<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaPara PiyasaSPK ve BDDK'dan büyük işbirliği----

SPK ve BDDK'dan büyük işbirliği

SPK ve BDDK'dan büyük işbirliği
08 Temmuz 2014 - 12:10 www.finansingundemi.com

Vahdettin Ertaş, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği 1. Olağan Genel Kurul Toplantısı'nda konuştu

SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, TSPB Genel Kurulu'nda konuştu. SPK Başkanı Ertaş, SPK'nın vizyonuna ilişkin açıklamalarda bulundu. Ertaş ayrıca SPK ve BDDK'nın birlikte 55 eylem planını harekete geçireceklerini açıkladı.

SPK Başkanı Vahdettin Ertaş, Türkiye’deki tüm yatırım fonlarını tek bir elektronik
platforma toplayan TEFAŞ projesini bu yıl içinde hizmete alacaklarını söyledi.

Ertaş, Türkiye Sermaye Piyasaları Birliği 1. Olağan Genel Kurul Toplantısında açılış konuşması yaptı.

Ertaş konuşmasında şunları söyledi:

"Hepimizin yakından izlediği gibi, son 7-8 yılda küresel finans sisteminde hemen hemen tüm ülkeleri etkileyen önemli dalgalanmalar ve krizler yaşadık. 22 Mayıs 2013 tarihinde dönemin FED Başkanının izlenecek likidite politikalarına ilişkin açıklamaları, piyasalarda bir dönemi sonlandırdı ve yeni bir dönemi başlattı.

İçinde bulunduğumuz yeni dönemin temel dinamikleri, gelişmiş ekonomilerin de küresel fon akımlarından pay almaya başlaması, geçmiş on yılda olduğu gibi küresel büyümenin önemli ölçüde yükselen ekonomiler kaynaklı olması, likidite hacminde kontrollü azalışlar ve faiz oranlarında tedrici artışlar olacaktır.

Son bir yılda krizden çıkış konusunda gelişmeler yaşansa da krize neden olan sorunların kalıcı bir çözüme kavuşturulmadığını izliyoruz. Nitekim Bank for International Settlements (BIS)’ın geçen haftaki raporunda risklere dikkat çekmesi ve kriz uyarısında bulunması, tüm otoritelerin hem regülasyon hem de denetim anlamında ihtiyatlı, piyasa aktörlerinin de bu risklerin farkında olmasını zorunlu kılmaktadır.

Ülkemiz, son 12 yılda sağladığı siyasi ve ekonomik istikrar, güçlü bankacılık sektörü, yaş
ortalaması 29 olan genç ve dinamik demografik yapısı, başta enerji ve ulaşım olmak üzere
başlattığı önemli alt yapı projeleri ve son yıllarda ticari hayatı düzenleyen başta SPKanunu olmak üzere AB standartarında hukuki alt yapısı ile yeni dönemde de global likiditeden daha fazla pay alabilecek ülkeler arasındadır.  

Geçen hafta yayınlanan OECD raporu da benzer bir tespite ulaşmakta, hem Türkiye hem de diğer yükselen ekonomilerin küresel büyümenin ana ekseni olacağına vurgu yapmaktadır.
Bu gelişmeler yaşanırken, sermaye piyasalarımız için önemli bir kaynak olan ulusal tasarruf
oranımızdaki %13’lere kadar düşüş ve İSO 500’de yer alan firmalarımızın borç / öz kaynak
oranının giderek özkaynaklar aleyhine bozulması, üzerinde durmamız gereken önemli konular arasındadır.

Şirketlerimizin, özkaynak yetersizliği nedeniyle daha çok banka kredilerini tercih etmeleri, kredi hacmi arttıkça finansman giderlerinde yaşanan artış, firmaları kısır bir döngüye sokmakta, öz kaynaklarının büyümesini ve yatırım kapasitelerini olumsuz etkilemektedir.
2008’den bu yana küresel düşük faiz politikaları nedeniyle IPO piyasası önemli ölçüde daralmıştır. Ancak gerek ABD gerekse AB’deki toparlanma ile birlikte küresel halka arzlarda bu yılın ilk yarısında son yedi yılın en yüksek geliri elde edilmiştir.

Ocak-Haziran döneminde gerçekleştirilen 588 küresel halka arzdan toplam 118 milyar dolar gelir elde edilmiştir. Bu, 2007 yılının ilk yarısından bu yana elde edilen en yüksek rakamdır.
FED’in önümüzdeki yılın ilk yarısında başlatması muhtemel Faiz artışı bu süreci daha da
hızlandıracak, 2015’den itibaren IPO ve SPO’lar yeniden sermaye piyasalarının ilk gündem
maddesi olacaktır.

