BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri
AKBNK 49,54 -3,43 257.608.000.000,00
ALBRK 6,50 2,52 16.250.000.000,00
GARAN 102,80 -1,81 431.760.000.000,00
HALKB 19,68 -1,30 141.396.431.866,56
ICBCT 12,39 -0,48 10.655.400.000,00
ISCTR 10,66 -3,62 266.499.680.200,00
SKBNK 5,07 -1,93 12.675.000.000,00
TSKB 10,49 -1,78 29.372.000.000,00
VAKBN 20,40 -2,11 202.284.799.069,20
YKBNK 22,16 -3,57 187.186.656.453,44

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaSigorta - BES ve HayatSektörde sağduyu galip gelecektir----

Sektörde sağduyu galip gelecektir

Sektörde sağduyu galip gelecektir
23 Kasım 2010 - 02:13 www.finansingundemi.com

Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu,sigorta sektörünün geleceğiyle ilgili tahminlerini paylaştı

Şirketlerin kârlarının giderek düştüğünü belirten Satoğlu, “Sektörün artık gözü kapalı rekabetten arınmış, sigortacılığın temel prensiplerine uygun, sağduyulu bir yaklaşım sergileyeceğini düşünüyorum. Aksi takdirde sektör kan kaybetmeye devam eder ve sermayedarlar bu gidişe dur der” dedi.

 

Türk Nippon Sigorta Genel Müdürü Yusuf Satoğlu, Türk sigorta sektörünün 2010 yılı performansıyla ilgili görüşlerini ve sektörün geleceğiyle ilgili tahminlerini Sigortacı Gazetesi’yle paylaştı. 2010 yılının ilk 6 ayının sektör açısından iyi geçmediğini ifade eden Satoğlu, “Herkesin bildiği gibi 2009 yılı sigorta sektörü için çok parlak geçmedi. Sektör olarak oldukça olumsuz bir performans ortaya koyduk. 2010 yılında da 2009 yılında yaşanan olumsuzluğun yansımalarını görüyoruz” dedi.

Sektörde ciddi yapısal ve yönetimsel sorunlar olduğuna dikkat çeken Satoğlu, “Piyasanın içinde bulunduğu olumsuz durumdan en çok rekabet sorumlu tutuluyor. Yapılan rekabetin mantık sınırlarını zorlayacak şekilde olması ve şirketlerin sadece üretim hedefleri ve pazar payları için rekabet etmesi ortaya kötü bir tablo çıkartıyor. Bu durum maalesef yıllardır böyle sürüyor” dedi.

‘YAPISAL VE YÖNETİMSEL DEĞİŞİKLİKLER OLABİLİR’
2010 yılının sonuçlarına göre sektörde bir takım yapısal ve yönetimsel değişiklikler olabileceğini kaydeden Satoğlu, üretim anlayışı üzerine kurgulanmış stratejinin artık değişmesi gerektiğini söyledi. Satoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu durum sektörün sağlıklı işleyişini engelliyor ve her geçen yıl daha da katlanan bir olumsuzluğa neden oluyor. Sektör trafik, kasko, sağlık gibi ana branşlarda ciddi anlamda zarar ediyor. Kârlı olarak nitelendirilen yangın branışında da teknik kârlar gitgide düşmeye başladı. Oto sigortalarındaki mantıksız rekabet yangın sigortalarına da yansıdı. Tüm bunlar şirket sermayedarlarının oturup düşünmeleri gereken konular. Bu tablonun düzelmesi için bir takım yönetimsel değişiklikler olacaksa, bu değişimlere 2010 sonu itibariyle şahit olabiliriz.”
Sektörün 2011 yılı performansıyla ilgili tahminlerini de paylaşan Satoğlu, “2010 yılı sonuçlarının nasıl değerlendirileceği 2011’i de yakından ilgilendiriyor. Eğer yapısal ve yönetimsel birtakım değişiklikler gerçekleşir ve özellikle büyük şirketlerin stratejilerinde değişim olursa bu tabloda düzelmeler yaşanabilir. Ancak aynı stratejilerle devam edilirse 2011 de kayıp bir yıl olur” dedi.  

