Serdar Eser: Yatırımcılar açısından GYO hisseleri iyi bir tercih

VOLKAN KARSAN – FINANSGUNDEM.COM / KAZANDIRAN SOHBETLER

Son aylarda Borsa İstanbul’da art arda gelen halka arzlara bir yenisi daha eklendi. 1-2 Haziran’da halka arz olan Şeker GYO’daki gelişmeleri ve hedefleri konuşmak için kurumun Genel Müdürü Serdar Eser’i “Kazandıran Sohbetler”e konuk ettik…

“SERMAYE PİYASASI KURULU’NDAKİ YILLARIMDA BİLGİ VE MESLEKİ TECRÜBE AÇISINDAN ÇOK DEĞERLİ KAZANIMLAR ELDE ETTİM”

- Sayın Eser, geçmişte Sermaye Piyasası Kurulu’nun çeşitli birimlerinde, çok önemli kurumlarda Genel Müdür ya da Yönetim Kurulu üyesi, bunun yanı sıra da öğretim üyesi olarak çalışmalarınız var. Kariyer geçmişinizi bir de sizden dinleyebilir miyiz?

- Mülkiye mezunuyum. Üniversitede de tabii ki devlete girmek ilk amaçtı ve bu kapsamda da Sermaye Piyasası Kurulu’na sınavla girdim. Bu benim için büyük bir şans oldu aslında çünkü orada bilgi ve mesleki tecrübe açısından çok değerli kazanımlar elde ettim. Daha sonra özel sektör süreci başladı. Orada da BİST’de işlem gören üç şirketde genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliklerinde bulundum. Bunlar farklı sektörlerdeki şirketlerdi, Enerji, Girişim Sermayesi,  Turizm olmak üzere. Son 1 yıldır da Şeker GYO'nun genel müdürlük ve yönetim kurulu üyeliğini devam ettiriyorum. Bunların yanı sıra uzun yıllardır üniversitede dersler veriyorum. Bu da benim için severek yaptığım işlerden biri. Aslında bir iş denemez, birikimlerimizi öğrencilerle paylaşmak keyifli oluyor. Onun dışında tabii ki bu kadar bilgi birikimini ve tecrübeyi bir şekilde mesleki örgütlerde değerlendirmek de önemli. O yüzden de GYODER (Gayrimenkul Yatırımcıları Derneği) ve KOTEDER (Borsaya Kote Ortaklık Yöneticileri Derneği) yönetim kurulu üyeliklerim devam ediyor. Çok önemsiyorum ben bu kurumları. Çünkü yetkili otoritelerle bu yolla daha rahat temas kurup sektörün sorunlarını anlatmakta hızlı ilerleyebiliyorsunuz.

“YAKLAŞIK 13 YILDIR BİLGİ ÜNİVERSİTESİ’NDE FİNANSAL PİYASALAR İLE GENEL EKONOMİ DERSLERİNİ VERİYORUM”

- Derslerinizin içeriği genelde neler?

- Genelde finansal piyasalar ve sermaye piyasası ağırlıklı, tabii bu konudan ondan hiçbir şekilde uzaklaşamıyorsunuz. İşletme finansmanı dersi de verdiğim oldu. Uzun zamandır, yaklaşık 13 yıl oldu, Bilgi Üniversitesi’nde finansal piyasalar ile genel ekonomi derslerini veriyorum. 13 yıl az bir süre değil. Ben buna bir sosyal sorumluluk projesi gibi bakıyorum. Profesyonel işim değil ama önemli olan orada öğrencilere bir vizyon kazandırabilmek. Kamudan başlayıp özel sektörde devam eden bir sürecin olabilirliğinin canlı tanığı olsunlar diye orada bulunuyoruz.

“GEÇEN CUMA, SPK’DAN HALKA ARZ İZNİMİZ ÇIKTI, BİZ DE BU ÇERÇEVEDE ÇOK HAZIRLIKLIYDIK, HEMEN HALKA ARZ İÇİN SATIŞ TARİHLERİMİZİ ALDIK”

- Şeker GYO’nun halka arz kararı ve bunun gerçekleşmesindeki evreleri anlatır mısınız?

