Sürdürülebilir bankacılık alanında TSKB’nin yüklendiği misyon

FINANSGUNDEM.COM

Türkiye’de yatırım bankacılığı denildiğinde ilk akla gelen isimlerden olan TSKB, girişimcilere ve yatırımcılara büyük fırsatlar sunacak özel projeler hazırlıyor. Küresel yatırım bankacılığının odaklandığı, teknoloji ekosistemi TSKB de yakından takip ediyor. Finansgundem.com’a konuşan TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen, “TSKB olarak Turkish Growth and Innovation Fund bünyesinde yatırımcı olarak yer alıyor, teknoloji ekosistemini büyük bir ilgi ile takip ediyoruz. Kalkınma ve yatırım bankası kimliğimizle Girvak gibi kurumlarla yürüttüğümüz ortak projelerle girişimcilik kültürünün oluşmasına katkı vermeyi önemsiyoruz” dedi.  Kurumsal yatırımcılarla girişimcileri bir araya getirme konusunda da yeni adımlar atıklarını belirten Aygen, “Hem girişimcilerle hem yatırımcılarla start-up ekosistemini geliştirmek ve katkı vermek adına görüşmeler yapıyoruz” diye konuştu.

Pandemi sürecinde sermaye piyasalarında yaşanan değişim, artan yatırımcı sayısı, halka arzlara gelen yoğun talep ve yatırım bankacılığının geleceğini TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen ile konuştuk. Pandemi sürecinin hayatımıza getirdiği kısıtlamaların etkisiyle yüz yüze değil dijital ortamda yaptık söyleşimizi.

İşte TSKB Genel Müdür Yardımcısı Hakan Aygen’in, Finansgundem.com’a yaptığı özel açıklamalar…

ENDEKSİN ARTIŞINDA YERLİ YATIRIMCININ ROLÜ

- Pandemi süreci küresel borsalarda rekor üstüne rekor yükselişleri beraberinde getirdi. Aynı zamanda BİST rekorlar serisine başladı. Yatırımcılar borsalara akın etti. Bu gelişmelerin yaşanmasının en önemli nedeni nedir? 

Hakan Aygen: Pandemi ile birlikte dünya para politikasına yön veren önemli merkez bankalarının büyük parasal genişleme hamlelerine yöneldiğini gözlemledik. Bu da küresel salgın nedeni ile önemli ölçüde gerilemiş olan borsalarda fiyatlamalara olumlu yansıdı.   

2020 yılının ikinci yarısında ise küresel risk iştahının arttığını gözlemledik. Ancak geçmiş dönemlerin aksine, BIST endekslerinin rekorlar kırmasında küresel iştahın artması ve akabinde yabancı yatırımcıların ilgisinden çok yerli yatırımcı ilgisi etkili oldu. Bildiğiniz gibi sermaye piyasalarımızdaki aktif yatırımcı sayısı yıllardır arzu edilen şekilde artmıyordu. Mevduat oranlarının 2020 yılının önemli bir bölümünde düşük seviyelerde kalması bu yönde bir artışı da beraberinde getirdi. Mevduatın tasarruflar içindeki payının azalması ile pay piyasasındaki yatırımcı sayısı 2019 yıl sonundaki 1,2 milyon seviyesinden, 2020 Kasım sonu itibarıyla 682 bin kişi artarak yaklaşık 1.9 milyona ulaştı. Bu şekilde yabancı yatırımcıların diğer gelişmekte olan ülkelerin yanı sıra Türk varlıklarına ilgisinin azaldığı bir dönemde yerli yatırımcı ilgisi borsa için büyük bir itici güç oldu ve endeksin de artışında başrolü oynadı.  

TSKB’den iklim kriziyle ortak mücadele için “Yeşil Kuğu Platformu”

HALKA ARZLARDA ARTIŞ BEKLENTİSİ

- Virüs hızla yayılırken halka arzlar da aynı hızla arttı. Türkiye’de son dönemde yapılan halka arzlarda rekor talepler gelmeye başladı. Yatırımcı sayısında da önemli artış yaşanıyor. Bir değerleme üzerinden halka açılan şirketler borsada işleme başladıktan sonra yüzde 500’lere varan yükselişler kaydediyor. Bu gelişmeleri büyük halka arzlarla fırsata çevirmek mümkün mü?  