‘SEKTÖR SİGORTACILIK REFLEKSİNİ KAYBETTİ’
Geçmiş yıllarda Türkiye’de evrensel standartlarda sigortacılık yapılmadığını ifade eden Satoğlu, şimdiye kadar sektörün mali kârlarla başarılı gösterildiğini söyledi. Satoğlu konuşmasını şöyle sürdürdü: “Sektör geçmişte sigortacılık tembelliği yaparak, mali kârlarını sektörün başarısı olarak göstererek ve belki sermayedarları da yanıltarak kendini kârlı gösterdi. Ama 2003 yılından sonra ekonomideki birtakım gelişmeler ile mali kârlar konusunda durum değişti. Bu da sigortacıların gerçekten sigortacılık yapma zorunluluğunu ortaya çıkardı. Ancak sektör sigortacılık yapma refleksini kaybetti ve geçtiğimiz 4-5 yıl içinde cebindeki tüm mermileri rekabet nedeniyle anlamsızca harcadı. Şimdiyse faiz gelirleri giderek düşüyor ve bu da bilançolara yansıyor. Sigorta sektörü artık gerçek anlamda risk değerlendirmeleri yapmak ve evrensel sigortacılık kurallarına uygun şekilde sigortacılık yapmak durumunda. Bunlar yapılmadıkça sektör senelerce bu sorunları konuşmaya ve kan kaybetmeye devam eder. Mevcut sermayedarlara baktığımızda hepsinin sigortacılık konusunda uzmanlaşmış olduğunu görüyoruz. Bu nedenle sermayedarların bu gidişe dur diyeceğini düşünüyorum.”

‘HEPİMİZİN SEKTÖRE KARŞI SORUMLULUĞU VAR’
Sektördeki bazı yöneticilerin bilinçsiz fiyat rekabetinden şikayet eden beyanatlarda bulunmasına rağmen, bu rekabeti körükleyen şirketlerin başlarında bulunduklarını kaydeden Satoğlu, “Pek çok yönetici beyanatlarında ‘bilinçsiz fiyat rekabeti çok kötü’ derken işin aslına baktığınızda rekabeti körükleyen şirketlerin başında yer alanların da bu kişiler olduğunu görüyoruz. Bu anlayışın artık değişmesi lazım. Özellikle pazar payı yüksek olan büyük şirketlerin sadece kendi şirketlerini düşünmemeleri lazım. Bu şirketlerin sektör adına sorumluluk taşımaları gerekir. Sektördeki durumdan hepimiz sorumluysak onlar baş sorumludur.

‘HEPİMİZ AYNI GEMİNİN YOLCUSUYUZ’
Sigorta sektörünü sadece şirketler tarafından gözlemlememek gerektiğini belirten Yusuf Satoğlu, “Bu olumsuz tabloyu sadece şirketlere yükleyemeyiz, bu sektördeki en önemli oyunculardan biri de acentelerdir. Ancak acenteler tarafında da ciddi bir sağduyuya ihtiyaç var” dedi. Tüm Türkiye’deki acenteleri temsil eden kişi ve kurumların da sağduyulu davranması gerektiğini vurgulayan Satoğlu, şöyle konuştu: “Acenteler için sektörü bu duruma getirenin şirketler olduğunu söylemek kolay ancak ben bunun doğru bir yaklaşım olduğunu düşünmüyorum. Sektörün şu anki durumu içinde neler yapılabileceğini hepimizin oturup konuşması lazım. Acentelerin de şirketlerin de anlaması gereken bir konu var; hepimiz aynı geminin yolcularıyız. Geminin sağlıklı gitmesi hepimizin faydasına. Acenteler ya da şirketler gemiyi sandalla terk etmeyecekler.”