Bizim firmalarımızın da finansal yapılarını gözden geçirmeleri, küçük olsun benim olsun yerine büyük olsun bizim olsun vizyonuyla hareket etmeleri, halka açılma, bono, tahvil, sukuk, gayrimenkule dayalı araçlar gibi uzun vadeli finansman araçlarını kullanmaları kaçınılmaz bir zorunluluktur.

2013 verilerine göre İSO 500 şirketleri esas faaliyetlerinden elde ettikleri karlarının yarısından fazlasını finansman giderlerine harcadı. (Bu şirketlerimiz, geçen yıl elde ettikleri 36,5 milyar TL faaliyet karının 19 milyar TL'nı finansman gideri olarak kullandı.) Aynı şirketlerimizin, 2013 yılı dönem karları da bir önceki yıla göre yarı yarıya düşerek % 4,9'a geriledi.

Bu rakamlar, şirketlerimizin sermaye piyasalarına olan ihtiyaçlarının yüksek ve her geçen gün arttığını göstermektedir. Firmalarımızın güçlü özkaynak yapısı  bankacılık sektörünün kredi   kapasitesini de artıracak, ödeme gücünü destekleyecek, büyüme ve istihdama önemli katkı sağlayacaktır.

Geçmiş 10 yılda ekonomide sağladığımız başarıyı gelecek 10 yıla taşıyabilmek için, tasarruf
oranımızı yükseltmek, mali piyasalarımızı da çok seçenekli bir yapıya kavuşturmak bizim için bir zorunluluktur.

Bugün ülkemizde ekonomik, siyasi ve hukuki zemin, sermaye piyasalarımızı büyütmek,
geliştirmek ve derinleştirmek için son derece müsait bir ortamı bize sunmaktadır.
Sizlerden beklentimiz bu ortamı fırsata dönüştürecek, geçmiş yıllardaki açığımızı hızla kapatacak, İstanbul’u küresel bir finans merkezi yapma konusunda azimli, kararlı ve donanımlı bir Birlik Yönetim Kurulunu seçmenizdir.

Bunu yaparken sizlerden istediğimiz yanlış şirketlere ve yanlış niyette olan yatırımcılara sistemde yer vermemeniz, olanları da hızla tasfiye etmenizdir. SPK olarak, şeffaflık ve kurallara uygun iş yapma temel ilkelerimizdir. Hepimiz Finans piyasaları için güvenin ne kadar önemli olduğunu ve bunun da nasıl sağlanabildiğini gayet iyi biliyoruz.

Bu büyük değişimi gerçekleştirmek için sektörümüzün de kendini gözden geçirmesi, değişime öncülük etmesi, kapasitesini güçlendirmesi, finansal okuryazarlık projelerinde yer alması, ihtiyatlı ama yenilikçi bir yaklaşımı benimsemesi kaçınılmaz bir ihtiyaçtır.

Bugünden itibaren ülkemizdeki tüm bankalar, aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri ve yatırım ortaklıklarından oluşan toplam 230 finansal kurum, Birliğin üyesi olacaktır. Bu yapı 1 trilyon doların üzerinde bir aktifi ve 9 milyonun üzerinde hisse senedi, BES, yatırım fonu ve tahvil yatırımcısına servis sağlayan bir sektörü ifade etmektedir. Yeni yapısıyla birlikte Sermaye Piyasaları Birliği ülkemizin en büyük sektörel öz düzenleyici kurumu olacaktır.
2012 Aralık ayının son günü yasalaşan yeni Sermaye Piyasası Kanunu ile başlayan, geçtiğimiz 1,5 yıl içinde 67 düzenleme ile sürdürülen sermaye piyasalarının yeniden yapılanması süreci bugün Birliğin 1. Olağan genel kurulu ile devam etmektedir.

Önümüzdeki dönemde öncelikli alanlarımız kısaca şu konular olacaktır:  

- Piyasaların hem arz hem de talep yönlü büyümesi birinci hedefimiz olacak, hazırladığımız mikro projeleri etap etap hayata geçireceğiz,

-Yaptığımız yeni düzenlemelerin sıkı takipçisi olacağız varsa aksayan yerlere anında çözümler üreteceğiz,

-Piyasa gözetim kapasitemizi güçlendireceğiz, güveni sarsıcı eylemlerle etkin mücadele edeceğiz, sermaye piyasalarının şirketlerimiz için ana finansman kaynağı, yatırımcılarımız için de alternatif bir yatırım alanı olduğu bir ortamı tesis edeceğiz,

-Halka arz performanslarını yakınen izleyeceğiz, projesi olan, büyüme kapasitesi bulunan,
kurumsallaşmaya hazır her ölçekteki şirkete kapımızı açacağız,

-Aracılık sektörümüzde ülkemizin 2023 vizyonuyla uyumlu, daha güçlü sermaye yapısı, teknik ve fiziki alt yapısı yüksek, hem nitelik hem de nicelik olarak yeni işgücü kaynağı ile donanımlı, yapısal bir dönüşümü gerçekleştirmeye çalışacağız,

-Dönüşümünü gerçekleştiren aracı kuruluşlara ayrı ayrı yetki belgesi verilmesi yerine tek bir yetki belgesi vereceğiz, kendilerinden teminat alma uygulamasına son vereceğiz, aldığımız teminatları da iade edeceğiz, böylece sektörün üzerindeki hem harç hem de finansman maliyetini önemli ölçüde azaltacağız.

