1 Kasım seçimlerine 1 aydan az bir süre kala seçim senaryoları da şekillenmeye başlandı. Vatan gazetesi ekonomi yazarı Ali Ağaoğlu bugünkü köşesinde okuyucularıyla 3 seçim senaryosu ve bunların ekonomiye etkilerini yazdı. Peki Ağaoğlu bu haftadan ne bekliyor, dolar ve borsa tahminleri...
İşte Ağaoğlu'nun o yazısı;
ABD’nin istihdam verisinin beklentilerin altında gelmesi piyasaların tepesindeki ‘Fed’in Demokles Kılıcı’nı’ bir süreliğine uzaklaştırdı. Gergin döviz piyasaları bir nebze rahatlayacak. Dolar/TL ilk aşamada 2.9540-2.9700 bandına geri çekilebilir. BIST de Cuma’dan kalan iyimserliği yaşayabilir
Cuma günü ABD’de açıklanan Eylül ayı Tarım Dışı İstihdam (TDİ) verisi piyasalar için tam bir sürpriz oldu. 205 bin kişilik bir artış beklenirken, 142 bin kişilik bir artış geldi. Asıl sürpriz Ağustos ayı rakamlarının da 173 binden 136 bine revize edilmesi oldu. İşsizlik oranı yüzde 5.11’den 5.05’e gerilemiş ancak bunun içinde işgücü arzındaki 350 bin kişilik azalmanın önemli bir payı olmuş.
Geçtiğimiz hafta Fed’den “ABD ekonomisi toparlanıyor, bu yıl içinde bir
faiz artışı gelebilir” yorumlarından sonra gelen bu veriler piyasaların gerçekten kafasını karıştırdı. İlk tepki olumsuz oldu. Başta ABD borsaları olmak üzere gelişmiş ülke borsaları değer kaybettiler. Bunun ardında; Çin’in büyüme endişelerine bir de ABD mi ekleniyor kaygısı vardı. ‘Madem TDİ verileri ardışık iki ayda da düşük geliyor ve son bir yılın ortalaması olan 200 binlerin altında kalıyor, o zaman ABD ekonomisinde de bir büyüme sorunu olacak diye’ satışlar geldi. Ancak bu satışlar çok uzun sürmedi veya kırıcı olmadı diyelim. Ardından Fed’in
faiz artış ihtimalinin bu yıl için düşmesi ve hatta 2016 yılının ilk çeyreğine ötelenebileceği beklentisi piyasaları rahatlattı, ABD 10 yıllık tahvil getirisi yüzde 2’nin dahi altına düştü.
İflaslar olabilir
Sadece ABD ve gelişmiş ülke piyasaları değil, euro değer kazandı, beraberinde gelişen ülke para birimleri de rahatladı ve dolar karşısında değer kazandılar. Brezilya reali 3.9285 ile son bir haftanın en düşüğüne gerilerken, TL de bundan nasibini aldı ve 2.9875’lere kadar geriledikten sonra haftayı en düşük günlük kapanış seviyesi olan 2.9910’dan kapattı. Bu haftaya dair tahminlere geçmeden, geçtiğimiz haftadan kalan ve önümüzdeki dönemde önemli olabilecek bir olayı hatırlatmakta fayda görüyorum. Emtia piyasalarının en büyük katılımcılarından ve aracılarından biri olan Glencor’da, hem emtia piyasalarını hem de Avrupa borsalarını sarsan bir gelişme yaşandı. Emtia fiyatlarındaki düşüş trendiyle birlikte; borçlarını 10 milyar dolar kadar indirmesine rağmen şirketin var olan borç yükünün gelecek için ciddi kaygılar oluşturması şirketi vurdu. Şirketin yarattığı depremin artçıları önümüzdeki günlerde de hissedilecek. Özellikle diğer emtia şirketlerine de sirayet etmesi durumunda küresel emtia piyasalarında; hem üretici hem de aracılar tarafında iflaslara varan dalgalar yaratabilecek. Petrol üreticilerinin içinde bulundukları “bütçe açmazı” ile birlikte değerlendirildiğinde daha da ciddi sorunlara yol açabilecek bir vaka haline gelebilir.
Seçim sonrası senaryolar
Seçimden sonraki senaryoları tartışmaya başladık. Tahminimi, sizlerle de paylaşmak istiyorum. Bunların bir tahmin olduğunu lütfen unutmayalım.
Seçimden bir “hükümet” çıkacağı, yeni bir seçim macerasına kalkışmayacağımız, Fed’in de bu arada faizlerle “oynaşmayacağı” temel varsayımlarım. Buna göre;
- AK Parti Tek Parti Hükümeti: Piyasalar bu fikri ilk aşamada sevecek, hızlı hareketlerle kur gerilerken borsa da yükselecektir. Ancak bu olasılıkta iyimserliğin, bir veya en fazla iki hafta sürmesini, sonra dünyaya “bağlanmayı” bekliyorum.
