BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 49,54 -3,43 257.608.000.000,00
ALBRK 6,50 2,52 16.250.000.000,00
GARAN 102,80 -1,81 431.760.000.000,00
HALKB 19,68 -1,30 141.396.431.866,56
ICBCT 12,39 -0,48 10.655.400.000,00
ISCTR 10,66 -3,62 266.499.680.200,00
SKBNK 5,07 -1,93 12.675.000.000,00
TSKB 10,49 -1,78 29.372.000.000,00
VAKBN 20,40 -2,11 202.284.799.069,20
YKBNK 22,16 -3,57 187.186.656.453,44

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSigorta - BES ve HayatTHY FİLOSUNDA RAY'IN NE KADAR RİSKİ VAR?----

THY FİLOSUNDA RAY'IN NE KADAR RİSKİ VAR?

THY FİLOSUNDA RAY'IN NE KADAR RİSKİ VAR?
20 Mart 2009 - 10:34 www.finansingundemi.com

2002'den bu yana ilk kez geçen yıl kar eden Ray Sigorta Genel Müdürü Para Dergisi'ne konuştu. THY’nin filosunu sigortalayan Ray Sigorta’nın Genel Müdürü Nüzhet Atabek, “Bu uçakların riski THY’nin kabul ettiği reasürans şirketlerine paylaştırıldı. Ödeme konusunda risk söz konusu değil”...

