Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Devlet Su İşleri (DSİ) Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik yapılmasına Dair Kanun Tasarısının 6 ve 8. maddelerine göre bir veya birden çok havzadaki su kaynakları, su kullanım izni verilmek suretiyle DSİ tarafından gerçek ve tüzel kişilere (şirketlere) tahsis edilebilecek. Suyun ücretini ve faturalama dönemini bu şirket veya kişiler belirleyip, çiftçi ile sözleşme imzalayacak. Çiftçi su faturasını zamanında ödeyemediğinde icraya verilebilecek, iflasları istenebilecek. DSİ isterse sulama tesislerini hizmet alımı veya işletme hakkı devri yöntemiyle elektrik dağıtımında olduğu gibi özel şirketlere devredebilecek.
ULUSLARARASI ŞİRKETLER İSTİYOR
Hem MHP hem de CHP’li vekiller, suyun özelleştirilmesini uluslararası kurumlar ile şirketlerin istediğini belirterek bu maddelerin yasalaşması halinde önce su kaynaklarının, ardından da tarım topraklarının yabancı şirketlerin eline geçebileceği uyarısı yaptılar. Suyun özelleştirilmesine ilişkin maddenin tasarıdan çıkarılması için verilen MHP önergesinin gerekçesinde şu tespitler dikkat çekti:
SU ÜCRETİ FAHİŞ YÜKSELECEK
“Maddeyle kaynakları eline geçiren özel şirketlere hiçbir sınırlama olmaksızın ücret belirleme ve bu ücreti istediği zaman tahsil etme yetkisi verilmektedir. Özel şirketlerin birinci amacı azami kâr elde etmek olduğu için sulama suyu ücretleri fahiş şekilde yükselecek, muhtemelen sulama birlikleri tarafından sezon sonunda alınan sulama ücretleri özel şirketler tarafından peşin olarak alınacak, çiftçi mağdur olacaktır.”
3 KEZ GERİ DÖNDÜ
Muhalefetin önergeleri, AK Parti oylarıyla reddedilirken, vekiller hükümetin suyu özelleştirme konusunu üç kez Meclise getirdiğini anımsattılar. Hürriyet’e bilgi veren vekiller dördüncü kez gelen bu düzenlemenin de tasarıdan çıkarılması için iktidarla görüşmelerin sürdüğünü belirttiler. Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ise eleştirileri şöyle yanıtladı:
ÇOK DÜŞÜNEREK YAZDIK
“Su sınırsız değil. Sözleşme, sayaç olmayınca vahşi sulama yapılıyor. Lüzumsuz kullanmasın diye maddeyi getirdik. Tasarıda bazen belediye, bazen özel ve tüzel kişiler diyoruz. Sulama birlikleri de tüzel kişi. Biz bu yasayla yap-işlet-devretin önünü açıyoruz. Burada devletin yaptığı tesislerin özel sektöre devri diye bir şey yok. Çok düşünerek koyduk, bir mahsuru yok. Yönetmelikle de açıklığa kavuşturulabiliriz.”
ÖZEL İNSAFSIZ
Tarım Komisyonundaki görüşmelerde vekillerden bazılarının şu sözleri dikkat çekti:
MHP Adana Milletvekili Muharrem Varlı: Hazır yapılmış sulama tesislerini niçin özel sektöre veriyorsunuz, DSİ kendisi yapsın. Özel insafsız kardeşim, çiftçinin canına okur. Fahiş fiyat uygular. Çiftçi çok rahatsız. İptal edin, milyonlarca çiftçiyi rahatlatın.
TARIMI YABANCILAR ELE GEÇİRİR
CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer: Her şeyi sattınız şimdi de su kaynaklarını satıp bir süre daha durumu idare etmek istiyorsunuz. Suyu özele verirseniz sulama birlikleri ortadan kalkar. İçme sularını nasıl yabancılar aldıysa sulama suyunu da yabancılar ele geçirir tarım biter. Suyumuzu olsun özelleştirmeyin.
İSRAİL APTAL MI?
CHP Kırklareli Turabi Kayan: Hicaz Demiryolu’nu yap-işlet modeliyle yaptık. Bize yar oldu mu, Abdülhamit’e yar oldu mu? Olmadı. Dünya egemenleri senin başının üzerinde çatalı geçirmişlerse boynuna arkadaşlar, istediğin gibi diğer ülkelerin yaptıkları gibi yapamazsınız. İsrail liberalizm konusunda dünya şampiyonluğu yapıyor. Ama İsrail kendi ülkesinin toprağını kendi vatandaşına satıyor mu, mülkiyet hakkı var mı? Yok. Niçin yapmıyor, aptal mı bunlar bu kadar? Onlar aptal da biz mi çok akıllıyız? Yap-işlet-devreti tarımda yapmayalım.
ÇİFTÇİ ZATEN ZOR DURUMDA
MHP Mersin Milletvekili Baki Şimşek: Devletin yıllarca yaptığı sistemi, sulama birliklerinin elinden alıp özel sektöre devrediyorsunuz. Çiftçi zaten zor durumda. Her şeyi 2002 ile karşılaştırıyorsunuz, çiftçiyi de karşılaştırın. 2002’de çiftçinin ne kadar ipotekli tarlası varmış, bugün ne kadar var? O zaman ne kadar borcu varmış, bugün ne kadar var? Çiftçi hasat döneminde borç almazdı. Şimdi hasat zamanı bile çiftçi bankadan borç almaya çalışıyor.(Aysel Alp/Hürriyet)
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.