Sam Amca yatırıma çağırıyor
Amerika Birleşik Devletleri'nde eyaletler yatırımcı çekmek için birbirleriyle yarışıyor
AMERİKA Birleşik Devletleri dünyanın en büyük ekonomisi. ABD'nin 2011 yılındaki gayri safi yurtiçi hasılası 15 trilyon dolar olurken, en yakın rakibi Çin’inki 7.3 trilyon dolardı. Geçen yıl ticaret hacmi 3.82 trilyon dolar gibi muazzam bir rakamdı. ABD, Türkiye’nin en yakın müttefiki olsa da, bu yakınlık iki ülke arasındaki dış ticaret ilişkilerine yansımış değil. Türkiye’nin ABD’ye ihracatı 5 milyar dolar gibi oldukça mütevazi bir düzeyde. ABD’den yapılan ithalatın tutarı ise 12 milyar dolar.
Oysa Türkiye ABD’ye ihracatını artırmak için uzun yıllardır çaba sarf ediyor. Ne var ki bu çabaların meyvesi bir türlü verimli olmadı. Tekstilden demir çeliğe, gıdadan madene birçok sektördeki ihracatçılar Yeni Dünya’ya her adım attıklarında ya kotalarla ya da anti-damping soruşturmalarıyla karşılaştılar. Ancak son global kriz, tüm dünyada olduğu gibi ABD’deki ekonomik anlayışı da değiştirdi. İstihdamı büyük yara alan ülke, krizle birlikte üretimin ve istihdamının önemini yeniden keşfetti. Yatırım yapıp istihdam yaratacak yerli ve yabancı yatırımcılara ciddi teşvikler verilmeye başlandı. Diğer bir deyişle yeni bir yatırım seferberliği başlattı. Bu yatırım seferberliğinde Türk şirketleri için de büyük fırsatlar söz konusu. Para dergisi olarak ABD’de yatırım yapacaklara verilen teşvikleri ve bu ülkede fabrika almanın avantajlarını araştırdık.
EYALETLER YARIŞIYOR
Amerika Birleşik Devletleri federal hükümetinin her yıl verdiği yatırım teşviklerinin toplam tutarı 80 milyar doları aşıyor. Özellikle işsizliğin yoğun olduğu bölgelerde yeni iş imkanları oluşturmak ve büyük yatırımları çekebilmek için eyaletler birbirleri ile adeta yarışıyor. Her eyaletin kendine has ekonomik, sosyal ve yasal altyapısı var. Bu nedenle bu dev ülkeye yatırım yapacakların her eyalet için değişen şartları dikkate alması gerekiyor. Zaten her eyalet verdikleri farklı teşviklerle yatırımcı avına çıkmış durumda.
ABD’de yatırım ve gayrimenkul danışmanlığı yapan Nova Group’un CEO’su Müjdat Güler, eyaletlerin yatırım çekmek ve işsizliği azalmak için birbiri ile yarıştıklarını söylüyor. Güler’in verdiği bilgiye göre, yatırımcılara birçok eyalette vergi indirimi, düşük faizli kredi, bedava arsa veya çok ucuza altyapısı hazır arsa veriliyor. Genelde her eyaletin “İş Geliştirme Merkezi” ve “Ekonomik Kalkınma Ajansı” var. Bu merkezler ziyaret edilerek bilgi alınabilir. Güler, “Yeterli yatırım kapasitesine sahip ve yeni iş imkanı yaratacak yatırımcılar, eyaletlerin ve yerel yöneticilerin karşısına iş planları ve referansları ile çıkarlarsa büyük teşvik olanakları sağlayabilir. Bu görüşmelerde hem Türkiye’yi hem de ABD’yi bilen danışmanlar ve hukukçuların bulunmasında fayda var” diyor.
BOŞ TESİSLERİ ALMAK MÜMKÜN
Amerika’da global krizden en çok etkilenen eyaletlerin başında Orta Batı bölgesinin merkezi kabul edilen Michigan, Indiana ve Ohio geliyor. Bu eyaletler yerli ve yabancı yatırımcılara krizde batan şirketlerin boş tesislerini öneriyor. Hatta üretimini sonlandırmış bazı tesisler yatırımcılara bedava bile verilebiliyor. Bu tesisler yeniden hayata geçirilip hatırı sayılır bir istihdam yaratıldığında, yerel yönetimler ve eyaletler tesislerin yenilenmesini de finanse edebiliyor. Kulağa inanılmaz gibi gelse de, bu tür örnekleri bulmak mümkün.
