Sigortacılıkta bağımsız düzenleyici kurum şart

Avrupa Komisyonu tarafından 14 Ekim tarihinde açıklanan Türkiye İlerleme Raporu, Türk sigorta sektörü hakkında da önemli değerlendirmeler içeriyor. Sektörde son yıllarda kaydedilen ilerlemelerin olumlu olarak karşılandığı raporda, Avrupa Birliği (AB) müktesebatına uyumun ise sınırlı olduğu vurgulanıyor. 2007 yılında AB ile uyumlu 5684 Sayılı Sigortacılık Kanunu'nu çıkaran, bu konuda gerekli ikincil düzenlemeleri yapan, risk bazlı sermaye yeterliliği düzenlemelerinde birçok Batılı ülkeden ileri olduğu uzmanlar tarafından dile getirilen Türk sigorta sektörünün AB müktesebatına uyumunun kısmi olduğunun vurgulanması ilk bakışta şaşırtıcı gelebilir. Ancak raporun satır aralarına göz attığımızda uyum konusunda en büyük eksikliklerden biri olarak sigortacılık ve bireysel emeklilik sektörleri için "bağımsız bir düzenleme ve denetleme kurumu"nun oluşturulmasına yönelik hiçbir ilerleme olmaması dikkat çekiyor. AB 2 yıldır öneriyor AB'ye yakın kaynaklar da AB'nin 2 yıldır, Türkiye'de sigorta sektöründe de bağımsız bir üst düzenleme ve denetleme kurulu olmasını istediğine dikkat çekiyor ve sigorta şirketlerinin gözetim ve denetiminin Hazine'ye bağlı olmasının bağımsızlığa uygun olmadığını kaydediyorlar. Türk sigorta sektörü temsilcileri de Avrupa Komisyonu'nun önerisini destekliyor. Sektör temsilcilerine göre AB uyum sürecinde siyasi etkiden uzak, bağımsız bir kurumun oluşturulması sektörün de lehine. Ancak sigortacılar bağımsız bir kurumun kısa vadede kurulmasının biraz zor olduğu görüşünde birleşiyor. Hazine'nin elinde çok az sayıda genel müdürlük kaldığını, bunlardan bir tanesinin de Sigortacılık Genel Müdürlüğü olduğunu belirten Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, "Bağımsız bir düzenleme ve denetleme kurumunun oluşturulması uygulamada biraz zor. Politik bir karar ve kısa vadede olmaz. Ancak uzun vadede BDDK benzeri modelin, sigorta sektöründe de oluşturulması gerektiğini düşüyorum. BDDK'da uluslararası normlara son derece uygun bir denetim yapısı oluşturuldu" diyor. Siyasi otorite yetkili Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Genel Müdürlüğü yetkilileri de sigortacılıkla ilgili ayrı düzenleyici ve denetleyici kurum oluşturulması konusundaki çalışmaların eskiden beri var olduğunu belirterek bu konuda siyasi otoritenin yetkili olduğuna dikkat çekiyor. Yetkililer, böyle bir kurumun oluşturulmasının, daha fazla bütçesinin olması, personel alımında daha fazla esnekliğinin olması ve istihdam edilen personelin maaşları açısından yararlarının olacağını söylüyor. Yetkililer ayrıca, krizde sigorta şirketleri ile ilgili gözetim ve denetim sürecinin iyi yönetildiğini ve sektörde herhangi bir sorunun yaşanmadığına da dikkat çekiyor. Dünyadaki gidişat, düzenleme ve denetlemenin tek çatı altında toplanması yönünde. Bunun da temel nedeni, finans piyasalarının birbirleriyle etkileşim halinde olması. Bankasüransın da gelişimiyle bankacılık ve sigortacılık sektörleri birbirine oldukça yakınlaştı. Bu nedenle düzenleme ve denetimin tek bir çatı altında toplanmasıyla daha etkin sonuç alınabileceği düşünülüyor. Gelişmiş ülke örnekleri incelendiğinde de İngiltere ve Almanya gibi ülkelerde tüm bankacılık, sigortacılık ve sermaye piyasası kurumlarını kapsayan üst düzenleyici ve denetleyici kurumlar söz konusu. Sözgelimi, İngiltere'de yer alan Financial Services Autority (FSA), bu ülkedeki bankacılık, sigortacılık ve sermaye piyasası kurumlarını düzenleyen ve denetleyen şemsiye kurum niteliğinde. Ayrıca, bütün Avrupa'yı kapsayan bir üst düzenleme ve denetleme kurumu oluşturulması için çalışmalar sürüyor. Avrupa Komisyonu bu konuda taslak mevzuat hazırladı. Mevzuat yürürlüğe girdiğinde AB için üst düzenleme, denetleme kurumu kurulacak. Avrupa Komisyonu'nun, Türkiye'ye ilk aşamada tüm bankacılık, sigortacılık ve sermaye piyasası kurumlarını düzenleyip denetleyecek bir üst kurul önermediği ileri sürülüyor. Komisyonun şu aşamada beklentisi BDDK gibi bir kurumun Türkiye'de sigorta sektöründe de kurulması. Ancak, İstanbul'un finans merkezi olması projesinde tüm finans sektörünü düzenleyip denetleyecek bir kurumun kurulmasının da gündeme gelmesi bekleniyor. BES Platform Başkanı Mete Uğurlu: Sektör büyüdükçe ihtiyaç artacak BES Platform Başkanı ve Anadolu Hayat Emeklilik Genel Müdürü Mete Uğurlu, sigorta ve bireysel emeklilik sektöründe şu anda denetim ve gözetim açısından bir eksiklik hissedilmediğini ancak sektör büyüdükçe denetim ihtiyacının artabileceğini kaydediyor. Uğurlu, "AB normlarına uyma sürecinde de ayrı bir düzenleme ve denetleme kurumunun oluşturulması yönünde bir gereklilik varsa bu yapılabilir. Ancak hiyerarşik yapıları oluşturmaktan ziyade bu yapıları nasıl bir enerji ve iletişimle çalıştırıldığı da önem taşıyor" diyor. Axa Sigorta CEO'su Cemal Ererdi: Kararlar objektif alınır Axa Sigorta CEO'su Cemal Ererdi, finansal geçişkenliğin günümüzde artmış olması yanında politikadan bağımsız, kararların objektif alınması amacıyla bağımsız bir kurumun uzun vadede sigorta sektörünü yönetmesinin önemli olduğunu söylüyor. Son dönemde dünyada bankacılık ve sigortacılıkta ortaya çıkan problemlerin denetimin ve regülasyonların artırılması anlayışla çözülmeye çalışıldığını belirten Ererdi, Türkiye'de de tüm finans sektörünü düzenleyecek ve denetleyecek şemsiye bir kurumun oluşturulmasının gerekli olduğunu vurguluyor. Sigortacılar ne düşünüyor * Avrupa Komisyonu, şu aşamada BDDK gibi bir kurumun Türkiye'de sigorta sektöründe de kurulmasını istiyor. * Sektörde şu anda düzenleme ve denetleme sorunu yok. Ancak sektör büyüdükçe bağımsız bir kuruma ihtiyaç artacak. * Finansal sektörler arasında geçişkenliğin artması da bağımsız denetleyici kuruma ihtiyacı artırıyor. * Bağımsız düzenleyici ve denetleyici kurum siyasi etkilerden uzak, objektif kararlar alır. Alp Süer / Sigortacı