<
BASIN TOPLANTISI - ETKİNLİK - KONFERANS
Basın Daveti Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği 06 Şubat 2020, 09:30

Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...

Tüm Etkinlikleri Göster
BANKA HİSSELERİ
Hisse Fiyat Değişim(%) Piyasa Değeri

E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.

Ana SayfaBankacılıkŞekerbank’tan terzi usulü kredilendirme----

Şekerbank’tan terzi usulü kredilendirme

Şekerbank’tan terzi usulü kredilendirme
24 Mart 2015 - 10:27 www.finansingundemi.com

Nakit akışına dayalı kredi vereceklerini söyleyen yeni Genel Müdür Halit Haydar Yıldız, "Terzi usulü kredilendirme yapacağız" diyor

Türkiye’de yaklaşık  15 milyon kişi ve şirket bankacılık sektörüyle hiç tanışmamış durumda. Söz konusu kesim günümüze kadar hiçbir bankacılık hizmet ve ürününü kullanmamış. İşte sektörün ulaşamadığı bu kitle Şekerbank'ın bu yılki öncelikli hedefi. Banka özellikle mikro - çoğunlukla patronu ve çalışanı kendisi olan ve bugüne kadar bilançosu olmadığı için de bankacılık sektörü ile hiç çalışmamış işletmeleri hedefliyor. Bunun içinse "nakit akışına dayalı kredilendirme sistemini hayata geçiriyor.

Alman danışmanlık firması IPC ile yürüttükleri bu sistemin en çok bakkal, kasap, kuaför, terzi gibi "en küçük" işletmelere yarayacağını ifade eden Şekerbank Genel Müdürü Halit Haydar Yıldız, "Deyim yerindeyse terzi usulü kredilendirme yapacağız" diyor. Para dergisinden Esin Çetinel, bu yıl önceliklerinin yine  "KOBİ Bankacılığı" yani esnaf, mikro işletme, tarım bankacılığı çatısı altında yoğunlaşacağını ve bu kesime özel çok sayıda yeni ürün sunacaklarını söyleyen Yıldız ile Şekerbank'ı ve Türkiye ekonomisine ilişkin beklentilerini  konuştu.

-Şekerbank'ın misyonu hakkında bilgi verir misiniz?

-Şekerbank 61 yıl önce tamamen kırsal kalkınmayı ve üretimi desteklemek amacıyla kurulmuş bir banka. Bu misyona uygun olarak bugün toplam kredilerimiz içinde esnaf, KOBİ, tarım gibi alanları kapsayan ticari kredilerimizin payı yüzde 89 düzeyinde. 2015'te de benzer şekilde üretimi desteklemeye devam edeceğiz. Örneğin tarım tarafında geçen yıl kasım ayında 'Aile Bankacılığı’nı başlattık. Yani biz çiftçiye 'Arsalarınızı satmayın, dağıtmayın. Gerekiyorsa birleştirici kredilerle sizi destekleyelim' diyoruz. Veya 'Şirket kuruyorsanız yine üretiminizi destekleyelim diye bir çalışma başlattık' diyoruz. Yaklaşık beş ayda 20 milyon TL'lik bir kredi hacmine ulaştık. Ve bunun yaklaşık 15 milyon TL'si tarla büyütme kredisi, geri kalanı ise ekipman kredisi.

-Yakın vadede neler yapacaksınız?

-Geçen sene yani bir yaşını yeni dolduran Üreten Kart'ı çıkardık. Bu kart daha etkili kullanılsın diye yeni ürünlerle destekleyeceğiz. Tarım Aile Bankacılığında bu sene de yine sektörün üzerinde yüzde 50 büyüme hedefimiz var. Bu yıl 6-7 pilot bölge seçtik. Biraz daha fazla sahada olacağız. Pilot bölgeleri; parçalanmış arazilerin en çok olduğu yerler, enerji verimliliği, modern sulamaya en çok ihtiyaç duyulan bölgeler ve kooperatiflere en çok ihtiyaç duyulan yerler gibi ayrımlara giderek seçtik. Artık sahada projeler yapmayı hedefliyoruz.