-Şirket, bankacılık mevzuatındaki düzenlemeler paralelinde 2017’de Şeker Proje Geliştirme A.Ş. olarak kuruldu. Akabinde SPK'ya başvurarak 2020 yılında da Gayrimenkul Yatırım Ortaklığı’na dönüştü. GYO'ya dönüştüğümüz anda SPK mevzuatı uyarınca belli bir süre içinde halka arz zorunluluğunuz var. Bizler de bu kapsamda hemen dönüşümü takip eden dönemde halka arz için SPK'ya başvurduk ama o süreçte hem pandemi hem de yeni kurulmuş olmanın getirdiği bazı etkenler nedeniyle bu süre biraz uzadı.

Bu süreci 2021 sonu bilançolarıyla şu an için tamamlamış bulunuyoruz. Geçen Cuma, Sermaye Piyasası Kurulu’ndan halka arz iznimiz çıktı. Biz de bu çerçevede çok hazırlıklıydık, çünkü hem banka ve halka arz deneyimimiz hem de burada tecrübeli bir kadromuzun varlığı sayesinde hemen halka arz için satış tarihlerimizi aldık. Bu tarihlerde dün (01 Haziran) ve bugündü (02 Haziran), böylece satışı gerçekleştiriyoruz.

21 ilde 163 adet gayrimenkule sahibiz. Kiralanabilir nitelikteki gayrimenkullerin yüzde 90’ına yakını dolu ve çok büyük kısmı kurumsal nitelikteki kiracılar. Bu da sürekli ve düzenli bir kira gelirimiz olduğu anlamına geliyor. Ben bu düzenli gelir akışının güçlü yanımız olduğuna inanıyorum.

“GAYRİMENKULLERİMİZ AĞIRLIKLI OLARAK OFİS VE TİCARİ NİTELİKTE, ÇOĞU İSTANBUL'DA VE TÜRKİYE’NİN EKONOMİK ANLAMDA GELİŞMİŞ İLLERİNDE”

- Şekerbank çok köklü bir kurum, Şeker GYO da onun iştiraki, gayrimenkul sektöründe kuruluşunuzun hedefleri neler?

- Öncelikle biz Şekerbank'ın iştirakiyiz ama artık halka arzdan sonra bir ölçüde halka da mal olduğumuz söylenebilir. Öncelikli hedefler yatırımcıyı bir şekilde memnun etmek. Amacımız gayrimenkulle ilgilenen yatırımcılara alternatif enstrüman sunmak. Bu arada da ciddi anlamda bir gayrimenkul portföyümüz var ve bu portföyü en verimli şekilde kullanmaya çalışıyoruz. 

Şu anda 163 adet, 21 ilde gayrimenkule sahibiz. Gayrimenkullerimiz ağırlıklı olarak ofis ve ticari nitelikte. Bunların çoğu İstanbul'da ve Türkiye’nin ekonomik anlamda gelişmiş illerinde. Kiralanabilir nitelikteki gayrimenkullerin yüzde 90’ına yakını dolu ve çok büyük kısmı kurumsal nitelikteki kiracılar. Bu da sürekli ve düzenli bir kira gelirimiz olduğu anlamına geliyor. Ben bu düzenli gelir akışının güçlü yanımız olduğuna inanıyorum, belli bir projeye endeksli bir gelir değil. Ancak yeni projeleri de gündemde tutuyoruz. Şile’de başladığımız bir proje var ama halka arz sonrasında bu projeleri de çeşitlendirmek arzusundayız.

