Suriye'ye kimyasalı elleriyle vermişler!
Sarin gazı üretiminde kullanılan iki kimyasal maddenin Suriye'ye ihraç edildiğinin ortaya çıkması üzerine tartışmalar büyüyor
İngiltere hükümeti, bir yıl önce sarin gazı üretiminde kullanılan iki kimyasal maddenin Suriye'ye ihraç edildiğinin ortaya çıkması üzerine silah kontrolü konusunda çok gevşek davrandığı gerekçesiyle eleştirilerin hedefi oldu.
Çalışma Bakanı Vince Cable bugün milletvekillerinin karşısına çıkarak neden bir İngiliz şirketinin altı ay kadar önce, Suriye'de savaşın zirveye çıktığı ve Esad rejiminin kimyasal silah kullanabileceği endişelerinin arttığı bir dönemde bu tür silahların üretiminde kullanılabilecek potasyum florür ve sodyum florür maddelerini bu ülkeye ihraç etmesine izin verildiğiyle ilgili soruları yanıtlayacak.
Bakanlık adı açıklanmayan İngiliz şirketine verilen lisansların Ocak 2012'de verildiğini, ancak Temmuz'da Avrupa Birliği yaptırımları yoğunlaştırma kararı aldığında iptal edildiğini, maddelerin ise Suriye'ye daha sonra gönderildiğini ifade ediyor.
KERRY 'SARİNİ KESİN' DEDİ
Bu durumun ABD Dışişleri Bakanı John Kerry'nin Suriye'de sarin kullanıldığına dair elde kanıtlar olduğunu ilan ettiği gün ortaya çıkması tepkilerin daha da büyümesine neden oldu.
Kerry dün katıldığı beş farklı tartışma programında, ellerinde Şam'daki kimyasal saldırılarında sarin gazı kullanıldığına dair kanıtlar olduğunu ve ABD'nin Kongre'nin onayı olmadan da Esad rejimine yönelik saldırı gerçekleştirebileceğini söyledi.
KERRY: “SURİYE’DE SARİN GAZI TESPİT EDİLDİ"
Obama'nın Suriye'ye müdahaleyi Temsilciler Meclisi ve Senato'nun onayına bağlamasından bir gün sonra konuşan Kerry, "Kongre'nin hayır diyeceğini düşünmüyoruz ama Kongre ne yaparsa yapsın Başkan'ın harekete geçmeye hakkı var" dedi. Kerry sarin gazı kanıtlarını da yaralılara ilk müdahaleleri yapanların kendilerine ulaştırdıkları kan ve saç örneklerinden elde ettiklerini söyledi. Kerry, Kongre'nin eninde sonunda Başkan'ın planını destekleyeceğini de söyledi.
Kerry'nin bu açıklamaları Obama yönetiminin Kongre desteğini sağlayabilmek amacıyla dün başlattığı "tam saha pres"in bir parçası. Kerry, bir yandan da telefonla Arap diplomatları arayarak uluslararası destek istedi.
83 VEKİLE 2,5 SAATLİK BRİFİNG
ABD'nin lobi atağının ayakları Kahire'den Kongre binası Capitol Hill'e geniş bir alana yayılıyor.
Kongre'de dün ilk kez tüm milletvekillerine açık bir gizli toplantı yapıldı. 83 vekile beş üst düzey ulusal güvenlik yetkilisi tarafından 2,5 saatlik gizli bir brifing verildi.
Oturumun ardından hem Demokrat hem de Cumhuriyetçi vekiller, Başkan Obama'nın Suriye'de askeri hedeflerin vurulması teklifine sıcak bakmadıklarını belirterek, Kongre'nin onay vermesi için karar taslağının daraltılması gerektiğini ifade etti.
Temsilciler Meclisi'nin Oklahomalı üyesi Tom Cole, "Bence bunu Kongre'ye yutturmak çok zor olacak" dedi. Geçmişte Beyaz Saray'ın gündeme getirdiği tasarılara destek veren bir Cumhuriyetçi olarak akıllarda yer eden Cole, kendisinin de "hayır demeye yakın" olduğunu söyledi.
HAGUE UMUDUNU KESTİ
İngiltere'de ise dananın kuyruğu dün koptu. Dışişleri Bakanı William Hague, yeni kimyasal saldırılar olsa bile askeri olarak müdahale etmeyeceklerini belirterek, sadece müttefiklere diplomatik destek verebileceklerini söyledi.
Hague, "Parlamento sözünü söyledi. Hayır cevabını aldıktan sonra artık her hafta aynı soruyu parlamentoda gündeme getireceğimizi düşünmenin gerçekçi olduğuna inanmıyorum" dedi.
ABD'DEN DENİZLERDE HAMLE
Washington ve Londra'da bu gelişmeler yaşanırken, ABD Donanması'na ait nükleer enerjiyle çalışan USS Nimitz uçak gemisi, dört destroyer ve bir kruvazöre de Umman Denizi'nden batıya Kızıldeniz'e doğru ilerleme emri verildiği bildirildi.
Reuters'a konuşan ABD'li yetkili böylece gerektiğinde gemilerin Suriye'ye yönelik bir operasyonda kullanılabileceğini söyledi. Yetkili gemilerin Kızıldeniz'e girip girmediğini açıklamadı.
USS Nimitz ve beraberindeki gemiler ABD'nin Afganistan'daki güçlerine destek veriyordu ve görevi bittikten sonra Washington, Everett'teki üsse dönmesi bekleniyordu.