<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaGündemSon seçim anketinden çarpıcı sonuçlar----

Son seçim anketinden çarpıcı sonuçlar

Son seçim anketinden çarpıcı sonuçlar
06 Mayıs 2013 - 08:58 www.finansingundemi.com

Çözüm süreci hangi partilere yaradı, kimin oyu düştü?

ANAR Araştırma Şirketi'nin Genel Müdürü İbrahim Uslu'ya göre süreçte AK Parti ve BDP'nin oyları etkilenmedi, CHP 23 bandına geriledi, MHP yüzde 14'e yükseldi.
Süreç ümit edildiği gibi yürürse, 2014 şu ana kadar AK Parti'nin gireceği en sorunsuz yerel seçimler olur... Bu ifade ANAR Araştırma Şirketinin Genel Müdürü İbrahim Uslu'ya ait. Uslu, seçmenin CHP'den uzaklaşarak MHP'ye yöneldiğini vurguladı.
Akşam gazetesi kamuoyu araştırma şirketlerinin tepe isimleriyle görüştü. Nebahat Koç imzalı haberde ANAR Genel Müdürü Uslu'nun açıklamalarından bazı başlıklar şöyle oldu:
AK PARTİ YÜZDE 50-53 BANDINDA
Sürecin kısa vadeli etkilerine bakacak olursak, AK Parti'nin yüzde 50-53 bandında olan desteğinin devam ettiğini görüyoruz. CHP yüzde 22-23 bandına geriledi, MHP ise 2009'dan bu yana ilk kez yüzde 14'e ulaştı. BDP geçen yaz şiddetlenen çatışmalarla birlikte yüzde 7'ye ulaşmıştı ve halen bu pozisyonunu koruyor. Kısaca belirtmek gerekirse süreçten AK Parti ve BDP'nin oyları etkilenmezken, CHP oy kaybetti ve bu partiden uzaklaşanlar MHP'ye yöneldi.
BU YAZ KRİTİK
Sürecİn yerel seçimlere etkisi açısından değerlendirildiğinde bu yaz ve sonbaharın nasıl geçeceği kritik bir önem taşıyor. Malum iklim koşulları nedeniyle PKK eylemlerini kış aylarında durdurup ilkbahar-sonbahar arasında ise şiddetlendiriyordu. Yerel seçimler ilkbaharın başında olacağı için kış ayları zaten hep daha az riskliydi. Dolayısıyla süreç aksasa bile seçim öncesi dönemde terörün yeniden tırmanmasını beklemek için bir gerekçe yok. Bu nedenle bu yaz ve sonbahar aylarının kritik olduğunu düşünüyorum. Eğer süreç öngörüldüğü ve ümit edildiği gibi yürür, PKK önce tamamen sınır dışına çekilir ve bütünüyle silah bırakma çalışmalarının sürdüğü bir atmosferde seçimlere gidilecek olursa, 2014'ün şu ana kadar AK Parti'nin gireceği en sorunsuz yerel seçimler olacağını söyleyebiliriz.
MHP VE CHP KAPIŞACAK
Ama yaşanan çözüm sürecinin şu ana kadarki en belirgin sonucu CHP-MHP arasındaki rekabetin kızışması oldu. Sayın Bahçeli de "CHP'yi geçtik şimdi AK Parti ile rekabet ediyoruz" şeklindeki açıklamasıyla bu gerilimi iyice pekiştirdi.
Tüm koşullar AK Parti'nin lehine görünüyor ve eğer AK Parti 2011 genel seçimleri civarında bir oyla yerel seçimleri tamamlarsa, cumhurbaşkanlığı seçiminin, galibi önceden belli bir formaliteden ibaret hale geleceğini söylemek çok ileri bir iddia olmaz. Diğer partiler aday bulmakta bile zorlanacaklardır. Ve eminim hiçbir partinin genel başkanı cumhurbaşkanlığına aday olmaya cesaret edemeyecektir.
SÜREÇ RİSK TAŞIYOR
Açılım süreci aslında daha önce 2010 referandumu ve 2011 genel seçimlerinde toplum tarafından iki kere üst üste akredite edildi. Her iki seçimde de özellikle MHP şimdi ileri sürdüğü "bölünme" tehdidini zaten kampanyasının temel argümanı olarak kullandı. MHP kadar yoğun olmasa bile CHP de Habur ve Oslo üzerinden AK Parti'ye saldırdı ama neticeler herkesin malumu. Anti-açılımcı politikaların CHP ve MHP'ye ne kazandırdığını hepimiz biliyoruz. Son seçimde iki partinin toplam oyu bile yüzde 40'a ulaşamadı.
AK Parti çözüm süreci ile ilgili bugünkü cesaretini buradan alıyor. 2009'da açılım ilk olarak topluma sunulduğunda AK Parti biraz oy kaybetti ama süreç içerisinde bu politikanın gerekliliğini seçmenlere iyi anlatmayı başardı. Neticede referandum sonrası yaptığımız çalışmada "evet" oyu vermeyi etkileyen en önemli faktörlerden birinin de açılım olduğunu bulguladık. Dolayısıyla toplum psikolojik olarak zaten çözüm sürecine hazırdı. Bu nedenle aralık ayı başında Öcalan'la görüşmeler yapıldığı topluma duyurulduğunda biraz tereddüt yaşadı ama sonra sürece verilen destek hızla yükseldi. Mart başına geldiğinde ise destek oranı yüzde 58'e ulaşmıştı. Artık sürecin seçmen boyutunda AK Parti açısından herhangi bir risk yok. Ama sürecin kendisi şüphesiz ki bazı riskler taşıyor.

YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)