Sağlıkta ibre yatarak tedaviye kaydı
Ekonomik kriz sağlık sigortalarına da darbe vurdu. Prim maliyetini azaltmak isteyenler sigortalılar, artık ayakta tedavi yerine riski büyük primi düşük olan yatarak tedavi seçeneğini satın alıyor...
BARIŞ BEKAR -para dergisi
ÖZEL sağlık sigortalarında zaten sancılı olan büyüme süreci, ekonomik krizle birlikte daha da olumsuz bir tablo çizmeyle başladı. Sektörün prim üretimi neredeyse yerinde sayıyor. Oysa 2006 yılında bir önceki yıla göre sigortalı sayısının yüzde 22 artması iyimser beklentilere yol açmıştı. Ancak artış hızı 2007de yüzde 8, 2008de ise yüzde 2ye geriledi.
Bu yıl da sigortalı sayısında ciddi bir artış olmadığı belirtiliyor. Yılık ilk dokuz ayında sağlık sigortalarındaki toplam prim üretimi 758 milyon 420 bin lira oldu. Seyahat amaçlı yaptırılan kısa süreli sağlık sigortaları çıkarıldığında, 2008 yılı sonu itibariyle sigortalı sayısının 1 milyon 300 bin kişi olduğu görülüyordu. Bu yıl da sigortalı sayının artmadığı bilinen bir gerçek.
Çünkü kriz nedeniyle insanların ilk kestiği harcamalardan biri sağlık sigortaları oluyor. Bir kesim sigorta harcamalarını keserken, diğer bir kesim de ayakta tedavi riskini almaktan vazgeçiyor. Özellikle sağlık harcamaları fazla olan sigortalılar, primler artıkça sadece yatarak tedavi riskini satın alıyor.
Ekonomik krizle birlikte bu yöndeki eğilimin önceki yıllara göre arttığı gözleniyor. Örneğin, Yapı Kredi Sigortadaki sigortalıların yaklaşık yüzde 30u sadece yatarak tedavi teminatı içeren poliçeleri tercih etmiş. Yapı Kredi Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Banu Darcan, sağlık sigortalarında ana teminatın yatarak tedavi için olduğunu hatırlatıyor ve Kişiler ayakta tedavi ücretini kendi cebinden zorlanmadan karşılayabilir. Ancak bazen 500 bin TLleri bile bulabilen ağır ameliyat ve yoğun bakım masrafları gibi harcamalar herkesin bütçesinde önemli sorunlar yaratıyor diyor.
Darcana göre, ayakta tedavi teminatı alındığında Ben bu kadar prim ödedim, kullanmam lazım düşüncesiyle hareket edilmesi de primleri kontrol etmeyi zorlaştırıyor. Tabii bu tür anlayışlar daha sonraki yıllarda fiyat artışlarına neden oluyor.
Sağlık sigortalarında büyümeyi engelleyen faktörlerin başında ekonomik koşullar geliyor. Darcan, genel sağlık sigortasının zihinlerde yarattığı karışıklıkların da önemli bir etken olduğunu vurguluyor.
Sağlık sigortalarında istenilen büyümenin sağlanamamasının önemli bir nedeni de sektördeki rekabet. Birçok sigorta şirketinin bu alandaki büyümesini toplam pastaya çak fazla katkı sağlamadan gerçekleştirdiği söyleniyor. Banu Darcan, bazı şirketlerin genelde rakiplerinden pay alma şeklinde bir büyüme stratejisi izlediğini olduğunu vurguluyor: Üstelik bunu yaparken büyük zararları göze alıyorlar. Uzun süreli ve tutarlı hareket edilmiyor. Bu da sigortalıların sektöre güvenini azaltabiliyor.
HALA GRUPLAR TAŞIYOR
Halen sağlık sigortaları hacminin yüzde 60nı grup yani işverenlerin çalışanları adına yaptırdığı poliçeler oluşturuyor. Bu poliçelerin büyük bir kısmına çalışanlar prim ödeyerek katılıyor. Bir bölümünü ise tamamen işveren ödüyor. Banu Darcan, sektör genelinde grup sağlık sigortalarının oranının bireyselden yüksek olduğunu belirtiyor. Ardından da Yapı Kredinin bu konudaki stratejisiyle ilgili şu bilgileri veriyor:
Yapı Kredi Sigortada, kurumsal sigortalı oranı yaklaşık yüzde 40. Yani sektör geneline göre farklı bir durum söz konusu. Biz şirket olarak uzun vadeli çalışabileceğimiz, çalışanlarına verdiği hizmeti önemseyen, her yıl en ucuz fiyatı veren şirkete geçmeyi göze almayan firmalarla kurumsal alanda işbirliği yapmaya çalışıyoruz.
NELERE DİKKAT ETMELİ?
