Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği (TKYD), 2019 yılında Emeklilik ve Yatırım Fonları performanslarını ve fonlara artan ilgiyi açıklıyor. 06 Şubat 2020...
Hisse | Fiyat | Değişim(%) | Piyasa Değeri |
---|
E-posta listemize kayıt olun, en son haberler adresinize gelsin.
2013 yılından itibaren şirketlerin sıkça başvurduğu bir finansman yöntemi olan “sat ve geri kirala” işleminde KDV krizi yaşanıyor.
2013 yılından bu yana uygulama alanı bulan ve hızla gelişim gösteren Sat, Geri Kirala yönteminin KDV ile ilgili eksik yapılan düzenlemesi, firmaları cezalandırılmakta ve finansal rahatlık yerine yeni bir finans problemi ortaya koymaktadır. Sözcü yazarı Dr. Nedim Türkmen bugünkü köşesinde “sat ve geri kirala” işlemlerindeki KDV krizine ilişkin merak edilenleri yazdı. İşte Türkmen'in o yazısı;
Ekonomik kriz dönemlerinde, finansman ihtiyaçları artan işletmelere yönelik, şirketlerin finansman sağlama yöntemi olarak kullandığı “sat ve geri kirala” işlemi, 2013 yılından itibaren şirketlerin sıkça başvurduğu bir finansman yöntemi olmuştur.
Sat-Geri Kirala işlemi; şirketin aktifine kayıtlı amortismana tabi malların Leasing firmasına satıldıktan sonra tekrar kiralanması işlemidir. Kiralama süresi sonunda satılan mallar tekrar kiracıya devredilmektedir. Gayrimenkul, ikinci eli değerli olabilecek makine ekipman ve iş makineleri bu kiralama sözleşmelerine konu olabilecektir.
Henüz 3 yıllık bir uygulama olmasına rağmen, ülkemizdeki ekonomik koşulların etkisi ile oldukça fazla sayıda şirket finansal kiralama şirketleri yardımı ile bu uygulamadan faydalanmıştır.
Bu yöntemde; şirket elindeki varlığı finansal kiralama şirketine satıp, aynı varlığı finansal kiralama şirketinden tekrar kiralamaktadır. Bu durumda finansal kiralama şirketine satış yapan ve kiracı olan aynı şirkettir. Böylece şirket elindeki mevcut bir varlık ile finansman temin etmiş olmaktadır. Bu yöntem ile varlığı kullanarak finansman sağlanmaktadır. Sağlanan finansmanda kiralama süresi uzun vadelere yayılabildiği için şirketler kendi varlığını kullanarak, uzun vadeli kredi kullanma imkanına sahip olmaktadır.
KDV sorunu nereden çıkıyor?
KDV Kanunu’nun 17/4-y maddesi uyarınca, 21/11/2012 tarihli ve 6361 sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında; finansal kiralama şirketlerince bizzat kiracıdan satın alınıp geriye kiralanan taşınmazlara uygulanmak üzere ve kiralamaya konu taşınmazın mülkiyetinin sözleşme süresi sonunda kiracıya devredilecek olması koşulu ile kiralanmaya konu taşınmazların kiralayana satılması, satan kişilere kiralanması ve devrinin KDV’den istisna olduğu hüküm altına alınmıştır.
Uygulamanın yeni olması nedeni ile şirketler KDV uygulaması konusunda tereddüde düşmüşler ve Maliye Bakanlığı’ndan görüş (Özelge-Mukteza ) istemişlerdir. Örnek olması açısından verilen özelge aşağıda yer almaktadır.
Büyük Mükellefler Vergi Dairesi Başkanlığınca 01.11.2013 tarihinde verilen özelgede,
“… şirketinizce KDV Kanunu’nun 17/4-r maddesindeki istisna şartlarını sağlayan bir taşınmazın aynı Kanunun 17/4-y maddesinde düzenlenen istisnadan yararlanılarak teslim edilmesi halinde, bu kapsamdaki istisna edilmiş işlemler bakımından yüklenilen KDV’lerin indirim konusu yapılıp yapılmayacağına yönelik olarak madde metninde bir düzenleme bulunmadığından, taşınmaz nedeniyle yüklenilen KDV’lerin Kanunun 30/a maddesi uyarınca indirim konusu yapılmaması, indirilmiş ise indirilen KDV’lerin ilgili dönem beyannamesinde hesaplanan KDV’ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesi gerekmektedir.”
Özetle Maliye Bakanlığı’nın KDV konusuna bakışı; bu istisna kısmi istisna niteliğinde bulunduğundan, taşınmazını 6361 sayılı Kanun kapsamında finansal kiralama şirketine Sat ve Geri Kirala yöntemiyle satan şirketlerin bu satışı KDV Kanunu’nun 17/4-y maddesine göre KDV’den istisna olduğundan, bu taşınmazın alımı veya inşası nedeniyle yüklenilen KDV’lerin kanunun 30/a maddesine göre indirim konusu yapılmaması, indirilmiş ise indirilen KDV’lerin ilgili dönem beyannamesinde hesaplanan KDV’ye ilave edilmek suretiyle düzeltilmesini istemektedir.
