Meriç Uluşahin’in ABank’a transfer olmasından sonra Şekerbank Genel Müdürü olan Halit Yıldız, bankacılık sektöründe işlem bankacılığının biteceğini, ilişki bankacılığının başlayacağını söyledi. Şekerbank’ın daima ilişki bankacılığına önem verdiğini belirten Yıldız, Türkiye’de bankacılık sektörü ile ilişkisi bulunmayan 15 milyon kişi olduğunu söyledi. Yıldız, sisteme girmeye çalıştıklarında kayıtları olmadığı için direkt olarak ret edildiklerini belirterek, Şekerbank’ın bu kişilerin kredi skoringlerine (puanlarına) bakmadan müşteri olarak kabul edeceğini ifade etti.
Milliyet'ten Ayfer Yıldız'a konuşan Halit Yıldız, “Biz bu insanların skoring değerlerine bakmadan bankacılık sistemine kazandırmak istiyoruz. Bunun içinde tabletlerimizle sahaya ineceğiz. Hiç bir
banka ile tanışmamış bu insanların bankacılık sisteminden hizmet almalarını sağlayacağız” dedi.
Bugüne değin bankacılık sistemiyle tanışmamış 24 bin esnafı müşterileri yaptıklarını belirten Yıldız şöyle konuştu:
“Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de bankacılık hizmetiyle hiç tanışmamış yaklaşık 15 milyon kişi var. Anadolu’daki kadınlarımızın yüzde 55’i bankacılık sistemi dışında. Bu oran büyük şehirlerde yüzde 15. Sürdürülebilir bir büyüme hızını yakalamamız için, uygun finansman kaynaklarına her kesimin eşit ulaşımının sağlanması ve hem tasarrufun hem de kredilerin tabana yaygın dağılımı hususu önem kazanıyor.
Bu alanda Türkiye’de ilk ve tek olan nakit akışına dayalı kredilendirmeyi önümüzdeki aylarda tablet bilgisayarlar üzerinden sunarak sektörde bir ilke imza atacağız. Anadolu bankacılığı misyonumuzun temelinde yer alan bankacılık hizmetiyle tanışmamış kesimlere ulaşma hedefini en üst noktada gerçekleştirmiş olacağız. Bankacılık insan odaklı bir iş olduğundan teknolojiyi kullanacağız ama yine işin özünde yüz yüze iletişim olacak.”
Halit Yıldız soruları yanıtladı.
FED ve ECB kararlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Baktığınız zaman dünya ekonomisinde gelişmeler gayet pozitif ve olumlu yönde gidiyor. Özellikle FED (Amerika Merkez Bankası) ve ECB’nin (Avrupa Merkez Bankası) kararları bizi de pozif etkiledi ve Merkez Bankası (MB) da faizleri düşürdü. FED ve ECB kararları MB’nin elini güçlendiriyor. Bunun dışında bizim bir enflasyon gerçeğimiz var. MB enflasyon beklentileri paralelinde hareket ediyor ve bence buna bağlı olarak ince ayarı iyi bir şekilde yapıyor. Başarıyla götürüyor.
FED’in kararları sürpriz oldu mu?
Hayır, FED’in aldığı kararlar beklentilerimiz paralelinde gidiyor. Bu anlamda bizim için çok sürpriz olmadı.
FED’ten erken bir faiz artırımı gelebilir mi?
Hayır, 2015’in ortalarında olmasını bekliyoruz. Şu anda FED’ten erken bir
faiz artırımı gelmesi olasılığı yok.
İçerde faiz, enflasyon, döviz kuru bekletiniz nedir?
Yüzde 8 bir enflasyon beklentimiz var. Kurlarda da çok ciddi bir oynama olmasını beklemiyoruz. Aslında bu konularda ben İstanbul ve Anadolu’da farklı yaklaşımlar olduğunu izliyorum. Anadolu’da bu konularda çok ciddi bir endişe yok. İşler devam ediyor.
Reel sektörün kredi talebi var mı?
Kredi talebinde beklenenin üstünde bir talep var. Kredi hacminde yılsonu için beklenen artış yüzde 15. Baktığınız zaman da bu paralelde gittiğini görüyoruz.
Az tüketip, daha fazla üretip, tasarruf etmeliyiz
Ekonominin risklerine bakıldığında insanlara uyarılarınız nedir?