“THY uçağında Ray Sigorta’nın riski yok” THY’nin filosunu sigortalayan Ray Sigorta’nın Genel Müdürü Nüzhet Atabek, “Bu uçakların riski THY’nin kabul ettiği reasürans şirketlerine paylaştırıldı. Ödeme konusunda risk söz konusu değil” diyor... BARIŞ BEKAR / [email protected] TÜRK Hava Yolları’na (THY) ait yolcu uçağının Amsterdam’da düşmesiyle birlikte sigorta sektöründe gözler, THY’nin filosunu sigortalayan Ray Sigorta’ya çevrildi. Sigorta-reasürans ilişkilerini iyi bilmeyen bazı gazete ve internet sitelerinde Ray Sigorta’nın 70 milyon dolarlık riski olduğu bile yazıldı... Kazayla ilgili süreç halen devam ediyor ve maliyetin hesaplanması zaman alacak. Peki finans sektörünün zaten zorda olduğu böyle bir dönemde bu risk Ray Sigorta’yı ne kadar etkiler? Biz de bu soruyu Ray Sigorta Genel Müdürü Nüzhet Atabek’e sorduk. Uçak kazasında Ray Sigorta’nın büyük bir riski olmadığını söyleyen Atabek, “Dünyada havacılık işini bilen 8-10 tane reasürans şirketi var. THY filosunu biz sigortaladık ama risk gayet iyi dağılmış durumda. Ödeme konusunda hiçbir sıkıntı yok” diyor. THY’nin Star Alliance üyesi olduğunu hatırlatan Nüzhet atabek, bu gruba üye havayolu şirketlerinin sigortalama işleminin topluca yapıldığını, bu sayede de maliyetin azalıp risklerin dağıldığını vurguluyor... Sigorta sektörü açısından 2008 yılını değerlendirir misiniz? Sektör, 2008 yılında nominal olarak yüzde 6 büyüdü. Gerçek büyüme ise negatif. 2008’in ilk çeyreğinde yüzde 13 olan büyüme oranı ikinci çeyrekte 11’e, üçüncü çeyrekte ise 6’ya indi. Son çeyrekte küçülme var. Sektör zaten “ben büyümeyeceğim” diyordu. Bunu global krize bağlayabiliriz ama ekonomimizdeki yavaşlama da hissediliyordu. Son 4-5 yılda sigortacılık sektörü yüzde 20-25 büyümeye alışmıştı. Ancak 2008 yılında yavaşlama yaşanması planları altüst etti. Sigorta sektörü son yıllarda ekonominin çok üstünde büyüme performansı göstermişti. Bu da doğal. İnsanların gelirleri arttıkça daha fazla mal sahibi oluyor ve bu dönemde bunları koruma ihtiyacı duyuyorlar. 2009’da da küçülme mi bekliyorsunuz? Ekonomide yavaşlama olduğu zaman sigortalanma oranında da ciddi gerilemeler oluyor. Büyüme döneminde ekonomiden daha hızlı büyüyen sektör, küçülme döneminde de ekonomiden daha hızlı küçülüyor. 2009’da da küçülme ekonomiye göre çok daha fazla olacak. Bunu normal karşılamak gerekir. Bir de sigortalanma bir alışkanlık meselesi. Eğer yakın çevreniz sigorta bilincini taşıyor ve yaptırıyorsa sizin yaptırmama ihtimaliniz çok düşük. Eğer sigorta yaptırmaya yeni başladıysanız zorunlu olanlar dışında kalan sigortaları yaptırmayabiliyorsunuz. Sigorta sayısında azalma var mı? Sigortalı sayısında çok fazla azalma yok. En azından şimdilik biz hissetmiyoruz. Ancak fiyatlarda düşüş var. 2009 yılı için beklentiniz nedir? Bizde yıl üçer aylık dönemler halinde değerlendirilir. 2008 son çeyreğine göre 2009’un ilk ve ikinci çeyreğinin çok zor geçeceğini düşündük. Üç ve dördüncü çeyrek için iyileşme olacağını bekliyoruz. Ancak son gelişmeleri de dünya ve Türkiye açısından değerlendirmek gerekir. Örneğin, Türkiye’de yerel seçimler var ve biraz daha genel seçim havasında gelişiyor. Seçim çok fazla gündemi meşgul ediyor. Belki seçimlerin gündemden düşmesiyle herkes daha farklı düşünecek. Seçimlerden sonra ekonomi canlanır mı? Ekonominin iyiye gitmesi açısından adımlar atılmaya başlanabilir. Tabii daralma sonsuza kadar sürmeyecek. 2008’in son çeyreğinde derinleşen krizin üzerinden 1 yıl geçince yani 2009 sonuna doğru bir iyileşme başlayacaktır. Belki ağustos ayından itibaren bir kıpırdama olabilir. 2009 yılında Ray Sigorta’nın hedefi “mevcudu korumak” mı, yoksa büyüme beklentiniz var mı? 2009’da mevcudu korumak önemli olacak. Yıllarca sizin müşteriniz olmuş kişileri korumanız gerekiyor. Çünkü onların kaybının telafisi çok zor olur. Eğer kısa zaman önce müşteriniz olmuş birini kaybederseniz onu tekrar kazanabilirsiniz. Zaten onun müşteriniz olabilmesi için uzun zaman sigortalı olarak kalması gerekiyor. Sektördeki büyük oyuncular için mevcudu korumak önemli olacak. Biz sektörden sigortalıların çıkmasını arzu etmeyiz. Çünkü bu rekabeti keskinleştiriyor. Bu yıl için Ray Sigorta’nın planları nedir? Belli bir istikrarı muhafaza etme peşindeyiz. Kendi adımıza makul fiyatlarda istikrar sağlayalım istiyoruz. Çok yalpalamayan bir model takip ediyoruz. Yani fiyatlar düşünce düşüren, tersi durumda yukarı çıkaran bir model takip etmiyoruz. Bu, müşterileri de rahatsız eden bir model. Örneğin, 2006 yılında fiyatlarımızı yüzde 30-40 yukarı çektik ama bunu belli bir hızda yaptık. Özellikle kasko tarafında karlı olduğumuz için fiyatlarda oynama yapmıyoruz. İnce ayar yapıyoruz. Bence çok oynak yapılar doğru değil. Fiyat istikrarı, kalıcı müşteriyi tutabilmek için daha doğru bir yöntem. 