'Sektöre hayat branşı hayat veriyor'

Türkiye sigorta sektörünün yüzü hayat branşıyla güldü. Yılın 9 ayında hayat dışında 44 milyon 64 bin 720 TL teknik zarar meydana gelirken, hayatta 176 milyon 22 bin 238 TL, genel toplamda da 131 milyon 957 bin 518 TL kar elde edildi.
Sektörün 2011'in 9 aylık dönemindeki prim üretimi hayat dışında 10 milyar 526 milyon 36 bin 506 TL, hayatta 2 milyar 108 milyon 178 bin 215 TL olmak üzere toplamda 12 milyar 634 milyon 214 bin 722 TL olarak gerçekleşti. Prim üretimi 9 ayda yüzde 22,6 oranında artış gösterdi.
Hasar ödemeleri, hayat dışı 5 milyar 629 milyon 926 bin 799 TL, hayatta 1 milyar 153 milyon 849 bin 655 olmak üzere, toplamda 6 milyar 783 milyon 776 bin 454 TL oldu.
Bireysel emeklilikteki artış oranı ilk 9 ayda bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 24,84 olurken, kaskoda ilk 9 ayda 1 milyar 851 milyon 170 bin 616 TL hasar ödendi.
Türkiye Sigorta ve Reasürans Şirketleri Birliği (TSRŞB) Başkanı Mustafa Su, sektörün 9 aylık verilerinin paylaşıldığı basın toplantısında yaptığı konuşmada, sektöre ''hayat'' branşının hayat verdiğini, hayat branşı olmasa sektörün teknik karlılığa ulaşmasının mümkün olmadığını belirtti.
Su, ''Hayatı çıkardığımız zaman hayat dışında sektörde sorunların devam ettiğini görüyoruz. Sağlıkta bir miktar ilerleme kaydettik ama özellikle trafik ve kaskoda sonuçların giderek daha da kötüleştiği ortaya çıkıyor'' dedi.
Sektörün adım adım Avrupa müktesebatına yaklaştığını belirten Su, Avrupa'da olmayan ağır yüklerin sektöre getirilmiş durumda olduğunu kaydetti.
Mustafa Su, ''Dibe vurduk. 2012'de karlılık anlamında daha iyi bir yıl bekliyoruz'' diye konuştu.
Artık sermayedarların işe el koymaya başladıklarını belirten Su, ''Özsermaye karlılıkları yerde sürünüyor. 2012 ve müteakip yıllarda eğer dünya ve Türkiye'de öngörülmeyen bir gelişme olmadığı takdirde, karlılık yönünden daha iyi geçeceği varsayılabilir'' diye konuştu.
Soruları da yanıtlayan Su, 2008'de bu sektörün sermayedara kazandırdığını, bunun dönemsel sıkıntı olduğunu, sektöre uzun vadeli bakan sermayedarın kalacağını, özellikle kısa vadeli bakan yabancı sermayedarların ise bunun gereğini yapacaklarını, bunların bir kısmının çıkıp, yerlerine yenisinin gelebileceğini kaydetti.
''Kriz zamanlarında ilk vazgeçilecek, sigorta olarak görülüyor''
Kriz zamanlarından insanların sigorta eğiliminin nasıl olduğunun sorulması üzerine de Su, ''Kriz zamanları kişilerin de kuruluşların da bence sigortaya daha fazla sarılmaları gereken zaman. Çünkü kişilerin başlarına bir şey geldiğinde kriz zamanında yerlerine koyması azalıyor. Ama maalesef benim izlenimim tam tersi oluyor, kriz zamanlarında ilk vazgeçilecek sigorta olarak görülüyor. Çok iyi yetişmiş diye gördüğümüz toplum kesimlerinde dahi sigorta yaptırmanın faydaları tam içselleştirilmiş değil. Hala yaptırıyor ama yıl sonunda başına bir şey gelmediği takdirde adeta üzülebiliyor. Kriz zamanlarında tüketicinin harcamalarında ilk kısacakları listesinde belki başta sigorta yer alıyor'' diye konuştu.
Kaskoda kaza tespit tutanağına sektörün iyi niyetle girdiğini, ancak bunun sektöre hasar frekanslarında artış olarak yansıdığını ifade eden Su, ''Kaskoya 9 ayda yaklaşık 2 milyar lira para ödendi. Bunun yüzde 10'u usulsüz olsa, her sene bu sektörden sırf kaskodan 200 milyon lira dışarı gidiyor demektir'' şeklinde konuştu.
Mustafa Su, ''Kaskoda hala sektör teknik zarar açıklıyor ama bakıldığında düzenli geri gidiş var'' dedi.
Su başka bir soruya karşılık da, ''Şu anda ucuz satıyoruz. Üstlendiğimiz riske karşı almamız gereken primi almıyoruz. Bu trafik gibi zarar ettiğimiz branşlarda da geçerli yangın gibi kar ettiğimiz branşlarda da geçerli'' dedi.