BEDAVA ARAZİ FIRSATI
ABD’de Kansas, Nebraska, Iowa, Michigan, Maine gibi eyaletlerin bazı şehir ve bölgelerinde yatırımcılara bedava arazi de veriliyor. Örneğin Michigan eyaletinin Muskegon şehrinde yeni sanayi yatırımı yapacak şirketlere arazi bedava veriliyor. Buradaki şart, yapılacak yatırımla en az 25 kişiye iş imkanı sağlanması. 25 kişilik bir yatırıma 5 dönümlük bedava arazi verilirken, 100 kişiyi istihdam eden yatırımcılar için 30 dönüm arazi hibe ediliyor. Bu arazilerin her türlü altyapıya sahip, otoyollara, demiryoluna ve Muşkegon Havaalanı’na çok yakın olduğunu belirtelim. Maine eyaletinin sahil şehri Camden’de ise turizm alanındaki her yatırım için 3.5 dönümlük bedava arazi veriliyor. İlk beş yıl için kurumlar vergisi ve satış vergisi alınmıyor. Hatta sigorta primlerini bile Camden Belediyesi ödüyor.
BÜYÜK VERGİ AVANTAJLARI
AmerikadaEmlakAlim.com sitesinin sahibi ve USCO Capital Group’un CEO’su Süha Çolakoğlu, Amerika’da yatırım teşviklerinde lider olan eyaletin Teksas olduğu bilgisini veriyor. Teksas’ın yılda yaklaşık 19 milyar dolarlık teşvik fonu ayırdığının altını çizen Çolakoğlu, son 25 yılda verilen teşvikler neticesinde Dow Chemical, Texas Instruments, Samsung gibi dünya devi şirketlerin merkezleri ile önemli yatırımlarının Teksas’a çekildiğini vurguluyor.
Çolakoğlu, Kuzey Dakota eyaletindeki teşvikler konusunda ise şu bilgiyi veriyor: “North Dekota’da özellikle kırsal bölgeleri desteklemek ve yeni yerleşim alanları oluşturabilmek için teşvikler veriliyor. 20 binden az nüfusu bulunan bölgelerde yeni konut ve inşaat için 200 bin dolara kadar olmak şartıyla inşaat maliyetinin yüzde 50’sini devletten teşvik olarak almak mümkün. ABD’de eyaletlerde verilen fon ve teşvik uygulamaları yatırım alanları ve yatırım konuları olarak farklılık gösterir. Özellikle temiz enerji üretimi, yeşil çevre programı kapsamında kurulacak yeni işletmeler ve yeni iş alanlarına, destekleme fonundan önemli bütçeler ayrılmış durumda. Ayrıca, “zoning” denilen, önceden tanımlanmış bölgelerde yapılacak yatırımlar için önemli vergi iadeleri ve muafiyetler söz konusu. Bence bu konuda en önemli örnek Florida eyaletindeki “Vergi Muafiyeti Programları”dır. Florida’da tanımlanmış bölgelerde yatırım yapan işletmeler sene sonunda yaratılan istihdam başına 3 bin dolara kadar, endüstri bölgelerinde ve gelişim alanı olarak tespit edilen bölgelerde ise 6 bin dolara kadar vergi iade desteği alabilirler. Yine aynı eyalette firmalar, savunma sanayi, uzay teknolojileri, güvenlik gibi konularda yatırım yapmaları durumunda 20 yıla kadar kurumlar ve gelir vergisinden muaf tutuluyor.”
YATIRIMCI AVI BAŞLATTILAR
ABD’de eyalet başkanları ve belediye başkanları adeta bir “yatırım ajansı başkanı” gibi çalışıyor. Örneğin, geçen hafta Indiana Eyaleti Ticaret Bakanı Victor Smith ve beraberindeki heyet, Türk-Amerikan İşadamları Derneği’nin (TABA/Amcham) davetlisi olarak Türkiye’ye geldi ve Türk işadamlarına kendi eyaletlerindeki yatırım alanları ve teşviklerle ilgili bilgi verdiler. Aslında bu Indiana’dan Türkiye’ye yapılan ilk ziyaret değil. 2010 yılında Türkiye’ye gelen eyalet yetkilileri yatırım çekmeyi başarmışlardı. Indiana’da iki Türk işadamı yatırımlarını tamamlamak üzereler.
