Şirketler olan bitene seyirci kalamaz

Türkiye’ye gelen dünyanın önde gelen hızlı tüketim şirketlerinden Unilever’in Dünya Başkanı Paul Polman, “Ülke olarak iyi yıllarınız, kötü yıllarınız olabilir. Ancak Türkiye, genç nüfusu ve dinamizmiyle gelecek için büyük bir potansiyel vadediyor” dedi.

Eylem Türk'ün Milliyet'teki haberine göre, 5.5 yıllık başkanlığı boyunca Türkiye’ye 5’inci kez geldiğini belirten Polman, “Her yıl en azından bir kere ülkenizi ziyaret etmek bana iyi geliyor. İstanbul kadar hızlı gelişen, değişen, güzelleşen bir şehir görmedim. Bu ülkeye ve şehre büyük bir sevgiyle bağlıyım” diye konuştu.

İSRAFA DİKKAT ÇEKTİ

Polman, 2007’de yaşanan küresel krizin ardından tüm dünyada büyümenin sürdürülebilir olmadığının anlaşıldığını, şirket olarak büyük bir fark yaratmak amacıyla harekete geçtiklerini belirterek şunları söyledi:

“Şirketler artık bir kenarda durup, dünyanın tahribatına ilişkin olan bitene seyirci kalamazlar. Eğer şirketler, insanlığın iş ve refah yaratmak için kurdukları kurumlar ise, o zaman sorunlar baş gösterdiğinde çözümün de birer parçası olmalılar. Aksi takdirde, gelecekte mallarını satacak pazar, işlerini devam ettirecek toplumlar bulamayacaklar. 80 milyar dolara dünyanın tüm açlarını doyurabilecekken, 750 milyar dolarlık gıdayı israf ediyoruz. Bu nedenle artık hisse değeri yerine, paylaşılan değerlerden bahsetmek, ortak değer yaratmak ve paylaşmak zorundayız.”

"GELECEK 10 YIL ZORLU GEÇECEK"

Önümüzdeki 10-15 yılın çok zorlu geçeceğini, ayakta kalacak işletmelerin topluma değer katmaları gerektiğini dile getiren Paul Polman, kendilerinin Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı ile cesur bir plan ortaya koyduklarını kaydetti.
Unilever Türkiye’nin planı uygulamaya başladığı 2010 yılından bu yana çift haneli büyüme gösterdiğini dile getiren Polman, Lipton’un Türkiye’de en başarılı performans kaydeden markalar arasında yer aldığını söyledi.

HER GÜN 2 MİLYAR İNSANLA BULUŞUYOR

Unilever olarak dünyada önemli bir etkiye sahip olduklarını söyleyen Paul Polman, “Her gün 2 milyar kişi en az bir ürünümüzü tüketiyor” dedi.
2020 yılına kadar 5 milyon kadına, 5.5 milyon çiftçiye, küçük ölçekli perakendeciye ve genç girişimciye yeni iş alanları yaratmak amacıyla ulaşmayı planladıklarını belirten Polman, şöyle devam etti: “1 milyar insanın hayatında daha olumlu bir değişim yaratma hedefi koyduk kendimize. Örneğin bunun için daha fazla Domestos satacağız demedik. 400 bin yeni tuvalet yapacağız dedik. Bu planı uygulamaya başladığımızdan beri şirketimiz açısından da olumlu sonuçlarını görmeye başladık. Zira bu sayede, maliyetlerimizi aşağıya çektik, risklerimizi azalttık ve inovasyon kaslarımızı geliştirdik. Somut olarak üç yıl sonunda 400 milyon euro’luk tasarruf sağladık.”

Paul Polman’ın Unilever Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın 3 yıllık ilerleme performansını açıkladığı toplantıda, Doğu Karadenizli kadınlardan oluşan ‘Çay’a Ses Ver’ korosu da sahne aldı.