Tepki sandıkta gösterilir

Türk kamuoyunun kredi notu değerlendirmelerinden dolayı ‘sıfırcı hoca’ olarak yakından tanıdığı bir kurum olan Standart & Poors’u da (S&P) bünyesinde barındıran McGraw Hill Financial Grubu’nun başkanı Harold McGraw’un, S&P’nin verdiği notun aksine Türkiye’ye ilişkin son derece pozitif açıklamalar yapması dikkat çekti.

Türkiye’yi hala ‘yatırım yapılabilir’ seviye notuyla derecelendirmemesi nedeniyle başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan olmak üzere birçok siyasinin S&P’ye yönelik çok sert eleştrilerinden de zaman zaman nasibini alan Harold McGRaw, eleştriye açık olduğunu artık hayatının bir parçası haline geldiğini söyledi. Hülya Güler'in Hürriyet'teki haberinde, Türkiye için ‘gerçek bir parlayan yıldız’ ifadesini kullanan Harold McGRaw, “Türkiye çevresindeki ülkelerde yaşanan gerginliklere rağmen, çok sağlam duruyor. Bu açıdan aslında muhteşem bir öykü. Çünkü Türkiye kendisini yakından tanıyan tüm dünyaya, böylesine gerginliklerin yaşandığı sırada bu bölgede aslında ‘neler başarılabileceğini’ gösteriyor. Artık bu noktadan geriye gideceği düşünülemez” dedi. 

MUHTEŞEM BİR ÖRNEKSİNİZ

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği’nin (TOBB) evsahipliğinde gerçekleştirilen Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) toplantılarına ICC Başkanı olarak  katılmak üzere 2 gündür Türkiye’de bulunan Harold McGraw, Hürriyet’e Türkiye’nin siyasi ve ekonomik gündemine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Küresel kriz sürecinin gelişmiş ülkeleri çok kötü etkilese de gelişmekte olan ülkelerin öne çıkması açısından iyi olduğunu kaydeden Harold McGraw, “Ancak bu son 5-10 yılda bazı gelişmekte olan ülkeler çok ciddi ilerleme kaydederken bazıları o kadar hızlı gelişmedi. Türkiye işte bunlar arasında en hızlı ilerleyen muhteşem bir örnek. Belki son 1-2 yıldır büyüme oranıyla ve işsizlik oranlarıyla ilgili bir takım hayal kırıklıkları olmuş olabilir ama genel olarak Türkiye çok iyi görünüyor. Çünkü Türkiye artık ‘büyüme platformunda’, bu kesin. Artık bu noktadan geriye dönüş yok. Olmamalı da” diye konuştu. 

AB’NİN İLGİSİNİ HAK EDİYORSUNUZ

Türkiye’de son olarak yaşanan siyasi çalkantı, yolsuzluk ve rüşvet iddialarıyla ilgili ise Harold McGraw, şu değerlendirmeyi yaptı: “Türkiye’nin iç siyasi gündemi konusunda uzman değilim. Ama şunu biliyorum, ‘politik durum’ kendi başının çaresine bakabilir. 30 Mart’ta yerel seçimler, bu Ağustos ayında Cumhurbaşkanı seçimi var. Türkler yakında gidip oy kullanacak. Türk halkı ne istediğine kendisi karar verecek. İnsanların seçimine güvenmek, saygı duymak zorundasınız. Bazı yanlışlar yapılmışsa ya da yanlış yapıldığına ilişkin bir algı varsa, insanlar bu konudaki tepkilerini göstereceklerdir. Ama politik konularla ekonomiyi ayırmak lazım. Türkiye’nin büyüme yolundan çıkıp geri gitmesini istemezsiniz. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ile ilişkilerde yeniden ivme kazandınız. Üstelik bu ilgi AB’den geiyor ve Türkiye bu ilgiyi hak ediyor. Ben de AB’nin yerinde olsaydım. Türkiye ile ilişkilerimi geliştirirdim. 
Artık vatandaşlar Türkiye’nin iyi bir yolda olduğunun farkında. Dolayısıyla ülkeyi kim yönetirse yönetsin, bu iyi yolda olma halinin devamı için yapması gerekenleri yerine getirmek zonunda.”

DEĞİŞİME HAZIR OLMALIYIZ

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, ICC’nin 1919’da bir grup girişimci tarafından 1. Dünya Savaşı’nın yaralarını sarmak için kurulduğunu ve bugün  dünyanın en büyük iş dünyası örgütü olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu: “Küresel kriz öncesinde ve küresel kriz sonrasındaki parasal genişleme dönemindeki bol likidite döneminin sona erdi. Eskisi gibi, rahat ve ucuz borçlanma imkanları azaldı. Hem şirketler hem de vatandaşlar artık daha tedbirli ve temkinli hareket etmek zorunda.”

ELEŞTİRİ HAYATIN BİR PARÇASI

McGraw, zaman zaman Başbakan Erdoğan ve diğer siyasilerden S&P’ye yöneltilen eleştriler konusunda ise şunları söyledi: “Eğer bizim gibi hatta siz gazeteciler gibi içerik ürettiğiniz bir işteyseniz, elbette her zaman eleştrilere maruz kalırsınız. Herkesin her zaman mutlu olması mümkün değil. Tüm bu tarz içerik üretilen işlerde tıpkı medyaya yönelik eleştriler gibi bize de çok eleştri geliyor. Ben alışkınım. Aslında ben her yerde eleştiriliyorum, evde, dışarda her yerde eleştrilmek, telefon gelmesi hayatımın bir parçası.”

BABACAN'LA KONTRAT HAKKINDA KONUŞMADIK

Türkiye’nin geçen yıl başında S&P ile olan kredi derecelendirme kontratını yenilemediğini hatırlattığımız Harold McGraw, iş hayatında bazen bu tür iniş çıkışların olabileceğini söyledi. Önceki gece Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile bir akşam yemeği yiyen McGraw,  “Ali Babacan, gerçekten çok etkileyici bir lider.  Önceki geceki yemekte de yine çok etkileyici fikirler paylaştı. Ancak S&P ile olan kontratın yenilenmesi konusu gündeme gelmedi. Ben Türkiye’nin kararını tartışamam” dedi.