-Odaklanacağınız bölge ya da bölgeler var mı?

-Biz her bölgede varız. Ama ağırlıklı olarak Marmara, Ege, Akdeniz ve Trakya'da olacağız.

“YURT DIŞI KAYNAKLARI ESNAFLA BULUŞTURMAK ANA HEDEFİMİZ”

-Bu yıl bankacılık sektörü ve Şekerbank için hedef ve beklentileriniz neler?


-Bankacılık sektörü için 2015 yılında 2014'ün üzerinde bir kredi büyümesi bekliyoruz. Büyüme yüzde 16'lar civarında gerçekleşir. Şekerbank olarak bizim kredi büyüme beklentimiz ise yüzde 17-18 civarında. 2015'te biz özellikle uzmanlık alanımız olan KOBİ tarafını daha da çeşitlendirmeyi ve odalara bölmeyi hedefliyoruz. Yani oraya daha fazla odaklanacağız. Özellikle esnaf konusunda çalışmalarımızı artıracağız. Farklı projelerle bu alana yöneleceğiz. Ayrıca yine bu yıl yurtdışı kaynakları esnafla buluşturmak ana hedefimiz olacak.

-Hangi kuruluşları esnafla buluşturacaksınız?

-IBRD, IFC gibi bu alana özel ve uygun maliyetli fon ayıran kurumlarla esnafı buluşturup kredi kullanmalarını sağlayacağız.

-KOBİ'de nasıl çeşitleneceksiniz?

-KOBİ kavramı çok geniş. Herkese aynı şekilde hitap etmeniz çok zor. Yani cirosu 20 bin TL olanla, 1 milyon TL olana aynı şekilde davranamazsınız. Karakterleri farklı, ihtiyaçları farklı... O yüzden segmentlere ayırıp, alt segmentlerde herkesin ihtiyacına özel davranarak, bankacılık hizmetlerinden yararlanmalarını sağlamak daha etkili olacak. Mikro, küçük işletme, orta işletme, ortanın küçüğü gibi alt segmentler yapılsın ki çalışmalar daha etkili olsun. Bugün hala bir kesim var ki bunlar bankacılık sisteminden yararlanamıyor. Ağırlıklı olarak küçük işletmeler, mikro işletmeler bu kapsama giriyor. Çünkü banka ile kredi ilişkisine girebilmeniz için mutlaka bir banka siciliniz, kredi sicilinizin olması gerekiyor. Türkiye'de sırf bu yüzden Banka ile kredi ilişkisine girememiş çok geniş bir kesim var. Bunların kredilendirmesine özel bir şeyler yapmamız ve bankacılık sektörüne dahil etmemiz gerekiyor. Bunun için adım attık.

-Ancak bu kesimin bilançosu yok. Nasıl kredi vereceksiniz?

-Evet, ama biz bu konuda nakit akışına dayalı kredilendirme sistemi dediğimiz yöntemle, hiç bankacılık kesimi ile çalışmamış ve bankada kaydı olmayan insanları ve firmaları hedefliyoruz. Bu kesimin bankayla çalışmasına fırsat sağlıyoruz. IPC denen Alman danışmanlık firması ile bu konuda bir çalışma başlattık. Bu firma özellikle Doğu Avrupa, Çin ve Türki Cumhuriyetlerde çalışmış uzman bir firma. Olay aslında tamamen firma ile oturup nakit akışını konuşup kişiye veya firmaya özel terzi usulü kredilendirme yöntemi. Yani küçük işletme ile birlikte oturup krediyi şekillendiriyoruz. Şu anda bu hizmeti vermeye başladık. Bu yıl bunu daha da geliştirip daha çok kişiye ulaşmayı hedefliyoruz. Bu ürünümüzden özellikle mikro işletmeler çok yararlanacak.

-Peki, Türkiye'de ki esnaflar bankacılık sisteminden ne kadar yararlanabiliyor?