Benim insanlara tek bir uyarım var, o da çok net; daha çok üretmeliyiz, daha az tüketmeliyiz ve daha fazla tasarruf yapmalıyız. Daha fazla üretirsek, daha fazla tasarruf edersek ve gelirimiz çerçevesinde tüketirsek bence çok daha farklı noktalara geliriz. Bizim daha fazla üretip, daha fazla tasarruf etmemiz lazım. Toplum ve bireyler olarak. Herkesin üretiyor olması lazım.
Etrafımızda yaşanan çatışmalar sektörü nasıl etkiliyor?
Türkiye’yi etkileyen en sıcak olay Irak. Bizim
banka olarak Irak’la ilgili bir riskimiz yok. Ama orada şubesi olan bankalarımızı bir şekilde etkileyecektir. Ama bir süre sonra toparlayacaktır. Çok ciddi boyutlara varacağını düşünmüyorum.
Irak dışında yukarımızda kuzeyde Rusya ile Ukrayna arasında sorun var. Bu da bir şekilde toparlanır gibi gözüküyor.
Esnaf ve KOBİ nasıl etkileniyor?
KOBİ ve esnaf tarafında Güneydoğu’da yaşanan çok büyük olumsuzluklar ve yansıyan çok ciddi bir olay yok. Müşterilerimizden bu tür yansımalar olmadı. Tam tersine bölgedeki göçlerden dolayı ticari bir hareketlenme de var. KOBİ ve esnafta ihracat olmadığı için olumsuz bir etkilenme söz konusu değil.
Şubelerle daha çok konuşuyor musunuz?
Şubelerimizle üç ayda bir yaptığımız performans toplantılarımızı yaklaşık dört aydır aylık olarak yapıyoruz. Gelişmeleri şubelerimizle aylık olarak değerlendiriyoruz. Sorunları önceden öngörüp üzerinde tartışıyoruz. Yaklaşımlarımızı ona göre belirliyoruz.
İşlem bankacılığı bitecek, ilişki bankacılığı yolda
Sizin için müşteri ne ifade ediyor?
Biz müşteriyi yol arkadaşımız olarak görüyoruz. Müşterilerinizi yol arkadaşı olarak görüyorsanız işlem bankacılığı değil, ilişki yönetiyorsanız, bence bu anlayış çok önemli. Bu yol arkadaşlığında da zaman zaman sizin zaman zaman da onların size ihtiyacı oluyor. Oturup birlikte sorunlara karşılıklı olarak çözüm buluyoruz. İnsana değer verme ve yol arkadaşı olarak görüyorsanız yaklaşımınızın böyle olması gerekiyor.
Bu anlamda bankacılık değişiyor mu?
Bu bankadan bankaya değişim gösteriyor. İnsanları müşteri olarak değil yol arkadaşı olarak görüyorsanız işlem bankacılığı değil ilişki bankacılığı yaparsanız. Bu yol arkadaşlığının devam etmesi gerekiyor.
Çalışanlar üzerinde performans baskısıyla yoğun bir işlem bankacılığı rekabeti var...
Ben işlem bankacılığının geçici olduğunu ve bunun bir süre sonra kendi kendine biteceğine inanıyorum. Çünkü işlem bankacılığında amaç tamamen fiyattır. İki taraf açısından da böyledir,
Banka için de müşteri için de.
Faiz iki puan düştü diye öbür bankaya koşuyorsa bu ilişki zaten yürümez. Olay sadece fiyata dönerse herşeyini kaybeder. Ben işlem bankacılığının bir süre sonra yok olacağına inanıyorum. O yüzden bence olay sadece ilişki üzerinde yoğunlaşmalı. Herkesin mutlu olacağı bir ilişki kurulmalı. Amaç iyi ve kötü günde birlikte olmak ise mutlaka sağlıklı bir ilişki kurulmalı. Biz para kazanırken mutlaka birlikte olduğumuz kesim de para kazanmalı. Bir gün mutlaka herkesin işlem değil ilişki bankacılığına döneceğini düşünüyorum. Ne kadar hızlı dönülürse o kadar sağlıklı olacağı görüşündeyim.
Eğer ticari bir iş yapıyorsanız, elbette herkesin amacı kar elde etmektir ama amaç ne olursa olsun para kazanmak mı yoksa kazan ve kazandır mantığıyla iş yapmak mı? Ben her iki tarafın da kazanmasından yanayım. Ben para kazanırken mutlaka yol arkadaşım da para kazanmalı.