Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
Türk vatandaşlarının Schengen vizesinde karşılaştığı sorunlar büyüyor. Son aylarda Avrupa Birliği (AB) ülkelerine seyahat etmek isteyen pek çok vatandaşın talebi için ya 2-3 ay sonraya randevu veriliyor ya da başvurular ret kararıyla sonuçlanıyor.
Ortaya çıkan durumun en büyük mağdurlarının başında iş insanları geliyor. Özellikle hızlı şekilde vize alması gereken binlerce ihracatçı, mevcut müşterileriyle gereken görüşmeleri gerçekleştiremiyor, fuarlara gidemiyor ve yeni pazarlara açılamıyor.
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yaşanan vize engelini "siyasi şantaj" olarak nitelerken, AB ülkeleri durumun Türkiye'ye özgü olmadığını savunuyor.
Türk vatandaşlarına vize zorluğu çıkaran ülke sayısının arttığı, Schengen'in ardından Birleşik Krallık, Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ve Kanada vizesinde de sıkıntılar yaşandığı dillendiriliyor.
Görüş alınan isimlere göre AB ülkeleriyle son dönemde yaşanan vize sıkıntısı, diğer ülkelerle kıyaslanamayacak seviyede.
Independent Türkçe'den Lale Elmacıoğlu'nun haberine göre ABD, Kanada ve Birleşik Krallık'ın Türkiye'ye "siyasi ambargo" uygulaması olmadığı ifade ediliyor. Bu ülkelerdeki vize sorunlarında başka durumlar öne çıkıyor.
Ticarette aksama yaşanıyor
İstanbul Hububat, Bakliyat, Yağlı Tohumlar ve Mamulleri İhracatçıları Birliği (İHBİR) Başkanı Kazım Taycı'ya göre en Schengen vizesi alımında yaşanan sıkıntı, kriz boyutuna ulaşmış durumda.
Taycı, geçmişte iş insanları en fazla 3-4 haftada Schengen vizesi alırken şimdilerle işlerin yılan hikayesine döndüğünü ifade etti:
"Eskiden distribütör davetiyemizi sunardık, ilgili evraklarımızla şirket belgelerini koyar, vizemizi hemen alırdık. Şu an aynı belgelerle ya ret veriliyor ya da vize çok geç veriliyor."
AB'nin iş insanlarına öncelik vermesi ve sürecin normale dönüştürülmesi gerektiğini dile getiren Kazım Taycı, "Yıllardan beri özellikle ticaret, fuar, distribütör ziyareti, lansman amaçlı olarak iş için düzenli olarak Avrupa ülkelerine giden kişiler bile aynı evrakları hazırladığı halde şu an ret ile karşılaşabiliyor. Gecikmeler nedeniyle fuarlar, distribütör ziyaretleri, yeni müşteri bulma hamleleri kısacası tüm işler aksıyor" şeklinde konuştu.
Taycı, yaşanan sıkıntıya ilişkin sözlerini şu ifadelerle dile getirdi:
"Aktif olarak seyahat etmemiz şart"
Özellikle gıda sektöründe Schengen bölgesinde yılda yaklaşık 10 önemli fuara katıldıklarını kaydeden Kazım Taycı, en son Almanya'nın Köln kentindeki fuara vizede ret aldığı ya da vizesi yetişmediği için katılamayan İHBİR üyelerinin olduğunu, stantların boş kaldığını ve bu durumdan işlerinin etkilendiğini kaydetti.
Fuarlarda yer kirası, stant bedeli gibi ödemelerin yandığını, bu para bir yana sektörün en önemli fuarında hem mevcut müşterilerle ilişkileri sürdürmek hem de yenilerle tanışmak için fırsatların kaçırıldığı eleştirisinde bulunan Taycı, tüm bunların birbiriyle bağlantılı olduğunu vurguladı.