-Türkiye'deki kayıtlı esnaf sayısı 2 milyonun üzerinde. Kayıtsızları da eklersek bu sayı çok daha yukarı çıkar. Bugün şirketler ve bireyleri eklediğimizde bankacılık kesimi ile tanışmamış kişi sayısı yaklaşık 15 milyona ulaşıyor. Türkiye'de bankalarla tanışmamış mikro işletme ve esnaf sayısı ise 700 bin civarında. Ama yeniden hatırlatmak isterim. Türkiye'de kayıtsız çok sayıda esnafımız var. Biz Şekerbank olarak 450 bin esnaf ve mikro işletme ile çalışıyoruz.

Bireylere yönelik çalışmalarınız var mı, yeni ürünler çıkaracak mısınız?

Geçen yıl yurtdışında çalışan Türk vatandaşları için çıkardığımız 'Memleketim Hesabı' var. Birçok bankacılık hizmet ve ürününün yer aldığı özel faiz oranları ve fiyatlarla desteklenen 'Memleketim Hesabı'nı bu yıl geliştirmeyi planlıyoruz. Ayrıca vatandaşlar, Şekerbank İnternet ve Şeker Mobil Şubesi ile dünyanın her yerinden bankacılık işlemlerini gerçekleştirebiliyor.

"2015'TE 10 YENİ ŞUBE AÇILACAK"

2015'te 5-10 arasında yeni şube açacakları bilgisini veren Halit Haydar Yıldız, bankanın şubeleşme politikası hakkında şunları söylüyor: "Son üç yılda 40 şube açtık. Bunları ağırlıklı Anadolu'da açtık. Bu yıl ise 5-10 arasında şube açmayı hedefliyoruz. Onu da yine bu vizyon çerçevesinde ağırlıklı olarak Anadolu'da esnafın, çiftçinin, mikro işletmelerin olduğu yerlerde açacağız. Bugün Şekerbank olarak 71 ildeyiz. 101 tane de merkez dışı ilçede varız. Bizim hedefimiz merkez dışı ilçelerde büyümek. Şehir merkezinin uzağındaki kasabalara gidiyoruz. Yeni açılan şubelerin çoğu da öyle. Örneğin, Alpullu'da tek bankayız... Birçok ilçede kamu bankasının yanındaki tek özel bankayız."

DOLARDA YILSONU TAHMİNİM 2.45-2.50 TL

Yılbaşından bu yana hızlanan döviz kurlarındaki çıkışı değerlendiren Şekerbank Genel Müdürü Halit Haydar Yıldız, Türkiye ekonomisi, faiz ve döviz piyasasına ilişkin beklentilerini şöyle özetliyor:

“ Türkiye’nin bu yıl 3.4 civarında bir büyüme hedefi var. Bence bu Türkiye için az bir büyüme değil. Bunun pozitif yönde etki yaratacağını ve Türkiye'ye dışarıdan ilgi olacağını düşünüyorum. Bankacılık sektörü açısından baktığımızda ise, özellikle ABD'de faizlerin yılın ikinci yarısından sonra artması bekleniyor. Bunun bankalara yansıması 2016'da olur. Yani bu yılı çok etkilemeyecek diye düşünüyorum. Bu nedenle hala küresel sermayenin Türkiye'ye yöneleceği görüşündeyim. Ayrıca Avrupa Merkez Bankası'nın tahvil alımı ile para pompalaması, Avrupalı bankaların Türk bankalarıyla yoğun ilişkisi nedeniyle Türkiye'yi pozitif etkileyecek. Ben bu nedenle belirli bir sermaye girişi olacağı görüşündeyim. Önümüzdeki dönem enflasyonun daha da düşmesi sonucu Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası da mutlaka faizlerde bir düzenleme yapacaktır. Döviz kurlarındaki yükselişin ise geçici olduğu görüşündeyim. Yılsonu tahminimiz ise 2.45-2.50 TL. Bu beklentimizi hala koruyoruz.
YORUMLAR (0)
:) :( ;) :D :O (6) (A) :'( :| :o) 8-) :-* (M)