Sektör 100 milyarlık büyüklüğe ulaşır

Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler seneyi değerlendirdiği basın buluşmasında uluslararası yatırımcıların ilgisini çekebilmek ve bu ilginin devamını sağlamak için sermaye piyasalarının gelişmesini sağlayacak her türlü önlemin tereddütsüz alınması gerektiğini vurguladı. Keler açıklamasında, faizleri düşürmek, cari açığı azaltmak ve tasarruf oranlarını arttırmak amacıyla, bireysel emeklilik sektöründe yapılan düzenlemeleri ve yeni uygulamaya konacak olan devlet katkısı gibi teşvikler desteğiyle ve özellikle yeni SPK Kanunu ile beraber, 2015 yılında bireysel emeklilik sektörü büyüklüğünün 50 milyar lira ve portföy yönetim sektörü büyüklüğünün 100 milyar lira düzeyine ulaşacağını söyledi.
Tasarruf önlemleri yaygınlaştırılmalı
Türkiye'nin öncelikle yüzde 14'lere kadar düşen tasarruf oranını yüzde 20'lere çıkartmak için aldığı önlemleri çeşitlendirip, yaygınlaştırması gerektiğinin altını çizen Keler, son bir yıl içinde tasarruf oranının artırılmasını destekleyici nitelikte çeşitli düzenlemelerin yürürlüğe girmeye başladığına işaret etti. Bireysel Emeklilik Sistemi'nde vergi avantajının yanı sıra devlet katkısının önemli destekler arasında olduğunun altını çizen Keler, “İstanbul’un uluslararası finans merkezi olma hedefi, yeni yasa ile portföy yönetiminin yeniden yapılandırılması, kıdem tazminat fonu kurulması, yatırım fonlarının yönetim ücretlerinde uygulanan üst sınırın aşağı çekilmesi gibi birçok yeni gelişme, orta-uzun vadede doğrudan ve dolaylı olarak tasarruf oranının artırılmasını destekleyecek ve ülke kredi notunun yatırım yapılabilir düzeye yükseltilmesini sağlayacaktır” dedi.
Portföy Yönetimi Sektörü yıllık ortalama %20’nin üzerinde büyüyerek 2015 yılında 100 milyar liraya ulaşır.
Kredi derecelendirme kuruluşlarından bir süredir Türkiye'nin ülke notuna ilişkin olumlu açıklamalar yapılmakta olduğunu da hatırlatan Dr. Alp Keler, “Bu açıklamalar, bu görüşün uluslararası platformda da yerleştiğini göstermektedir” vurgusu yaptığı açıklamasında “1 Ocak 2013’te yürürlüğe girecek olan Bireysel Emeklilik Sistemi Kanunu ile katılımcılar adına yüzde 25’lik devlet katkısı ödenmesi ile BES daha cazip bir tasarruf alternatifi haline gelecek ve sistemin büyüme hızı artacaktır. Önümüzdeki dönemde yürürlüğe girecek tebliğler ile detayları netleşecek olan yeni sistemde fonlardan tahsil edilen sabit yönetim ücretlerinde indirim yapılması ve performansa dayalı ücretlendirmeninin gelmesi, fon performanslarını daha önemli hale getirecektir. Buna bağlı olarak portföy yönetim şirketlerinin katılımcılara sundukları katma değer ön plana çıkacak ve sektör ile ilgili olarak mevcut olan bazı yanlış algıların bertaraf edilmesi sağlanacaktır. Emeklilik fonlarında, yatırım yapılan fonun performansının, fon kıstasına göre ölçülmesi, fonun başarısını gösteren başlıca metoddur ve yeni kanuni düzenlemeler bilgi eksiği olan kamuoyunda bu algının daha iyi anlaşılmasını sağlayacaktır” dedi. Keler, fonlara getirilecek olan performansa dayalı ücretlendirmenin, portföy yöneticilerinin performanslarını daha sağlıklı ölçmeyi sağlarken, katılımcıların tarafsız şekilde ölçülen performans bilgilerine ulaşmalarının yolunu açacağına dikkat çekti ve “Yeni BES ve SPK kanunu ile öne çıkacak olan performans algısı, sektöre yeni yatırım ürünlerinin eklenmesini destekleyecek ve katılımları artıracaktır” dedi.
