Sigortada rekabet artacak

Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, “Çağdaş ve demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk’ün bizzat temellerini attığı şirketimizin 85. yılını gururla kutluyoruz. Başarılarla dopdolu 85 yılı geride bırakırken 100. yıl hedeflerimizi de belirledik. Tarih 2025’i gösterdiğinde ümit ediyoruz ki, Türkiye’de herhangi bir Anadolu Sigorta poliçesi olmayan ev kalmayacak” dedi. İstanbul’da şirket üst düzey yöneticilerinin de katılımıyla bir basın toplantısı düzenleyen Anadolu Sigorta Genel Müdürü Mustafa Su, sigorta sektörünün 2009 yılını değerlendirirken, 2010 için de reel büyüme beklediklerini, ancak sektörde faaliyet gösteren sigorta şirketleri arasındaki rekabetin daha da artacağını söyledi. “2010 İTİBARİYLE SEKTÖRDE REEL BÜYÜME YAŞANACAK” 2010 yılının, 2009 yılındaki ekonomik krizin etkilerinin azalacağı, reel ve finansal ekonominin çok daha iyiye gitmesini takiben, sigorta sektöründe de olumlu gelişmelerin yaşanacağı bir yıl olacağının tahmin edildiğini dile getiren Mustafa Su, “Reel olarak büyümenin 2010 yılı itibariyle yaşanacağını düşünüyoruz ancak önümüzdeki dönemde sektörde risk seçimi ve fiyatlama konularında daha fazla çabanın harcanacağı, dolayısıyla sigorta şirketleri arasındaki rekabetin daha da artacağı bir gerçektir” diye konuştu. Mustafa Su, Anadolu Sigorta olarak 2010’da sektörün üzerinde bir büyüme hedeflediklerini, sektör için yüzde 5-8 arasında bir büyüme tahmini yaptıklarını, Anadolu Sigorta için yaklaşık yüzde 9’luk bir büyüme öngördüklerini belirtti. “SEKTÖR KRİZDEN OLUMSUZ ETKİLENDİ, 20 ŞİRKET 2009’U ZARARLA KAPATIR“ 2009 yılında sigorta sektörünün ekonomik krizden önemli ölçüde etkilendiğine işaret eden Su, konut ve otomobil satışlarındaki yavaşlama nedeniyle her iki sektörde de poliçe üretiminde düşüşler yaşanmasının sektörün büyümesi üzerinde olumsuz sonuçlar ortaya çıkardığını kaydederek, “2009 yılı toplam prim üretimi 2008’e oranla yüzde 5.5 artarak 12 milyar 435 milyon TL oldu. Prim üretiminin 10 milyar 614 milyon hayat dışı branşlardan 1 milyar 821 milyonu da hayat branşından elde edildi. Hayat dışında büyüme yüzde 4 olurken, hayat sigortalarında bu artış yüzde 15.5 oldu” dedi. Sektörün lokomotifi olan kaza branşında 2009’da yüzde 2.8’lik küçülme yaşandığını, yangın branşında ise prim artışının yüzde 3 olduğunu söyleyen Mustafa Su, prim üretiminde DASK’ın yüzde 18, ferdi kazanın yüzde 8, tarımın yüzde 21 oranında azaldığını kaydetti. Su, 2009’un dokuz aylık bilanço sonuçlarıyla toplam 32 şirketten 15’inin zarar yazdığını hatırlatarak, “Halka açık olmayan şirketler henüz yılsonu bilançolarını açıklamadılar, ancak ben 2009 bilançosunu zararla kapatan şirket sayısının 20’ye ulaşacağını tahmin ediyorum” dedi. Anadolu Sigorta’nın halka açık bir şirket olduğunu ve krize rağmen karlı bir bilanço açıkladığını, ancak karlılığında düşme olmakla beraber sektördeki teknik ve bilanço karlılığının dörtte birini Anadolu Sigorta’nın sağladığını belirten Su, “Anadolu Sigorta geçen yıl bilançosu karlı kapatan iki halka açık şirketten biri olurken, karlılıkta ise birinci sırada bulunuyor” diye konuştu. PRİM ÜRETİMİ 1 MİLYAR 243 MİLYON TL Şirketin mali performansını değerlendiren Mustafa Su, global krizin etkilerinin 2009 yılı ikinci çeyreğinden itibaren azalmaya başlamasının Anadolu Sigorta’nın prim üretimini olumlu yönde etkilediğini vurgulayarak şirketin pazar payındaki artışta, uygulanan fiyat politikası, sigortalılara sunulan hizmet ve dağıtım kanallarına verilen tam desteğin de payı olduğunu söyledi. Anadolu Sigorta’nın 2009 yılı toplam prim üretiminin 2008 yılına oranla yüzde 7,07 artarak 1 milyar 243 milyon 477 bin TL olduğunu ifade eden Mustafa Su, “Karlılıktan ödün vermeden pazar payımızı geliştirme hedefimiz, 2010 yılında da değişmeden devam edecektir. Şirketimizin bu anlamda temel felsefesi; hizmet kalitesi, ürün çeşitliliği ve güven unsurlarının, salt fiyat rekabetinden önce geldiğidir. Bu