“PANDEMİ SONRASI DAHA ÇOK ŞUNU GÖZLEMLEDİK, İNSANLAR ŞEHİR DIŞINDA YA DA ŞEHRE YAKIN BÖLGELERDE DAHA ÇEVRECİ, BAHÇELİ, KENDİNİ RAHAT HİSSETTİĞİ ALANLAR ARIYOR”

- Kentsel dönüşüm konusunda da girişimleriniz olacak sanırım, bu konuda ne gibi planlarınız var?

-Şile'de başladığımız proje 11,2 dönüm üzerinde, 30 villayı kapsayan kat karşılığı şeklinde düşüneceğiniz bir proje. Sorunuza paralel bu projemiz kentsel dönüşüm kapsamında. Tabii ki kentsel dönüşümde avantajlar olduğu kadar dezavantajlar da var ve bazı bürokratik güçlükleri de içinde taşıyor. Spesifik anlamda her projeye girerken bir kentsel dönüşüm projesi olsun gibi bir düşünce içerisinde değiliz. Ama olursa biz de mutlu oluruz. Bizim önceliğimiz insanlara toplu konut yapalım, uydu şehirler kuralım gibi bir düşünce değil. Öyle bir amacımız şu an için yok doğrusu.  Yaşadığımız ve hala da etkisini hissettiğimiz pandemi sonrası daha çok şunu gözlemledik. İnsanlar şehir dışında ya da şehre yakın bölgelerde daha çevreci, bahçeli, kendini rahat hissettiği alanlar arıyor. Biz bunu değerlendirmeye çalışacağız. İlk projemizi de bu kapsamda hayata geçirmeyi planlıyoruz. Haziran ayı içinde inşaata başlayıp 2023 sonuna kadar da projemizi sonuçlandıracağız. Hedeflerimiz bu yönde, projelerin devamı da gelebilir. Başka bölgelere kayabiliriz çünkü kurumsal bir yapı olunca ister istemez size bazı fırsatlar yaratıyor. Halka arz da bize bu fırsatları değerlendirmek için büyük bir olanak sağlayacak.

“21 İLDE 163 GAYRİMENKULÜMÜZ VAR, BUNLAR ŞU ANDA PARANIZ BİLE OLSA KOLAY BULUNABİLECEK YERLER DEĞİL”

- Bir önceki soruda sözünü ettiğiniz gayrimenkul varlıklarınızı detaylandırmanızı rica edebilir miyiz?

- Tekrar edeyim çoğu İstanbul'da olmak üzere 21 ilde 163 gayrimenkulümüz var. Bir tanesi de şu anda içinde bulunduğumuz Şeker Kule ki bu Levent’teki MIA dediğimiz Merkezi İş Aksı’nda çok değerli bir yapı. Hemen yanında Metro City’de dört katımız var. Gümüşsuyu'nda bir binada katlara sahibiz. Tophane’de yerler var. Bunlar şu anda paranız bile olsa kolay bulunabilecek yerler değil. İzmir Konak’ta var, Adana ve Mersin'de de çok ciddi ticari alan içerisinde genellikle ekonomik anlamda nispeten daha gelişen bölgelerde. Yurt dışında ticari alan imarlı bir arsamız var, ama onun için şu anda bir proje veya bir değerlendirme düşünmüyoruz.

“TAHTAYA HER EMİR GİREN YATIRIMCIMIZA BİR ŞEKİLDE TOPLANAN TALEP ÜZERİNDEN EŞİT DAĞITIM OLACAK, BU YÖNTEMİ SEÇMEMİZİN NEDENİ GENİŞ BİR KİTLEYE HİTAP ETME İSTEĞİMİZ…”

- Peki dün ve bugün size katılan yatırımcılar için söylemek istediğiniz başka neler var?