Peki sağlık sigortası yaptırırken nelere dikkat edilmesi gerekiyor? Öncelikle ürünün kapsamı, teminatların neleri içerdiği iyi incelenmeli. Poliçedeki kapsam dışı konular, ilgili şirketin hizmet kalitesi (provizyon sistemi vb), anlaşmalı kurum ağının yaygın olup olmadığı da sorgulanmalı ve satın alınan ürüne ilişkin özel şartlar mutlaka irdelenmeli. En önemlisi ise sağlık sigortası yaptırırken uzun vadeli düşünülerek hareket edilmeli. Çünkü poliçe yenilenirken ilave kısıt uygulanıp uygulanmadığı çok önemli. Bazı şirketlerde, yenileme garantisi almayan sigortalılar için bile, sigortalılık döneminde ortaya çıkan hastalıklar için ilave prim veya kısıtlama uygulanmıyor. Bazılarında ise uygulanıyor.
Bireysel sigortalılar için sisteme genç yaşta girilmesi ve uzun süre devam edilmesi de yenileme garantisi ve ekstra indirim gibi avantajlar sağlıyor.
Sağlık sigortalarının en önemli özelliği, genel olarak sigorta yaptırdıktan sonra ortaya çıkan riskleri teminat altına alması. Bunun için genç ve sağlıklıyken sigorta yaptırmak oldukça önemli.
Banu Darcan, kurumsal poliçeler için sıklıkla bireysel poliçelerde yer alan bazı kısıt ve istisnaların kaldırılması talebiyle sıklıkla karşılaştıklarını söylüyor. Ancak Darcanın bu konuda bazı uyarıları var: Çok basit ya da sigortayla bağlantısı olmayan şartların dahil edilmesi dahi istenebiliyor. Unutulmamalı ki tüm bunlar ilk bakışta hakların, şartların genişletilmesi olarak görülse bile orta vadede primi artıran etkenler oluyor. Çünkü çalışanlara sağlanan bu güvencenin bazı koşullarının geri alınması bile mutsuzluk yaratabiliyor.
40 LİRAYA 40 BİN LİRA TENİMAT
Yapı Kredi Sigorta, son dönemlerde yeni bir proje başlattı. Ekim ayında satışına başlanan Nazar Boncuğu Sağlık Sigortası ile daha geniş kitlelere ulaşılması amaçlanıyor. Bu ürünle 40 yaş ve altındakiler, altı ay boyunca ayda sadece 40 TL ödeyerek, yıllık 40 bin TL limitle yatarak tedavi (ameliyat /hastane yatışları) giderlerini yüzde 10 sigortalı katılımıyla güvence altına alabiliyor. Yeni uygulanan Can Sağlığı Sigortasında ise tüm poliçelere aile hekimliği ve genel sağlık kontrolü teminatı ücretsiz olarak veriliyor.
Mapfre Genel Yaşam da sağlık sigortasına yönelik sürekli yeni ürünler çıkarıyor. Şirket, ekim aynında itibaren Can Dostum adında yeni bir proje başlattı. Bu ürünle sigortalılar, her türlü sağlık probleminde Mapfre Genel Yaşam tıbbi danışman kadrosundan 365 gün 24 saat danışmanlık hizmeti alabiliyor.
Mapfre Genel Yaşam Sigorta Genel Müdür Yardımcısı Nihan Us, sadece yatarak tedavi teminatının olduğu sigorta planlarının her zaman önemli olduğunu vurguluyor. Çünkü bu sigortalar özellikle büyük ve maliyetli riskler için tercih ediliyor. Us, Bozulan ekonomik şartlara rağmen sağlık güvencelerini devam ettirmek isteyenler, sadece yatarak tedavi planlarını tercih ederek poliçe yenilediler. Bu kişilerin sayısında artış olduğunu söylenebilir diyor.
YATARAK TEDAVİ PİRİMLERİ DÜŞTÜ
Anadolu Sigorta Sağlık Sigortaları Müdürü Atila Ertekin de sağlık sigortalarında esas önemli olanın yatarak tedavi teminatı olduğunu düşünüyor. Ertekin, Anadolu Sigorta olarak sağlık sigortası bilincini artırmak amacıyla sadece yatarak tedavi teminatlı sağlık sigortası ürünlerini prim ve içerik anlamında revize edip cazip hale getirdiklerini vurguluyor. Nitekim söz konusu indirim, şirketin bu ürünlerine yönelik talebi oldukça artırmış. 2008 yılında sadece yatarak tedavi teminatını tercih edenlerin artış oranı, yatarak ve ayakta tedavi teminatlarını geçmiş.
Anadolu Sigorta da özellikle limitsiz ve sadece yatarak tedavi teminatlı ürününün primlerini düşürdü. Günde 1.5 TLye limitsiz sağlık sigortası sloganıyla duyurulan bu ürün; ücretsiz check up kampanyası, çocuklara koşulsuz hayat boyu yenileme garantisi, doğuştan gelen hastalıkların kapsam altına alınması gibi özellikler barındırıyor.