SİGORTA SEKTÖRÜ SOLVENCY II'YE NE ZAMAN HAZIR OLUR?

Avrupa Birliği (AB) sigorta sektörü ile ilgili olarak çalışmaları süren ve 2012 yılında yürürlüğe girmesi beklenen yeni sermaye yeterliliği rejimi Solvency II konusunda Türkiye'nin de hazırlıkları sürüyor. Sektörün, Solvency II'ye 2011 yılına kadar yüzde 85, 2012'de ise tamamen hazır hale gelmesi hedefleniyor. Risk bazlı yeni sermaye yeterliliği düzenlemelerinin, AB sigorta sektöründe de köklü değişikler yapması bekleniyor. Solvency II ile birlikte sermaye ihtiyacının artmasına paralel olarak sigorta şirketleri arasında satın almalar ve birleşmelerin yaşanabileceği kaydediliyor. Etki analizi yapılacak Solvency II konusunda Hazine Müsteşarlığı da çalışmalarını hızlandırdı. Hazine Müsteşarlığı öncülüğünde, Solvency II İhtisas Komitesi kurulurken, Komite ilk toplantısını da mayısta gerçekleştirdi. Komitede Müsteşarlık, Birlik ve sigorta şirketlerinden yetkililerin yer alıyor. İlk aşamada da Solvency II'nin Türk sigorta şirketleri üzerinde etkileri konusunda 5 hayat, 5 de hayat dışı olmak üzere toplam 10 şirket üzerinde "etki analizi" yapılacak. Solvency II, son olarak 15 Temmuz'da Milli Reasürans'ta düzenlenen Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) ile Munich Re'nin organize ettiği bir seminerde de masaya yatırıldı. Hazine Müsteşarlığı Sigortacılık Daire Başkanı Şule Avcıoğlu, Solvency II'nin Türkiye'deki sigorta şirketleri üzerindeki etkileriyle ilgili olarak AB'deki "Etki Analizi-4"'ün Türkiye'de de yapılacağını söylüyor. İlk aşamada sınırlı sayıda, 10 şirketle bu hesaplamaları yapacaklarını belirten Avcığlu, "Risk yönetimi olan, içinde aktüeryal departmanı yeterli olan şirketleri seçtik. Daha sonrasında diğer şirketlerle de yapmayı düşünüyoruz" diyor. Etki analiziyle Solvency II konusunda şirketlerdeki sorunları saptamayı hedeflediklerini belirten Avcıoğlu, ileri düzenlemelerde onlardan yararlanmayı düşündüklerini söylüyor. Birleşmeler yaşanacak Yeni sermaye yeterliliği düzenlemelerinin sigorta şirketleri arasında da birleşme ve satın almaları da etkileyecek. Solvency II'nin Türk sigorta sektörüne etkileri nedeniyle Türkiye'de yabancı şirketler arasında birleşmelerin yaşanmasını düşünmediğini belirten Deloitte Finansal Hizmetler Sektör Lideri Sibel Türker, "Ancak yurtdışında şirket birleşmeleri olursa, tabii ki bunun Türkiye'ye yansımaları olacak. Yurtdışında da 1-2 şirkette problem olabilir" diyor. Riskler daha iyi hesaplanacak 1998'den beri sigorta sektöründe uygulanmakta olan Solvency I'de riskin ölçülmesinde standart bir yöntem uygulanırken, AB'de çalışmaları süren Solvency II'de ise sigorta şirketlerince alınan her riskin kontrolü ve incelenmesi zorunluluğu getiriliyor. Sigorta şirketi her yeni poliçenin riskinin kendisini nasıl etkileyeceği ve bunun sonucunda ne kadar bir sermayeye ihtiyaç duyulacağını dikkate almak zorunda. Riske dayalı sermaye yeterliliği rejimi Solvency II'ye geçiş, sigorta şirketlerinde risk yönetimlerinin artmasını ve mevcut krizde olduğu gibi şirketlerin krizlere karşı koyabilme yeteneklerinin güçlendirilmesini sağlayacak. AB'de 2005'de Solvency II çalışmaları başladı. Her birinde belli bir unsuru alarak 1,2,3,4 diye etki analizleri yapıldı. Etki analizi 4'te de bir dizi sorular ve bazı tablolar var. O tabloları doldurduktan sonra sigorta şirketinin sermaye ihtiyacının ne olması gerektiği hesaplanıyor. Türkiye Almanya'dan da iyi Münich Re Müşterilerden Sorumlu Müdürü Manfred Brandmaier, Solvency II'ye hazırlık konusunda farklı ülkelerin farklı düzeylerde olduğunu söylüyor. Türkiye'nin risk hesaplama modellerinde oldukça ileri olduğunu ifade eden Brandmaier, "Sözgelimi, Türkiye, Solvency hesaplamalarında Almanya'dan daha ileri" diyor. Brandmaier, AB'de risk temelli yeni sermaye yeterliliği olan Solvency II'ye 2012 yılının sonunda geçilebileceğini tahmin ettiğini ifade ediyor. Deloitte-AB işbirliği yapıyor Solvency II konusunda Deloitte de AB'yle ortak bir proje gerçekleştirecek. Deloitte'un, AB tarafından Solvency II ikinci seviye etki çalışmasının geliştirilmesine destek vermek üzere atandığını belirten Deloitte Partner'i Sibel Türker, konuyla ilgili şunları söylüyor: "Söz konusu projede Deloitte, Solvency II'nin sigorta piyasası, ürünleri, sosyal ve ekonomik hayat üzerindeki etkilerini ölçecek bir çalışma gerçekleştirecek. Aynı zamanda bu süreç sigortalıların mali tablolarındaki etkileri ile sigorta yaptıranların davranış değişikliklerini ölçmeye yönelik bir çalışma olacak. Çalışma dört ana ürün grubunu kapsayacak: Bunlar; yoğun risk grubu ürünleri, uzun dönemli yatırım ve emeklilik ürünleri, sağlık ürünleri ve ticarete yönelik ürünler. Şubat 2010'da bitirilmesi planlanan bu çalışmanın AB üye ülkeleri arasında çeşitli ürün değişikliklerinin etkilerini ölçmek adına önemli bir gösterge olacağı düşünülüyor." Türk sigorta şirketlerinin risk yönetim modelleriyle ilgili iyileştirmelere ihtiyacı olduğunu Türker, Solvency II'de kredi riski, sigorta riski gibi risklerin de dahil edildiğini, Türkiye'de bu konuda çalışmalara ihtiyacı olduğunu vurguluyor. ALP SÜER-REFERANS