Bunlardan biri aynı zamanda TABA’nın genel sekreterliğini de yapan, Kermit USA LNC’nin sahibi Erdal Çakıcı. Indiana’nın Muncie kentinde kermit üretmeye hazırlanan Çakıcı, 2010 yılı sonunda yatırıma karar verdiklerini söylüyor. Erdal Çakıcı aslında 10 yıldır Ardasa Plastik şirketiyle Tuzla’da özel bir kiremit türü olan “kermit” üretimi yapıyor. Kermit, plastik hammaddelerinin geri dönüşümü sonucunda üretilen, yanmaz, su geçirmez ve dayanıklı bir çatı kaplama malzemesi... Ardasa Plastik’in sahibi Erdal Çakıcı ikinci fabrikasını Muncie’ye kuruyor. ABD’de beş yıl içinde 12 milyon dolarlık yatırım yapacak olan Çakıcı, yılda 500 bin metrekare kermit üretecek. Çakıcı, özel bir kilit sistemiyle sabitlenebilen bu çatı malzemesinin sık sık kasırgalara maruz kalan Amerika’da pazar bulacağını düşünüyor. Girişimci Haziran 2011’de eyalet yetkilileriyle anlaşmaları yapıp düğmeye basmış.
INDIANA’NIN TEŞVİKLERİ
Gelelim aldığı teşviklere… Fizibilitesini eyalet yetkililerine sunan Çakıcı’ya önce eski bir fabrika binası 10 yıllığına ücretsiz olarak tahsis edilmiş. Toplam 8 bin metrekare kapalı alanı bulunan bu binanın tüm elektrik ve veri hatları tesisatını, yangın söndürme sistemlerini, boyasını ve çevre düzenlemesini belediye ücretsiz olarak yapmış. Hatta belediye binayı alması durumunda fiyatının bir kısmını karşılayacağını da taahhüt etmiş. Çakıcı’ya verilen teşvikler bunlarla da sınırlı değil. Devamını kendisinden dinleyelim: “Vergi muafiyeti, arsa ve bina desteği, personelin eğitimi ve ABD vatandaşlığı verilmesi Indiana’da yatırım yapacaklara verilen teşviklerden bazıları. Bize binayı 10 yıllığını ücretsiz verdiler ama istersek yeni bir bina da yapabileceklerini söylediler. Indiana’da üretip başka eyaletlere ürününüzü sattığınızda vergi muafiyetinden yararlanıyorsunuz. Diğer bir deyişle kurumlar vergisi sıfır. Burada en önem verdikleri şey, yaratacağınız istihdam. Biz 70 kişi çalıştırmayı planladık. Aslında Amerika’da verilen teşviklerin en önemli özelliği, sizin yatırımınıza özgü teşvik vermek. Yatırımın büyüklüğünden çok sağladığınız istihdama bakıyorlar. Çalıştırdığınız işçi için ödediğiniz sosyal sigorta priminin bir kısmını da iade ediyorlar.”
Indiana başta olmak üzere birçok eyalette yapacağınız yatırım için uzun vadeli finansman desteklerinden de yararlanmak mümkün. Erdal Çakıcı bütün bu teşviklerin yanı sıra yatırım hazırlık sürecinde yerel yöneticilerin verdiği desteklerden de etkilenmiş. Çakıcı’nın anlattığına göre, yerel yöneticiler, pazar araştırmaları sırasında hep yanında olmuşlar. Hatta diğer üreticilerden randevu alıp kendisiyle birlikte gelmişler. Belediye başkanının dört gününü kendilerine ayırdığını söyleyen Çakıcı, “Yatırım sürecinde yerel yöneticiler adeta ikinci ortak gibi yanımızda oldular. Bu yaklaşımdan çok etkilendik. Mayıs ayında üretime geçeceğiz. Ben buraya gelecek yatırımlar konusunda fahri danışmanlık yapıyorum ve yapmaya devam edeceğim.”
