Sigorta reklamında Atatürk'ün ne işi var?

1924 Erzurum depremi sonrası kurulan şirketin reklamında “Anadolu’nun gururlu insanı” ve Atatürk’ü kullanması, duygu sömürüsü değil mi? İnsanın içini burkan bir müzik eşliğinde, harabeye dönmüş bir köyden perişan olmuş insan manzaraları... Altında ‘1924 Erzurum depremi’ yazmasa, pekala 2010 Elazığ depremi sonrasında çekilmiş görüntüler sanabilirsiniz! Bölgeyi gezen Atatürk yaşlı bir köylüye yaklaşıp “Geçmiş olsun... Kaybın büyük mü?” diye soruyor. Cevap, “Memleketimiz sağ olsun.” Yaşlı köylü evlatlarını şehit vermiş, “yedi düvel harp ettik, devletten bir şey istemeyiz” diyor. Atatürk duygulanıp “Üzülme dayı, bu halin çaresine bakaçağız” diyor ve olay yerinden uzaklaşıyor. İkinci sahnede Atatürk, ifadesinden anladığımız kadarıyla yaptığı işten memnun. Dış ses yankılanıyor: “Anadolu’nun gururlu insanı bir daha kimseye muhtaç olmasın diye, altı ay sonra Atatürk’ün talimatıyla Anadolu Sigorta kuruldu. O günden bugüne tam 85 yıldır kaybetmek yok.” Reklam için her yol mübah mı? 10 gündür televizyonlarda gösterilen Anadolu Sigorta’nın 85’inci yıl reklamı, izleyenlerde farklı duygular uyandırdı. Reklamın atmosferi, Atatürk ve yaşlı köylüyü canlandıran aktörlerin performansına diyecek yok. Ayrıca sigorta şirketinin hakikaten Atatürk’ün talimatıyla kurulduğunu biliyoruz. Buna rağmen “Atatürk’ün sigorta poliçesi satmak için kullanılması”na fena halde içerleyenler var. Sabah yazarı Engin Ardıç, reklamdan yola çıkarak bu mantığa göre Atatürk’ün AOÇ veya Kurukahveci Mehmet Efendi reklamında da kullanılabileceğini ve bundan hoşlanmadığını belirtmiş. İster beğenin ister beğenmeyin, Ardıç, haklı. Atatürk’ün her fırsatta reklam aracı olarak kullanılması hem yersiz, hem de yakışıksız oluyor. Sigorta şirketinin kurucusu olması bu durumu değiştirmez. Hele deprem, Kurtuluş Savaşı gibi temaların bir sigorta şirketinin yıldönünümüne mal edilmesi, olacak iş değil! Ayrıca... Reklamda Atatürk’ün “Anadolu’nun gururlu insanı kimseye muhtaç olmasın” diye kurulduğu söylenen sigorta şirketi, bu köylüleri bedavaya mı sigortaladı? “85 yıldır kaybetmek yok” deniyor da neden her depremde memleket perişan oluyor? Acaba Anadolu Sigorta, 85’inci yılında bu reklama para harcayacağı yerde daha yeni yerle bir olmuş Elazığ’ı sigortalasaydı, ‘kaybetmeyen’ Türkiye’ye daha anlamlı bir katkı yapmış olmaz mıydı? EKŞİSÖZLÜK’TE ATATÜRK REKLAMI TARTIŞMASI SEVMEYENİ ORTAYA ÇIKARIYOR Türkiye’nin ilk sigorta şirketinin kuruluşunu anlatan çok güzel bir reklam. Aynı zamanda sigortacılık konusunda en ufak bir bilgisi olmadan yorum yapanları, Atatürk’ü sevmeyenleri ortaya çıkaran yeni bir turnusol kağıdı. Bugün benzer bir köydeki evlerin sigortalı olmadığı muhtemeldir, ama bu sigortacılık kavramını sahtekarlık kavramıyla eş tutmayı, sektörün tamamen gereksiz olduğunu söylemeyi gerektirmez. yanan, yıkılan, sel basan fabrikalar ve diğer tesisler hep sigorta sektörü sayesinde yeniden kurulmakta, ekonomi bu şekilde ayakta kalmaktadır. (cienciano) ATATÜRK’ÜN COPYRIGHT’I YOK MU? Koşun, koşun hemen Anadolu Sigorta yaptırın!.. şart-şurt konuşmayın, prim-mrim önemli değil.. Atamız kurmuş ne de olsa, 85 yıl önce hem de.. bugün hala ssk’dan, bağkur’dan başka sigorta namına bi’şey bilmeyen köylüsü, felaketlerden en az zarar görsün diye.. ne kadar basit, ne kadar kötüye kullanıma açık bir toplumuz biz, çok üzülüyorum halimize.. atatürk’ün bir “marka değeri”, bir “copy right” ı yok mudur çok merak ediyorum, cidden. her önüne gelen koysun önümüze bir kilo makyajla bir atatürk, yapıştırsın bol bol ajitasyonu, sürsün ürününü piyasaya, oh ne güzel.. ne de olsa rtük, reklam kurulu gibi ne halt ettiği meçhul kurumlar, saçma sapan sansürlerle çok meşgul. O KÖYDE YAŞAYANIN HAYATI DEĞİŞMEDİ O köyde yaşayan insanların hayatına o sigorta şirketinin ve cumhuriyet’in bir şey katmadığını göstermesi açısından güzel olmuş. Hala fakirler, o b.ktan evlerde yaşıyorlar, oğullarını devlet istedi diye askere götürüyorlar. sadece sağda solda mustafa kemal heykelleri var değişen. evlerine giren tv bir de. zaten bu reklam da Mustafa Kemal heykeli gibi bir şey. MEVHEŞ EVİN-MİLLİYET