Merkezi İstanbul’da olmak üzere, Ankara, İzmir, Denizli, Bursa, Antalya, Kayseri, Konya ve Gaziantep’te yer alan sekiz adet temsilciliğiyle birlikte faaliyetlerini sürdüren Şeker Factoring, finansal iştiraki olduğu Şekerbank’ın ‘Anadolu Bankacılığı’ misyonuna uygun olarak Türkiye genelinde KOBİ’ler başta olmak üzere, ticari işletmelerin finansmanına destek veriyor. Bu yıl yüzde 15’lik bir büyümeyi hedeflediklerini kaydeden Şeker Factoring Genel Müdür Ali Güray Demir, sektörün büyüme potansiyeli paralelinde her sektörde işlem yaparak ve daha fazla müşteriye ulaşarak önceki yıllarda olduğu gibi, verimlilik bazlı bir çalışmayla birlikte pazardan daha fazla pay almak istediklerini vurguladı. Firma için hedeflenen büyüme, ciro ve kâr hedeflerine ulaşma anlamında 2012’nin verimli geçtiğine değinen Demir, “Ekonomi ve piyasalardaki belirsizliklere rağmen üstün bir performans sergileyerek, artan rekabet ortamında büyümeye devam ettik. KOBİ ve mikro işletmelerin finansman kaynaklarına daha kolay ve hızlı ulaşmalarına yardımcı olduk. 2012 yılındaki aktif müşteri sayımız bin 350 olup, kârlılığımızı yüzde 31 oranında artırarak piyasaya 590 milyon TL kaynak sağladık. İş hacminde öne çıkan sektörlerimizin başlıcaları ise inşaat, maden, tekstil, imalat ve makine sanayi oldu” diye konuştu. Demir, bu yıl ise 640 milyon TL işlem hacmi, 2 bin müşteri ile aktifte yüzde15’lik bir büyümeyi hedeflediklerini bildirdi.Türkiye’de 2012’nin makro açıdan bakıldığında beklendiği gibi geçtiğini dile getiren Ali Güray Demir, büyümenin yavaşladığını ve cari açık ile enflasyon verilerinin bir önceki yıla göre belirgin bir düşüş kaydettiğini aktardı. Bu yıl en kritik belirleyici faktörün ise global, siyasi ve ekonomik gelişmeler olacağına dikkat çeken Demir, “Sektöre gelince, 2012’nin üçüncü çeyreğinde, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 7 büyüyen sektör, kârını yüzde 33.5 oranında artırdı. Sektörde şu an 78 şirket 70 bin civarında müşteriye hizmet veriyor. Bankacılık dışı finansal sektör içindeki payı yüzde 34.2 olan sektörün bilinirliği arttı ve bu müşteri artışına olumlu yönde yansıdı. 2012’de de sektöre yönelik talebin artmasıyla birlikte şirketlerin değeri yükseldi. Ülkemizde çek ve senet kullanımının ticari hayatta önemli bir ödeme aracı olması sektöre ivme kazandırmaya devam edecektir” görüşünü aktardı. 2013 için sektörde yüzde 15 civarında bir büyüme beklendiğini dile getiren Demir, “Hedef birkaç yıl içinde 100 milyar dolar işlem hacmi ve 100 bin müşteri. Sektörün bu hızla büyümesini sürdürmesi durumunda birkaç yıl içinde penetrasyon oranının yüzde 10’lu seviyelere geleceğine inanıyoruz” dedi.
“Bankacılık dışı kuruluşlar bir çatı altında toplanacak”
Faktoring sektörünün garanti, finansman ve tahsilat hizmeti sunarak reel sektörü fonlayıp, ticaretin gelişmesine çok önemli bir destek verdiğini belirten Ali Güray Demir, 2012’de yeni düzenlemelere tabi olan sektörün, Borçlar Kanunu, Yeni Türk Ticaret Kanunu ve Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu ile birlikte yeni bir yapılanma sürecine girdiğini anımsattı. 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu’nun yürürlüğe girmesinin, sektörün gelişmesini sağlayacağını ve kurumsal bir çerçevede hizmet veren finansal kuruluşlar olarak imajına katkıda bulunacağını savunan Demir, şunları söyledi:
“Kanunla birlikte getirilen asgari sermaye şartı, sektörde şirket birleşmelerine yol açabilir. Şube dışında yapılaşmaya izin verilmemesi, temsilcilik olarak faaliyetlerini yürüten faktoring şirketlerine şube olma zorunluluğunu getirecek. Bankacılık dışı kuruluşları bir çatı altında toplayacak bir birliğin kurulması için hazırlık çalışmalarının da başladığını biliyoruz. Birlik nezdinde tüm fatura bilgilerinin toplulaştırılacağı bir sistemin kurulmasının
banka ve diğer finansal kuruluşlar için faydalı olacağı görüşündeyiz. Faaliyet izinleri, usul ve esaslarına ilişkin düzenlemelere uyulmadığında gelen adli ve idari cezalar ile sektörde yapısal değişikliklerin gerçekleşeceği kanaatindeyiz. Şirket olarak kanunun getirdiği düzenlemelere uyum sağlamak amacıyla gerekli hazırlıklarımızı ve planımızı yaptık.”
“Risk Raporu’nun faktöring şirketlerine de açılması önemli”
Türkiye’deki şirketlerin yüzde 85’ini oluşturan KOBİ’lerin işletme sermayesine ve likiditesine destek sağlayan faktöring sektörünün, karşılıksız çek ve protestolu senet hacminde yaşanan artıştan olumsuz etkilendiğine ve sektörde takip oranının yükseliş gösterdiğine dikkat çeken Ali Güray Demir, “2012 yılında Kredi Kayıt Bürosu’nun gerçek ve tüzel kişilerin kredi risk durumlarının detaylı olarak görülebileceği yeni Risk Raporu’nu bankalarla eşzamanlı olarak faktoring şirketlerine de açması bu nedenle oldukça önemli bir gelişmedir. Böylelikle faktoring şirketleri de Risk Raporu’nu kullanarak müşterinin çek performansı ve ödeme gücü hakkında bilgi sahibi olabilecek ve riskini azaltabileceklerdir” diye konuştu.