Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|---|---|---|
AKBNK | 64,85 | 1,25 | 337.220.000.000,00 |
ALBRK | 6,74 | 1,35 | 16.850.000.000,00 |
GARAN | 129,00 | -0,92 | 541.800.000.000,00 |
HALKB | 18,76 | -0,42 | 134.786.436.067,92 |
ICBCT | 13,20 | 2,17 | 11.352.000.000,00 |
ISCTR | 14,43 | 2,27 | 360.749.567.100,00 |
SKBNK | 3,83 | -1,03 | 9.575.000.000,00 |
TSKB | 12,33 | -0,16 | 34.524.000.000,00 |
VAKBN | 24,96 | -1,34 | 247.501.401.214,08 |
YKBNK | 28,70 | 0,14 | 242.430.371.850,80 |
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Dünya ekonomisini etkisi altına alan yavaşlama ve hisse senedi piyasalarındaki düşüş, şirketleri duraksatmak yerine yeni fırsatlara aramaya yöneltmeli. Şirketlerin yeni projeleri ertelediği, maliyetleri düşürdüğü ya da işe alımları dondurduğu bu süreçler sanılanın aksine aslında şirketler ve yöneticiler için eşsiz fırsatlar barındırıyor. İçinde bulunulan zamandan öte, geleceği planlamak zorunda olan şirketler için akıllıca yatırımlar yapmak böylesine değişken dönemlerde çok daha anlamlı ve kalıcı sonuçlar verebiliyor.
Teknoloji şirketlerinde düşüş
Harvard Business Review’dan Vijay Govindarajan ve Anup Srivastava’nın haberine göre, başta teknoloji firmaları olmak üzere hisse senedi piyasalarında yaşanan düşüş, 2000’lerin başında yaşanan Dot-com çöküşünün anılarını tekrar canlandırıyor. Örneğin, Cathie Wood’s Ark Innovation ETF’sinin değeri zirve noktasından yüzde 75 değer kaybetmiş durumda. Bu verinin korkutucu olduğunu kabul etmek gerekiyor. Bu düşüş, 2000 yılı Mart ayından 2002 yılı Ekim ayına kadar Nasdaq’ta yaşanan yüzde 78’lik büyük düşüşe ve ardından gelen ekonomik durgunluk dönemine de oldukça benziyor.
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, üstelik hisse senedi piyasalarındaki düşüş sadece teknoloji hisseleriyle de sınırlı değil. Genel ekonomiyi anlamak için bir ölçü niteliği taşıyan perakende hisse senedi fiyatları da son zirvelerinden bu yana en az yüzde 30’luk düşüşler sergiliyor. Ekonomistler ABD’nin bir resesyona gireceğine kesin gözüyle bakıyor ve bu durgunluğun küresel boyutta belirgin etkileri olacağına inanıyor.
Karamsar tablo
Tüm bu olumsuzlukların yanında FED’in faiz oranlarını rekor seviyelerde yükseltmesi de kredi kullanılabilirliğini oldukça sınırlandırıyor. Faiz oranlarının giderek yükselmeye devam edeceğine kesin gözüyle bakılması, Çin’in sıfır Kovid politikasından kaynaklanan tedarik zinciri sorunları ve son olarak Rusya’nın Ukrayna’yı işgali tüm sorunları daha da alevlendiriyor. Şu ana kadarki gelişmeler, 2022 yılı için yapılan tahminlerin hepsinden daha karamsar bir görünüm sunuyor.
Durgunlukların genel olarak kısa ömürlü olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Durgunluk dönemlerini daima uzun büyüme ve refah dönemleri izler.
Şirketler nasıl davranmalı?