- Halka arzı borsada birincil piyasada yapıyoruz. Eşit dağıtıma karar verdik. Tahtaya her emir giren yatırımcımıza bir şekilde toplanan talep üzerinden eşit dağıtım olacak. Bu yöntemi seçmemizin nedeni geniş bir kitleye hitap etme isteğimiz. Çünkü Şekerbank bildiğiniz gibi köklü bir kurum. Anadolu'da yaygın bir şubeleşme ağı da mevcut. Buralardaki yatırımcıların da kolay ulaşabilmesi açısından bu yöntemi tercih ettik. Şeker Yatırım Menkul Değerler aracılık yapacak. Fiyatı, 1,10 TL olarak belirledik. Adet olduğu üzere bir iskontosu da var üzerinde yani iskontolu fiyat. Borsadaki GYO'ların seyrine de baktığınızda aslında ciddi bir artış görüyorsunuz fiyatlarda. Gayrimenkul fiyatları bu kadar artarken bunların GYO'lara yansımaması mümkün değil. Ben yatırımcılar açısından GYO hisselerinin iyi bir tercih olabileceği kanısındayım. Tabii ki yatırımcının mutlaka bunu izahnameye bakarak kendisinin analiz edip değerlendirmesinde fayda var.

Üniversitede finansal piyasalar dersi anlattığım öğrencilerin Çiftlik Bank’a para yatırdığına tanık oldum. Bloglarda okuduklarıyla, hiçbir analiz yapmadan kulaktan dolma bilgilerle hareket ettiğini gözlemliyoruz. Ama eskisine oranla da konular ile ciddi ilgilenen, eğitimler alan, okuyan değişik meslek gruplarına sahip yatırımcılar da var. Özellikle evlere kapandığımız pandemi koşullarında insanlar vakit bulunca, ekran da açık olunca borsayla ilgilenmeye başladılar

“ÖĞRENCİLERİMİZİ, ŞİRKETLERİ VE YATIRIMCIYI BİLGİLENDİRMEYE ÇALIŞIYORUZ, ESKİYE GÖRE CİDDİ BİR GELİŞME ORTAYA ÇIKTI AMA BEN YETERLİ OLDUĞU KANISINDA DEĞİLİM”

- Çeşitli sivil toplum örgütlerinde de görevleriniz var. Üniversitede dersler veriyorsunuz. Finansal okuryazarlık konusunda söylemek istedikleriniz var mı?

- Birçok mesleki örgütler, üniversiteler bu konuya eğildi. Biz de elimizden geldiği kadar bu konuda hem öğrencilerimizi hem şirketleri ve yatırımcıyı bilgilendirmeye çalışıyoruz. Tabii ki eskiye göre ciddi bir gelişme ortaya çıktı ama ben bunun yeterli olduğu kanısında değilim. Hâlâ özellikle Anadolu'dan gelen yatırımcılarımız veya daha genç jenerasyonun bir ölçüde eski yöntemlere rağbet ettiğini görüyorum. Üniversitede finansal piyasalar dersi anlattığım öğrencilerin Çiftlik Bank’a para yatırdığına tanık oldum. Bloglarda okuduklarıyla, hiçbir analiz yapmadan kulaktan dolma bilgilerle hareket ettiğini gözlemliyoruz. Ama eskisine oranla da konular ile ciddi ilgilenen, eğitimler alan, okuyan değişik meslek gruplarına sahip yatırımcılar da var. Özellikle evlere kapandığımız pandemi koşullarında insanlar vakit bulunca, ekran da açık olunca borsayla ilgilenmeye başladılar. Konu ile ilgili birçok arkadaşım da dahil online eğitimler aldılar ve almaya devam ediyorlar. Aslında bu bile bence iyi birer gelişme. Ama henüz yeterli ölçüde olduğunu düşünmüyorum.

“RİSKİ SEVMEYEN, YETERLİ BİR BİLGİ BİRİKİMİNE VEYA ZAMANA SAHİP OLMAYAN YATIRIMCILARA ÖNERİM, YATIRIM FONLARI OLACAK”

- Sermaye Piyasası’nı yakından tanıyan bir üst düzey yönetici olarak yatırımcılara orta ve uzun vade önerileriniz var mı?

