Zeynel Balcı, “Seçimden önce risk almak istemeyenler ile seçim sonrasına ilişkin pozisyon alacakların işlemleri nedeniyle borsada dalgalı seyir ihtimali yüksek. Kurlarda da benzer hareketler görülebilir” diyor. İşte Balcı’nın Hürriyet’teki yazısı...
Yön arayışındaki piyasalarda önümüzdeki hafta seçimden önceki son işlem haftası. Seçim sonuçlarına ilişkin risk almak istemeyenler ile seçim sonrasına ilişkin pozisyon alacakların işlemlerinden dolayı borsada dalgalı seyir görülebilir. Seçim sonuçlarına ilişkin belirsizlik görenlerin, kalıcı pozisyonlar için nakit oranlarını yüksek tutup seçim sonrasını beklemeleri daha yararlı olabilir. ‘Dibini görmediğin göle dalma’ veya ‘Bazen hiçbir şey yapmamak da en iyi yatırımdır’ gibi piyasaların bu tür durumlar için kendine göre benimsediği bazı stratejileri vardır.
Bu söylemler seçim sonuçlarıyla ilgili daha net görüşe sahip olanlar veya risk almak isteyenler için geçeli değil.
Döviz piyasaları için de benzer stratejiler geçerli. Seçimlere ilişkin belirsizlik öngörenlerin döviz pozisyonlarını korumaları, farklı görüşte olanların ise satış düşünmeleri beklenebilir. Piyasalarda karar haftasında ABD verileri ve Yunanistan kaynaklı gelişmelerle birlikte geçen hafta kâr satışlarıyla birlikte düşüş yaşayan Çin kaynaklı gelişmeler izlenecek. Ama asıl gündem seçim ve siyaset olacak.
Borsada satış baskısı sürüyor
BIST100 Endeksinde tepki yükseliş denemelerine rağmen düşüş sürüyor. İlk destek 82.600 seviyesinde görülürken bu seviyenin altında düşüşün devamıyla sonraki destekler 81.700 ve 80.700-80.200 seviyelerinde bulunuyor. İlk dirençler ise 84.700-84.850 seviyelerinde. Tepki çıkışı için bu seviyeler geçilmeli. Destek seviyelerinde tepki alımları görülse de satış baskısı etkisini sürdürebilir.
Kâr satışının ardından tepki geldi
Dolar/TL paritesinde, kâr satışlarının ardından tekrar tepki alımları geldi. Tepki çıkışının devamı için 2.675 seviyesinin geçilmesi önemli. Sonraki dirençler 2.72-2.74 seviyelerinde. Destekler ise 2.63 ve 2.60-2.56 seviyelerinde bulunuyor. 2.63 seviyesinin üzerinde tepki çıkışı gücünü koruyabilir.
Borsa Haziran aylarında kararsız
2004-2014 yılları arasında Haziran’da yükseliş veya düşüş yönünde çok net bir görünüm vermiyor. 4 yıl düşmüş, 6 yıl yükselişle kapatmış, bir yıl da hiç değişim olmamış. 2008, 2012, 2013 yıllarında ciddi yükseliş ve düşüşler var. Bu Haziran’da ise seçim var. Seçim sonuçları fiyatlanacağı için agresif hareketler görülmesi olasıdır.
Döviz güvenli liman olmuş
Dövİzİn halkımız için önemli bir yatırım aracı olduğu malum. Son yıllarda döviz kurlarındaki artış ve
faiz oranlarının düşük kalması bankalardaki toplam mevduat içinde döviz mevduat hesaplarının payının artmasına neden oldu. Döviz Mevduatı/Toplam Mevduat Oranı, son aylarda yüzde 39 seviyesine kadar yükseldi. Nerdeyse bankalardaki mevduatın yarısına yakın. Sanki güvenli liman olarak görülmüş ve ‘Ucuzdur vardır zilleti pahalıdır vardır hikmeti’ sözünü haklı çıkarırcasına döviz kurları yükseldikçe ilgi de artmış. Veya tersinden okursak dövize talep arttıkça fiyat yükselmiş. Döviz mevduatındaki artışın bir başka nedeni tahvil bono ve mevduat
faiz oranlarındaki düşüş. Dolar/TL’de 2005 yılından bu yana oluşan prim yüzde 98 seviyesinde. Aynı dönemde
getiri açısından
faiz ve döviz
arasında bariz farklar da görülmüyor. Ara dönemlerde bazen
Faiz bezen de döviz getirisi öne geçmiş.
Döviz yönelimde kazanç kadar tasarrufları koruma güdüsünü de dikkate almak gerekir.
BORSADA ERKEN ŞAMPİYONLUK
İlk çeyrek bilançoların fiyatlandığı Mayıs ayında özellikle yüksek kâr artışı sağlayan hisselerden yüksek primler görüldü. Metemtur yüzde 1.824, Deva yüzde 1.440, Tat Gıda yüzde 481, Doğuş Oto yüzde 384, Yataş yüzde 204, Ayen yüzde 180 geçen döneme göre Net Kâr artışlarına ulaşmış. Bunun karşılığını da bu hisselerin yatırımcıları kazanç olarak borsada almışlar. Bu görünüm bilançonun hisseler için en önemli verilerden biri olduğu gerçeğini bir kere daha gösteriyor. Diğer primli hisseler arasında dikkat çeken Galatasaray ise borsada erken şampiyonluk kutlaması yapmış sanki.