Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Faiz, Merkez bankalarının enflasyonu düşürmek ve para birimlerinin değerini savunmak için en önemli silahı. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) politika faizini artırmak yerine bir süredir dolaylı yollarla örtülü faiz artışlarına gidiyor.
Ekonomi yönetimine göre, düşük faizde ısrarcı olunmasının nedeni ekonomik büyüme hedeflerinin tutması. Türkiye’nin ekonomik büyüme modeli, banka kredilerindeki artışa bağımlı olduğu için, faiz artışlarının ekonomik büyümeyi etkilemesi istenmiyor. Diğer bir yandan da faizi artırmamak maliyeti artırıp ekonomik büyümeye daha fazla zarar verebiliyor.
TCMB’nin 3 aydır kademeli olarak imza attığı örtülü Faiz artışı adımlarına rağmen TL’de değer kaybı sürüyor. Dolar/TL’de bugün 8,44 seviyesi aşıldı.
16 Temmuz’da yüzde 7,34’e kadar gerileyen TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti, 30 Ekim Cuma günü yüzde 13,40’ı gördü.
TCMB’nin bugün aldığı “Bankalararası Para Piyasası'nda bankaların borç alabilme limitleri (BAL) sıfırlanma” kararı sonrasında ortalama fonlama faizinin geç likidite penceresi (GLP) faizi olan yüzde 14,75 civarında olması bekleniyor.
Dolar ve euro zirveden inmiyor
ÖRTÜLÜ FAİZ ARTIŞI NEDİR?
TCMB'nin 1 haftalık repo faizi olan politika faizi yerine geç likidite penceresi (GLP), geleneksel ihaleler, BİST gecelik repo gibi diğer araçlarla TL fonlama maliyetini artırması demek.
Sözcü'den Emre Deveci haberine göre, bu adımlara rağmen TL’de değer kaybının nedenini TCMB’nin uzun süre baş ekonomistliğini yapan ve geçen yıl görevden ayrılan Prof. Dr. Hakan Kara anlattı.
1-Merkez Bankası’nın ekim ayındaki toplantısında piyasada hayal kırıklığı oluştu?
Merkez Bankası'nın Ekim ayında faiz artırmama kararı, "Zaten belirli bir sıkılaşma yaptık, küresel ekonomideki gidişat belirsiz, ikinci dalgaya dair aşağı yönlü riskler devam ediyor, içeride krediler yavaşlıyor ve finansal koşullar sıkılaşıyor. Dolayısıyla politika faizini artırmaya gerek yok, likidite politikası ile bu durumu idare edebilirim" düşüncesi.
Diğer yandan, "Burada ihmal edilen bir konu var. Finansal koşullardaki sıkılaşma eğer para ve kur politikasına dair risk algısındaki bozulmadan da kaynaklanıyorsa, bu durum faizi artırmama gerekçesi olamaz. Aksine, böyle dönemlerde Merkez Bankası’nın belirsizlikleri azaltmak için daha güçlü bir şekilde devreye girmesi gerekir" diye ekliyor Kara.
2-TCMB bu durumu görmüyor mu?
Tabii ki TCMB’nin teknik ekibi bu değerlendirmeleri yapabilecek kapasiteye sahip ama konu artık farklı bir boyuta geçmiş durumda.
Burada sadece Merkez Bankası’na yüklenilmesini çok doğru bulmuyorum. Mevcut kısıtlarla ellerinden geleni yapmaya çalıştıklarını düşünüyorum.
Kamuoyunda herkes Merkez Bankasına yükleniyor. Çünkü tek iletişim yapmaya çalışan kurum merkez bankası ve ortada başka muhatap yok. Ayrıca merkez bankası üzerinden eleştiri yapmak insanlara daha risksiz geliyor.
3-Bundan sonra ne yapılması gerekiyor?
Bu tür konuları sadece merkez bankası kanalıyla değil genel iktisat politikası yaklaşımı ve kurumsal yapı/yönetişim üzerinden tartışmamız daha sağlıklı olur.
Öncelikle bizi bu riskli noktaya getiren makro-finansal politikaların gerçek sorumlularını tespit etmek ve hesap verme yükümlülüğünü yerine getirmelerini sağlamak gerekiyor.