Yeni düzenleme ve desteklerin portföy yönetim sektöründeki büyümeye ivme kazandıracağını da vurgulayan Dr. Alp Keler “Portföy yönetimi sektörü önümüzdeki 3 yılda yüzde 20’nin üzerinde büyüme gerçekleştirerek 2015’de 100 milyar liralık bir büyüklüğe ulaşır. Sektör, 2012 ilk 8 aylık döneminde yüzde 8 büyüme ile 54 milyar lira düzeyine ulaştı. Bu dönemde emeklilik fonları yüzde 28’lik büyüme ile 18.4 milyar liraya ulaşırken, yatırım fonları yüzde 2 küçülme ile 29.3 milyar liraya geriledi. Kurumsal-Bireysel Portföy Yönetimi segmenti ise yüzde 11 büyüme ile 5.8 milyar liraya çıktı. Önümüzdeki dönemde, sektörde büyüme lokomotifinin son dönemde olduğu gibi Emeklilik Fonları, Kurumsal-Bireysel Portföy Yönetimi ve likit-dışı Yatırım Fonları olacağını tahmin ediyoruz” dedi.
Ak Portföy 9,4 milyar yönetilen varlık büyüklüğü ile sektörün 3 işkolunun ikisinde liderliğini sürdürüyor
Açıklamasında yönetilen toplam varlık büyüklüğü bakımından Temmuz 2012 itibarıyla yüzde 17,5 pazar payına sahip olan Ak Portföy'ün yönettiği fon büyüklüğünün de 9.4 milyar liraya ulaştığına dikkat çeken Keler, “Temmuz ayı içinde yönetimi devralınan Groupama Emeklilik fonlarının da eklenmesiyle 4.4 milyar liraya ulaşan emeklilik fon büyüklüğü ve yüzde 24 pazar payı ile liderliğimizi sürdürüyoruz.
Faizlerde yaşanan aşağı yönlü seyire bağlı olarak, kurumsal ve bireysel portföy yönetiminde, artan ilgi ve özellikle kurumlara sunulan ihtiyaca yönelik çözümlerle 1.6 milyar lira yöneterek, yüzde 27 pazar payı ile liderliğimizi sürdürdük. Ak Portföy olarak, sektör lideri olduğumuz emtia, altın, uluslararası yatırım fonları gibi alternatif ürünlerin yanısıra hisse senedi, tahvil-bono ve özel sektör tahvili yatırım fonları gibi diğer likit-dışı yatırım fonlarında ürün gamımızı çeşitlendirerek, değişen piyasa koşullarına karşı pozisyonumuzu sağlamlaştırdık. Önümüzdeki süreçte, düşen faiz ortamında halen en popüler yatırım aracı olan vadeli mevduat yerine alternatif yatırım araçlarına olan ilginin artmasını bekliyoruz. Buna bağlı olarak da yüksek getiri potansiyeline sahip hisse senedi yatırım fonları başta olmak üzere yatırımcıların risk seviyelerine uygun olacak şekilde alternatif yatırım araçlarının tercih edileceğini öngörüyoruz” dedi.
Portföy yönetimi sektöründe önümüzdeki dönemde gerçekleşecek sektörel büyüme süresince, Ak Portföy’ün istikrarlı fon performansları, ürün yelpazesinin genişliği, yetkin insan kaynağı ve uluslararası standartta karar alma süreçleri ile rekabetten ayrışacağını belirten Keler, ”Önümüzdeki günlerde Ak Portföy olarak daha da fazla ön plana çıkacağız.” dedi.
En iyi portföy yönetim şirketi ödülü iki yıldır üst üste Ak Portföy'ün
Türk portföy yönetim sektörünün, gerek Türkiye’nin cazip demografik yapısı gerekse düzenleyici otoritelerin son dönemde ekonomideki kırılganlıkları azaltmak için sermaye piyasalarına verilen önemi vurgulayan çalışmaları ile yabancı kurum ve kuruluşlar tarafından yakından takip edilmekte olduğuna dikkat çeken Dr. Alp Keler, “Bu çerçevede son iki yılda, dünyanın saygın finans yayınları tarafından, portföy yönetim sektörünün en iyilerinin belirlendiği Finans ödülleri kapsamına Türk portföy yönetimi sektörü de dahil ediliyor. Ak Portföy olarak 2011 yılında World Finance ve EMEA Finance tarafından Türkiye’de ilk defa verilen “En İyi Portföy Yönetim Şirketi” ve “ÇSK İlkelerini En İyi Uygulayan Portföy Yönetim Şirketi” ödüllerine layık görüldük.
2012 Ağustos ayı içinde World Finance tarafından bu yıl ikincisi verilen Türkiye’nin En İyi Portföy Yönetim Şirketi ödülünü; üstün fon performansları, global standartlarda uygulanan fon yönetim süreçleri ve etkin risk yönetimi sistemi sebebiyle yine biz kazandık ve başarımızı ödülün ülkemize verildiği ikinci yılında da sürdürmenin gururunu yaşadık” diye sözlerini tamamladı.