-Yeni dönemde kurumsal yatırımcıların büyümesine özel önem ve destek vereceğiz, bireysel
yatırımcıların kurumsal yatırımcılar kanalıyla sermaye piyasaları ile tanışmaları öncelikli
tercihimiz olacak,

-Türkiye’nin gerek bölgesel avantajı gerekse geniş lokal pazar fırsatlarını dikkate alarak
İstanbul’un küresel bir fon yönetim merkezi olmasına, büyük fonların burada şube ya da temsilcilik açmalarına destek vereceğiz,

-Hem şeffaflığı ve rekabeti artırmak, hem de erişimi kolaylaştırmak için Türkiye’deki tüm yatırım fonlarını tek bir elektronik platforma toplayan TEFAS projesini bu yıl içinde hizmete alacağız,  

-Borsadaki küçük şirketlerin sırasında karşılaştığımız sorunları gidermeye ve likiditeyi artırmaya yönelik alternatif çözümler üzerinde Borsa’yla birlikte çalışıyoruz, yakın bir tarihte çalışmayı sizlerin görüşüne de açacağız,

-Sektörde insan kalitesine ve çalışanların eğitimine önem vereceğiz, Lisanslama sistemini
değiştiriyoruz, Tebliğ taslağını görüşe açtık, bu ay içinde son şeklini vereceğiz, yine bu yıl içinde bilgisayar tabanlı sınavlara ve eğitim çalışmalarına başlayacağız, her seviyeye uygun eğitim materyalleri hazırlıklarına başladık,

-Eğitim şirketimizi, kısa vadede ulusal bir eğitim ve sertifika merkezi, orta vadede de uluslararası işbirliği ve yapılanma ile bölgesel ve küresel bir sertifika merkezine dönüştüreceğiz,

-SPK, Hazine Müsteşarlığı, BDDK, Merkez Bankası ve TMSF ile birlikte hazırladığımız, Finansal İstikrar Komitesi tarafından onaylanan “Finansal Erişim, Finansal Eğitim, Finansal Tüketicinin Korunması Stratejisi ve Eylem Planları” 5 Haziran’da yayımlanan Başbakanlık genelgesiyle uygulamaya konuldu,

-Bu eylem planı kapsamında BDDK ve ilgili diğer kurumlarımızla birlikte 55 eylem planını hayata geçireceğiz, konunun ülkemizin önemli gündem maddesi olmasına gayret edeceğiz,
Tüm bu proje ve hedeflerimizi sizlerle birlikte hayata geçireceğiz. Yöneticilerini bugün
seçeceğiniz SPB’nden  güçlü üyelik yapısı ile sermaye piyasası araç ve kurumlarının tanıtımı,
finansal okuryazarlığın geliştirilmesi, sermaye piyasalarına yönelik bazı kesimlerde olan olumsuz algının düzeltilmesi, yatırım kuruluşlarının birer itibar müessesesi olarak yapılanması ve faaliyette bulunmalarına katkı sağlamasını isteyeceğiz, takipçisi olacağız.
ETİKETLER :
YORUMLAR (2)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • trader08 Temmuz 2014 20:23

    şu lisanslama sınavıyla ilgili artık nasıl bir değişiklik yapacaklarsa bir an önce yapsalarda kasım'daki sınava ona göre hazırlansak olmaz mı ?

  • Kk08 Temmuz 2014 14:16

    Dalga mı gecıyorsunuz bizle.Cok kısa bır ornek.ANELE son 4 senede aldıgı toplam ıhale artısına bakın,yonetıcılerının buyume ıle ılgılı acıklamalrına bakın,cıktıgı fıyata bakın sımdıkı fıyatına bakın,borsanın bu arada nereden nereye geldıgıne bakın ve bize bu iste bir is yok normal diyin.55 degıl 550 tane eylem yapsan neye yarar.Yatırımcıları dolandıranlara kol kanat gerın sonra eylem planı.Bunun gıbı yuzlerce kagıt var ortada gormuyor musunuz.Borsa yukselse sadece basıretlı yonetıcı ve sahıplere aıt srketler hareket edıyor gormuyor musunuz.Kor musunuz ya bu kadar acık bırseyı gormuyormusunuz.