Peki bu çok bilinmeyenli denkleme şirketler nasıl yanıt vermeli? Ekonomideki olumsuz seyre karşı doğal bir dürtüyle hareket ederek maliyetleri mi azaltmalılar? Araştırma geliştirme faaliyetlerinde ve pazarlama ve çalışan eğitimi gibi isteğe bağlı harcamalarda kısıntıya mı gitmeliler? Yeni işe alımları dondurmaları, hatta personel sayısında azaltmaya mı gitmeleri gerekir? Yoksa teknoloji firmalarında yaşanan düşüşü dijital devrimin sonu şeklinde değerlendirip dijital dönüşüm çabalarına bir son mu vermeliler?
Bu stratejiler ilk bakışta çoğu şirketi arkasında sürükleyen doğru hamleler gibi gözükse de gerçek pek de öyle değil. Aslında kısa ve orta vadede geçici önlemler olarak değerlendirilebilecek bu hamleler, şirketlerin böyle değişken zamanlarda ortaya çıkan eşsiz fırsatlardan faydalanmasının önündeki en büyük engeller olarak karşımızda duruyor. Oysa yöneticilerin daha sağlıklı ve kalıcı bir büyüme için değerlendirebilecekleri daha akıllıca yollar bulunuyor.
Başarılı örnekleri inceleyin
Durgunlukların genel olarak kısa ömürlü olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Durgunluk dönemlerini daima uzun büyüme ve refah dönemleri izler. Örneğin, dünyanın yaşadığı en zor ekonomik dönemlerden biri olan II. Dünya Savaşı Dönemi’ni izleyen dönem, modern zamanların en büyük genişleme kaydedilen dönemi olarak kabul edilir. 1973-1975 yılları arasında yaşanan OPEC petrol ambargosu yıllarının, 1981-1982 yılları arasında yaşanan enerji krizinin, 1990-1991 yıllarında yaşanan Körfez Savaşı’nın, 2000-2002 yılları arasında yaşanan Dot-com çöküşünün ve 2008-2009 yılları arasında yaşanan Büyük Resesyon döneminin ardından da hep benzer refah ve sıçrama dönemleri yaşanmıştır.
Şirketler kendilerini kalabalıklardan ayırmak için daha büyük hayaller kurmalı, daima bir sonraki genişleme aşamasına hazırlıklı olmalı.
Bu verilerden daha da önemlisi ise durgunlukların eşsiz fırsatlar sunmasıdır çünkü durgunluk dönemleri kazananları kaybedenlerden ayıran özel dönemlerdir. Bunun için Dot-com çöküşünün, Pets.com, eToys.com ve Webvan gibi çoğu gelecek vaat eden birer iş fikrinden başka bir anlam taşımayan, hepsi çok az geliri olan ya da hiç geliri olmayan birçok şirketin büyük ölçekli tasfiyesine nasıl neden olduğunu aklınızdan çıkarmayın. Bu tür şirketlerin sayısı 1990’lı yılların başında çarpıcı şekilde artmış ve 1997 yılında 7 bin 400’e ulaşmıştı. Dot-com çöküşü, coşkulu piyasalar tarafından desteklenen çok sayıda şirketin iflasına neden olsa da bu büyük durgunluktan kurtulan Facebook, Apple, Amazon, Netflix, Nvidia, Google ve Microsoft gibi teknoloji şirketleri yatırımcıları için en önemli servet yaratıcıları olmayı başardı.
Bu nedenle, şirketler ve yöneticileri, kendilerini kalabalıklardan ayırmak için böyle değişken zamanlarda daha büyük hayaller kurmalı ve daima bir sonraki genişleme aşamasına hazırlıklı olmalı. İşe, zor zamanlardan daha da güçlenerek çıkan başarılı şirketlerin resesyon dönemlerinde neleri farklı yaptıklarını inceleyerek başlayabilirsiniz.
