Irak'ta yaşanan kritik gelişmeler ve Türkiye'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin piyasaları nasıl etkileyeceği tartışılıyor. Özellikle de seçimler iç piyasa için büyük önem taşıyor. Vatan ekonomi yazarı Ali Ağaoğlu bugünkü köşesinde bu gelişmelerin piyasaları nasıl etkileyeceğini kaleme aldı.
İşte Ağaoğlu'nun o yazısı;
...
Yarın, AK Parti’nin Cumhurbaşkanlığı seçimindeki adayı açıklanacak ve iki ayı bulacak yeni bir seçim atmosferine gireceğiz. İkiden fazla aday olup olmayacağı henüz netleşmiş değil. Eğer iki aday yarışacak olursa, seçim daha ilk turda pratik olarak “tek turlu” seçime dönüşebilir.
Böylesi bir durumda piyasa olası seçim sonuçlarını; AK Parti’nin çıkaracağı adaya da bağlı olarak; şimdiden fiyatlamaya başlayabilir. Ancak aday sayısının ikiden fazla olması durumunda; en azından bazı kamuoyu araştırma sonuçları açıklanana kadar bekleyecek, yön çizmek için acele etmeyecektir!
Bullard kafa karıştırdı
Yerel piyasalarımız için Cumhurbaşkanlığı seçimi kadar Irak’ta yaşanan gelişmeler de önemli olacak. Ramazan ayı boyunca IŞİD’in ve Rusya’dan yeni savaş uçaklarını teslim alan Maliki’nin tutumu ve izleyeceği politikalar önemli olacak! Kuzey Irak Kürt Yönetimi Lideri Barzani’nin Türkiye ziyaretinin sonuçları henüz netleşmedi ancak bölgede bir Kürdistan devletinin bağımsızlığını ilan etmesi çok daha sık dillendirilir oldu. Financial Times’ta “Türkiye, Kürt Devleti’nin kabul etmeye hazır” başlığı ile yayınlanan haberde AK Partiden Hüseyin Çelik, “Onların adı Kürdistan ve bu kabul edilmeli” ve devamında “Eğer Irak bölünürse; ki bu kaçınılmaz görünüyor; onlar bizim kardeşimizdir” diye konuşması bağımsızlık ilanını olasılığın daha da arttığını akıllara getiriyor.
Yurt içindeki gelişmelerin yanı sıra geçtiğimiz hafta açıklanan ve beklentilerin oldukça altında gelen ABD ekonomisinin ilk çeyrekte yüzde 2.9 küçülmesi kafaları karıştırdı. Piyasalar Yellen’in düşük
faiz ortamını daha uzun süre devam ettireceği beklentisi haftanın sonuna doğru FOMC üyesi olmayan St. Louis Başkanı James Bullard’ın “Amerikan ekonomisinde normalleşmenin çok yakın olduğunu” dile getirmesinin ardından
faiz artışlarının önümüzdeki yılın ilk çeyreğinde bağlayabileceği açıklaması piyasaların kafasını karıştırdı.
En çok Dubai etkilendi
Bu kafa karışıklığı en fazla Dubai Borsası’nı etkilemiş görünüyor. Mayıs ayındaki zirvesinden yüzde 25, son bir haftada da yüzde 10’a yakın değer kaybeden (Haftanın sonuna doğru kayıplarının bir kısmını telafi etti!) Dubai Borsası akıllara bir anda 2008’deki büyük çöküşü getirdi.
Bir de bunun üzerine Bulgaristan’dan gelen “halk bankalardaki paralarını çekmek için hücum ettiler” haberinin gelmesi, Ukrayna’nın ateşkes ilanına karşın çatışmaların ara ara devam ediyor olması gelişen ülke piyasalarındaki kafa karışıklığını arttırıyor.
Belki piyasalar çok gerilemiyor ancak pek bir yere de gidemiyorlar. Şimdilik hemen her alanda “bekle, gör” politikası izleniyor ancak Fed’in süresi daralmaya başlıyor ve Tayland’dan Brezilya’ya, Ukrayna’dan Dubai’ye bir çok ülkede ve piyasada kargaşa devam ediyor. Yaz rehavetine kapılan kuzey yarıküre tatilden dönünce bunları nasıl değerlendirecek merak ediyorum.
Faiz için gözler enflasyonda
Bu haftaya kısaca baktığımızda ABD, AB ve bizde Satınalma Yöneticileri Endeksleri (PMI) açıklanacak. Özellikle ABD’den Perşembe günü gelecek veri yakından izlenecek. Son açıklanan veri 61.1 seviyesinde idi. Bu seviyeye yakın veya üzerinde gelecek bir veri akıllara Bullard’ı getirecektir.
Bizde de yine Perşembe günü enflasyon verileri açıklanacak. Geçtiğimiz yıl Haziran ayında yüzde 0.76 artmış olan TÜFE’nin yerine bu yıl hangi rakamın gireceği merakla bekleniyor. Piyasa beklentisi fiyatlarda “sıfır” değişim olması. Bu durumda yıllık bazda TÜFE yüzde 8.83’e geriliyor ki bu durum Merkez Bankası’nın beklentilerini destekliyor demektir. Bu da Temmuz ayında yapılacak PPK toplantısından da bir
Faiz indirimi gelebilme olasılığını arttıracaktır. Dolar/TL kurlarında çok fazla bir değişiklik olmasa da gösterge bono bileşiklerini yüzde 8 bileşik seviyelerinin altına çekebilecek bir hareket görebiliriz. Haziran ayında fiyatların az da olsa artması, ya da MB’nin söylemlerine uymayacak bir hareketle karşılaşmamız durumunda piyasanın yine canı sıkılacaktır.
Euro/dolar paritesi kritik
Haftanın kritik gelişmelerinden birisi euro/dolar paritesinde yaşanabilir. Cuma günü 1.3649 seviyesinden kapatan parite için 1.3675-1.3705 bölgesi önemli bir direnç seviyesi. Bu seviyenin aşılması zor. Eğer bu seviye korunacak olur ise önümüzdeki haftalarda paritenin 1.35’lerin altına indiğini görebiliriz. Yok eğer belirtmiş olduğum seviye yukarı kırılacak olursa bu kez 1.3750 veya 1.3810 seviyeleri görülebilir.