doğrultuda pazar payımızı, doğru riske doğru fiyat vermeye devam ederek, artırmayı planlıyoruz” dedi. “YABANCILARDAN GELİŞLER DE GİDİŞLER DE OLACAK” Toplantıda basın mensuplarının soruları da yanıtlayan Mustafa Su, Türkiye pazarına girmeye niyetli bazı yabancı sermayeli şirketlerin kriz nedeniyle bu kararlarını ertelediklerini, bu nedenle 2010 içinde yeni girişler olabileceğini belirterek şunları söyledi: “Sektör yabancılar için cazibesini koruyor. Kendi ülkelerinde pazarları doyma noktasına gelmiş şirketlerin bakir pazarlara yönelmesi kaçınılmaz. O nedenle yeni yılda bu yönde yabancı sermayenin yeni girişleri olabilir. Ayrıca pazardaki potansiyeli görüp pazara girmiş olan, ancak bekledikleri pazar payını ve karlılığı yakalamayan mevcut yabancı sermayeli bazı şirketlerin de önümüzdeki dönemde pazardan çıkmaları da söz konusu olabilecektir. Yabancı sermayeli şirketlerin gelişiyle herkesin beklentisi fiyat istikrarının sağlanmasıydı. Ancak bu olmadı, onlar da fiyat odaklı rekabete dahil oldular.” “YABANCILAR GÖRÜYORSA BİZ DE GÖRÜYORUZ” Su, Anadolu Sigorta olarak yabancı sermayeye açıklık konusunda ise, “Konsolidasyon her dönem gerçekleşebilecek bir konu, bu nedenle sadece 2010 için, önümüzdeki dönemler için de sektörde birleşmeler ve satın almalar olabilir. Yabancılar pazardaki potansiyeli görüyorsa biz de görüyoruz. Kısa vadeli beklentiler ve kazanımlar uğruna neden bu potansiyeli başkalarına devredelim. Kişisel düşüncem olarak şunu belirtmeliyim ki biz satın almalar yoluyla inorganik bir büyüme hedeflemiyoruz. Dolayısıyla şu an için ve önümüzdeki dönem için şirket satın alma yoluyla bir büyüme politikamız yok. Anadolu sigorta’nın yabancı sermayeye açılması da söz konusu değil” dedi. Mustafa Su, bir soru üzerine Ziraat Bankası’nın sigorta sektörüne yeniden dönmesinin ya da yeni oyuncuların girmesinin sektördeki dengeleri değiştirmesini beklemediklerini belirterek, “Ziraat Bankası daha önce de sektörde faaliyet gösteriyordu. Şimdi yeniden sektöre giriş yaptı. Ben yeni oyuncuların sektörde rekabet dengelerini değiştireceğini düşünmüyorum. Türkiye’de pasta zaten o kadar küçük ve daha gidecek o kadar yol var ki sektöre herkese yer var. Yeter ki doğru hareket edelim ve kimse kimsenin ayağına basmasın, sektör için büyüme potansiyeli her zaman var. Amacımız pastayı büyütmek olmalı” diye konuştu. “UCUZ OLAN MAKBULDÜR YAKLAŞIMI DOĞRU DEĞİL” Sektörde fiyat odaklı bir rekabetin yaşandığına ve bunun sektöre zarar verdiğine dikkat çeken Mustafa Su şu değerlendirmeyi yaptı: “Yeni iş yaratmanın zor olduğu kriz zamanlarında şirketler ya mevcut işlerini korumaya ve bu şekilde büyümeye ya da başkalarının pastasından pay almaya çalışıyorlar. Bu ortamda büyük işler için zaten kıyasıya bir rekabet var. Bu da çok doğal, çünkü bu tarz büyük teminat gerektiren kurumsal işler zaten çok nadir. Önemli olan kurallar delinmesin ve ilgili tarifeler içinde fiyat rekabeti yaşansın. Birileri kurallara uyarken, birilerinin uymaması gerçekten büyük haksız rekabet yaratıyor. Şimdi bu rekabet trafik sigortası gibi çok küçük poliçelere ve bireysel alana da yayıldı. Tüketici haklı olarak en ucuz en iyidir yaklaşımından yola çıkarak bir karar veriyor. Bir trafik sigortası için bile 5 şirketten teklif alıyor. Ancak fiyat avantajı ilk başta lehine gibi görülse de her şeyin fiyat olmadığının bilinmesi lazım. Hizmetin kalitesi ve poliçeyi imzalayan sigorta kuruluşunun kim olduğu da çok önemli.” 85. YIL REKLAM FİLMİ Mustafa Su, “85 Gurur Yılı” sloganıyla 2010’a girdiklerini ifade ederek, “Buna uygun hazırladığımız reklam filmi biraz duygusal oldu. Filmi seyreden herkes duygusallaşıyor. 85 yıldır milli bir sigorta şirketi olarak dimdik ayaktayız. Dolayısıyla bizim de en azından bu yıl için duygusal olmayı hak ettiğimizi düşünüyorum” dedi. Reklam yatırımlarına devam edeceklerini ve bunu tüm sektörün gelişmesine hizmet edecek şekilde yaptıklarını belirten Mustafa Su yeni reklam filmiyle ilgili şu bilgiyi verdi: hürriyet