ticaretinde TL’nin payı giderek artıyor. DÜNYA’nın 2010-2017 yılları arasındaki dönemde yaptığı incelemeye göre, TL’nin toplam ihracat içindeki payı 2017 yılı Kasım sonu itibarıyla 2010 yılına göre 5 kat artarak 13 milyar 173 milyon dolara yükseldi. Aynı dönemde TL cinsinden yapılan ithalat ise yaklaşık 3 katına çıkarak 16 milyar 463 milyon dolara ulaştı. En çok kullanılan döviz türlerinden euro, 2016 yılından itibaren, ihracat içinde doların üzerine çıktı. 2017 yılı 11 aylık döneminde ihracat içinde euronun payı yüzde 47.7’ye yükseldi.
Yerel paralarla ticaret ülkelerin döviz ihtiyacını azalttığı için özellikle dövize bağımlı ülkelerde, kurlarda spekülatif hareketlerin önlenmesi noktasında ciddi avantaj sağlıyor. Bu durum aynı zamanda ihracatçıların önünü görmelerini sağlarken, ekonominin önemli unsurlarından birisi olan cari açığın artışını kısmen de olsa önlüyor.
Bu konuda son yıllarda ciddi kararlılık gösteren Türkiye, çabalarının meyvelerini de almaya başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan para birimi dolar veya euro olmayan ülkelerin liderleriyle bir araya geldiği toplantılarda ülkelerin karşılıklı olarak kendi para birimleriyle yaptıkları ticaretin miktarının arttırılmasını gündeme getiriyor. Bu konuda özellikle Rusya ve İran ile yapılan toplantılarda, yerel para birimleriyle ticaret konusu mutabakat metinlerine ilave edildi.
Yerel para birimleriyle ticaret son olarak, 2017 Ekim ayında İstanbul’da gerçekleştirilen D-8 zirvesinde gündeme geldi. Erdoğan, burada yaptığı konuşmada üye ülkeler arasında 100 milyar dolar olan ticaret hacminin 500 milyar dolara çıkarılması gerektiğini belirtmişti. Bu toplantıda da D8 ülkeleri arasındaki ticarette yerel para birimlerinin kullanılması konusunda mutabakata varılmıştı. Türkiye’nin girişimleriyle 1997 yılında kurulan D8 içinde Türkiye yanı sıra; İran, Pakistan, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Mısır ve Nijerya yer alıyor.
TÜİK verilerinden yapılan derlemeye göre, 2010'da 113.8 milyar dolar olan ihracatın 2 milyar 640 milyon dolarlık kısmı TL cinsinden gerçekleştirilirken, ihracat içinde TL’nin payı yüzde 2.3 olarak hesaplandı. 2011’de 134.9 milyar dolarlık ihracatın yüzde 2.54’üne karşılık gelen 3 milyar 433 milyon dolarlık kısmı TL ile yapıldı. 2012’de 152.4 milyar dolarlık ihracatın 4 milyar 490 milyon doları TL cinsinden olurken, bunun ihracat içindeki payı yüzde 2.94 oldu. 2013’te 5 milyar 356 milyon dolarlık TL cinsinden ihracatın 151.8 milyar dolarlık toplam ihracat içindeki payı yüzde 3.52’ye çıktı. 2014’te 157.6 milyar dolarlık ihracatın yüzde 4.24’ü olan 6 milyar 695 milyon dolarlık kısmı TL ile gerçekleştirilirken, 2015’te 143.8 milyar dolarlık ihracatta TL’nin payı 6 milyar 90 milyon dolar ile yüzde 4.25’e yükseldi. 2016 yılında ise 7 milyar 877 milyon dolarlık TL cinsinden ihracat, toplam 142.5 milyar dolarlık ihracat içinde yüzde 5.52 pay aldı. Geride bıraktığımız 2017’de ise 11 aylık dönemde 143.2 milyar dolarlık ihracatın yüzde 9.19’una karşılık gelen 13 milyar 173 milyon dolarlık kısmı TL cinsinden yapıldı.
İthalattaki payı yüzde 8’e geldi
TL’nin ithalat içindeki payı da giderek artış gösteriyor. 2010’da 185.5 milyar dolarlık ithalatın yüzde 3.1’i TL ile yapılırken, 2011’de 240.8 milyar dolarlık ithalatın yine yüzde 3.1’i TL ile gerçekleştirildi. TL’nin ithalat içindeki payı, 2012’de yüzde 4, 2013’te yüzde 4.5, 2014’te yüzde 5.1, 2015’de yüzde 6.5, 2016’da yüzde 7.2 oldu. 2017 yılı Ocak-Kasım döneminde 210 milyar 703 milyon dolarlık ithalatın yüzde 7.8’ine karşılık gelen 16 milyar 463 milyon dolarlık kısmı TL cinsinden gerçekleştirildi.
İhracatta euro, ithalatta dolar
Türkiye’nin ihracatında 2013 yılından bu yana ilk sırada yer alan dolar, bu tarihten itibaren yerini euroya bıraktı. 2010'da ihracat içinde payı yüzde 48.2 olan euro, 2011’de yüzde 47.7, 2012’de yüzde 47.6 pay alırken, 2013’teki payı yüzde 45.6 oldu. İhracat içinde euro, 2014’te yüzde 44.4, 2015’te ise yüzde 44.6 pay aldı. Doların payı ise 2010’da yüzde 45.4, 2011 ve 2012 yıllarında yüzde 46 olurken, 2013 ve 2014’te ise yüzde 47.4 oldu. 2015 yılında doların ihracat içindeki payı yüzde 47.2 seviyesinde ölçüldü.
2016 yılında ise euro tekrar öne geçti. 2016'da ihracat içinde euronun payı yüzde 48.2, doların payı yüzde 42.6 olurken, 2017 yılı Ocak-Kasım döneminde euro yüzde 47.7, dolar yüzde 39.4 pay aldı. İthalatta ise doların bariz şekilde üstünlüğü bulunuyor. 2014 yılında ithalatın 159 milyar dolarlık kısmı dolar cinsinden, 77 milyar dolarlık kısmı ise euro cinsinden gerçekleştirildi. Geride bıraktığımız 2017 yılının Ocak-Kasım döneminde ise 210 milyar dolarlık ithalatın, 122 milyar doları dolar, 68 milyar doları ise euro ile yapıldı. (Dünya / Hüseyin Gökçe)
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.