- Yatırımcılara şunu öneriyorum. Bu tür çalkantılı dönemlerde bir kere çok ani hareket edilmemesi gerekiyor. Eğer bir portföyünüz varsa, bu portföy de bir stratejiyle seçilmişse keskin değişimler yapmanın, dönüşümler yapmanın bu dönemlerde çok iyi olmayacağını düşünenlerdenim. Bu yönde yeterli bir bilgi birikimine veya zamana sahip olmayan yatırımcılara önerim, yatırım fonları olacak. Son zamanlarda yatırım fonlarının gelişimine baktığımızda da getirileri yüksek yatırım fonları var ve ben bunu yatırımcılar için güvenli bir liman olarak görüyorum.

TEFAS gibi bir yapı var; yatırımcılar bunu kullanarak rahatlıkla alım-satım ve analiz yapabilme imkanlarına sahip. Riski sevmeyen, vakti olmayan yatırımcıya da, “paramı alıp şöyle koyayım ama gelir elde edeyim, gerektiğinde hızlı şekilde likit edeyim kullanabileyim” diyen yatırımcıya da ilk önereceğim yol yatırım fonları. Çünkü orada çeşitli alternatifleriniz de var. Altına yatırım yapmak isterseniz yaparsınız. Gümüşe ya da enerjiye de yatırım yapabilirsiniz ki bu bence çok önemli bir şey. Türkiye'nin gelişimi açısından da sermaye piyasaları açısından da... Diğer taraftan uzun vadeli düşünen yatırımcı için borsa cazibesini koruyor. Tabii ki bir risk var her zaman. Ama özellikle dolar bazında borsanın çok ucuz olduğunu düşünüyorum. Birkaç sene sonra yani ekonomideki değişimlere bağlı olarak bu fiyatlar buralarda kalmaz diye benim kendi bir öngörüm var. Ama tabii burada bir uzun vadeli yatırım gerekiyor. Sabretmek gerekiyor. Bu uzun vadeli bakış içerisinde gayrimenkul piyasaları da önemli. Özellikle bu arz sıkıntısı nedeniyle gayrimenkul fiyatlarında bir düşme yakın zamanda beklemek zor. Tabii ister istemez bu gayrimenkul fiyatlarındaki artışlar da GYO’lara bir şekilde olumlu yansıyabilir. O da değerlendirilebilecek kıstaslardan biri. Ama sermaye piyasalarının TL bazında iyi bir alternatif olduğu düşüncesindeyim. Yalnız sabır lazım. Çok kısa vadeli giriş çıkışlar özellikle küçük yatırımcı için zararlı olabilir.

Şeker GYO halka açılıyor

Prof. Dr. Üstün: Çiçek aşısı olanlar 'maymun çiçeği’nden korkmasın!

Sandık: Otomobil dövizden de altından da fazla kazandırıyor

TÜRKODER Kurucu Başkanı Boyacı hedefi gösterdi: 100 milyon turist, 100 milyar dolar gelir

Prof. Dr. Helvacı: Bence Spor Yasası lüzumundan ağırdır

İstanbul’un 'asırlık' şekerlemecisi Feridun Dörtler: Tatil şekerden daha tatlı!

Tarkan Akgül: BİST’te bundan sonra bir hareketin bankalarla başlayacağını düşünüyorum

Dr. Yaşaroğlu: Zekât ekonomik büyüme ve kalkınmaya destek olur

Prof. Dr. Yaşar Bilgin: Almanya’da hekimlik hayal değil ama prosedür çok zor

Ufuk Tarhan: Blockchain yerkürenin dijital hali, ikizi, izdüşümü

Levent Kenar: Nükleer ve kimyasal silahlardan korunmanın yollarını öğrenmeliyiz

Orhun Kartal: Kartal Yenilenebilir Enerji garantili geliri olan bir iş yapıyor

KBB uzmanlarından kritik uyarı! İşte iş dünyasını tehdit eden hastalık

Bu savaş nasıl biter? Ahmet Yavuz Paşa’dan 3 kritik Rusya senaryosu