Siyasi İslam'ı tasfiye harekâtı
Mısır'da yazar, hukukçu ve akademisyenlerin düzenlediği "İslami eğilimli grupları siyasi arenadan tasfiye" konulu toplantı basına sızdı...
Anadolu Ajansı'nın haberine göre Mısır'da devrik lider Hüsnü Mübarek yanlısı yazar, hukukçu ve akademisyenler, "İslami eğilimli grupları siyasi arenadan tasfiye" konulu toplantı yaptı.
Bir sosyal paylaşım sitesinde ve bazı Arap televizyonlarında kullanılan ve gizli gerçekleştirildiği öne sürülen toplantının görüntülerinde, Mısırlı kimi yazar, hukukçu ve akademisyenlerin ülkedeki İslami eğilimli grupların siyasi arenadan uzaklaştırılması ve anayasanın iptali gibi konuları ele aldığı görülüyor.
Görüntüde konuşan gazeteci-yazar Hilmi Nemnem'in anayasa konusunda, Nur Partisi'nden çekinilmesine tepki göstererek, "Aslında selefi Nur Partisi'nden korkuluyor" ifadeleri yer alıyor.
"MÜSLÜMANLAR KARDEŞLER'DEN DAHA KÖTÜ..."
Konuşmasına ne yapılması gerektiği sorusunu cevaplayan Nemnem, "Açıkçası siyasal İslami akımların, sahneden çıkmalarının zamanı gelmiştir artık. Bunun zamanı geldi. Eğer çıkmayacak olurlarsa biz, herhangi bir şey yapmış olmayız. İşte uygun zaman tam da bu zamandır. Çünkü bunlar (Nur Partisi) Müslüman Kardeşler'den daha tehlikeli ve kötüdür" ifadelerini kullanıyor.
"KAN AKMIŞTIR, AKACAKTIR..."
Selefi eğilimli Nur Partisi'nden çok sayıda gencin Rabiatul Adeviye Meydanı'ndaki gösterilere katıldığını dile getiren Nemnem, Mısır'daki dindarlığın sahte olduğunu iddia etti.
Nemnem, "Bizler yalan söylüyoruz. Mısır özünde dindar bir ülkedir diye konuşuyoruz. Oysa ben de diyorum ki Mısır gerçekte özünde laik bir ülkedir. (Bazı kesimlerin Savunma Bakanı Sisi'nin çağrısına uyarak, eylemleri kast edilerek) Dün gerçekleşen olay da budur" şeklinde konuşuyor.
Mısır'ın "Siyasal İslami akım sorununun" Mübarek hatta Enver Sedat döneminden kaldığını öne süren Nemnem, bunun çözümü için "siyasal İslami akımın, siyaset sahnesinden silinmesii" gerektiğini savunuyor.
Konuşmasında romantik olunmamasını isteyen Hilmi Nemnem, "İsterseniz gelin açıkça şunu konuşalım, romantizmi bırakalım, Demokrasi falan. Hiç bir ülke yoktur ki bir adım öteye kansız ulaşmasın. Kan akmıştır, akacaktır. Bizim konumuz halk savaşına dönüştürmemek, çok kan akıtmamak. Şunu bilmemiz gerekir ki bunun faturası ödenecek. Hürriyetini bedavaya alan bir ülke yoktur" ifadelerini kullanıyor.
Başkanlığını Mısır Anglikan Toplumu Başkan Yardımcısı Papaz Andrei Zeki'nin yaptığı oturumda, bir sonraki konuşmacı, Mısır Anayasa Mahkemesi eski üyesi Tehani Cibali de uzmanlık alanı anayasa konusuna değiniyor.
Cibali, Mısır'da Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (UKC) darbe sırasında anayasa konusunda Nur Partisi'nin onayına göre hareket etmesini eleştiriyor. Gerçekte 71 Anayasası'na bir geri dönüşün planlandığını ileri süren Cibali, Nur Partisi'nin ısrarından dolayı 2012 Anayasası üzerinde değişiklik yapılması fikrinde kalındığını ifade ediyor.
Cibali, anayasa konularına bağlı olarak başını Muhammed Baradey'in çektiği UKC'nin Mısır halkı adına kapalı kapılar ardında pazarlıklar yaptığını ancak bu konularda hiç bir şekilde halka bilgi verilmemesini de eleştiriyor.
"SİYASİ ELİTLER ÇATIŞMASI"
Mısır'da siyasi elitler arasında gerçek bir çatışmanın var olduğunu iddia eden Cibali, bu elit tabakanın bir kısmının anayasanın devam etmesini istediğini dile getiriyor. Cibali, sıkıntının elitler tarafından anayasa hakkındaki konumunun tam olarak belirtilmemesi olduğunu ifade ediyor.
"Şimdi Anayasa'nın yüzde 90'ı elden geçirilecek. Bazı maddeler çıkarılacak, bazıları eklenecek, bazıları ise düzeltilecek. Bunun anlamı, Anayasa'nın tam olarak önümüzde bulunmadığıdır" şeklinde özeleştiriler yapan Cibali, sözlerini şöyle bitiriyor:
"Bizler burada en basitiyle söylemek gerekirse içimizde gizlediğiklerimizi açıktan söylemiyoruz. Benim halen söylediğim şey şudur: devrimi yenilgiye uğratanlar Mısır'daki siyasi elitlerdir. İkinci kez 25 Ocak devrimi yenilgiye uğramıştır. Çünkü elitler birleşmedi ve Mısır halkının sorumluluğunu üstlenip eline alacak bir liderlik oluşturamadı. İşte şimdi stratejik bir konu olan Anayasa sorunu konusunda Mısır halkını perişan ediyorlar."