Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
FINANSGUNDEM.COM – DIŞ HABERLER SERVİSİ
Özellikle yatırımcılar, verilere dayalı mantık temelli bir karar ile sezgilere dayalı içgüdüsel bir karar verme noktasında sıklıkla bocalarlar. Her iki seçeneğin de bazı zaafları olduğunu bilmelerine rağmen, hangisine bel bağlamaları gerektiğine bir türlü karar veremedikleri zamanlar oldukça fazladır. Bu noktada önemli olan iki seçeneği de dışlamadan ancak çelişmelerine de izin vermeden, sezgilerinize de verilere dayanan mantıklı kararlarınız kadar güvenebileceğinizi bilmenizdir.
Kim haklı?
Harvard Business School’da işletme doçenti olan Laura Huang’ın Harvard Business Review’da yayınlanan yazısına göre, bazı yöneticiler, kararlarını biçimlendiren ve yılların deneyimiyle bilenmiş güçlü bir sezgiye sahip olmakla gurur duyarlar. Diğerleri ise önemli kararlar vermek için sezgilerine güvenme konusunda kararsız kalır ve içgüdüsel tepkilerinin doğası gereği önyargılı veya duygusal olmasından endişe duyarlar. İkinci grup, sezgilerimizi ‘kontrol etmek’ için resmi verileri ve analizleri kullanmamız gerektiğine dair sık sık verilen tavsiyeye tam olarak karşılık geliyor. Peki kim haklı? Liderler içgüdülerine göre karar vermeli mi vermemeli mi?
Sezgileriniz ilham verici olabilir
Son araştırmam, özellikle daha fazla veri toplama ve analizin sizi etkileyemeyeceği oldukça belirsiz durumlarda, içgüdülerin aslında yararlı olabileceğini gösteriyor. Son sekiz yılda, çoğunlukla hayati derecede kararlar alması gereken cerrahlar ya da milyonlarca doları başlangıç sermayesine nasıl tahsis edeceğine karar veremeyen tecrübesiz yatırımcılar gibi yüksek riskli kararlar almak durumunda kalan kişileri ve tecrübelerini incelemek amacıyla yürüttüğüm çalışmalarda, sezginin rolünün, özellikle de alınacak karar riskli olduğunda, özellikle liderler için ilham verici bir etkiye sahip olabildiğini gördüm.
Yüksek risk, aşırı bilgi ve belirsizlik
Finansgundem.com’un derlediği bilgilere göre, aşırı bilgi yüklemesi, artan riskler ve belirsizlikler ve doğru kararları vermek için yoğun baskılar karşısında karar vermemizi geciktiren zayıflatıcı kanıtlar her zaman bulunabilir, bulunur da. Ancak bizler çoğunlukla karar vermek yerine seçim yapmayı ertelemeyi tercih edebiliyoruz. Oysa çalışmalarım gösteriyor ki, içgüdülerinize güvenmek, liderlere ilerleme özgürlüğü sağlıyor.
Örneğin, dört farklı çalışmada, sermayelerini nasıl tahsis edeceklerine karar verme aşamasında olan yüzlerce melek yatırımcıyı ve risk sermayedarını gözlemleme fırsatım oldu. Gözlemlerim bana, onların ekonomik ve finansal bakımdan önemli sayılan verilere yaklaşımlarını ve karar alma süreçlerinde sezgisel ve ‘kodlanmamış’ bilgilere dayanan sinyalleri ve detaylı ipuçlarını ne ölçüde dikkate aldıklarını yakından izleme fırsatı verdi. Mali tablolar ve piyasa verileri gibi nesnel ve ölçülebilir bilgilerin neredeyse tamamının, girişimcilerin kaçınması gereken riskli yatırımlara yol açtığı herkes tarafından kabul edilecektir. Ancak yatırımcılar, yine de başarılı olacaklarını düşünerek ve en önemlisi de ‘içgüdülerine güvenerek’ genellikle bu yatırımlarını sürdürdüler.
Sezgileriniz sizden bağımsız bilgi parçaları değildir
Zaman içinde yatırım yapmayı düşündükleri 90 şirketi takip ettim ve birkaç yıl sonra yatırımcıların sezgilerinin hangi şirketlerin en başarılı şirketler olduğunu doğru öngörüp öngöremediklerini tespit edebildim. Bu çalışmadan ve yürüttüğüm diğer çalışmalardan öğrendiğim şey ise sezgilerine dayanarak daha başarılı kararlar verenlerin aşağıdaki bakışlara sahip olduğuydu.