Konuyu bir örnek yardımı ile açıklamaya çalışalım;
Bir şirket Ocak 2014 ‘te şirket merkezi olarak kullanılmak üzere 11 milyon 800 bin TL’ye ( KDV dahil ) aldığı bir binayı Şubat 2016’da sat geri kirala işlemine tabi tuttuğunda; şirket bu gayrimenkule ait indirim konusu yaptığı 1 milyon 800 bin TL KDV’yi Şubat 2016 Katma Değer Vergisi Beyannamesinde hesaplanan KDV’ye ilave ederek, vergi dairesine ödemek zorundadır.
Düzeltme cezaya dönüşmemeli
Sat ve Geri Kirala yöntemini teşvik etmek üzere yapılan bu düzenleme, söz konusu yönteme başvuran taşınmaz sahibi şirketleri, bu taşınmazlar nedeniyle yüklenilen KDV’lerini indirememe, indirilmiş ise düzeltme sorunu ile karşı karşıya bırakmaktadır. Düzeltilen KDV’nin akıbeti belli değildir. Uygulama yeni olmasına rağmen Maliye Bakanlığı’nın verdiği görüşler doğrultusunda bu yöntemi kullanan firmalarda vergi incelemeleri başlatılmış ve vergi ziyaı cezalı Katma Değer Vergisi raporları düzenlenmektedir. Bu raporlar şirketler tarafından vergi mahkemeleri’ne taşınmaktadır.
Biz bu problemin düzenleme yapılırken KDV konusunda bu tür sonuçlar doğurabileceğinin öngörülememesinden kaynaklandığını düşünüyoruz. İş dünyasını ve firmaları rahatlatmak için bu kadar geniş istisnalar öngörülürken, KDV’de bu tür bir sınırlama hatta cezalandırmanın düşünüldüğünü beklememek gerekmektedir. Adı istisna olmakla beraber, KDV düzeltmesi yaptırılması durumunda sonuç cezalandırmaya dönüşmektedir. Kanunun getiriliş amacı bu değildir.
ÇÖZÜM ÖNERİSİ
2013 yılından bu yana uygulama alanı bulan ve hızla gelişim gösteren Sat, Geri Kirala yönteminin KDV ile ilgili eksik yapılan düzenlemesi, firmaları cezalandırılmakta ve finansal rahatlık yerine yeni bir finans problemi ortaya koymaktadır.
Ticaret ve sanayi odaları, finansal kiralama şirketleri ve işadamı dernekleri aracılığı ile konunun Maliye Bakanı’na intikal ettirilmesi durumunda aşağıda önerdiğimiz gibi sorunun çözüleceğini düşünüyoruz.
Maliye Bakanlığı KDV istisnasını düzenleyen 17/4-y maddesine ( Bu kapsamda vergiden istisna edilen işlemler bakımından KDV Kanunu’nun 30. maddesinin (a) bendi hükmü uygulanmaz .) şeklinde parantez içi bir hükmü yasa ile ekletirse bütün sorunlar çözülmüş olacaktır.
Finansingundemi.com’da yer alan bilgi, yorum ve tavsiyeleri yatırım danışmanlığı kapsamında değildir. Yatırım danışmanlığı hizmeti; aracı kurumlar, portföy yönetim şirketleri, mevduat kabul etmeyen bankalar ile müşteri arasında imzalanacak yatırım danışmanlığı sözleşmesi çerçevesinde sunulmaktadır. Burada yer alan yorum ve tavsiyeler, yorum ve tavsiyede bulunanların kişisel görüşlerine dayanmaktadır. Bu görüşler mali durumunuz ile risk ve getiri tercihlerinize uygun olmayabilir. Bu nedenle, sadece burada yer alan bilgilere dayanılarak yatırım kararı verilmesi beklentilerinize uygun sonuçlar doğurmayabilir. Burada yer alan bilgiler, güvenilir olduğuna inanılan halka açık kaynaklardan elde edilmiş olup bu kaynaklardaki bilgilerin hata ve eksikliğinden ve ticari amaçlı işlemlerde kullanılmasından doğabilecek zararlardan www.finansingundemi.com ve yöneticileri hiçbir şekilde sorumluluk kabul etmemektedir. Burada yer alan görüş ve düşüncelerin www.finansingundemi.com ve yönetimi için hiçbir bağlayıcılığı yoktur. BİST isim ve logosu “koruma marka belgesi” altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BİST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BİST’e ait olup, tekrar yayınlanamaz.