ÜCRETSİZ DANIŞMANLIK
ABD’de yatırım fırsatlarını öğrenmek isteyenlere hem Türkiye hem de ABD’de kurullu bazı sivil toplum kuruluşları destek veriyor. TABA/AmCham bu tür destek veren kuruluşların başında geliyor. Indiana’da yatırımı bulunan TABA Genel Sekreteri Erdal Çakıcı’nın öncülüğünde eyalette Turkish Business Center kuruldu. Amerika’da yatırım amaçlı araştırma yapmak isteyen Türk şirketlerine üç ile altı ay boyunca kullanmak üzere ücretsiz ofis veriliyor. Ayrıca Mancie Belediyesi’nin sitesinde Türkçe bölüm açıldığını da belirtelim. TABA’nın Washington temsilcisi avukat Şule Akyüz ise dernek üyelerine ve ABD’ye ilgi duyan Türk iş dünyasına ücretsiz hukuki danışmanlık hizmeti veriyor.
New Jersey merkezli olarak 2008 yılında kurulan Amerikan Türk Ticaret Odası (ATCOM) da Türkiye ile ABD eyaletleri arasında adeta “yatırım çöpçatanı” gibi çalışıyor. Prof. Dr. İhsan Işık’ın başkanlığını yaptığı Oda, Indiana, New Jersey ve Ohiao eyalet başkanlarıyla Türk işadamlarını bir araya getirdi. Işık’ın yaptığı açıklamaya göre, ATCOM ile KOSGEB arasında geçen yıl bir işbirliği protokolü imzalandı. Bu protokolün amacı, ABD’deki ve Türkiye’deki KOBİ’ler arasında ekonomik ve ticari işbirliğini geliştirmek. Protokol çerçevesinde, KOBİ’lerin dış ilişkiler, dış ticaret ve yatırımlarla ilgili konulardaki bilgi birikimlerinin arttırılması amacıyla eğitim programları, toplantı ve organizasyonlar düzenlenecek. Ayrıca, iki ülke arasında ticaret hacmini geliştirmek, KOBİ’lerin ticari ilişkilerinin geliştirilmesine katkıda bulunmak ve ortaklıkların oluşmasına yönelik olarak karşılıklı organizasyonlar ile eşleştirme faaliyetleri ve iş gezileri gerçekleştirilmesi planlanıyor. Amerika’da iş kurmak isteyen Türk girişimcilere hukuki ve mali danışmanlığın yanı sıra, ilgili firmalarla ilişkilerin kurulması da planlıyor.
Amerikan Şirketler Derneği olarak bilinen ABFT AmCham (American Business Forum in Turkey) iki ülke arasındaki ticaretin ve yatırımların artmasına katkı sağlamaya çalışıyor. Geçen yılın sonunda ABD’de iş yapmak isteyen Türk şirketlerine yönelik “Amerika’de Pazar Fırsatları ve Networking” adıyla bir dizi seminer düzenledi. ABFT AmCham Türkiye Genel Direktörü Elif Demircan, seminerlere en fazla gıda, tekstil, yazılım, yenilenebilir enerji ve savunma sanayi alanında faaliyet gösteren şirketlerin temsilcilerinin ilgi gösterdiğini söylüyor. İki ülke arasındaki ticaret hacminin 2011’de 20 milyar dolara ulaştığını vurgulayan demircan, “ABD’ye ihracatı artırmak için en akılcı yollardan biri, halihazırda Ford-Otosan’ın başarısında gördüğümüz gibi müşterek teşebbüslerden oluşuyor” diyor.
Amerika’da bedava arazi veren belediyeler
1 – Marquette, Kansas: http://www.marquetteks.org/land.html
2 – Atwood, Kansas: http://www.atwoodkansas.com/free_land.html
3 – Elwood, Nebraska: http://www.elwoodnebraska.com/freelots.html
4 – Marne, Iowa: http://www.marneiowa.com/index_files/page0007.html
5 – Muskegon, Michigan: http://www.mlive.com/news/muskegon/index.ssf/2010/08/land_giveaway_part_of_city_of.html
6 – Camden, Maine http://www.freelandinmaine.org/how-it-works/
Yatırım yap, ABD vatandaşı ol!