Sezgilerin ayrı bir bilgi parçası olmadığını, ancak halihazırda mevcut olan hem nesnel hem de öznel bilgilerden yararlandığını kabul edin.
İçgüdülerinizin hızlı, dürtüsel ve duygusal olmadığını anlayın. İçgüdünün aslında çok daha gelişmiş, detaylara hakim ve deneyime dayalı bir şey olduğunun farkına varın.
Benzer alanlardaki örneklere, prototiplere, kalıplara ve modellere dikkat ederek ve öğrendiklerinizi gelecekteki kararlarınızla ilişkilendirerek içgüdülerinizi sürekli olarak geliştirmeyi kendinize taahhüt edin.
Riski hesaplamak olanaksızsa
Sezgilerinize güvenip güvenmemeye karar vermeden önce iki şey yapmanız önemlidir. İlk olarak, eldeki sorunun türünü tanımlayın. Nasıl bir kararla karşı karşıyasınız? ‘Bilinemezlik’ düzeyi nedir? Sezgilerinizi rutinin ötesine geçen, olasılıkların ve risklerin hesaplanmasının yalnızca gerçekçi değil, aynı zamanda olanaksız olduğu kararlar için saklayın.
Örneğin, bir işletmeyi elden çıkarma kararını ele alalım. Muhtemelen modellere, rakamlara ve tahminlere bakacaksınız, ancak büyük belirsizliklerle karşılaşacak ve birçok faktörün bilinmez olduğunu göreceksiniz. Veya yeni bir ürünü piyasaya sürme kararını düşünün. Muhtemelen adreslenebilir pazar ve rakip ürünler hakkında araştırma yapacaksınız, ancak analiziniz insanların ürünü satın alacağını garanti etmeyecek. Bu, bir liderin, analize baktıktan sonra, tamamen veriye dayalı bir karar vermek için gerekli ve yeterli bilginin asla olamayacağını bilerek içgüdülerine güvenebileceği türden bir karardır.
Veriler ve analizler mevcut ve uygulanabilir ise, bunlara güvenebilirsiniz. Sonucun olasılığını makul bir güvenle hesaplayabiliyorsanız, sezgilerinizi kullanmamanız gerektiğini unutmamalısınız.
Bağlama odaklanın
İkinci olarak, karar verdiğiniz bağlamı açıkça belirleyin ve bunun farkında olun. Başarılı zihinsel modellerin ve şemaların halihazırda geliştirilmiş ve kanıtlanmış olduğu ve yeni bir bağlamda tekrarlanabileceği bir ortamda çalışıyorsanız, yönteme ve uygulamaya odaklanın. Öte yandan, sizi benzer kararlar veren diğerlerinden ayırmak için alışılmadık, ayırt edici ve ‘ezber bozan’ türden bir karar vermek istiyorsanız sezgilerinizi cesaretle kullanabilirsiniz.
Yüksek riskli, yüksek etkili bir karar vermek için sezgilerinize güvenmeye karar verdiğinizde, bunu başkalarına açıklamaya veya bu sonuca nasıl ulaştığınızı başkalarının gözünde haklı çıkarmaya çalışmayın. Eğer sezgilerinizi haklı çıkarmak için mantık ve veriye dayanırsanız, bir kararı erteleme veya daha kötü bir karar verme olasılığınız da o kadar artar.
Hesaplayamayacağınız bazı şeyler olduğunu ve bazen sezginizi, verilerin size söylediklerinin dışında bir şey yapmak için kullanabileceğinizi unutmayın. Ve durum böyle olduğunda, içgüdüleriniz cesur ve doğru bir karar vermenize kolaylıkla yardımcı olabilir.
Erkekler yatırımlarında daha fazla risk alıyor
Bitcoin hâlâ yatırım tercihi olabilir mi?
Asyalı zenginler nereye yatırım yapıyor?
Küçük yatırımcı için borsada kazanmanın ipuçları
Resesyondan endişesine karşı güvenli yatırımın sırları
Yatırımcılar için en berbat ay başladı
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.