Sorunun çözümü için siyasilere çağrıda da bulunan İHBİR Başkanı Taycı, sözlerini "Bizim önce ticarete, iş yapmaya, para kazanmaya ihtiyacımız var. Vize krizinde özellikle ticari olanların, distribütör buluşması, fuar, iş gezisi yapacakların daha çabuk çözülmesini, iş insanlarına öncelik verilmesini istiyoruz. Kendi otoritemizden ve AB'li yetkililerden sorunu çözmeleri için talepte bulunuyoruz. Ticari olarak gitmek isteyen insanlara engel olunmasın, aktif olarak seyahat etmemiz şart" diyerek noktaladı.
"Takınılan tavır hem siyasi hem ticari"
Tur Operatörleri Platformu Dönem Sözcüsü Cem Polatoğlu'na göre de Schengen vizesiyle ilgili yaşananlar insani değil.
AB'nin tavrının hem siyasi hem de ticari olduğunu ileri süren Polatoğlu, şöyle konuştu:
"Schengen'de yeni adetler çıkardılar, 'kotamız var' gibi... Kaç kişi vize isterse istesin, şartlar uygunsa vereceksin. Ama olayı tamamen ticarete dönüştürdüler. Geçmişte 1-2 sene verdiklerine birkaç aylık vize veriyorlar. Evleri, banka hesaplarında belli seviyede parası olanlara bile aylık vize verebiliyor. İngiltere 5 sene, ABD 10 sene verirken, AB ülkeleri neden 1 aylık vize veriyor? Bunun izahını yapamıyorlar. Tamamen ticarete dönüştürdüler. VIP hizmet diye bir şey çıkardılar, yüzlerce euro tutuyor. Olay hem siyasi hem ticari ama turistik değil! Tadı tuzu kalmadı."
"Konsoloslukların kafası karışık"
Cem Polatoğlu, ABD ve Kanada'nın vize konusundaki tutumunda ise herhangi bir ambargosunun söz konusu olmadığını, bahsedildiği kadar büyük bir sorunun yaşanmadığını savunurken, Türk vatandaşlarının talebinin katlandığını söyledi.
Başta İranlılar olmak üzere Türk vatandaşlığına geçen pek çok kişinin soluğu ABD ya da Kanada'da almak istediğini aktaran Polatoğlu, sözlerini şu ifadelerle sürdürdü:
"Türk pasaportu alırken isim değişikliği yapılabiliyor. Bu nedenle ülkeler, güvenlik soruşturması isteyebiliyor ancak Türk hükümeti, kendi pasaportunu verdikten sonraki dökümü verebiliyor. Öncesinde bu kişine yapardı, suça karıştı mı, bunu belgeleyemiyor. Konsoloslukların kafasını karıştıran asıl durum bu."
Cem Polatoğlu, ABD'ye daha önce giriş-çıkış yapmış kişilere pek zorluk çıkarılmadığını, ancak hiç gitmemiş olanların randevusunun 1-1,5 sene sonrasına verildiği yorumunu da yaptı.
AB'ye tatil için gitmek isteyenleri seyahat acenteleri olarak vizesiz yerlere yönlendirdiklerini kaydeden Polatoğlu, özellikle Avrupa'da Saraybosna (Bosna Hersek), Budva (Karadağ), Belgrad (Sırbistan) ve Kişnev (Moldova) gibi yerlerin yanı sıra Lübnan, Mısır, Fas, Tunus veya Mısır gibi vize gerektirmeyen ya da kapıda 25 euro ödeme karşılığı giriş izni veren ülkelerin revaçta olduğunu aktardı.
Polatoğlu, daha uzak yerlerden Maldivler, Bali ya da Asya talebindekilerin Japonya turu tercih ettiğini ancak bu seyahatlerin 2 bin eurodan başladığını sözlerine ekledi.
AB: Schengen reddindeki artış Türkiye'ye özgü değil
Türkiye'nin başvuruları durduruldu mu? Avrupa Komisyonu'ndan 'Schengen' yanıtı!
Schengen vizesi sorununun büyüyor! İşte rakamlar
Schengen krizi büyüyor: İki kişiden biri veto yiyor!
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.