Hakan Aygen: Son dönemde özellikle yerli yatırımcı tabanındaki artış sayesinde küçük çaplı halka arzlarda yoğun talep olduğunu ve halka arz sonrasında şirket değerlerinin halka arz fiyatının çok üstüne çıktığını gözlemledik. En son orta büyüklükte diyebileceğimiz Kervan Gıda halka arzında da hem talep tarafında hem de fiyat artışı konusunda benzer bir gelişme oldu. Yabancı yatırımcıların son dönemde yavaş yavaş ve küçük çaplı da olsa Borsa İstanbul’a tekrardan giriş yaptığını gözlemliyoruz. Bu ilginin devamı ve BİST endeksinin dolar bazındaki seyrinin olumlu olması halinde büyük çaplı diyebileceğimiz 1 milyar TL ve üzerindeki halka arzların da artacağını düşünüyoruz. 2018 yılının ilk yarısından bu yana bu büyüklükte halka arz olmaması arz tarafında bir birikmeye sebep oldu. Halka arz ile öz kaynak yaratma beklentisi içindeki şirketlerin son dönemde artan talebin farkına varması ile önümüzdeki dönemde piyasaların olumlu seyretmesine bağlı olarak halka arzların artmasını ve arz olan şirketlerin boyutlarının önemli ölçüde büyümesini bekliyoruz.

TSKB’den salgında şirketlere sürdürülebilir yaşam ve üretim önerileri

SERMAYE PİYASALARININ EN ÖNEMLİ OYUNCUSU

- TSKB’nin halka arz, tahvil ihracı, M&A gibi faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz? 2020 nasıl geçti, 2021 yılından ne bekliyorsunuz? 

Hakan Aygen: 2020 yılında görece küçük halka arzlar gerçekleşti. Son çeyrek itibarıyla bizim de ilgi alanımıza daha çok giren orta ölçekli halka arzların başlamasıyla bu yöndeki çalışmalarımıza ağırlık verdik. 2021 yılında üzerinde çalıştığımız halka arzları piyasa koşullarının da halka arzları destekleyici olması halinde başarı ile tamamlamayı umuyoruz. Türkiye’nin ilk aracı kurumu olan ve kuruluşundan bu yana lider aracı kurumlar arasında yer alan iştirakimiz Yatırım Finansman Menkul Değerler’in güçlü satış ağının da desteğiyle geçmişte olduğu gibi önümüzdeki dönemde de katma değer yaratan halka arzlara imza atmayı hedefliyoruz.  

Borçlanma aracı ihraçlarına danışmanlık alanında çok başarılı bir yılı arkamızda bırakıyoruz. 2020 yılında gerçekleştirdiğimiz ihraçlar ile reel sektör ihraçlarına aracılık eden kurumlar arasındaki sıralamada ön sıralarda yer almayı başardık. TSKB, 2020 yılında Altınmarka ile gıda sektörünün, MNG Kargo ile de taşımacılık sektörünün ilk Kira Sertifikası ihraçlarını gerçekleştirdik. Bunların yanı sıra Zorlu Enerji ile gerçekleştirdiğimiz ilk Sürdürülebilir Kira Sertifikası ihracını da başarı ile tamamlayarak kapsamı açısından değerlendirildiğinde sadece Türkiye değil; dünyada bir ilki başarmış olduk. 2020 yılında ilk defa borçlanma aracı ihraç eden 3 şirketten ikisi TSKB aracılığıyla sermaye piyasalarına kazandırıldı.  Sermaye piyasalarının derinlik kazanmasına katkı sağlama misyonumuz çerçevesinde 2021 yılında hem tahvil hem de Kira Sertifikası ihraçları ile borçlanma araçları alanında piyasanın en önemli oyuncularından biri olmaya ve sermaye piyasalarına yeni oyuncular kazandırmaya devam edeceğiz.  

M&A danışmanlık pazarının fark edilir ölçüde küçüldüğü 2020 yılı içerisinde, TSKB olarak iki önemli işlemin tamamlanmasına aracılık ettik.  Mevcut projelerin önemli bir kısmının da ilerleyen dönemde sonuçlanmasını beklemekteyiz. Bu sonuçlarla 2020 yılını M&A danışmanlığı tarafında da lider kurumlarından biri olarak tamamladığımızı söyleyebiliriz.  