Amerika Birleşik Devletleri, yeni iş olanakları yaratılmasını teşvik etmek amacıyla 1990 yılından beri “EB-5 programı” adıyla bir göçmenlik uygulamasını sürdürüyor. Bu programla yılda 1.5 milyar dolar ek kaynak yaratılıyor. Herhangi bir girişimci, EB-5 Programı kapsamında 500 bin ila 1 milyon dolar arasında yatırım yaparsa ABD'de oturma izni ve Green Card alabiliyor.
Peki bu program kapsamında yapılacak yatırımların şartları neler? Yatırımın şekli, ABD’de yeni bir işin kurulması, zorda olan bir şirketi kurtarma modeli veya mevcut olan bir işin yeniden yapılandırılması şeklinde olabiliyor. Yatırım kaynaklarının yasal olması, yani paranın kaynağının ispat edilmesi şart. EB-5 Programı kapsamında üç alternatif model var. EB-5 programıyla ilgili danışmanlık yapan USCO Capital Group CEO’su Süha Çolakoğlu, bu alternatif modeller konusunda şu bilgileri veriyor:
“Programın alternatif uygulamalarından birincisi; TEA (Targeted Employment Area) veya RA (Rural Area) olarak adlandırılıyor. Bundan yararlanmak için yatırım miktarının 500 bin dolar, yapılacak yatırımın ise ekonomik olarak zorda olan ve işsizliğin yoğun olduğu bölgede olması gerekiyor. Outside TEA uygulaması ise, TEA ve RA dışındaki bölgeleri kapsıyor. Yatırım miktarının yatırımcı başına 1 milyon dolar olması isteniyor. EB-5’in üçüncü uygulaması ise Regional Center Programı. Bu program, federal hükümet tarafından onaylanmış ilgili şirketi ve projesini kapsıyor. Diğer iki programa göre belirli avantajları var. Minimum yatırım miktarı 500 bin dolar. TEA/RA programlarından en önemli farkı ise, yatırımın daha önceden onay almış ve TEA/RA bölgelerinin dışındaki bölgelerde kurulmuş şirketlerce yapılması. Ayrıca iş yaratma potansiyeli ve kriterlere ulaşma fırsatı da daha yüksek.”
ABD’de Regional Center Programı’ndan yararlanan şirketlerden birisi, Müjdat Güler’in CEO’su olduğu Nova Group. Türk yatırımcılarına EB-5 programının iyi anlatılmadığını söyleyen Güler, kendi projesiyle ilgili şu bilgileri veriyor: “Learnlakenona.com projesi yaklaşık 450 dönümlük bir arazide gerçekleştirilecek. Projeye 2006 yılında başladık. Çinlilerle ortağız. Burada eğitim, sağlık ve kültür olanaklarının olduğu bir şehir kurulacak. Projenin imar izinleri tamamlandı, projeler çizildi. Bu projenin yalnızca yolları için 40 milyon dolar harcandı. Çinliler krizde bu sunulan imkanlarla, Amerika’nın yatırım cenneti olacağını gördüler. Biz Çinlileri izlesek yeter.”
Yeni Dünya’da yatırım yapan Türk şirketleri
BORUSAN MANNESMANN: ABD'de 150 milyon dolarlık yatırım yapmaya hazırlanıyor. 2014'ün ikinci yarısında devreye girecek olan tesiste sondaj borusu ve küçük çaplı hat boruları üretilecek.
ECZACIBAŞI-MONROL: Eczacıbaşı-Monrol, nükleer tıp sektöründe enerji ölçüm cihazları üretimi yapan Capintec şirketini satın aldı. New Jersey merkezli şirketin fabrikası Pennsylvania eyaletinin Pittsburgh şehrinde bulunuyor. Şirket 100 kişilik istihdama sahip.
ECLIPSE AVIATION: TABA AmCham Başkanı Ekim Alptekin, Ağustos 2009’da dünyanın ilk hafif jet üreticisi Eclipse Aviation’ı satın aldı. Bundan iki yıl sonra da dünyanın en büyük havacılık şirketlerinden Sikorsky şirkete ortak oldu. Şirket bu yıl yeni modeli Eclipse 550’ü üretmeye başladı. Hedefi, Eclipse 550 modelinden 100 uçak üretmek.