Rakipleriniz tasarrufa giderken siz büyümeye odaklanın
Durgunluk dönemleri, rakipleriniz tasarrufa giderek etkin rol oynamaktan kaçınırken sizin büyüme odaklı bir strateji için kaynak elde etmeye çalışmanız gereken en doğru zamanlardır. En önemli kaynak olan yetenek, büyüme dönemlerine kıyasla şimdi daha kolay erişilebilir durumdadır. Hala bir yetenek kıtlığının ortasında olduğumuz doğru olsa da teknoloji şirketlerinde yoğun işten çıkarmalar yaşandığına şahit oluyoruz. Şirketler Ar-Ge ve yeni proje yatırımlarını durdurup çalışan sayısında azalmaya gittikçe ve çalışan maaşlarını ve ikramiyeleri düşürdükçe sizin bu rekabetten sıyrılma olasılığınız da artıyor. Şimdi aradığınız yetenekleri daha kolay bulabilir ve onlara daha makul fırsatlar sunarak büyüme hedeflerinize onları da ortak edebilirsiniz. Sağlayacağınız istikrarlı istihdam olanaklarıyla gözde şirketler arasına girmeniz kaçınılmaz olacaktır.
Şimdi aradığınız yetenekleri daha kolay bulabilir, onlara daha makul fırsatlar sunarak büyüme hedeflerinize onları da ortak edebilirsiniz.
Böyle dönemler aynı zamanda şirket satın alımları için de uygun zamanlardır. Bazı şirketler böyle dönemlerde sahip oldukları nakidin bile altına bir fiyata satın alınabilir. 2008 yılındaki durgunluğun ardından gelen iki yılda büyük teknoloji şirketlerinin yüzlerce yeni şirket ve patent satın aldığını unutmamanız gerekir.
Son olarak, rakiplerinizin çalışanlarını ve varlıklarını elde etmenizin yanı sıra, müşteri hizmetleri harcamalarından kısan rakiplerinizin memnuniyetsiz müşterilerini de kendinize çekerek pazar payınızı artırabilirsiniz.
Dijital dönüşümünüzü hızlandırın
Teknoloji şirketlerinin hisse senedi fiyatlarındaki düşüş, dijital devrimin sonu anlamına gelmiyor. Hemen hemen her şirketin özellikle de pandemi sürecinde operasyonlarını olabildiğince normal şekilde yürütmesini sağlayacak bir dijital stratejisi bulunmalıdır. Unutmamalısınız ki iyi planlanmış bir dijital strateji kaynaklarınızı daha iyi görebilmenize, onları daha iyi yönetebilmenize, gelişmiş bir esneklik ve organizasyonel çeviklik kazanmanıza, maliyetlerinizi düşürmenize, daha sorunsuz bir tedarik zincirine sahip olmanıza, daha iyi bir müşteri deneyimi elde etmenize, iyileştirilmiş bir üretkenlik kazanmanıza, daha hızlı ürün geliştirmenize ve üstün bir insan kaynakları performansına sahip olmanıza fazlasıyla yardımcı olacaktır.
Teknoloji şirketlerinin hisse senedi fiyatlarında yaşanan düşüş, dijital devrimin sonu anlamına gelmiyor.
Durgunluk dönemleri dijital dönüşümü yavaşlatma zamanı değildir. Aksine, dijital dönüşümünüze böyle dönemlerde hız kazandırarak fırsatları daha kolay fark edebilir ve daha hızlı şekilde değerlendirebilirsiniz. Bu sayede karmaşık tedarik zinciri sorunlarıyla daha az boğuşmak zorunda kalacak, örneğin makine öğrenimiyle perakendecilerin alışveriş modellerini belirleyebilecek ve satın alma davranışlarını anlayabileceksiniz. Böylelikle promosyonlar ve özel teklifler geliştirebilecek, ürün önerilerinizi kişiselleştirebilecek, fiyatlandırmalarınızı anında güncelleyebilecek, arz ve talepteki ani değişimleri müşteri tercihleriyle paralel olarak dengeleyebileceksiniz.
Şirketler de ara zam atağına geçti: Kim, ne kadar zam yaptı?
Alternatif Bank’ın dijitalleşen süreçlerine Retail Banker International’dan ödül
Togg, otomobilden önce dijital ürün çıkaracak
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.