Sahtekarlıktan dürüstler zarar görüyor
Işık Sigorta GM Recep Koçak," Tutanak sahtekarlıkları şirketlere zarar veriyor, asıl zararı dürüst sigortalılar görüyor dedi
Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak tutanak sahtekarlıklarının artmasıyla birlikte oluşan zararın, çok yönlü bir zarar olduğuna dikkat çekti. Işık Sigorta Genel Müdürlüğünden yapılan açıklamada, Koçak; Sigorta konusunda yapılan her türlü sahtekarlık, sigorta şirketlerinin ve sigortacılık sektörünün yara almasına sebep oluyor. Ancak her zaman olduğu gibi uzun vadede, sigortalı olan dürüst vatandaşlar ve kurumlar zarar görüyor. Işık Sigortanın sahtekarlıklara ilişkin kesin tavrının altında da sigortalılarımızı korumak yatıyor. dedi.
Işık Sigortanın 15 Temmuz 2010da yapılan şirketiçi değerlendirme toplantısında gündemin ilk maddesi tutanak sahtekarlıkları ve şirketin bu sahtekarlıklara yönelik stratejisi oldu. Işık Sigorta Genel Müdürü Recep Koçak, yapılan sahtekarlıkların, sektörün karlılığını azaltan en önemli unsurlardan biri olduğunun altını çizerek, şirket çalışanları ve acentelere sahtekarlığın önüne geçmekte çok ciddi sorumluluklar düşmekte olduğunu belirtti.
Şirket Personeli ve Acentelere Çok Ciddi Sorumluluk Düşmektedir
Koçak; Karşılaşılan en önemli problemlerden biri, sigortalının zarar oluştuktan sonra poliçe düzenletmek yoluna gitmesi ve bunun için haksız bildirimlerle şirket personeli ile acenteleri yanıltmaları. Şirket çalışanları ile acentelerin poliçe düzenlenme aşamasında araçların hasarlı olup â olmadığını kontrol ve teyit etmeleri, sektöre sanılanın çok üstünde bir fayda sağlayacaktır. Türkiyede herkesin bir sebeple içinde olduğu ahbaplık ilişkilerinde, ne yazık ki tersi mümkün olabiliyor. Suistimallerin azalması sigorta şirketlerine karlılık, acentelere komisyon ve daha rekabetçi bir fiyat olarak geriye dönecektir. Yapılan bu tür hatalar, sektörden geçimini temin eden insanlara ve pek çok kurumun zaman içinde ciddi sorunlar yaşamasına sebep olmaktadır.
Ortak hafıza çok önemli
Denetim ve kontrollerin daha sık yapılmasına rağmen suistimallerin arttığını, araçların hasarlı olup â olmadığının poliçenin tanzim aşamasında kontrol edilmedikçe de azalma kaydetmeyeceğini belirten Koçak; Işık Sigorta olarak, zarar etme pahasına poliçe kesmelerinin mümkün olamayacağını, suistimal kaynaklı artan hasar maliyetlerinin fiyatlandırmalarını olumsuz etkilediğini her zaman söylüyoruz. Büyük kentlerde nisbeten yaygın olan sigortalı olmanın önemi kavramını Anadoluda yaygınlaştırmak bizim misyonlarımızdan biri. Ancak böylesine önemli bir pazarda, dürüst vatandaşın sigortalı olma ve zarar anında sigortasından faydalanma hakkını tehlikeye atan sahtekarlar da mevcut. Mağduriyetin giderilmesi amacıyla yapılan hızlı hasar ödemeleri, bazen, ödenmemesi gereken hasarların da gözden kaçmasına sebep olabilmektedir. Bilirkişi ve eksperlerin deneyimine ve araştırmasına dayalı olarak, sahtecilik olduğuna dair kanısını, sigorta şirketinin ödeme yapma konusundaki direnci olarak yansıtıldığı durumlar yaşıyoruz. Dürüst vatandaş da bu yansımalardan etkileniyor. Bu noktada sigorta şirketlerinin ortak bir hafızadan hareketle dayanışma içinde olması, dürüst sigortalının korunmasında ciddi bir fayda sağlayacaktır. Hasar takip merkezi bu konuda atılmış çok önemli bir adımdır.
Kriz sahteciliği artırdı mı?
Sigorta suistimallerinde geçmiş dönemlerle karşılaştırıldığında ciddi miktarda artış olduğunu belirten Koçak; Sektörün pek çok oyuncusunun tesbiti, bir çok unsurların yanında yaşanan ekonomik sorunların sigorta sahteciliğini artırdığı ve sigorta sahtekarlık oranının %20leri bulduğu yönünde. Bu çok yüksek bir oran. Oto sigortalarında artışın en önemli nedenlerinden biri de Trafik Tutanaklarının kolluk kuvvetlerince tutulmuyor olması. Sigorta sahtekarlığı yalnızca oto sigortaları ile sınırlı değil. İşyerindeki eşyaları hırsızlık olduğu iddiasıyla evine taşıyanlar, mevcut hasarı yüksek göstermeye çalışanlar hatta işyerini yakanlar bile mevcut. Şirketimiz haksız yoldan para kazanmaya çalışan bu insanları tespit ettiği her durumda, konuyu adli mercilere intikal ettirerek üzerine düşen sorumlulukları eksiksiz yerine getirmektedir. Sigorta şirketlerinin, tespit edilen haksız talepten feragat edilmesi durumunda dosyayı kapatmadan yasal zeminlere taşıması, bu yollara tevessül edenleri caydıracak ve suistimallerin azalmasını sağlayacaktır. Şirketimizin sahte hasar veya dolandırıcılık gibi suçlardan dolayı 2010 yılının ilk altı ayında açmış olduğu dava sayısı 19dur.
Sigorta sebepsiz zenginleşme aracı değildir
Sigorta yaptırmanın, yatırılan paranın mutlaka bir gün geri alınacağı bir yatırım yapmak demek olmadığını anlatabilmemiz çok önemli diyen Koçak, sigortanın zor anlarda devreye giren bir emniyet sistemi olduğunun bir kez daha altını çizdi. Sahteciliğe karşı durmak kişinin ve kurumun inisiyatifinde bir tavırdır. Tüm sektörlerde dürüst insanlar olduğu gibi sahtekar insanların varlığı da aşikardır. Sigorta şirketlerinin mücadelesine rağmen atlanan vakalar her zaman olacaktır elbette, çünkü vicdanlara bir yaptırım uygulamak ne yazık ki mümkün değildir.