Pandemi döneminde yatırımcı iştahının azaldığı bir ortamda başarıyla kapanan ve ilerleme kaydedilen projelerin, sürdürülebilir sektör araştırmaları ve müşterilerimiz için özel olarak tasarlanmış danışmanlık hizmetlerimiz ile ilerleyen yıllarda daha yüksek adet ve hacimde işlemlerle devam etmesini bekliyoruz. Özellikle, enerji, sağlık ürünleri, tarımsal ürünler, gıda, teknoloji, lojistik, ambalaj, kimya ve otomotiv alanındaki bilgi birikimimiz ve tecrübeli ekibimizle hissedarlara sunduğumuz destek önümüzdeki dönemde de artarak devam edecek. 2021 yılında Kovid-19 belirsizliğinin azalması sonrasında M&A piyasasının tekrar hareketlenmesini ve yabancı yatırımcı ilgisinin yüksek büyüme potansiyeli olan Türk şirketleri üzerinde yoğunlaşacağını düşünmekteyiz. 

SÜRDÜRÜLEBİLİRLİK VE DÖNÜŞÜM

- Dünyada yatırım bankacılığında hangi trendlerin öne çıkmasını öngörüyorsunuz?  

Hakan Aygen: Önümüzdeki dönemde en önemli temanın “sürdürülebilirlik” olacağını düşünüyoruz. Birçok kurumsal yatırımcının günden güne bu konuya daha çok önem verdiğini, böylelikle sürdürülebilirlik prensiplerinin yatırım kriterlerine de yansıdığını gözlemliyoruz. Sürdürülebilir bankacılık alanında uzun yıllardır biriktirdiğimiz deneyim, imza attığımız sayısız öncü uygulama ve bu alanda iş dünyasına danışmanlık hizmeti veren iştirakimiz Escarus ile yarattığımız sinerji bankamıza Türk sermaye piyasalarında da bu alandaki iyi örnekleri artırmak yönünde bir misyon yüklüyor. Bu bakış açısıyla 2020 yılında Türkiye’nin ilk sürdürülebilir sukuk ihracını gerçekleştirmiş olmaktan dolayı büyük mutluluk duyduk.  

Sermaye piyasaları açısından bir diğer belirleyici trend ise pandemi ile beraber şifreleri yeniden tanımlanan dönüşüm kavramı. Teknoloji alanındaki yatırım ortamına ilginin her geçen gün arttığı günümüzde pandemiden olumsuz etkilenen sektörlerde de giderek yapılandırılmış finansman ürünlerinin öne çıkmasını bekliyoruz.  

Türkiye’nin ilk sürdürülebilir kira sertifikası ihracı TSKB’den

GİRİŞİMLERLE ORTAK PROJELER

- Dünyada yatırım bankacılığı, yapay zeka ve teknolojik ürünlere odaklanmış durumda. Türkiye’de bu anlamda gelişmeler var mı? Dönüşüm sürecini Türk yatırım bankaları nasıl yönetiyor?  

Hakan Aygen: TSKB olarak Turkish Growth and Innovation Fund bünyesinde yatırımcı olarak yer alıyor, teknoloji ekosistemini büyük bir ilgi ile takip ediyoruz. Kalkınma ve yatırım bankası kimliğimizle Girvak gibi kurumlarla yürüttüğümüz ortak projelerle girişimcilik kültürünün oluşmasına katkı vermeyi önemsiyoruz. Kurumsal yatırımcılarla girişimcileri bir araya getirme konusunda da yeni adımlar attığımızı ve fon toplama sürecinde girişimcilere danışmanlık hizmeti vermeye başladığımızı da paylaşmak isterim. Hem girişimcilerle hem yatırımcılarla start-up ekosistemini geliştirmek ve katkı vermek adına görüşmeler yapıyoruz. Belirtilen teknolojik konularda özellikle mühendislik alanında önde gelen okulların teknoparklarında yer alan girişimlerle ortak projeler hazırlıyoruz. Dünyadaki örneklerine kıyasla henüz yolun başında olan Türk start-up ekosistemini geliştirmek ve buradaki girişimlerin sermaye yapılarını güçlendirmek adına daha aktif olmayı planlıyoruz. TSKB gibi Türkiye’nin önde gelen diğer yatırım bankalarının da bu alana destek vermeleri ve faaliyetlerini bu alana odaklamaları sonucunda teknoloji özelinde Türkiye’de yatırımları bulunmayan stratejik ve finansal yatırımcıların sayısının artması arzusundayız.

En kritik faiz kararı