Acenteler cephesinde gerçekleştirilen çalışmaları olumlu bulduğunu kaydeden Satoğlu, “Acentelik mesleğinin gerçekten profesyonelce yapılması gereken bir iş olduğunu düşünüyorum. Artık herhangi bir işte tutunamayan insanların ‘bir acentelik alıp, deneyeyim’ dediği dönemin geçmesi gerekiyor. Acenteliğin profesyonel ve saygın bir meslek olması için bir takım düzenlemeler yapılması şart” dedi.
Acentelerin ‘bankalar sigortacılık yapmasın’ yönündeki beyanatlarıyla ilgili görüşlerini paylaşan Satoğlu, “Dünyanın her ülkesinde bankalar sigortacılık yapıyor. Önemli olan bankaların gücünün acenteler karşısında haksız rekabete yol açmaması. Düzenlemelerle bunun önüne geçmek gerekiyor. Unutmamak gerekir ki, sigorta sektöründe ağırlıklı dağıtım kanalı acentelerdir” dedi

‘HAKSIZ UYGULAMALAR HAZİNE’YE BİLDİRİLMELİ’
Acentelerin haksız rekabet ortaya çıkartacak bir takım uygulamaların parçası olmamaları gerektiğini vurgulayan Satoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Komisyon paylaşımları ve tescil sorunları sektörün şu anki en büyük sorunları. Bazı kişiler bir yetkili acenteye gidip, başka bir şirketin ekranını kuruyor ve acentenin o şirketin poliçesini kesmesine imkan tanıyor. Bu mevzuatın gerekliliklerinden tamamen arındırılmış, çok yanlış ve çok tehlikeli bir yapı. Hazine konuyla ilgili gerekli uygulamaları yaptı ancak biz de bu konunun takipçisiyiz. Hazine’nin piyasadaki uygulamaları net olarak algılaması zor olabilir, bu nedenle sektör bu tip uygulamaları Hazine’ye bildirmeli. Sağlıklı bir sektör olmamız için bunun yapılması şart. Düzeni kim bozuyorsa şikâyet yoluyla bildirilmesi ve gerekli cezaların verilmesi gerekiyor. Rekabet adına deprem sigortalarının fiyatında oynayan şirketler bile var. Bu konularda karşılaştığımız her örneği Hazine’ye şikâyet olarak bildireceğiz. Biz Türk Nippon Sigorta olarak her türlü yasal uygulamaya saygı duyuyoruz ve kurallar dahilinde hareket ediyoruz. Ancak rekabet koşulları nedeniyle ortaya çıkan bu uygulamalar nedeniyle haksızlığa uğruyoruz.”

ETİKETLER :
YORUMLAR (1)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)
  • Neşe Demirağ30 Kasım 2010 11:01

    Dünyada Bankalar Sigortacılık Yapıyor ve bu böyle “ kavramını anlamak mümkün değil. Sevgili Serdar Behiç Serçin olaya sosyal boyuttan bakmış. Biz olaya Ekonomik boyuttan bakalım. Dünyadaki kişi Başına düşen Milli gelir veya istihdam oranları aynı mı? Dünyada Sigorta şirketlerinin bankalarla çalışma şekli aynı mı? Dünyada her ülkenin sigortacılığa bakış açısı farklı. Biz de TÜRKİYE olarak kendi modelimizi çizmeliyiz ve o modeli ülkemizde yaşatmalıyız. Bakınız Bankaların Sigortacılık yapmasından dolayı bu ülkede çok şikayet var. Tüketicilerin canı yanmakta.Bankaların rant ve çıkar uğruna bir çok konuda mevduatlara göz koymaları özellikle bunu sigortacılık alanında çoğaltmaları artmıştır. Bakınız bir bankanın ATM sine ferdi kaza butonu eklemesi ve yanlışlıkla o butona basan tüketicinin hesabından paranın çekilmesi sizce çok iyi niyetli bir uygulama mı? Hasar prim oranı en düşük poliçe ferdi kaza poliçesi özellikle de bu şekilde apılan satışlarda tüketici ne aldığını da bilmiyor ve gerçekten başına bir şey geldi mi o poliçeyi isteyerek bilerek almadığı için kullanmıyor.Bu mudur sigortacılık? Bankaların sigortacılık yapmasından dolayı Tüketicinin vicdanı rahatsız emek emek çaba sarf eden ve evine ekmek götürmeye çalışan ve benimde bir mesleğim var diyen SİGORTACILARIN vicdanı rahatsız.