KERMİT: Ardasa firması Indiana eyaletinin Muncie kentinde özel bir kiremit olan kermit üretmek üzere harekete geçti. 70 kişiye iş imkanı sağlayacak fabrika mayısta üretime başlayacak.
KEYSTONE CONSTRUCTION: Ersal Özdemir’in sahibi olduğu Keystone Construction, Indianapolis’te fabrikalar ve köprüler yapıyor.
SARKUYSAN: New York Eyaleti Albany şehrinde kurulu olan Sark Wire Corporation'ın yüzde 60 hissesine sahip. Şirketin fabrikası elektrolitik bakır tel mamulleri üretimine 2009’un son ayında başladı.
SMARTSOFT TEKNOLOJİ: Global ödemelerde güvenli ödeme çözümleri sunan SmartSoft Teknoloji, Amerika’da satış ve teknik destek merkezi açmak için geçen yıl 14.3 milyon dolar yatırım yaptı. Portland’ta yaptığı bu yatırımla 164 kişilik istihdam yarattı
ÖZKAN ÇELİK: İzmir merkezli Özkan Demir Çelik, Louisiana eyaletinin güneyinde bir tesis kurmayı planlıyor. Ozkan Steel LLC USA firması aracılığıyla yapılacak 150 milyon dolarlık yatırım tamamlandığında 350 kişiye istihdam sağlayacak.
“Orta ölçekli aile şirketleri satılık”
ABD’de yalnızca global kriz nedeniyle sıkıntıya düşen şirketler satılık değil. Bazı köklü şirketler genç kuşakların artık işi devam ettirmemesi nedeniyle satılıyor. Bunlardan birini geçen yılın son günlerinde Eczacıbaşı ile Bozlu Holding’in ortak şirketi Eczacıbaşı-Monrol aldı. Nükleer tıpta kullanılan radyofarmasotiklerin imalatı, ithalatı ve dağıtımı konusunda faaliyet gösteren Eczacıbaşı-Monrol, nükleer tıp sektöründe enerji ölçüm cihazları üretimi yapan Capintec şirketini bünyesine kattı. New Jersey merkezli şirketin fabrikası Pennsylvania eyaletinin Pittsburgh şehrinde bulunuyor. Şirket 100 kişilik istihdama sahip.
Bozlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Şükrü Bozluolçay, “ABD’de çok sayıda satılık orta ölçekli KOBİ var. Bunlar birkaç nesildir teknoloji ağırlıklı işler yapmışlar ama şirketin yeni jenerasyon hissedarları bu işi yapmak istemiyor. Manhattan’da oturup daha ‘kravatlı’ işler yapmak istiyorlar. Bu da Türk girişimcileri için yeni bir fırsat yaratıyor. Bu şirketlerin diğer bir özelliği de kasalarında ciddi paraların olması” diye konuşuyor. Şirketi satın alma sürecinde danışmanlara hatırı sayılır para ödediklerini söyleyen Bozluolçay, bu danışmanlık ücretinin bir kısmını Türkiye’den hibe olarak aldıklarını da sözlerine ekliyor.
İflas satışından teknoloji aldı
Global krizden sonra ABD’de birçok sektörde iflaslar yaşanıyor. Bu nedenle birçok şirket satışa çıkmış durumda. Türk şirketleri iflastan yapılan satışları takip ederek bazı fırsatlar yakalayabilir. Banyo ürünleri, radyatör, kombi, plastik kalıplar ve ısıtma-soğutma alanında faaliyet gösteren Fatinoğlu Holding, Amerika’da bu fırsattan yararlanmış şirketlerden biri. Sanica markasıyla üretim yapan Fatinoğlu Holding, Orlando’da mini havuz üreten Leasure Bay şirketinin teknolojisini ve kalıplarını kısa bir süre önce satın aldı.
