Şehir Tiyatroları, perdelerini 4 Ekim'de açıyor

Harbiye Muhsin Ertuğrul Sahnesi'ndeki basın toplantısına katılan Kültür Daire Başkanı Abdurrahman Şen, Şehir Tiyatroları'nın Türk tiyatrosunun lokomotifi, öncüsü olduğunu vurgulayarak, bu kuruluşa yarım asır civarında hizmet veren büyük ustalarla bir sezonu daha açmanın gururunu yaşadıklarını söyledi.

Geleceğe çok sağlam adımlarla yürümenin temelinin geleneği bilmekten geçtiğine dikkati çeken Şen, "Türkiye'de tiyatro yapmak istiyorum, tiyatroyla ilgileniyorum, diyen herkesin Şehir Tiyatroları dersine iyi çalışması lazım. Öncelikle kendimize bunu söylüyoruz ve Şehir Tiyatroları olarak biz, geçmişimizi sözden icraata geçirmeye çalışıyoruz. Geleneksel, sağlam, edebi metinlerimizi bu nedenle güncele taşımayı önemsiyoruz." dedi.

Şen, sahnelenen bazı oyunların mana anlamında birbiriyle bağlantılı olduğunun altını çizerek, "12 Öfkeli Adam'a Reis Bey'i bağladık. Yorgun Savaşçı'yı anlamak istiyorsanız Küçük Ağa'yı anlamak, ikisini birden görmek zorundasınız. Oyunlarımıza biraz böyle bakarsak ve coğrafyamızın her tarafıyla ilgilenmeniz gerektiğiyle de unutmazsak Makedonya Gamzesi, yakında akında devreye girecek olan İblis oyunu coğrafyamızın iki ucundan Anadolu ile bütünleşen oyunlar olarak bizim için önemli. Biz bunları önemseyerek, bunlara sahip çıkarak sahnelemeye, güncellemeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Bu yıl, oyun yazma yarışmasını yapılacağının müjdesini veren Şen, şunları aktardı:
"Hepimiz birebir konuştuğumuzda metin eksikliğinden veya daha acısı zayıflığından bahsediyoruz. Nihayetinde felsefi derinliğimiz bile maalesef günümüzde en fazla 40 kelimeyle sınırlı olduğu için bu metinlere de yansıyor. Skeçleri tiyatro zannedenlerimiz de artık var. Ona göre metinler geldiği oluyor elimizin altına. Bunu önemsiyoruz ve rakamı da oldukça dolgun tutarak, ülke şartlarında çok yüksek oranlarda ödüller koyarak bunu gerçekten teşvik etmek istiyoruz. Yeni yazarlar çıksın istiyoruz çünkü edebiyatsız tiyatro olmaz. Geçen yıl söylediğimiz 'Yerlilik asalettir'i ciddiye alıyor, önemsiyoruz. Çünkü yerel olmadan evrensel olunamayacağını hepimiz biliyoruz. Bu doğrultuda kendimizden beslenerek, dünyada, Türk tiyatrosu ve Türk tiyatro ekolünün varolduğuna önce kendimiz inanmalı ve bunu uygulamalıyız."

"Yeni birimler oluştu"
Şehir Tiyatroları Müdürü Salih Efiloğlu da sanatçılara, teknik ekibe ve basın mensuplarına teşekkür ederek, "Güzel bir yıl olacağına inanıyorum. Çünkü biz 104. yıla girdik. Nice 104 yıl daha diyelim. Sanatçılarımız da aile büyüklerimizle beraber bu işi sürdürmeye çalışıyoruz." diye konuştu.

Bir önceki sezonun da son derece güzel olduğunu belirten Efiloğlu, şöyle devam etti:
"Repertuvarı gördünüz. Herkesin ağzından bal damlıyor. Ekibimizle son derece güzel bir yıl geçirdik. Umuyorum ve diliyorum ki bu çalışmalar devam edecektir. Yeni birimler oluştu. Dans ve performans birimi,Türk tiyatrosu birimi, reji ve yazarlık gibi atölyelerimizle birlikte artık Darülbedayi sürecindeki o geleneklerimize dönerek eğitim sürecini de başlatmış olduk. Eğitim sürecinde tabii ki aile büyüklerimize çok ihtiyaç duyulmakta. Başkanımızın talimatı da böyle. Zaten, bütün aile büyükleri hepsi birer hoca, hepsi sanat ve kültür adına birer değerdir."

Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Süha Uygur da yeni sezonun Şehir Tiyatroları'nın yanı sıra özel, amatör ve kurum tiyatrolarına hayırlı, bol alkışlı olmasını dileyerek, "Bu sezon Tarık Buğra'nın yüzüncü yaş günü olması dolayısıyla sezona Tarık Buğra adını verdik. Kendisinin 'Küçük Ağa' ve Akümülatörlü Radyo' adlı iki oyununu oynayacağız." bilgisini verdi.

Sezon içinde sahnelenecek 29 oyunun 19'unun yerli, 10'unun ise yabancı oyun olduğuna işaret eden Uygur, şunları aktardı:

"Yerli oyunlarımızın 7'si çocuk oyunu. Bu sezon, oyunların müzikal olması ve geniş kadroları olması itibarıyla yerli oyunlardan 'Yorgun Savaşçı', 'Küçük Ağa', '4. Murat' ve 'Makedonya Gamzesi', seyirci tarafından başka bir merakla beklenecektir. Yabancı oyunlarımızı da çok önemsiyorum. 'Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar', 'Çingeneler Gökyüzünde Yaşar', 'Antigone' ve 'III. Richard' oyunları da dünya tiyatrosunun seçkin eserlerinden. Ayrıca bu sene, 'Bizim Aile' isimli unutulmaz Ertem Eğilmez filmlerinden bir müzikli bir oyun hazırlıyoruz. O da çok geniş kadrolu bir oyun. Ustalara saygı adı altında, Ertem Eğilmez, Münir Özkul ve Adile Naşit ustaları ve o filmlerde görev almış bütün ustaları anmak adına 'Bizim Aile' müzikali hazırlıyoruz. Kasım ayı içerisinde prömiyer yapacak ve seyircimiz karşısına çıkacak."

Uygur, seyircilerin çok beğeneceği oyunlar hazırladıklarının altını çizerek, şöyle konuştu:
"Çok seçkin bir tiyatro seyircisi var. Ben tiyatro seyircisinin yok olduğuna inanmıyorum. Sizler iyi işler yaparsınız, seyircinin arzu ettiği işleri ona verirseniz seyirci sizi asla yalnız bırakmaz. Bunu geçen sene gördük. Her tarzda oyun seçmeye dikkat ettik. Komedi, dram, klasik, müzikal, çocuk oyundan oluşan bir çeşitleme yaptık. Çünkü Şehir Tiyatroları, İstanbul halkının tiyatrosudur. İstanbul halkı da çok geniş bir kitleye sahip malum. Titizlikle üzerinde durduğumuz nokta bu oldu. Eminim ki seyircimiz çok mutlu bir sezon geçirecek."

Şehir Tyatroları bu sezon, "Bak Bizim Şarkımızı Çalıyorlar", "Bizim Aile", "Çingeneler Gökyüzünde Yaşar", "Makedonya Gamzesi", "Nora (Bir Bebek Evi)", "Yorgun Savaşsı", "Küçük Ağa", "IV.Murat", "İblis", "Antigone", "Batı Yakasının Hikayesi", "Uzlaşma", "Temiz Ev", "Kahvede Şenlik Var", "Matruşka", "III.Richard", "Yalancı Dolma", "Buzlar Çözülmeden", "Evcilik Oyunu", "Susuz Yaz", "Fermanlı Deli Hazretleri", "Akümülatörlü Radyo" adlı yetişkin oyunlarının yanı sıra "Mevlana’dan Masallar", "Benim Güzel Pabuçlarım", "Yaşayan Sayfalar", "Uzay Gezgini", "Ah Karagöz Vah Karagöz", "Temiz Balık Kirli Deniz", "Rüya" isimli çocuk oyunlarını ve "Çalıntı Düşler" isimli gençlik oyununu izleyiciyle buluşturmayı planlıyor.

Sahne Yöneticisi Kubilay Penbeklioğlu'nun sunduğu toplantıya, Şehir Tiyatroları sanatçıları da katıldı.