4-TCMB temmuzdan bu yana örtülü faiz artışına gidiyor. Bu adımlar neden etkili olamıyor?
Merkez Bankası'nın en büyük silahı inandırıcılık ve itibardır. Faizi dolaylı yollardan artırmaya çalışan bir parasal otoritenin güven ve itibarı tesis etmesi kolay değil. Para politikasının etkinliğini önemli ölçüde azaltan bir durum.
Nitekim faiz fiili olarak arttığı halde kur ve enflasyon belirsizliğini azaltmak mümkün olmuyor.
5-Bugün yine örtülü faiz artışı anlamına gelebilecek bir adım atıldı. Bu adıma rağmen döviz kurlarındaki artış neden durmuyor?
Bugünkü gecelik likiditeyi kesme kararı sonrasında fiili faiz yüzde 15'lere yaklaşacak.
Ancak faiz arttığı halde güven ve öngörülebilirlik düşük olduğundan, yani beklentileri etkili şekilde kontrol edemediğimiz için kur artmaya devam ediyor.
6-Ekonomi yönetiminin büyümeyi öncelikli gördüğü için faiz artışına sıcak bakmadığı söyleniyor. Bu strateji yüksek büyüme sağlayabilir mi?
Bu strateji, amaçlandığının aksine büyümeyi yavaşlatacak. Çünkü sürecin sonunda faizi olması gerektiğinden daha yüksek değerlere çekmek zorunda kalacağız ve oluşan belirsizlik ekonominin toparlanma sürecini zayıflatacak.
Dolayısıyla düşük faiz ısrarı sanılanın aksine büyümeyi ve reel sektörü olumlu etkilemeyebilir.
7-Büyümeyi öncelikli görme stratejisi başka ne gibi sorunlar ortaya çıkabilir?
Bu anlamsız inat devam ederse bizi gereksiz bir dış borç problemine götürebilir. İktisat literatürüne dördüncü kuşak kriz olarak geçmemek için bir an önce bu yoldan dönmemizde fayda var.
Merkez'den sıkılaştırmaya devam!
NE DEMİŞTİM BEN! Yılbaşını görmeden 8.50'yi görürüz demiştim. Hükümet ve ekonomi yönetimi bilinçli olarak müdahale etmiyor. Çin gibi Türkiye'yi UCUZ İŞÇİ merkezi haline getirmek istiyorlar. Aylık 250-300 dolara işçi çalıştıracaklar. Yazık gençlerimize. Daha da fakirleşeceğiz. Sendikalar nerede?
Zaten o fiyata şimdi çalışıyor işçi 150 Dolar altına gelecek böyle giderse
1- tarım bitti ondan 2-hayvancılık| bitti ondan 3-israf arttı ondan 4-ithalat patladı ondan 5- beton asfalt ekonomisi zorladı ondan 6-zenginden vergi alınmıyor ondan 7-eğitim cortladu ondan 8-ekonomi portledi ondan 9...10.... 99- zafer havalanı hırtladi ondan tüm bunlar yüzünden dolar yükseliyor....ama sorarsan dış güçler dolar lobisi faiz lobisi kavaktaki balık lobisi Haydi Türkiye ileri...
Bu kadar kötü bir yönetim görmedim.
BİRİNCİSİ ENFLASYONUN VE FAİZİN DÜŞÜK OLMASI İKİNCİSİ İSE BU HÜKEMETE KARŞI OLANLARIN TÜM ALTIN VE DÖVİZLERİNİ YASTIK ALTINA GÖTÜRMELERİ ETKİLİ
Düşük faiz büyümeye fayda sağlar ama bizim ülkede değil. Neden bizim iş adamımızdan tut vatandaşa kadar herkes düşük faizi gördümü parayı alıyor gidip dolara euroya altına basıyor. Devlet para dağıtmakla işi çözeceğim sanıyor her yerde olduğu gibi denetleme yok. Sorsana aldığın para ile ne yatırım yaptın ne aldın diye? Ama sormazsan adam alır repoda yapar dövizde yapar altında. Gerisi hikayedir.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.