Fatinoğlu Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Fatinoğlu’nun verdiği bilgiye göre, ABD’de krizden önce 100’e yakan mini havuz üreten şirket vardı. Bunların yarısı krizle birlikte faaliyetlerini durdurdu. Leasure Bay şirketi Orlando’nın en büyük mini havuz üreticilerinden biriydi ve 850 çalışanı vardı. Global kriz öncesinde teknolojisini yenilemek için kredi kullanan şirket, finansal sıkıntıya girince iflastan satıldı. Şirketin iflastan satılacağını bir fuar sırasında öğrenen Ali Fatinoğlu, ABD’de yaşayan yeğeninin de desteğiyle ihaleye girdi ve şirketin kalıplarını ve yeni teknolojisi satın aldı. Bunları Beylikdüzü’ndeki fabrikasına taşıdıklarını söyleyen Fatinoğlu şu bilgileri veriyor: “Leasure Bay’ın 35 farklı mini havuz kalıp ve parçalarını alıp iki ay önce İstanbul’a taşıdık. Bu kalıplar sayesinde Amerika’ya mal satmamız daha kolay olacak. Biz şirketin makinelerini almadık. Amerika’daki fabrikanın hiçbir makinesi Türkiye’ye uymaz. Onların makineleri 110 volttur. Bizde 220 voltluk makineler kullanılıyor. Bu nedenle kalıp, model, teknoloji almak mantıklı geldi.”
Teksaslı bir ortağı var
Türkiye’nin en büyük elektrik direği üreticilerinden Mitaş da yeni yatırımı için ibreyi ABD’ye çeviren şirketlerden. Teksaslı Falcon Steel firması ile Teksas’ın Kaufman bölgesinde ortak bir tesis kurmaya hazırlanan şirket, eylül ayında üretime başlayacak. Başlangıç yatırımı 45 milyon dolar olacak. Mitaş aslında köklü bir şirket. 1955 yılında Türkiye İş Bankası ile Türkiye Elektrik Kurumu’nun ortaklığı ile kurulan şirketi özelleştirmeden 1989 yılında Karabağ ailesi aldı. İzmir’de bulunan tesislerinde enerji nakil hatları, apron aydınlatma direkleri, bayrak direkleri üretiyor. İzmir’de Fransızlarla ortaklaşa ikinci fabrikasını kuran şirket, üçüncü fabrikasını ise Amerika’da inşa ediyor.
Şirketin genel müdürü Bora Arslan, bu yatırımla Amerika pazarını hedeflediklerini belirtiyor. Amerika’ya kendi galvaniz teknolojilerini götürdüklerini vurgulayan Arslan, “Amerika 1970’lerden sonra ilk kez enerji nakil hatlarını yeniliyor. Biz ilk olarak iki yıl önce Amerika’ya gittik. Gelecek 10 yıl boyunca bu pazar bizim alanımızda çok canlı olacak” diye konuşuyor. ABD’de yatırım yapan firmalara bu dönemde önemli teşvikler verildiğinin altını çizen Arslan, konuşmasını şöyle sürdürüyor: “Genelde birçok eyalet bedava arsa veriyor. Ciddi vergi indirimleri var. Ne kadar çok kişi çalıştırırsanız o kadar çok teşvik alıyorsunuz. Türk şirketleri bu fırsatları mutlaka değerlendirmeli.”
Türkiye’nin ABD’ye ihracat stratejisi
Türkiye, ABD’ye ihracatını 2011’de bir önceki yıla göre yüzde 21.8 artırarak 4.6 milyar dolara çıkardı. 2011’de Türkiye’nin en çok ihracat yaptığı eyaletler arasında Michigan 529 milyon dolarla başı çekiyor. Michigan’ı 514 milyon dolarla Teksas, 503 milyon dolarla New York, 488 milyon dolarla New Jersey ve 452 milyon dolarla Kaliforniya takip ediyor.
ABD Ticaret Bakanlığı verilerine göre, 2011’de ihracatta önde gelen üç sektör; otomobil ve motorlu taşıtlar, makine ve motor parçaları ile demir çelik.
Ekonomi Bakanlığı, ABD’ye ihracat konusunda "eyalet” ve "sektör” bazlı bir strateji geliştirdi. ABD’ye ihracatta bu yıl New York, Kaliforniya, Teksas, Georgia, Illinois ve Florida hedef eyaletler olarak seçildi. Hedef sektörler ise şöyle: Tekstil ve hazır giyim, gıda, kimyasal ürünler, demir dışı metaller, deri ve mamulleri, elektrik-elektronik ve makine, otomotiv yan sanayi, işlenmiş doğal taşlar ve seramik ürünleri, mobilyalar ve kuyumculuk ürünler.
Rahime Baş Uçar - Para Dergisi