- AK Parti-MHP Koalisyonu: Bu fikrin hayata geçmesi zaman alacağından piyasalar ilk aşamada bekle-gör havasına gireceklerdir. Bu alternatif hayata geçecek olursa iyimserliğin 1 aya kadar devam edeceğini, sonrasında dünya piyasalarına paralel (ancak negatif önyargıyla) bir seyir izleyeceğimizi tahmin ediyorum.
- AK Parti-CHP Koalisyonu: AK Parti’nin müzakerelere ilk başlayacağı taraf CHP olur ve hükümet de kısa zamanda kurulursa, bu durumda piyasa bu fikri çabuk satın alır ve iyimserliğin; hükümetin ilk 100 gününü görene kadar devam edeceğini tahmin ediyorum.
Kurlar geriler ama yavaş yavaş olur
EVET, ABD’nin TDİ verisinin beklentilerin çok altında gelmesi piyasaların tepesindeki “Fed’in Demokles Kılıcı’nı” bir süreliğine uzaklaştırdı. Bu da uzun süredir gergin olan döviz piyasalarını bir nebze de olsa rahatlatacaktır. Geçtiğimiz Cuma günü için 3.0175 seviyesi kritikti, bu seviye aşağı yönde kırıldı ve kapanış 2.9910’dan oldu. Bu hafta içinde dolar/TL kurunda; euro/dolar paritesi 1.1080’nin altına inmediği durumda; ilk aşamada 2.9540-2.9700 bandına kadar bir geri çekilme/düzeltme yaşanabilir. Eğer bu seviyenin altına da inilecek olur ise sırada 2.9090-2.9250 bandı var.
İlk seviyenin görülme ihtimali hayli yüksek. Ancak ikinci seviye ve daha aşağısına inilmesini sınırlayacak faktörler var. Bunların başında geçtiğimiz hafta MB’nin “nominal döviz rezervinin” 100 milyar doların altına, “net döviz rezervinin” de 30 milyar dolar sınırına gelmiş olması kırılganlığımızı artırdığı gibi, kurlardaki aşağı yönlü hareketi yavaşlatacaktır.
Diğer yandan rezervlerdeki azalışın yarattığı endişe ile olsa gerek kamu kuruluşlarına 2014 Aralık ayından beri satış yapan MB’nin artık bu satışların kamu bankaları tarafından yapılması konusunda çalışma başlatması dikkat çekiciydi. Başta Botaş olmak üzere kamu kuruluşlarına yapılacak döviz satışları ister kamu isterse de özel bankalar tarafından yapılsın eninde sonunda (belki haftaya yayılır) piyasaya gelecek, bu da eskiden olduğu gibi günlük volatiliteyi artıracaktır.
İlk seviye değilse bile ikinci seviyenin 3.07’lerde döviz almak zorunda olup da ertelemeyi başaranlar tarafında ek bir döviz talebi yaratacak olması da kurlardaki düşüşü yavaşlatacak bir unsur.
BIST hareketlenecek
Cuma günü ABD verisi açıklanmasından sonra “Fed
Faiz artışı erteleniyor” beklentisiyle 74.662’ye kadar yükselen BIST 100 endeksi, ABD piyasalarında “ekonomik toparlanma yavaşladı” endişesiyle gerileyince 73.826’ya kadar geriledi, haftayı 74.396’dan kapattı.
ABD borsalarında da “Fed faiz artıramayacak” beklentisinin güçlenmesiyle gelen toparlanma, BIST’in kapanışından sonra gerçekleşti. BIST Cuma’dan kalan iyimserliği bu hafta başında yaşamaya çalışacak. Hafta sonu partilerin seçim kampanyalarına başlamaları, yeniden seçim atmosferini öne çıkaracak, piyasalar yan gözle kamuoyu yoklamalarını izlemeye başlayacak. Yeni kamuoyu yoklamaları gelene kadar BIST 100’ün bu hafta içinde ilk aşamada 75.400 seviyesini test etmesi mümkün. Ardından da 22 Eylül’de görülen 76.189 seviyesi yeni hedef olacak.
Bu iki seviye aşılacak olursa bu hafta için nihai hedef 77.000 (düz) seviyesi olacak gibi görünüyor.
Aşağıda da 73.300 seviyesi önemli bir destek olacak. Bu seviye test edilse bile, aşağı kırılmasını beklemiyorum. En azından ABD borsalarında yeni bir satış dalgası başlamadığı takdirde.