2006 yılında portföyümüzün yüzde 65’i kasko ve trafikten oluşuyordu. Bunun da üçte biri trafik, kalanı kasko şeklindeydi. Şu anda bu oran yüzde 48’e inmiş durumda. Yüzde 48’in yüzde 18’lik kısmı trafik, kalanı kasko sigortalarından oluşuyor. Yüzde 30’luk kasko oranı sektörün altında bir rakam... Kasko ve trafikte düşüş varsa büyüme hangi alanda olacak? Genelde mühendislik işleri ve KOBİ’lere yönelik işlerde artış var. Havacılık ve tekne tarafında da büyüme var. Oralarda daha rahat müşteri bulabiliriz. Nakliyat ve inşaat işlerinde ise daralma var. Benim anladığım, siz bireysel sigortacılıkta etkin olmaya niyetli değilsiniz... Bireysel sigortacılıkta da olmaya devam edeceğiz. Büyüme oradan sağlanacak. Sanayi şirketlerinin çoğu zaten sigortalıdır, KOBİ’lerin de bir kısmı sigortalı, bir kısmı değil. Bireysel tarafta ise sigortalanma oldukça düşük. Bireysel tarafta zorunlu sigortalar harici sigorta yaptırma şu anda fazla yok. Asıl büyüme buradan gelecek. Ray Sigorta, bu konuda sabırlı ve karlılığını hesap ettiği yerde olacak. Oralarda daha sabırlı adımlar atıyoruz. Sabırlı bir büyüme içinde olacağız. Biraz da yabancı ortağınız Vienna Insurance Group’un (VIG) sigortacılık anlayışından bahseder misiniz? Vienna Insurance Group (VIG), özünde sigortacılık olan bir şirket. Son 2-3 yıldır görüyoruz ki, sigorta şirketlerinin dahil olduğu şirketler de sigortacı. Bu dönemde bu avantaj sayılır. Sermaye yeterliliği ve büyüme açısından bir kere aynı dili konuştuğunuz kesin. VIG, 150 yıllık bir şirket. Tarihsel bir perspektifi var. Büyümenin nerelerden gelebileceğini kestirebiliyor. Sigortacılığın tüm alanlarında bulunuyorlar. VIG, Orta ve Doğu Avrupa’da lider konumda olan bir şirket. Yaklaşık 4 milyar euro ciroları var. Ciro olarak Türkiye’nin elementer cirosuna yakınlar. VIG’in faaliyet gösterdiği bütün pazarlarda ilk 4’te olduğu söyleniyor? Ama siz 12’nci sıralardasınız? Bu doğru. Biz Türkiye’de şu anda 12’nci sıradayız. Onlar girdikleri ülkelerde ilk 3’te oluyorlar. Dolayısıyla büyüme planlarımız var. Büyüme planlarınızı öğrenebilir miyiz? Büyüme satın almayla de olabilir, kanal değişikliğiyle de. Tabii organik büyüme de mümkün. Bugüne kadar organik büyüme sıralamayı çok değiştirmemiş. Ancak bunun da örnekleri var. Önemli olan neyi nasıl yapacağınızı bilmektir. Sermayedarlarınızın Türkiye’den beklentileri nedir? Bizim amacımız büyümede 2012 yılında 6’ıncı sıraya yükselmek. Ancak içinde bulunduğumuz koşullar dikkatli olmayı gerektiriyor. Sizce sektör bu kadar yabancı şirketi kaldırır mı? Bence kaldırır. Belki içinde bulunduğumuz durum çok parlak değil. Ama geleceğe bakmak gerekir. Gelecekte de sigortalı olmamak mümkün değil. İşlerin düzeleceği zamanı düşünmek gerekir. Bu geri döndürülemez bir süreç. Alışveriş olduğu sürece sigorta da mutlaka olacak. Yabancılar bugünü değil, 10 hatta 20 yıl sonrasını düşünüyor. Sektörün büyümesini sağlayacak olan “gönüllü” sigortalarda artış yok. Sektörü zorunlu sigortalar mı büyütecek? Sektörü gönüllü sigortalar büyütür. Bence gönüllü sigortalar 5-10 yıl içinde büyüyecek. Bu biraz da ekonomik büyümeye bağlı. Türkiye, dünya GSMH büyüklüğü sıralamasında 17’nci. Buna karşılık sigortalı olma sıralamasında 60’ıncı sırada. Dolayısıyla mutlaka sigorta konusunda da üst sıralara çıkacağız. Bu seviyede kalması mümkün değil. İşler açıldığında yükselişimiz çok hızlı olacak. Örneğin, diyelim ki şimdi 1 milyon kişi sigortayı 100 liraya alıyor. Ama sayı 10 milyona çıktığında ürünün fiyatı 60 lira olacak. Maliyetler düşeceği için büyüme de hızlı olacak. Emeklilik konusunda da planlarınız olduğunu duyduk... Evet, bireysel emeklilikle ilgili bir projemiz var. Projeyi takip ediyorum ve sponsorlarından biriyim. Çalışmayı doğrudan yürüten bir ekibimiz var. Bu çalışmanın gidişatına göre Hazine’ye başvuru yapacağız. İzin alırsak devam edeceğiz. Şirket kurulursa Ray Sigorta da ona iştirak edecek. Yurtdışından da iştirak olacaktır. KUTU “Ray Sigorta fiyat rekabetinde olmayacak” Nüzhet Atabek de sigorta sektöründeki hemen her yönetici gibi aşırı fiyat rekabetinden şikayetçi. Atabek, bu konuda Ray Sigorta’nın bu yıl nasıl bir strateji izleyeceğini şöyle anlatıyor: “Biz fiyat yapıcı bir şirket değiliz. Bizim konumumuz fiyat takipçiliği yapmak üzerine. Bu konuda iki yol izlenebilir: Ya fiyatları takip edip pazar payınızı korumaya çalışacaksınız ya da karlılığınızı korumak için bir miktar fedakarlık edeceksiniz. Ray’ın stratejisi mümkün olduğu kadar rekabetten kaçınmak. Biz müşteriye hizmeti ön plana çıkarmaya çalışıyoruz. Fiyat rekabetinden kaçınıyoruz. Sadık müşteriyi memnun etmeye çalışıyoruz. Kanallarımızı ona göre organize ediyoruz. Biz pazar lideri değiliz. Dolayısıyla üst taraftaki baskılar bizde daha az hissediliyor. Tabii lider olmak operasyonel giderleri yayıyor ve fiyat konusunda avantaj sağlıyor. Bunu da kabul etmek gerekir.”
ETİKETLER :
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)