Times'tan çarpıcı ekonomi analizi!

İngiliz Financial Times gazetesi, Türkiye'nin bir asrı aşkın bir süreden beri ilk kez potansiyel olarak dünya ekonomisinde çok önemli bir rol oynayabileceğini yazdı.
Kings College London'da profesör olan Nick Butler imzalı yazıda, "Coğrafi konumu ülkeyi güney Rusya'dan Orta Asya'ya, Ortadoğu'dan doğu Akdeniz'de yeni keşfedilen gaz yataklarına kadar farklı bölgelerden elde edilen petrol ve gaz için cazip bir ana transit güzergahı haline getiriyor" değerlendirmesine yer verildi.
Yazar bu değerlendirmesinin hemen ardından "Tek sorun siyaset ve duyguların ayaklara dolanıp dolanmayacağı" diyor.
CNNTURK'un haberine göre; yazıda, Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünden bu yana yaklaşık 100 yıl geçtiği ve günümüzde Suriye, Irak ve Lübnan'da yaşanan çatışmaların büyük bir bölümünün yüzyıl önce meydana gelen olaylardan kaynaklandığı belirtiliyor.
Ancak şimdi "Avrupa kulübüne girmeyi başaramayan Türkiye'nin" enerji tedariğinde güzergah seçeneği için yeni ve potansiyel olarak karlı bir rol oynayabileceğini aktaran Butler, bu transit güzergahların İstanbul'u enerji pazarının kalbi haline getireceğini belirtiyor.
Yakında Türkiye üzerinde aktarılan hacimlerin Hürmüz Boğazı'ndan nakledilen hacimlerden daha büyük olacağını belirten Butler, İstanbul'un çok rahat bir şekilde anlaşmaların yapılıp fiyatların belirlendiği bir ana ticaret merkezi haline gelebileceğini vurguluyor.
Yazıda, İstanbul'un Avrupa'ya satılacak gazın spot ticaret merkezi olabileceği de belirtiliyor.
Butler, "Brent pazarının önemi azaldıkça, İstanbul yeni bir ham fiyatı belirleyicisi olabilir. Türkiye aynı zamanda yeni rafine ve petrokimya tesislerinin doğal merkezi ve bölgenin dört bir yanında petrol ve gaz sanayine yapılacak yatırımların merkezi olarak da ekonomik kazanım elde edebilir" diye yazdı.
Yazı şöyle devam ediyor:
"Ancak şüpheler var. Petrol ve gaz ihracatçıları tedarik hatlarının transit ülkelerin politikaları nedeniyle korunmasız hale geldiğini görmek istemezler. Tüketiciler de tedarik akışını kendi nedenlerince durdurabilecek kimselere bağlı olmayı kabul etmeyecektir. Hükümetin radikal İslam ile flörtü rahatsız ediyor. Cami ve ile devlet arasındak ilişki hala bir soru işareti. Hala belagatı, sağduyu ve ulusal çıkarlardan önde tutma eğilimi hakim."
Nick Butler, Türk bakanların ve yorumcuların sürekli olarak Kıbrıs'ta yapılan sondaj çalışmalarını kontrol edebilecekleri "mantıksızlığına" başvurduklarını savunuyor ve hükümet içindeki bazı kişilerin bir boru hattını kullanarak son 40 yıldır Kıbrıslı Türk ve Rumlar arasında bölünmüş halde bulunan Kıbrıs'ın yönetminde köklü bir değişim elde edebileceklerine inandıklarını belirtiyor.
Kıbrıs'ın karmaşık bir tarihe sahip olduğunu ve böyle "acemi tehditlerle" değişmesi olasılığının az olduğunu  ileri süren yazar, "Türklerin kavgacı davranışlar yerine yapıcı bir angajmanda bulunmanın Kuzey Kıbrıs'taki soydaşları için daha yararlı olabileceğini nasıl göremediklerini anlamak zor" ifadesine yer verdi.
Osmanlı İmparatorluğu liderlerinin başarısız olduklarını ve tarihe yakalanıp geçildiklerini kaydeden yazar yazıyı şöyle bitiriyor: "Şimdi coğrafya ülkeye yeni bir fırsat sundu. Sorulan soru acaba Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye'nin ulusal çıkarlarının nerede yattığını görüp göremeyeceğidir."